24 ve 31 AĞustos tariHLİ hsyk kararlari ile hakiMLİk ve savcilik mesleğİnden çikarilanlara iLİŞKİn aym başvuru örneğİ

B- Başvuru yollarının tüketildiği veya başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarih: 1- KARARI VEREN MAHKEME/MERCİİ/ MAKAM: HSYK 2- KARARIN TARİHİ VE SAYISI: 24 veya 31 Ağustos 2016 tarih ve … sayılı karar 3- TEBLİĞ VEYA ÖĞRENME TARİHİ: … Eylül 2016 (öğrenme tarihi olarak başvurunun yapıldığı tarihten geriye doğru 30 gün öncesini yazınız) Başvurucu HSYK’nın gerekçeli kararı kendisine Tebligat Kanunu uyarınca tebliğ edilmediği için belirtilen tarihte açık kaynaklardan öğrenmiştir. Bir yargı kararının sonucuna dair haber alma ile gerekçeli kararı öğrenme arasında fark vardır. AİHM’nin de belirttiği gibi kanun yollarına başvuru süreleri, mahkemeye erişme hakkıyla doğrudan ilgili olup etkili bir itiraz ya da dava açabilmeye imkân verdiği için, gerekçeli kararı öğrenme ile başlar. Zira gerekçeli kararı görmeden etkili olarak dava açma açısından hiçbir işlem yapılamaz. Başvurucu gerekçeli karara … tarihinde ulaşmış olup başvuru süresi en erken bu tarihten itibaren işlemeye başlar. Kaldı ki, birçok hak ihlali devam eden türden olup, bunlar açısından 30 günlük başvuru süresi işlemeye dahi başlamamıştır. C- Başvuru mazeret nedeniyle süresi içinde yapılamamışsa buna dair açıklamalar: 1- MAZERET NEDENİ: 2- MAZERETİN BAŞLANGIÇ VE BİTİŞ TARİHİ a- BAŞLANGIÇ TARİHİ : / / b- BİTİŞ TARİHİ : / / 3- MAZERETE İLİŞKİN BELGELER: VI- DİĞER BİLGİLER A- Başvurucunun Anayasa Mahkemesi önünde devam eden bir başka başvurusu varsa numarası: Devam eden başka bir başvuru bulunmamaktadır. (VARSA YAZINIZ) B- Başvurucunun kamuya açık belgelerde kimliğinin gizli tutulması talebi ve bunun gerekçesi: 1-TALEBİ YOK: Başvurucunun ismi zaten Resmi Gazetede yazılmış, afişe edilmiş, internette yayınlanması sağlanmış ve damgalanmış olup bu noktadan sonra hiçbir gizlilik talebinin hiçbir anlamı olmayacaktır. 2-TALEBİ VAR: GEREKÇESİ: V- SONUÇ TALEPLERİ Açıklanan gerekçelere dayalı olarak başvuruya öncelik verilerek ivedi olarak incelenmesine ve ileri sürülen hak ihlallerinin tespitine karar verilerek, ihlallerin tüm sonuçlarıyla giderilmesi için her türlü gerekli tedbirin alınmasına, mümkün olan durumlarda eski hale getirilmesine (restitutio in integrum) karar verilmesine, manevi tazminat olarak 10 000 000 TL (on milyon Türk Lirası) manevi tazminata hükmedilmesine, maddi zararları ve yaşanan hak ihlallerini gidermek için yapılan her türlü yargılama masrafının karar aşamasında tespiti ve tazmini için gerekli incelemenin karar aşamasında yapılmasına (tüm masraflara ilişkin belgelerin bu aşamada sunulmasına izin verilmesine) veya bu açıdan ve hak ihlalleri açısından başvurulacak kanun yollarının gösterilmesine, devam eden ihlallere derhal son verilmesi ve ihlallerin tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılması için gerekli tüm tedbirlerin kararlaştırılıp ilgili kurumlara bildirilmesine karar verilmesini talep ederim. Bu başvuru formunda vermiş olduğum bilgilerin doğru olduğunu; formda belirtilen bilgilerde, adreslerimde veya başvuruyla ilgili koşullarda herhangi bir değişiklik meydana geldiğinde Mahkemeye bildireceğimi beyan ederim. 28 5 05 9 2 0 1 6 Başvurucu: …. Tarih: İmza: … EKLER Başvuru formunun özeti Başvuru harcına ilişkin makbuz Nüfus cüzdanı fotokopisi Vekâletname (Avukat tarafından temsil halinde). Ek-1 BAŞVURU FORMUNUN ÖZETİ Olaylar 667 sayılı OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesinin 3. Maddesine dayanılarak başvurucu HSYK tarafından hakimlik ve savcılık mesleğinden ihraç edilmiştir. Bu kararnamede ve HSYK kararında başvurucu terör örgütüne üye olmakla suçlanmış, kendisine karşı ceza hukuku anlamında suçlamada bulunulmuş, hiçbir yargılama yapılmadan terör örgütü üyesi olduğu ilan edilmiş ve ömür boyu kamu görevinde bir daha çalışamayacak şekilde kamu görevinden çıkarılmıştır. Bir kanun (hükmündeki KHK) ve HSYK kararı ile, terör örgütü üyeliği ile suçlanmak, yargılanmadan terör örgütü üyesi ilan edilmek ve yaptırım olarak kamu görevinden çıkarılmak ve avukatlık mesleğini icra etme dahil bir daha kamu görevine girememe cezaları verilmiştir. Böylece AİHS’de korunan birçok insan hakkı ihlal edilmiştir. Hak ihlalleri: Adil yargılanma hakkı ihlalleri: Başvurucu kamu görevinden çıkarılma kararına karşı “kanunla önceden kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkemeye” başvurma hakkı bulunmadığı için mahkemeye erişme hakkı, suçlu ilan edildiği için masumiyet karinesinden yararlanma hakkı, hiçbir yargılama yapılmadan terör örgütü üyesi ilan ve mahkûm edildiği için de AİHS’nin 6. maddesindeki tüm hak ve güvenceler ihlal edilmiştir. Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ihlali/ayrımcılık yasağı: Kişinin mesleki ve iş hayatı özel hayata saygı hakkının kapsamında olup, yasa dışı şekilde, hiçbir yargısal güvence sunulmadan, adil yargılama yapılmadan ve terör örgütü üyesi ilan edilerek kamu görevinden sürekli olarak çıkarılma ve bu çerçevede şeref ve itibara saygı hakkına saldırıda bulunma, ismi Resmi Gazetede terör örgütü üyesi gibi gösterilip damgalanma nedeniyle bir daha özel sektörde dahi iş bulamama, çalışıp para kazanıp aile fertlerinin ve kendisinin geçimini insan onuruna yakışır şekilde sağlayamama nedenleriyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ve ayrımcılık yasağı ihlal edilmiştir. Mülkiyet hakkı ihlali: Bir kamu görevlisi, yasalara uygun olarak mesleğini icra ettiği sürece, emeklilik yaşına kadar düzenli gelir elde etme ve bu çerçevede zorunlu ödediği katkı payı nedeniyle zamanı geldiğinde, en kısa sürede emeklilik haklarını elde etme, maaş alma hakkına sahiptir. Bu güvence Anayasanın 138 ve devamı hükümleri uyarınca hâkim ve savcılar açısından bir kat daha fazladır. Yasa dışı şekilde, Anayasanın 15, 38/4, 121 ve 129 ile AİHS’nin 15. maddelerine aykırı bir KHK ve HSYK kararı ile suçlu ilan edilerek, hiçbir yargısal güvence sunulmadan hakimlik ve savcılık mesleğinden sürekli çıkarılma, başvurucunun maaş alma ve en kısa sürede emeklilik haklarını elde etmesini engellediği için mülkiyet hakkını ihlal etmiştir. Ayrıca mal varlığına el koyma kararı da yasa dışı olduğu için aynı hakkı ihlal etmiştir. Diğer hak ihlalleri: Örgütlenme özgürlüğü, eğitim hakkı, ifade özgürlüğü gibi hak ve özgürlükler de başvuru formunda belirtilen gerekçelerle ihlal edilmiştir.

1^ Adı geçen örgütün MGK ve Bakanlar Kurulu kararı ile terör örgütü ilan edilme sürecine ilişkin olarak bakınız. 4 Ağustos 2016 tarihli Anayasa Mahkemesinin 2016/6E – 2016/12K sayılı kararı, para. 17 ve 18. http://www.kararlaryeni.anayasa.gov.tr/Karar/Content/717f7c20-b696-4379-84f6-dfb568f8844a?excludeGerekce=False&wordsOnly=False.

2^ http://www.trt.net.tr/francais/turquie/2016/08/19/article-d-ibrahim-kalin-bruxelles-a-un-probleme-555000

3^ Unutulmamalıdır ki, terör örgütü suçunun olmazsa olmaz unsurlarından biri de, toplumu dehşete düşürecek türden şiddet eylemlerine başvurmaktır. Şiddet eylemleri olmadan hiçbir yapı ya da oluşum terör örgütü olarak gösterilemez (TMK m. 1); aksi durum kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesini (AİHS m. 7) veya suç ve cezaların kanuniliği ilkesini ihlal eder.

4^ Gülen Hareketinin MGK ve Bakanlar Kurulu kararı ile terör örgütü ilan edilme sürecine ilişkin olarak bakınız. 4 Ağustos 2016 tarihli Anayasa Mahkemesinin 2016/6E – 2016/12K sayılı kararı, para. 17 ve 18. http://www.kararlaryeni.anayasa.gov.tr/Karar/Content/717f7c20-b696-4379-84f6-dfb568f8844a?excludeGerekce=False&wordsOnly=False.

5^ Genelkurmay Başkanlığı Eski İstihbarat Başkanı (E) Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, 21 Temmuz 2016 tarihinde, Orgeneral Adem Huduti ile Orgeneral Akın Öztürk’ün Cemaatle ilgilerinin olmadığını açıklamıştır.

6^ “Half an hour after the shooting started the British intelligence service GCHQ intercepted phone calls, e-mails and SMS from within the Turkish government apparatus saying that the purges would start next day and that Gülen should be presented as the mastermind of the coup.”

7^ http://m.haber7.com/haberDetay.php?id=2046546#

8^ Avrupa Birliği Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, 18 Temmuz 2016 tarihli açıklamasında, AKP’nin elindeki gözaltı listelerinin darbeden önce hazırlandığını ve uygun zamanda kullanılmak üzere beklettiklerinin anlaşıldığını açıklamıştır.

9^ Bu konuda HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz’ın 21 Eylül 2016 tarihinde Cumhuriyet Gazetesine verdiği mülakata bakınız.

10^ Hürriyet Gazetesi, 18 Temmuz 2016, s. 1.

11^ İşkence, Türk Ceza Kanununca suç olarak düzenlenmiş, resen soruşturulması gereken ve zamanaşımı olmayan ve AİHS’nin 3. maddesi gereği etkin bir şekilde soruşturulması gereken bir suçtur.

12^ Yüzbaşı Haldun Gülmez’in ifadesi.

13^ Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş’in ifadesi.

14^ Başbakan Binali Yıldırım’ın 23 Temmuz 2016 tarihli açıklaması.

15^ Başbakan Binali Yıldırım, 22 Temmuz 2016 tarihinde, darbe girişimini yakın korumasından ve vatandaşlardan öğrendiğini açıklamıştır.

16^ @MuyesserYildiz - 21.09.16 - 15.46. / @odatv - 21.09.16 – 13.49 / facebook.com/notes/m%C3%BCy… Bu konuda belirtmek isteriz ki, başvurucuya yönelik suçlamalarla da ilgili olduğu için, ileride yapılacak yargılamanın adil olması açısından, bu iddiaların doğru olup olmadığı özellikle Genelkurmay Başkanlığının her köşesinde bulunan kamera kayıtları ile ispatlanabilir; bu açıdan söz konusu kamera kayıtları birincil delil niteliğindedir. Adil yargılamayı teminat altına almak isteyen savcılar, öncelikle bu görüntülere derhal el koymalı ve koruma altına almalıdır. Aksi halde, yukarıdaki iddiaların doğruluğunu ispatlamayı engelleme açısından delillerin karartılması söz konusu olur ki, kamera kayıtlarının yok edilmesi veya adli mercilere verilmemesi, Binbaşı Akdemir’in iddialarının doğruluğuna karine oluşturur. Ayrıca, Binbaşı Akdemir ile ifadesinde isimlerini zikrettiği kişilerin tanıklığı da birincil derecede delil niteliğinde olup, savcılığın derhal bu kişilerin tanıklığına başvurup ifadelerini alması zorunludur. Bu durum darbe girişiminin arkasındaki gerçek aktörleri ortaya çıkarma açısından son derece önemlidir. Bu belirtilenler yapılmazsa, savcılığın darbe girişimini aydınlatma niyetinin ve amacının olmadığı apaçık ortaya çıkar. Umulur ki, bu ifadelerinden sonra cezaevinde Binbaşı Akdemir’in başına bir şeyler gelmez.

17^ Former Chief of staff, İlker Başbuğ considers “coup attempters knew in advance, it was going to fall. Aim was to purge military.”

18^ Normlar hiyerarşisine göre, OHAL KHK’ları dâhil yasalar ve diğer her türlü diğer hukuk kuralları Anayasaya aykırı olamaz.

19^ Anayasanın 159/9 hükmü dikkate alındığında, CMK’nın 161/8 hükmünün bir hâkim ve savcı hakkında soruşturma başlatmaya dayanak olamayacağı aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

20^ “The Bureau of the CCJE also respectfully urges Turkish authorities to limit suspensions of members of the judiciary only to those against whom a concrete suspicion of an involvement in the coup d’état occurs and to respect the independence and irrevocability of other judges and to secure the principles of due process for the judges concerned.” Council of Europe, Bureau of the Consultative Council of European Judges (CCJE-BU).

21^ “The International Bar Association’s Human Rights Institute (IBAHRI) condemns mass removal of judges following attempted coup in Turkey”, 20 July 2016.

22^ “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez” (AY m. 38/6).

23^ #Turkey: Judges can be suspended or removed only on serious grounds of misconduct or incompetence after fair proceedings (@UNHumanRights – 27/7/16 – 09.00).

24^ Başkanvekili Yılmaz’ın ifadelerinden, aslında yasa dışı (AY m. 159/9’a aykırı) açılan bir soruşturmanın daha önceden başlatıldığı anlaşılmaktadır.

25^ Anayasa Mahkemesinin iki üyesi hakkında verdiği 4 Ağustos 2016 tarihli kararında açıkça belirttiği gibi, bir hâkimi kamu görevinde bir daha çalışamayacak şekilde meslekten çıkarmak, geçici değil, kalıcı bir tedbirdir. Oysa AY m. 15 ve 121 ile AİHS’nin 15. Maddeleri uyarınca OHAL durumunda sadece geçici tedbirler kararlaştırılabilir. Bu nedenle HSYK’nın dayandığı KHK hükümleri ile HSYK’nın 24 ve 31 Ağustos 2016 tarihli ihraç kararları Anayasaya açıkça aykırıdır; AİHS’nin 15. Maddesi uyarınca durumun kesinlikle gerektirdiği türden tedbirlerden değildir; hâkimler darbeye hiçbir şekilde karışmadıklarına göre, OHAL’e neden olan şiddet olaylarıyla hiçbir ilgisi yoktur. Bu nedenle OHAL gerekçesiyle savunmasız ve adil yargılanma güvenceleri hiçe sayılarak hâkim ve savcılar mesleklerinden ihraç edilemez.

26^ Yargı bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı gereği, 3390 hâkim ve savcıyı soruşturma açmadan, savunma haklarına ve adil yargılama güvencelerine saygı göstermeden, masumiyet karinesini ihlal ederek, lekeledikten sonra meslekten atıp, daha sonra titiz bir inceleme yapılacağını açıklamanın hiçbir önemi yoktur. AİHM’ye göre, adil yürütülmüş bir disiplin soruşturması sonucu olanlar hariç, bir hâkimin atandığı mahkemedeki görev süresi dolmadan bu hâkimin görevine son verilmesi, mahkemelerin bağımsızlığı ilkesini ihlal eder. AİHM açısından bu konuda Anayasal veya yasal güvencelerin olmaması dahi önemli değildir; bu şekilde güvenceler olmasa da önemli olan uygulamada hâkimlerin görev süreleri dolmadan görevlerinden alınamaması ilkesine uygun davranılmasıdır. Anayasa da bunu emretmektedir. Kısaca, başkanvekili Yılmaz’ın sonradan titizlikle inceleme yapılacağı yönündeki ifadelerinin yargı bağımsızlığı açısından hiçbir önemi yoktur; yasaları tersine çevirme anlamına gelir. Hâkimlik teminatı ile yargı bağımsızlığı, belirtilenin tam tersini gerektirir. Hukuk devleti ilkesinin emrettiği gibi önce yasaların öngördüğü kurallara uygun olarak soruşturma açıp savunma haklarına saygı göstererek adil bir soruşturma yürütmek ve daha sonra disiplin suçu sabit olmuşsa meslekten ihraç etmek gerekir. Sonradan titiz inceleme yapılacağını açıklamanın yargı bağımsızlığını garanti etme açısından hiçbir önemi yoktur.

27^ Ceza kanunları sanığın aleyhine olacak şekilde (en elastik bir plastik gibi) geniş yorumlanıp uygulanamaz; ceza kanunları dar yorumlanıp uygulanmak zorundadır (S.W./Birleşik Krallık). Temel haklar suç delili olarak gösterilemez.

/