Ahlak Temizliğine Duyulan İhtiyaç Ahlak Temizliğinin Etkileri ve Önemi Şeyh Hüseyin Behrani


- Halk Kitlesinin Toplu Vicdanının Sıhhati



Yüklə 1,71 Mb.
səhifə36/68
tarix03.08.2018
ölçüsü1,71 Mb.
#66881
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   68

3- Halk Kitlesinin Toplu Vicdanının Sıhhati


Hz. Ali (a.s) kamuoyunun verdiği hükümlerin sıhhati hakkında ise şöyle buyurmaktadır: “Sen, senden önce idarecilerin işlerini nasıl görüyorsan; halk da senin işlerini öylece görür. Sen, onlar hakkında neler söylüyorsan; halk da senin hakkına öyle şeyler söyler. Salih insanları, Allah’ın kullarının diliyle söylettiği şeylerden anlamak mümkündür.”2

Hz. Ali (a.s), halkın devlet hakkındaki görüşünü ortaya koymasını, Allah'ın görüş ve iradesinin icrası olarak değerlendirmekte ve halkı rububi istekleri izhar eden dakik gözetleyiciler ve Allah'ın dini olarak tanıtmaktadır. Malik-ı Eşter'den halka karşı güzel davranarak, sevgi göstererek ve şefkatte bulunarak, halkın kalbini kendisine halis ve dost kılmasını ve hâkimin kamuoyundan uzak durmasına sebep olarak faktörleri ortadan kaldırmasını istemektedir.”Halkın kalplerindeki kin düğümünü çöz, kalbinden çıkar, her düşmanlığın kökünü kes! “1



3- Hakimin Ahlakı


Hz. Ali'ye (a.s) göre valilerin en iyi davranış türü, halka karşı muhabbetli olması, dostça davranması, güven esasına ve şiddetten uzak bir şekilde yaklaşmasıdır. Halkı affetmeyi, onlardan intikam almaktan öncelikli saymasıdır. Hz. Ali (a.s) halka karşı su-i zanda bulunulmasını doğru görmemekte halka güvenilmesini istemekte, bu konuda tecessüs etmekten halkın ayıplarını araştırıp ifşa etmekten sakınılmasını istemektedir. Şüphesiz bütün bunlar, riayet edildiği takdirde halkın dostluğuna, işbirliğine, birlikteliğine sebep olacak toplum ve devletin en iyi biçimde güçlenmesini temin edecektir.

A- Hâkimin Halka Karşı Sevgisi

“Halkına merhametle muamele etmeyi kalbine şiar, onları sevip, lütfetmeyi kendine huy edin. Onlara karşı yiyeceklerini ganimet bilen yırtıcı bir canavar gibi olma. Çünkü onlar iki sınıftır: Bir kısmı, dinde kardeşindir, bir kısmı ise yaratılışta senin eşindir. Onlar yanılıp hata edebilirler, kusurları olabilir, kasten veya hata ile ellerinden bir şey çıkabilir. O halde Allah’ın seni bağışlamasına nasıl sevinip hoşnut olursan, sen de onlara karşı bağışlayıcı davranıp kusurlarını affet. Çünkü sen, onlardan üstünsün; seni bu işe tayin eden senden üstün ve Allah da seni vali tayin edenden üstündür. Onların işlerinden seni sorumlu tutmuş, seni onlarla imtihan etmek istemiştir.”2


Bu cümlelere dikkat ediniz. Hz. Ali'nin (a.s) nasıl bir ısrarla valiye halka karşı güzel ve dostça ilişkiler kurmayı tavsiye ettiğini görünüz. Hz. Ali (a.s) şiddeti, düşmanlığı ve intikamı kınamakta, toplumu adeta sorumluluk ve sorunları paylaşma ruhunu üfürmektedir. Toplumda güç sahibi olanları Allah'tan sakınmaya davet etmektedir. Allah'ın kudretini, bağışını ve intikamını zikrederek, bu birkaç cümlede yer etmiş olan sosyolojik, suçbilim (kiriminilojik) ve psikolojik incelikleri hayata geçirmek için kendi nefsinden bir tanık istemektedir. Bütün bunlar da siyasetçiler için kaç yıllık tecrübenin ürünü olabilecek gerçeklerdir.

B- Kötü Davranmak ve Düşmanlık


Hz. Ali (a.s) bu cümlelerin devamında hakimin halka karşı düşmanlığını ve kötü davranmasını Allah ile savaş olarak değerlendirmektedir. Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) halkı ve Allah'ı bir tarafa, zalim ve zorba hakimi ise diğer bir tarafa koymaktadır.

Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) hâkim kimseden, halka karşı insafa riayet etmesini istemekte, hâkimi Allah'ın ceza ve intikamının şiddetinden sakındırmakta ve halka karşı yapılan zulümlerin, halkın ilahi olan Allah'a savaş ilan etmekle eşit olduğunu hatırlatmaktadır: “Allah’a karşı savaş açmaya kalkışma; çünkü onun cezalandırılmasından kurtulman mümkün olamadığı gibi; seni bağışlayıp rahmetiyle muamele etmesinden de müstağni değilsin. Kusurlarını bağışladığında pişman olma, cezalandırdığında da sevinme. İçinden çıkmanın mümkün olduğu şeylerde gazaba koşma… Allah’a karşı insaflı ol; halka, ailenin seçkinlerine, kendilerine özel ilgi duyduğun emrindeki kimselere karşı insaflı davran. Böyle yapmazsan, ancak zulmetmiş olursun. Allah’ın kullarına zulmeden kimseye kulların yanı sıra Allah da düşman olur. Allah kendisine düşmanlık edenin delilini batıl kılar, zulümden vazgeçerek tevbe edinceye kadar onunla savaşır. Allah’ın nimetini değiştiren, azabının çabuk gelmesine sebep olan şeyler içinde zulümden daha etkili bir şey yoktur. Allah, zulme ve işkenceye maruz kalanların feryadını duyar ve O, zalimleri gözetir.”1

Gördüğünüz gibi Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) insanlarla dostluğu, Allah ile dostluk ve halka karşı kötü davranmayı da Allah ile savaş olarak değerlendirmektedir. Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) hâkim olan kimseden Allah ve halkı bir kefeye koymasını, kendisiyle dostları arasında Allah ile ilgili olarak göz önünde tutması gereken insafı, halk hakkında da göz önünde bulundurmasını istemektedir. Halka karşı kötü davranan hakimi ilahi ceza ve intikamla tehdit etmekte ve mazlumun feryadını ilahi intikam yoluyla hakimin kulağına iletmektedir. Bu vesileyle valilerinden halkla samimice, dostça ve şefkatlice ilişkiler kurmasını istemektedir. Valilerden kudretine aldanmamalarını hatırlatmaktadır. İşte bütün bunlar, devletlerin halka karşı göstermesi gereken en yüce davranışlardır.

C- İnsaf


Hz. Ali (a.s) herkese nasihat ederken insafa riayet edilmesi gerektiğini önemle vurgulamakta ve valilerinden kendilerinden üstün olan makamla ve hatta hakimlerin hakimi olan Allah ile ilgili arzularını ve temayüllerini halk ile ilişkilerinde de göz önünde bulundurmalarını istemekte ve insanların kudret odaklarından beklentilerinin hiç fark etmediğini bilmelerini söylemektedir. “Allah’a karşı insaflı ol; halka, ailenin seçkinlerine, kendilerine özel ilgi duyduğun emrindeki kimselere karşı insaflı davran. Böyle yapmazsan, ancak zulmetmiş olursun.”1

Eğer hâkim bir kimse, bencilliği terk eder, insana ve Allah'a karşı bu istenilen şekilde davranacak olursa, şüphesiz bir zulme ve ayırımcılığa maruz kalmaz. Hz. Ali (a.s) bu iş için idareci insanlara çok güzel ölçütler, ortaya koymuştur.

Hâkim olan bir kimse, beklentilerini, ümitlerini ve duygularını, hem hâkim makamında ve hem de halk makamında göz önünde bulundurmalıdır. Bilahare her hâkimin bir üst makamı vardır. En üst makamın üstünde de en azından ilahi bir kudret vardır.


Yüklə 1,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   68




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin