sabat- II, et. saba- II’den.
sabatsız, okur yazar olmıyan: cahil coyuu: cahilliği tasfiye.
sabıttır-, et. sabat- II’den.
sabatuu, okur tazar; çala sabattuu: okuması yazması noksan olan.
saattama, a-f. Saat (zaman gösteren alet manasıyla).
sabet kon. ═ sovet.
sabıl-, I, yalvarmak, mutavaat ederek boyun eğmek.
sabıl-, II, çok olmak, ardı-arası galmiyen bir kütle halinde yürümek; el sabılıp ele kelip atat: halk kütle halinde geliyor.
sabıla-: sabılıp uçup ketti (rad., v): aşağıya doğru uçup gitti.
sabır I, a. tahammül, sabır, kendine hakim olma; sabırı suz (yahutsus) maneviyatı kırıldı, neşesi kaçtı.
sabır II, saat I. sözünün tekidir.
sabırayna kon. ═ sobraniye.
sabırdık, sabır, kendine hâkimlik.
sabırduu, sabırlı, kendine hâkim.
sabırka-, ıstırap çekmek, kederlenmek.
sabırkat-, et. sabırka’-dan.
sabırsız, sabırsız.
sabırsızdan- sabırsızlanmak, sabırsızlık göstermek.
sabırsızdık, sabırsızlık; kendine hâkim olmamaklık.
sabiz, f. Havuç.
sabotaj, r. baltalama, fesatçılık, sabotaj.
sacda, a. dn. Secde.
saçır, kaçır sözünün tekidir; kaçır saçırınğdı bilbeymin: senin katırlarını bilmiyorum (hiç bir şeyi bilmek istemiyorum).
sadağa, a 1. sadaka; aşağıda getirilen bütün tabirler artık çoktan hakiki manalarını kaybetmiş olup , bügün yalnızca mecazî manalarda kullanılmaktadır:can sadağası: hayatı kurtarma sadakası; başım aman bolso, al canımdan sadağa: sağ kalırsam, malım başım için sadaka olsun; sadağa kak- yahut çap-: kurban kesmek ; sadağa çabıl-: kefaret sadakası olarak verilmek ; el- curtan alda kaçan sadağa çabılgan: onu adam yerine koymaktan çoktan vazgeçtiler; 2. okşama hitabıdır: sevgili, canım, sadağası yahut sadağanğ keteyin (yahut boloyon): kurbanı olayım.
Dostları ilə paylaş: |