Simbiyotik yaşam; iki canlının tek bir organizma gibi birbirleriyle yardımlaşarak bir arada yaşam göstermeleridir.
Mantar sistematiğinde tüm dünyada kabul görmüş bir sistem bulunmamaktadır. Önceleri ikili sistemde bitkiler alemi içinde incelenirken günümüzde ayrı bir alem olarak ele alınması ve incelenmesi bütün dünyada kabul görmüş bir olgudur. Bu alem de kendi içinde 11 bölüme ayrılmıştır (Alexopoulos ve Ark. 1996). Mantarlar heterotrof yaşayan yani kendi besinini kendi yapamayan bir organizma grubu olmakla beraber parazit, çürükçül veya simbiyotik yaşama biçimi gösterirler.Çürükçül olanlar hücre dısında besinlerini sindirdikten sonra genelde bitkilerden, hayvanlardan ve insanlardan faydalanarak yaşamlarını sürdürerek karşı tarafta enfeksiyon oluştururlar
Y
Miselyummantarların dallanmış iplikçikler biçimindeki beslenmeyi ve büyümeyi sağlayan genellikle beyaz olan bölümü
APISI
Mantar genelde yer altında ya da kütük gibi bir yapının içinde yaşayan genellikle hif adı verilen ipliksi bir yapı gösterir(miselyum).Hifler ise septum adı verilen enine bölmelerle birbirinden ayrılarak hepsi bir arada miselleri oluştururlar. Miselyum genelde bir seneden fazla yaşarken meyvelerinin bir çoğu kısa ömürlüdür.
M
Endoplazmik Retikulum; Hücre içi ve dışı taşımayı sağlar ve bazı hücreleri depo eder.
antarlarda hücre çeperi yer alır ve hücre çeperleri mantarın türüne göre değişken yapı gösterir.Bazı mantar türlerinde çeper kitin yapılı iken bazısında selülozdan oluşabilmektedir.Bazılarında ise hem selüloz yapılı hem kitin yapılı çeper ikisi bir arada bulunabilmektedir.
Bazı mantarlarda hareket etmeye yarayan kamçı bulunabilmektedir.Mantar hücrelerinde bulunan organellere baktığımızda endoplazmik retikulum, bir ya da birdan çok nukleus, bazılarında ise golgi aygıtı ve mitokondriler bulunur. Ayrıca sayıları yaşlandıkça artan kofullar içerirler. Glikojen ve lipid halinde besinlerini depo ederler.
ÜREMELERİ
Mantar organizmaları eşeyli ve eşeysiz biçimde ürerler ve mutlaka spor oluştururlar. Bu sporlar bizim mantar dediğimiz meyvelerin içinde oluşurlar.
Eşeyli üremeleri iki haploid hücrenin birleşmesi ile oluşur.Toprak üstüne dökülen sporlar rüzgarın ve böceklerin etkisiyle çevreye dağılarak toprakta senelerce yaşamlarını devam ettirebilirler. İki haploid nükleus birleşir ve zigot oluşturur bu genellikle üç evreden meydana gelir.İlk evre olan plazmogamide iki protoplast birleşir ve oluşan yeni hücre iki adet nükleus içerir. Karyogami ise iki haploid nükleusun birleşmesiyle gerşekleşen ikinci evredir. Karyogamiyi izleyen mayoz safhasında ise diploid kromozom sayısı yarıya inerek üçüncü evreyi oluşturur.
Dişi ve erkek hücrelerin meydana getirdiği morfolojik yönden tamamen benzer olan gametler izogamet adını alır.Gametler genellikle morfolojik yönden farklılaşmış gametangium adı verilen hücreler içinde oluşur ve erkek gametangiyum anteridyum, dişi gametangiyum oogonyum adını alır. Eğer bu erkek veya dişi gametangiyumlar aynı vejetatif yapıdan kök almışlarsa yani tek bir spordan üretilmişseler , organizma homotallik veya hermofrodit (monozoik) fungus olarak nitelendirilir. Heterotallik (dizoik) funguslarda ise fungus tallusu ya erkek ya dişidir yani, ya sadece erkek yada sadece dişi organı taşımaktadırlar.
Mantarlarda eşeysiz üreme çoğu zaman tomurcuklanma, parçalanma veya sporlar ile gerçekleşir. Spor oluşumu çok yaygın ve çeşitlidir. Eşeysiz sporlar sporangium adı verilen bir kese içinde oluşursa sporangiospor ,eğer bir hifin ucunda oluşmuşsa konidia adı verilir. Klamidosporlar bir hifin ucunda veya ortalarında oluşan, kalın ve çift katlı spor kılıfı ile çevrili dayanıklı eşeysiz sporlardır. Arthrosporlar hifin bölünmesiyle oluşan sporlardır.Blastosporlar ise maya hücrelerinde görülen tomurcuklanmaya benzeyen eşeysiz sporlardır.Aşağıdaki şekilde A-Konidiospor , B-Blastospor, C-Klamidospor olmak üzere resmedilmiştir.
Bu organizmalar nemli yerleri severler, bu sebeple yağmur yağdıktan sonra topraktaki sporlar çimlenme göstererek mantarları meydana getirirler.
Tek hücreli olan mantarların çoğalması ise tomurcuklanma yoluyla gerçekleşmektedir.Suda yaşayanlar türlerinde eşeysiz üreme kamçısı bulunan zoosporlar sayesinde olur.
Mantarların yaşam döngülerinde somatik evre ve üreme evresi olarak iki evre bulunmaktadır.Somatik evrede mantar besinsel faaliyetlerini yerine getirirken üreme evresinde sporları üretimi gibi üreme yapı ve görevleri yerine getirilir.
Holomorf; fungal alemde hem eşeyli hemde eşeysiz üreme safhalarını içeren tüm yaşam döngüsüdür.
Mantarların somatik yapıları ya ipliksi bir hif yapısından ya bir hücreden ya da çok nukleuslu bir yapıdan meydana gelir.
Sonuç olarak mantarların yaşam döngüsünde her şekilde spor oluşumu göze çarpar. Bu oluşum eşeyli ve eşeysiz üremeyi de kapsar. Hem eşeyli hem eşeysiz üremenin gerçekleştiği tüm yaşam döngüsü "holomorf" adını alırken eşeysiz üreme sporları ile ilgili üreme şekillerinin gözlendiği evre "anamorf" evre adını almaktadır.. Eşeyli üreme ile ilgili yapıların gerçekleştiği evre ise "telemorf" evre diye bilinir..
MANTARLARIN SINIFLANDIRILMASI
Mantarların sınıflandırılmasında eşeyli sporların bulunduğu yapılar ve bunların morfolojik özellikleri dikkat çeker.Örneğin, zygosporlar zygomycetes üyeleri, askosporlar Askomycetes üyeleri ve basidiosporlar Basidiomycetes üyeleri tarafından üretilir .
Eskiden bitkiler aleminin içinde iki şekilde(Myxomycotina ve Eumycotina) olarak yer alan funguslar artık ayrı bir alem olarak kabul edilmektedir. Alexopoulos ve Mims (1979)'e göre mantarların sınıflandırılmaları şöyledir.
ALEM : MYCETEAE ( =FUNGI )
1. BÖLÜM : Gymnomycota
2. BÖLÜM : Mastigomycota
3. BÖLÜM : Amastigomycota
1. Altbölüm : Zygomycotina
2. Altbölüm : Ascomycotina
1. Sınıf : Ascomycetes
3. Altbölüm : Basidiomycotina
1. Sınıf : Basidiomycetes
4. Altbölüm : Deuteromycotina
1. Form-sınıf : Deuteromycetes
G
Fagotrofik beslenme; küçük organik parçacıkları alıp sindirmesi ve artık maddeleri dışarıya atması şeklinde gerçekleşir.
ymnomycota (Cıvık mantarlar): Vücut hücrelerinde hücre çeperleri bulunmayan küf mantarlarından oluşurken spor hücrelerinde, gerçek mantarlarda olduğu gibi sert bir hücre duvarı bulunur.Bu grup diğer mantarlardan fagotrofik beslenmeleri ile ayrılırlar.
Mastigomycota: Bu türler kamçı taşıyan hücreler oluştururlar. Kamçılı hücreler, "sporangium" adı verilen keseler içinde üretilen üreme hücreleri olan "zoosporlar" ya da "planogametler"dir. Söz konusu hücrelerde bulunan kamçıların sayısı ve pozisyonu, sınıflandırmalarında önem taşır.Hücre bölünmesi sırasında görev yapan sentrioller diğer bir önemli özelliğidir. Birkaç tür haricinde hepsinde hücre duvarı bulunur .Besinlerini absorbsiyonla alırlar.Çoğunluğu çok hücrelidir.Cıvık mantarlar hariç hayat devrelerinde kamçılar bulunanların hepsi bu gruba girer.
Amastigomycota: Diğer adı yüksek funguslardır.Hiçbir zaman hiçbir şekilde kamçılı hücre bulundurmazlar.Besin olarak tükettiğimiz şapkalı mantarları, küf mantarlarını ve mayaları da içeren bu bölüm 4 sınıfa ayrılarak incelenir. Bunlar; Zygomycotna, Ascomycotina,Basidiomycotina ve Deuteromycotina'dır.
1
Aplanaspor; kalın çeperli, kamçısı olmayan ve hareket edemeyen, sporangiyumlarda meydana gelen sporlar.
. Zygomycotina (Ekmek küfleri, sinek mantarları): Bu sınıf genellikle toprak içinde ya da ölü organizmalar üstünde yaşarlar.Bu nedenle, topraktaki organik maddelerin ayrıştırılmasında büyük katkı sağlarlar.Aplanospor olarak adlandırılan üreme hücreleri, kamçısızdır ve bu nedenle hareketsiz edemezler.Bu hücreler, spor keselerinden ayrıldıktan sonra, çimlenir ve miselleri oluştururlar. Üreme maksadıyla iki organizma karşılıklı geldiğinde, birbirlerine doğru çıkıntılar uzatırlar. Eğer bu iki organizmanın kimyasal sinyalleri birbirine uygunsa, çekirdek kaynaşarak üreme gerçekleşir. Üremek için suya ihtiyaçları yoktur,tamamen kara yaşamına uyum sağlamışlardır. Ekmek ve meyvelerde yaygınlık gösterir.
2. Ascomycotina(Mayalar ve Yaprak Lekeleri):En önemli özellikleri eşeyli çoğalma sonucu oluşan sporlarını (askosporlar) askokarp adı verilen bir kese içinde oluşturmalarıdır.Bu sporlar, olumsuz çevre şartlarına dayanıklıdırlar.Mantarlar aleminin en kalabalık grubudur ve "keseli mantarlar" da denir.Hücrelerinde kamçı bulundurmazlar.Hücre çeperleri genelde kitin ve glukagon yapılıdır.Maya formunda olan bazı türleri bulunur.Özellikle bitki yaprakları üzerinde parazit olarak ve çürükçül olarak da toprakta bitki artıklarında, sucul formları da sudaki artıklarda veya bitkiler üzerinde bulunur. Mayalar ve yaprak kıvırcıklığı mantarlarını kapsarlar.
Mayalar tek hücreli canlılardır ve genellikle yuvarlak, oval veya silindir biçiminde hücrelerden oluşurlar. Mayalar genelde meyve ve çiçek gibi şeker bulunan yerlerde sıkça görülürler.47 °C'nin üstünde ve 0 °C'nin altında inaktif olurlar. Aerobik ve anaerobik ortamda yaşamlarını sürdürebilirlerken hücresel yapıların sentezinde tomurcuklanmada ve metabolik faaliyetlerin devamında fazla enerjiye gereksinimleri olduğundan aerobik ortam gelişmeleri için daha uygundur.
3
Bazidyum; Yüksek mantarların topuz biçiminde olan ve spor üreten organıdır.
. Basidiomycotina(Küf Mantarları ve Şapkalı Mantarlar): Şapkalı mantarlar, bitkiler üzerinde parazit olarak yaşayan pas ve sürme mantarları bu gruba dahildir.Mantarların ikinci büyük bölümünü oluştururlar.Sınıfın ismi, hiflerin uçlarında farklılaşan bazidyum yapılarından kaynaklanır. Hücreleri kamçısızdır. Grubun en belirgin özelliği, yaşam evrelerinde, hücrelerinin iki çekirdek taşıdığı bir devre görülmesidir. Bir diğer özelliği ise hücre duvarlarının çift katlı olmasıdır. Gruptakilerin çoğu saprofittir. Bir kısmı bitkilerle simbiyoz, bir kısmı da parazit olarak yaşar.
Şapkalı mantarlar, marketlerden satın aldığımız, tükettiğimiz mantar türlerini kapsayan bir gruptur. Bir kısmı zehirlidir ve zehirleri özellikle sinir sistemi üzerinde kendini gösterir.
4.Deuteromycotina (Eşeysiz Mantarlar): Bitkilere zararlı olan mantar türlerinin büyük kısmı, bu grupta yer alır. Eşeyli üreme evreleri olmadığı için, "Eksik Mantarlar (Fungi Imperfectae)" olarak da adlandırılırlar. Sınıf üyelerinin sporları, birbirinden çok farklı yapıda görülebilir.Çoğu, konidyum adı verilen yapılarla, bu gruba giren mayalarda tomurcuklanma yoluyla çoğalırlar. Bu grupta doğal olmayan yapay bir sınıflandırma yapıldığı için, taksonomik birimlerin başına "form-" öneki getirilir.
Dostları ilə paylaş: |