Ahlak Temizliğine Duyulan İhtiyaç Ahlak Temizliğinin Etkileri ve Önemi Şeyh Hüseyin Behrani



Yüklə 1,71 Mb.
səhifə39/68
tarix03.08.2018
ölçüsü1,71 Mb.
#66881
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   68

10- Değerlendirme


Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) Mısır valisinden herkesi hakikat esasınca değerlendirmesini istemektedir. Bu değerlendirmeyi yaparken gerçek ayrıcalıkları ve değerleri göz önünde bulundurmasını emretmektedir.

Vali olan kimse iyi ve kötüye bir gözle bakmamalı, aralarında bir ayrıcalık gözetmemelidir. Bu metot esasınca güzellikle yaygınlaşır, kötülükler toplumdan uzak durur. Eğer salih ve salih olmayan kimseler eşit muamele görecek olursa iyiler soğur, rağbetsiz düşer ve salih olmayan kimseler ise kötü amellerine devam hususunda teşvik edilmiş olurlar. “Nezdinde iyilik yapanla kötülük edenin yeri, aynı düzeyde olmasın. Çünkü bu, iyileri iyilik etmekten vaz geçirir; kötülük edenleri de kötülüğe teşvik eder. Bunların hepsine de kendilerine layık oldukları şekilde muamele et…Her ferde liyakatini gösterdiği kadarıyla değer ver! Birinin değerini, başkasına mal etme, herkese yaptığının karşılığı eksiltmeden ver. Kişinin eşraftan olması, yaptığı küçük işi büyük görmene; kişinin düşkünlerden olması, yaptığı büyük işi küçük görmene sebep olmasın”1

Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) bir başka yerde ise şöyle buyurmaktadır: “İdaren altındaki ülke işlerini düzenlemek ve senden önceki insanların ortaya koyduğu şeyleri ayakta tutmak için daima ulema ile görüşmeyi, hikmet sahipleriyle tartışmaları çoğalt “2

Hakim olan kimse ilim ve hikmet sahibi kimseler için değer vermeli, onlarla meşverette bulunmalı; ülke, halk ve hükümet işlerinde görüşlerinden istifade etmelidir. Bu onları teşvik edecek, toplumda seçkin bir şahsiyet kazandıracak bu sebeple ilim, sanat ve hikmet saygın hale gelecek ve bütün herkes bu değerleri elde etmeye teşvik edilmiş olacaktır.

İyiliklere ve iyilere değer vermek ve salih olmayan kimseleri aşağılamak; salih olmayan insanları inzivaya itecek ve salih olan kimselerin ise sevinç içinde faaliyetleri yürütmesine sebep olacaktır. İşte bu yolla salah ve ihsan saygınlık kazanacak, pislik ve kötülükler inzivaya çekilecektir. ,

Hakkı yok etmenin en kötü ve zararlı türü hakim olan kimsenin hakkı şahıslarla tanıması ve şahısları hak ile tanımamasıdır. Hakkı yaygınlaştırmanın en iyi yolu ise değerlendirmelerinde hak ve gerçek değerleri ölçü almasıdır. Böylece uzun müddet zarfında hak ve fazilet hakim hale gelecek yalancı şahsiyetler inzivaya çekilecek gerçek ve salahiyet sahibi şahsiyetler ortaya çıkacaktır.



11- Mahrum insanların hakkı


Fasit ve haksız devletlerde genellikle mahrum kimseler unutulur ve zengin sınıflar dikkate alınır. Sonuçta da nimet içinde yüzen azınlığın hakları saygın hale gelir, fakir halkın hakları ise çiğnenir.

Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) hakim olan kimseden mahrumlara teveccüh etmesini, onların haklarının çiğnenmemesine özen göstermesini istemekte ve şöyle buyurmaktadır: “Allah için, Allah için, hilesi düzeni olmayan aşağı tabakayı gözet. Onlar yoksul, muhtaç, darlıktan bunalmış, dertlerle boğuşan, kazançtan aciz kişilerdir. İçlerinde dilenenler olduğu gibi, bir şey uman fakat, kimseden bir şey istemeyenler de vardır. Allah onlara bir hak tayin etmiş ve senden de ona riayet etmeni istemiştir. O halde onu korumaya çalış. Onlara beytülmalinden bir pay ayır ve her şehirde İslam’a (devlete) ait arazilerin gelirlerinden de bir pay ver. Zira o şehre uzak olanların da, yakın olan kimseler gibi hakkı vardır. Senden uzak ve yakın herkesin hakkına riayet etmen istenmiştir. Gurur ve şımarıklık seni onlardan gafil kılmasın. Zira önemli işlerle meşgul olman, küçük sayılan işlere bakmana mazeret olamaz. Böyle bir özür kabul de edilemez. Önemli saydığın işlere dalman, sana onları unutturup yüz çevirtmesin.


Onlardan, insanlar tarafından hakir görülen fakat, gelip sana dert anlatmayanları ara bul. Onları bulmak, hallerini anlamak için, Allah’tan korkan, büyüklenmeyen, mütevazi kişiler yolla da o kimselerin durumlarını sana iletsinler. Sonra insanlar hakkında buluşma gününde Allah’a mazeret getirebileceğin bir şekilde davran. Fakirler ve sefiller, insanlar içinde insafa en fazla layık kişilerdir. Haklarını eda etmede, Allah katında bir mazeretin olacak şekilde hareket et. Bir hile yapmayan, kimseden bir şey istemeyen yetimlerin, yaşlıların hakkını da gözet. Bu valilere ağır bir yüktür. Fakat hak, bütünüyle ağırdır.”1


Gerçekten de Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) toplumu bilen, incelikleri fark eden ve her şeyi inceden inceye gören bir önderdir. Halkı, mahrum insanların ruh yapılarını çok iyi bilmekte ve sürekli göz önünde bulundurmaktadır. Hakimlerin zayıf noktalarını tespit etmekte ve neden dolayı saptıklarını ve görevlerini yapmadıklarını ortaya koymaktadır. Halktan bir kesiminin nasıl mahrum kaldığını ve diğer bir grubun ise hakkından fazlasını elde ettiklerini delilleriyle gün ışığına çıkarmaktadır. Merkezden uzak bölgelerdeki halkın idarecilere ulaşmadığı için ilk etapta hakları yenebilecek ve gaflet edilecek kimseler olduğunu göz önünde bulundurmuş; her zaman refah ve imkanların ülkenin merkezinde, hakime yakın bölgelerde toplandığını ve dolayısıyla da uzak köy ve şehirlerin haklarının çiğnendiğini hatırında tutmuştur.

Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) çok iyi bilmektedir ki bir grup kimse fakirlik ve ihtiyaçlarını sürdürmekte, gösteriş yapmakta diğer bir grup ise daha muhtaç bir hale gelmekte gösteriş yapmaktan kaçınmakta, yoksul olduklarını gizlemeye çalışmaktadır. Hakim olan kimseden memurlarını bu tür insanları bulmakla görevlendirmesini istemektedir. Zira halkın bu kesimi fakir oldukları için sürekli bir sıkıntı içinde bulunmaktadırlar. Ama onlar haysiyetli ve uzak görüşlü insanlardır. Sürekli bu yüzden tanınmaz hale gelirler, halkın gözlerinden uzak sıkıntı çekerler, aç uyurlar, asla feryat etmezler, sofraların başlarına kurulmazlar ve toplantılara katılmazlar.

Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) bunları bulmak için en iyi güçleri kullanmakta ve ardından ameli teşebbüsü ve ihtiyacı ortadan kaldıran incelemeleri başlatmaktadır.

Kur'an’da Şahsiyet Psikolojisi

Seyyid Haydar Alevi Nejad

Şahsiyet psikolojisi insanın ruhsal esenliği ve gelişimini inceleyen en önemli psikolojik konulardan biridir. Bu konu şahsiyet hakkında temli bir araştırma olmaksızın hiçbir sonuç vermeyecektir.




Yüklə 1,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   68




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin