İdrâkın oluşumu
207
|
●
|
İdrâk, "İdrâk gücü"ne dayanır.
|
207
|
●
|
İdrâk merkezine, beş duyu verileri olmadan da mesaj oluşur.
|
207
|
●
|
Beyindeki hücreler grubunun deşifresi, "İdrâk"ı meydana getirir
|
208
|
●
|
İdrâk, beyin sentezinin sonucu ve deşifresidir.
|
209
|
●
|
İdrâkın oluşması için, fikirleri beynimizde hayâl ederiz.
|
210
|
●
|
Otomatik olarak şekillenen fikirler, "İdrâk gücü"(melekesi) ile idrâk edilir.
|
210
|
●
|
İdrâk, bilinçte açığa çıkar.
|
211
|
●
|
İdrâk edemediğin konuda aklın stop etmesi dolayısıyla durmayıp ilerlemeye devam etmek için gereken, "İman"dır!
|
211
|
●
|
"İdrâk"ın gördüğü
|
212
|
●
|
İdrâkın gördüğü, "Mânâ"dır.
|
212
|
●
|
Allah'ı fark etme idrâkı
|
212
|
●
|
Allah'ı idrâk edebilecek varlık mevcud değildir.
|
212
|
●
|
Allah'ı idrâk, O'nun kavranılamayacağını fark etmektir
|
213
|
●
|
İdrâk, Zâtı itibariyle Allah'ı idrâk edemez fakat O, görüşleri idrâktadır.
|
213
|
●
|
Allah'ı fark etme idrâkının oluşması için...
|
214
|
●
|
Hakiki İdrâk (Hüda)
|
215
|
●
|
Gerçeği idrâk etme kaynağı {Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsi (Kitap)}
|
215
|
●
|
"Kesin idrâk"tan kabullenen kabul("İkan"-"Yakîn" ehlinin hâli-Basiretinin görüşü ve tasdiki-İman ettiğin şeyi görür hâle gelmek)
|
216
|
●
|
Yeni idrâklar (İdrâk edilenin fiile dönüştürülmesi-Şükür)
|
216
|
●
|
İnsan, tefekkür kabiliyetine göre, bilinen boyutların çok ötesinde bir yaşam şekline geçebilme imkânına sahiptir. (Bunu beyninde başarabilenlere "Ricâlullah" diyorlar!)
|
217
|
●
|
Yeni idrâklar ve bilinen boyutların çok ötesinde bir yaşama geçebilmenin yolu->Zikir!
|
219
|
●
|
Beyinde zikir ile açılan ek kapasiteye yeni veriler yüklenir. Bu veriler de yeni idrâklara yol açar.
|
219
|
●
|
İnsanın bilinçli yaşamı, idrâkı kadarıyladır.
|
222
|
●
|
İdrâk edilen fiile dönüştürüldükçe, yeni idrâklar oluşur.
|
222
|
●
|
Ölümden sonra idrâk kapasitesinde dikey genişleme yolu kapanır.
|
223
|
●
|
İdrak ve "Hilâfet sırrı"
|
223
|
●
|
İdrâk kapasiteni arttırarak "Hilâfet Sırrı"nı yaşayabilirsin...
|
223
|
●
|
İslâm Dini'nin açıkladığı "İdrâk yolculuğu"nun aşamaları [Fenâfillah (İdrâkın yok olduğu nokta-Tefekkürün sözkonusu olmadığı mertebe)-Bekâbillah (“Sünnetullah”ta yaşam) aşamaları]
|
224
|
●
|
İdrâkın sonuçları
|
225
|
●
|
Kişi, idrâkının sonucunu yaşar.
|
225
|
●
|
İdrâk, kişiyi Allah'a teslimiyete götürür.
|
225
|
●
|
İnsanın doğal davranışı, idrâk ettiklerine göre oluşur.
|
226
|
●
|
İdrâkın kadar yanlışlardan korunursun.
|
226
|
●
|
İdrâkın sonucu olan yaşamın açığa çıkması için "Önce yaşamak"tan-> "Önce düşünme"ye geçmek!
|
227
|
●
|
İdrâktan nasibi olmayan...
|
227
|
●
|
İdrâk yetersizliğinin sonucu (Taklid!)
|
228
|
●
|
İnsan, ölümötesinde, idrâkı ve idrâkının sonucu fiillerin karşılığını alacaktır...
|
228
|
●
|
İdrâk melekesini kilitlemek(Taklitle yaşamak-Robotik yaşam-İnsanlığını yitirmek)
|
229
|
●
|
İdrâk körlüğü ("Sistem"li düşünememek- “Oku” yamamak-“Oku”duğunu anlamamak-A’mâlık)
|
231
|
●
|
İdrâkı hükmü altına alan, "Vehim"dir!
|
231
|
●
|
İDRİS Aleyhisselâm (“Allah Nebisi”-“Burçlar İlmi”nin kaynağı olan Zât)
|
232
|
●
|
İdris Nebi’nin görev sürecindeki açıkladığı “Sistem” (İdris Nebi’nin mucizesi-“Burçlar İlmi”)
|
232
|
●
|
“Burçlar İlmi”, Allah’ın varediş sistemi içindeki bir mekanizmadır ve bütün bu güçler Allah’ın İlim-İrade ve Kudretiyle meydana gelmektedir.
|
232
|
●
|
“Burçlar”, İlâh değildir…
|
234
|
●
|
“Burçlar”, insanın kaderi üzerinde rol oynamaz… Âlemdeki bütün varlıklar üzerinde tek hâkim ve mutasarrıf, yalnızca Allah’tır!
|
234
|
●
|
Hz.Rasûlullah’ın Mirâc’ta İdris Nebi ile buluşması…
|
235
|
●
|
“İFRİT”(İnsanlara, tefekkür mekanizmalarını bloke ederek etki eden cinler-Cinlerin en güçlüleri- Dünya atmosferi içerisinde yaşayan ve yedi sınıf olan cinlerin, 5., 6.ve 7.ci kat arzda (yeryüzü semâsı birden yediye kadar yükselir) yaşayan en şerlileri -Resûl-i Ekrem’in Mi’râc olayında semâya yükseldiğini haber alınca, büyük telâşa düşen cinler-"Yedi kat yer ehli")
|
235
|
●
|
İnsanları kandırma ve hükmedebilme usulleri
|
236
|
●
|
İnsanların tefekkür mekanizmalarını bloke ederek etki ederler
|
236
|
●
|
İfritlerden korunma duası
|
237
|
●
|
İHANET
|
238
|
●
|
Emanete ihanet eden(En büyük yalancı-Aldatan-Hain-Sırları ifşa eden-Dünyada bırakıp gideceğin şeyler uğruna ömrünü tüketen-Çevresiyle ilmini ve inancını paylaşmaya korkan-Öğrendiklerine uymayan)
|
238
|
●
|
Öğrendiklerine ihanet
|
238
|
●
|
En büyük ihanet
|
239
|
●
|
Allah hiçbir emanete ihanet edeni(Haini) sevmez!
|
239
|
●
|
“Aldatan bizden değildir!”
|
239
|
●
|
“İHLÂS”
|
240
|
●
|
İhlâslı kullar(Hakikatini yaşayan-Hakikatini seyreden-Allah boyası ile boyanmış olan-“Ârif-i Billâh”)
|
240
|
●
|
İhlâs, “Ârif-i Billâh”ın aynasıdır.
|
241
|
●
|
İhlâs Sûresi
|
241
|
●
|
İhlâs Sûresinde, İsmi “Allah” olanı anlayan ve hepsi birer şifre olan kelimeler…
|
241
|
●
|
İhlâs Sûresi, Kurân’ın üçte birine denktir.
|
245
|
●
|
“İhlâs” “Oku”mak [Anlamını müşahede etmek ve hissetmek-(Esmâ özellikleriyle zâhir-çokluk kavramı düşünülemeyen; gayrı kavramından berî-Vâhid’ül AHAD’üs Samed olan Allah ismiyle işaret edilene yönelmek)-Îkan hâli]
|
247
|
●
|
Sevdikleriniz için İhlâs okuyunuz.
|
248
|
●
|
100.000 İhlâs okumak
|
248
|
●
|
İHRAM (Yaradılmışları görmeyi terk)
|
250
|
●
|
"İHSÂ"
|
250
|
●
|
“İhsâ” (Tesbit-Tek tek saymak-Zapt Etmek -Muhafaza Etmek-Allah isimlerinin işaret ettiği anlamları bilmek-Allah İsimlerinin anlamlarının kendinde ve tüm birimlerde açığa çıkış mertebesini ve açığa çıkış sistemini ve dahi bunun nihâî anlamının ne demek olduğunu fark edip yaşamak )
|
250
|
●
|
Allah her şeyi aded olarak ihsâ(Tesbit, zabt) etmiştir.
|
250
|
●
|
Allah’ın nimetlerini sayıp bitiremezsiniz(İhsa edemezsiniz)… Allah, “Rahim”dir!
|
251
|
●
|
Allah’ın 99 İsminin anlamını kendinde ve tüm birimlerde açığa çıkışını müşahede eden ve o mânâlarla yaşayan (İhsâ eden), Cennete girer.
|
251
|
●
|
Amellerin suretlerinin kayıtlı olduğu defter, her şeyi zabt etmiştir. (Bkz.K/Kabir âlemi)
|
253
|
●
|
“İHSAN” (Farz olanı ifa-“Hakikat”i müşaheden-Rabbani müşahade-Allah’ın seni her an gördüğünün bilincinde olarak yaşamak)
|
253
|
●
|
İhsan hâli(Muhsin oluşun cezası)
|
254
|
●
|
Namazın hakkını vermenin en alt derecesi, “İhsan” hâlidir.
|
254
|
●
|
“İhsan ehli”(”Muhsin”-Müşahede eden-Cennet ehli)
|
254
|
●
|
Allah, “Muhsin”leri (İhsan edenleri-Vechini İslâm’a teslim edenleri-Vechinde Allah’tan gayrının olmadığını itiraf edenleri) sever.
|
254
|
●
|
İhsan ehline daha güzeli(El Hüsnâ) ve fazlası(Rıdvan) vardır. İhsan ehlinin yüzünü(şuurunu) ne bencillik, ne de "hakikat"inden ayrı düşmenin getirisi olan zilleti kaplar.
|
255
|
●
|
Allah ihsan edenlerle beraberdir(İhsan edende veren Hakk'tır!")
|
256
|
●
|
“İKAN”("Yakîn" ehlinin hâli-Gördüğünün gereğini yaşama-"Gözündeki perde kalksa da artmayacak olan yakîn"-Basiretinin görüşü ve tasdiki-İman ettiğin şeyi görür hâle gelmek-"İman"dan sonra gelen, *"İhlâs"ı "Oku"makla başlayan, gördüğünün gereğini yaşamakla devam eden yakîn hâli-Kesin olarak bilme hâli-Başka türlüsü mümkün olmayan kesin gerçeği tesbit etme-Olay hakkında hiç kuşku olmayan ve gelecekte de olmayacak idrâk hâli-Dünya hayatından sonraki yaşam boyutunu görmek ve gereğini yaşamak-"Ölüm ötesi yaşam" gerçeğini tartışma götürmeyen bir kesinlikle kavrama-("Göremediğine-aklının ermediğine iman ve kabullenme"-den sonraki aşama)-Gördüğünün gereğini yaşama-Ölüm ötesi yaşamın tüm aşamalarına karşı kesin bilinç sahibi olmak(Tüm Allah Rasûlu’ne imanı olanlarca kabul edildiği gibi tasdiki)
|
257
|
●
|
“İKİZ YAPI” (Algıladığımız madde yapıların atomaltı boyutunu teşkil eden dalga yapısı-Dalga yapının boyutumuzdaki algılanan hâli-Birimin madde ve ötesi olan yapısı-Eş)
|
258
|
●
|
“Hû”, her semerattan(üretilmişten) onların eşi olan ikizini(birimin madde ve ötesi olan yapısını)oluşturdu.
|
258
|
●
|
Fotonun ikizi
|
259
|
●
|
Her foton ikiziyle aynı polarizasyon açısını bilir.
|
259
|
●
|
“İnsan-ı Kâmil”in ("Hakikat-i Muhammediye"-Ruh'u A'zam"- Ulûhiyet kemâlâtının eseri olarak yazılmış olan Kitab-ı İlâhi-Tüm boyut ve katmanlarıyla Evren-Mutlak Kitap-İlâhi Kitap-“Ümmül Kitap”) ikizi-> Kur’ân”(“Kur’ân”ı meydana getiren mânâ)
|
261
|
●
|
Güneşin ikizi (Güneşin atomaltı boyuta ait ışınsal yapısı-Cehennem)
|
263
|
●
|
Samanyolu'nun ikizi (Cennetler)
|
263
|
●
|
“İKRA” (“OKU”ma)
|
264
|
●
|
İKRAH (Zorlama)
|
264
|
●
|
Din’in uygulamasında zorlamaya yer yoktur. (Bkz.İ/İslâm/İslâm, öneridir; tekliftir.)
|
264
|
●
|
Güçlü toplulukların güçsüz topluluklara zorla bir şeyler yaptırması, “Allah Sistem ve Düzeni”ni inkâr mânâsına gelir.
|
264
|
●
|
Beşeri kanun ya da düzenlemeler, pek çok toplumda “Sistem”e göre düzenlenmediği için zorlamaları beraberinde getirir.
|
265
|
●
|
“İLÂH”{“Tanrı”-Tapınılan Varlık-Tanrı edinilen-Ötende bir varlığı simgeleyen kavram-Allah ile bağını kopartan varsayım-Bizi yukarıdan yöneten bir Tanrı-Övülen, yüceltilen büyütülen ve bunların karşılığında kişiye istek ve arzuları istikametinde bağışlarda bulunacağı umulan varsayım-Allah ile birlikte oluşturulan(vehmedilen) vücud, müessir...(O’nun gayrına varlık verme-Başka isimlere varlık verme)- Allah (hakikati ortada iken) yanı sıra yöneldiğinde sana azabı yaşatacak olan varsayım varlık-Kurân'da insanları olayın özüne yaklaştırmak için kullanılan mefhum-["Semâ ve Arz kelimeleriyle işaret edilen "Âlemler"deki bir işleve işaret eden kavram(İnsanî-beşerî yani insanda açığa çıkan anlayışa göre)]-Varlıkta tasarruf eden-İnsanın bâtınındaki("Öz"ündeki) boyutlara işaret eden kavram-“Allah” ismiyle işaret edilen anlamı kavramaya başladığımızda onun içinde yok olduğunu fark edeceğimiz kavram- Allah dûnunda ne yararı ne de zararı olmayan şeyler-Zararı yararından fazla olan-Kötü bir mevlâ-Kötü bir arkadaş}
|
268
|
●
|
"Ulûhiyet" Hakikatı ["Allah"lık kemâlâtı-"El Esmâ ül Hüsnâ"-İnsanın "hatırlaması" istenilen, kendisine talim edilmiş olan "esmâe külleha"- “Var"lığı meydana getiren, "bildirilen(99 ile sınırı olmayan) isimlerin özelliklerinin tamamı"-“Ahad” olan “Allah”ın, kendisinde bulunan sayısız özelliklerinin toplamıyla oluşan sonsuz kemâlâtı-Ahadiyet hakikatinden doğan kemâlât-Holografik sistem üzere, holografik esasa göre var olan mertebelerin tümü-Sıfat ve esmâ mertebesinin olduğu boyut-O’nun Sıfatı-O’nun Zât’ını da anlatan Sıfatı-(Vâhidiyetin bâtını olan Ahadiyyet-kendini bilişi olan “Eniyyet”- Zâtında hiçlik hâli olan “Â’mâ‘iyet”)in tümüne birden işaret eden kavram-Her birimin ve zerrenin Hakikati olan boyut…}
|
269
|
●
|
"Ulûhiyet"e işaret eden İsim... "ALLAH"!
|
270
|
●
|
"İlâh" kelimesi (“Semâ” ve “Arz” kelimeleriyle işaret edilen) "Âlemler"deki bir işleve işaret etmektedir.(Allah'ın İsimleri arasında "El İlâh" diye bir İsim yoktur!)
|
271
|
●
|
Yerde ve gökte edinilen (oluşturulan-vehmedilen-varsayılan) İlâhlar (Yahûdilerin ilâhı-Hristiyanların ilâhı-Mecûsilerin ilâhı-Herkese bir diğerinin istek ve arzularına göre davranmak zorunda olan, aksi halde ilâhlığından şüphe edilen İlâhlar-İlâhlara tapanların, karşısındakini tehdit ettiği "kendi yarattığı, tasavvurundaki Tanrıları"-Bir şey yaratmayan; kendileri de yaratılmış olanlar-Hayata ve ölümün tadılışından sonraki yaşantıyı oluşturacak bir özelliğe sahip olmayan ilâhlar- Bitmez tükenmez Rablar(!), dişi yaradılışlı Tanrılar(!)-Tanrısal, ruhsal planlar-Galaksilerdeki Rab mekanizmaları-Falanca filanca yıldız ya da galaksideki Tanrılar-Dost-Veli edinlen-Rab kabul edilen (Allah’a ortak koşulan) ‘’Uzaylı kurtarıcılar” (Cinler)-Bedenlenmiş Allah tasavvurları-Ulu Ruhlar-Büyük babalar-Allah'a nispet edilen-hoşlanılmayan kız çocukları(Melekler)-Hevâ ve hevesler-Boş hayâller-Kuruntular- Bedensel- Hayvani bilinç-Doğasal olay veya varlıklar-Burçlar-Melekler-Evliyalar-Din adamları}
|
273
|
●
|
İlâhların özellikleri{Hayata ve ölümün tadılışından sonraki yaşantıyı oluşturacak bir özelliğe sahip değildirler-Bir şey yaratamazlar; kendileri de yaratılmıştır-Kendileri de kendini ilâhlaştıran benzeri kullardır-Yardıma muktedir olamadıkları gibi kendi nefslerine de yardım edemezler-İnsanlardan pek çoğunu saptırırlar-Cehennem yakıtıdır(Cehennemde ebedi kalıcıdır)-Konuşmazlar}
|
274
|
●
|
Hayata ve ölümün tadılışından sonraki yaşantıyı oluşturacak özelliğe sahip değildirler.
|
274
|
●
|
Kendileri de, kendini ilâhlaştıran benzeri kullardır.
|
277
|
●
|
İnsanlardan pek çoğunu saptırırlar. {Salâtı ikâme edemeyişin (Rabbine yönelmeyişin) doğal sonucu!}
|
278
|
●
|
Ne kendi nefslerini kurtaracak güce sahip olurlar; ne de destek görürler!
|
278
|
●
|
Kim: "Ben, O'nun dûnunda bir tanrıyım" derse; ona, bunun sonucunu cehennem olarak yaşatırız!
|
280
|
●
|
|