üstürt = üstürtön.
üstürtön, üst taraftan, üstünkörü, ciddî olmayarak.
üsür = üzür-
üş f. his, şuur; üşü cok: bayılmış, kendinden geçmiş; üşün ketir-: korkutarak bayıltmak; üşünö keltir-: ayıltmak.
üşkü, delik açmaya mahsus burgu; matkap; uuk’larda (bk. uuk I) delik açmaya mahsus biz.
üşkür-, fışnamak, ıslık çalar gibi ses çıkarmak; derinden ve hışıltı ile nefes vermek, iççekmek.
üşkürt-, et. üşkür-’den.
üşkürük, fışnama, ısılığa benziyen ses, iç çekiş.
üşkürüktüü, 1. iççeken; 2. mec. kederli, kederlenen.
üşkürün-, iççekmek.
üşö-: cer üşö-: vatanı özlemekten erimek; cer üşödüm: gurbet beni bitirdi.
üşönçük, üşönçük baştık; alât edavatın muhafazasına mahsus ufak torba, kese.
üşş, derin ve ağır iç çekmek sesini taklittir (ş sesi şiddetli dudaklaştırmayla telafuz olunur).
Dostları ilə paylaş: |