BİTKİ ÖRTÜSÜ
Bir yerin doğal bitki örtüsünü iklim, toprak ve jeomorfolojik özellikler gibi faktörlerin bir araya gelerek oluşturdukları yetişme şartları şekillendirir. İstanbul'un yetişme şartlarının olanak verdiği asli bitki formasyonu ormandır. Orman formasyonunun dışında İstanbul İli sınırları içinde maki ve psödomaki (maki benzeri) toplulukları ile kıyı bitkileri yer alır. Orman örtüsünün tahribi sonucu meydana gelen maki ve psödomakinin çoğu yerde ormanla yan yana ve iç içe bulunuşu bu iki formasyonun sahasını ayırmayı güçleştirir. Maki formasyonu ilin daha çok güney kesimlerinde, psödomaki ise kuzey kesimlerinde yaygındır. İstanbul İli sınırları içinde kalan sahadaki bitki örtüsü, psödomakinin içinde bulunduğu "nemli ormanlar sahası", makinin içinde bulunduğu "kuru ormanlar sahası" olmak üzere iki büyük ünite içinde incelenebilir. Ancak İstanbul gibi büyük bir kentin binlerce yıllık varlığı nedeniyle, çoğu yerde bitki örtüsüne insan elinin değmesi, bitki örtüsünün gerçek karakterini değiştirmiştir.
Ana hatları ile iklim ve toprak şartlan bakımından çok büyük farkların görülmediği İstanbul'un Asya ve Avrupa yakalarında, ormanın karakterini rölyef tayin etmiştir. Bütünüyle Kocaeli Yarımadası rölyefindeki disimetrinin, iklim elemanlarından özellikle yağışın dağışılmda neden olduğu farklılaşma, orman formasyonunun ana karakterini belirlemiştir. Kuzey kesimde sıcaklık şartlarının elverişliliği yanında, yağış miktarı güney kesimden daha fazladır. Bu özellik kuzeyde
toprağın daha aktif olmasına, daha çok humus oluşumuna olanak sağlamıştır. Buna karşılık güney kesimlerde don devresinin kısalığı ve kurak devrenin daha uzun oluşu, ana kayanın ayrışmasının ve humus oluşumunun daha az olmasına yol açar. Kuzey kesimlerde nemli ormanlar gelişirken, güney kesimde daha farklı bir orman formasyonu olan kuru ormanlar gelişmiştir. Nemli ormanların ağaç katını, doğu kayını, sapsız meşe, saplı meşe, Isıranca meşesi, adi kızılağaç, ova ak-çaağacı, çınar yapraklı akçaağaç, çiçekli dişbudak, doğu gürgeni, Anadolu kestanesi, gümüşi ıhlamur, küçük yapraklı ıhlamur, titrek kavak; ağaççık katını çaka-leriği, adi fındık, sarı çiçekli kızılcık, muşmula, akçaağaç yapraklı üvez, mor çiçekli ormangülü, sırımbağı, adi porsuk, çobanpüskülü oluşturur. Kuru ormanların hâkim elemanını mazı meşesi, ağaççık katım ise çoğunlukla maki elemanları meydana getirir. Kuru ormanlar ile nemli ormanlar arasındaki sınır, kabaca, Karadeniz'e dökülen akarsular ile Marmara Denizi'ne dökülen akarsular arasındaki su bölümü hattına denk gelir (bak. akarsular). Su bölümü hattının Marmara Denizi'ne yakın olarak geçmesi dolayısıyla nemli orman sahaları kuru orman sahalarına nazaran daha geniş yer kaplar.
Nemli orman elemanları Karadeniz kıyılarından itibaren su bölümü hattına kadar sokulurlar ve korundukları yerlerde, özellikle kabul havzalarında, vadi içlerinde ve tepelerin kuzey yamaçlarında tam bir gelişme halindedirler. Karadeniz ile Marmara Denizi arasındaki su bölümü hattının kuzeyinde kalan sahanın, Karadeniz'e dökülen kısa boylu fakat çok sayıdaki akarsuyla oldukça derin bir şekilde parçalanmış olması, Karadeniz'in nemli havasının bu vadiler boyunca sokulmasına imkân hazırlamıştır. Karadeniz Bölgesi'ne özgü nemcil bitki türlerinin özellikle bu vadiler boyunca güneye sokulabilmesi bunun sonucudur. İstanbul'un doğu bölümünün yer aldığı Kocaeli Yarımadası'nda, su bölümünün kuzeyinde kalan saha, bitki örtüsünün çeşitliliği, nemcil bitkilerle kurakçıl bitkilerin bir arada ve iç içe bulunuşu ile dikkati çeker. Karadeniz ve Akdeniz etkilerinin birbirine karışmış olduğu bu sahanın (bütünüyle Kocaeli Yarımadası'nın) alçak bir plato oluşunun, bu özellikte önemli payı vardır. Su bölümü hattının güneyinde kalan sahada Karadeniz etkisinin kayboluşu bu kesimdeki bitki örtüsünün yeknesak olmasına yol açmıştır. Kuru ormanlar sahası olarak beliren güney kesim, kurakçıl meşe türlerinin yayılış alanıdır. İnsanın müdahalesiyle gerçek karakterini kaybetmiş olan bu sahada, meşe toplulukları dışında bitki örtüsüne çeşitlilik katan, Akdeniz etkisini yansıtan maki elemanlarıdır.
İstanbul'un Anadolu yakasında doğal bitki örtüsünün bu özelliği, ana hatları ile Avrupa yakasında da görülür. Aynı şekilde Çatalca Yarımadasındaki tepelik alanların kuzeye bakan yamaçları nemli
Dostları ilə paylaş: |