BaşÖRTÜSÜ raporu 2007 Sakarya Başörtüsü Platformu


Eylül 2007 – “Türban meselesi” bireysel bir mesele olarak kalmalıdır



Yüklə 2,1 Mb.
səhifə70/102
tarix30.10.2017
ölçüsü2,1 Mb.
#22656
1   ...   66   67   68   69   70   71   72   73   ...   102

27 Eylül 2007 – “Türban meselesi” bireysel bir mesele olarak kalmalıdır


Le Monde Türkiye eski temsilcisi Nicole Pope, Zaman’daki “Kadın şahsiyeti bu kadar itibarsız mı?” başlıklı yazısında başörtüsü sorununu değerlendirdi: “Türban meselesi bireysel bir mesele olarak kalmalıdır. Problem, laik kurumların başörtüsünü siyasî bir sembol ve dinî bir hareket olarak algılamasından kaynaklanmaktadır. Öğrencilerin başörtülerini geleneksel şekilde çenelerinin altında bağlamak yerine türban giyme eğiliminde olması, onların siyasî bağlantılarının bir delili olarak görülmektedir. Bir başka yorum ise genç kadınların anneleri gibi giyinmek istemedikleri, türbanın yeni şehirli nesil tarafından kendi inançlarını ifade etmenin daha modern bir şekli olarak tercih edildiği şeklinde yapılabilir. Üniversitelerdeki başörtüsü yasağının sürmesi pek çok genç kızın hayatını karartmaya devam ediyor..”

27 Eylül 2007 – Örtülü kadın azaldı Malezya olmuyoruz!

32. Gün programıyla A&G Araştırma Şirketinin “başörtüsü” araştırması medyada geniş yankı uyandırdı. Araştırmanın sonucu “Türkiye'de 100 kadından 61'i başını örtüyor. Başı kapalı kadın sayısı ise son dört buçuk yılda yüzde 2.8 azaldı.” şeklinde özetlendi. A&G Araştırma Şirketi'nin başkanı Adil Gür, sonuçları şöyle yorumladı: “Yaygın kanaatin aksine, toplumda örtünme oranı veya dindarlık artmıyor, aksine azalıyor. Sadece görünürlük artıyor. Kapalı kadınlar artık daha fazla sosyal hayatta yer almaya başladı. Eskiden sadece otobüste, minübüste görmeye alıştığımız kadınlar, bugün son model arabalara binip, Nişantaşı'nda, Bağdat Caddesi'nde alışverişe çıkmaya başladı. Bu nedenle sayıda artış yok, algıda farklılık ve artış var.”



28 Eylül 2007 – Hayrünissa Gül Hanım köktendinci İslam'ın bir neferi gibi

Özdemir İnce, Hürriyet’teki “Müslümanca yaşamak ve Malezya korkusu” başlıklı köşe yazısında “Bayan Hayrünissa Gül'ün türbanı çevresinde yapılan tuhaf savunmalar, İslam'ın tek şartının türban olduğu izlenimi uyandırıyor artık. İslam inancını yaşamak = Türban takmak!” dedikten sonra örtünmenin dini bir dayanağı olmadığını iddia etti ve ekledi: “Türban, İslam'ın değil Müslüman Kardeşler türünden siyasal İslam'ın dayatması. Köktendinci İslamcılığın askeri üniforması.” İnce yazısına “Hayrünissa Gül Hanım, tam anlamıyla, köktendinci siyasal İslam'ın bir neferi gibi davrandı, davranıyor!” sözleriyle devam ederek hiçbir dayanak göstermeden şu iddiaları dile getirdi: “Yasalara göre meşru olan faiz İslam'a göre haram. Ama Bayan Gül'ün herhangi bir bankada mutlaka parası vardır. Faizin haram parasını yiyor ve türban takıyor!”



28 Eylül 2007 – Oruca, namaza, türbana da baskı var mı?

Vatan’dan Ruhat Mengi, “Son günlerde "Malezya fobisi" aldı yürüdü ya, Şerif Mardin'in söz ettiği "mahalle baskısı" dillerden düşmez oldu ya bunun karşıtı da icat edilecekti elbet ve dahi edildi.” diyerek başladığı yazısına şöyle devam etti: “Şimdi artık "Ama bizim mahallede de bunun tam aksi bir durum mevcut. Türbanlılara, oruçlulara, namaz kılana baskı var" demeye başladılar. İyi ama bugüne kadar hiç akla gelmeyen, bir tek kez bile dile getirilmemiş bu baskı nasıl oluyor da tam şu sırada ortaya çıkıyor? Bugüne kadar canının istediği semtte, istediği parkta, kafede, alışveriş merkezinde, bu merkezlerin güzellik ürünü satan mağazalarında dolaşan, hatta makyaj uzmanlarının önüne oturup makyaj yaptıran türbanlı hanımlardan kim rahatsız oldu, kim rahatsız etti? Soruyorum; namaz kılana, oruç tutana karşı herhangi bir saygısızlık hiç duyuldu mu? Ben bu iddiaların hem büyük bir haksızlık olduğuna, hem çok zararlı sonuçlar yaratabileceğine, hem de sırf karşı tez üretmek uğruna yapıldığına inanıyorum.”



28 Eylül 2007 – Türkiye Mısır olur mu?

Başkent Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr Zeki Hafızoğulları, anayasanın değiştirilemeyecek maddelerini değiştirilmeye kalkışmanın "sivil ihtilal girişimi" olduğunu ve oeza kanununa göre suç oluşturduğunu söyledi. Anayasa konulu panelde konuşan Haftzoğulları, anayasada başörtüsünün serbest bırakılmasına ilişkin düzenlemenin de Türkiye'yi Malezya ve Mısır'a benzeteceğini belirterek, "Bir ülkede medeni kıyafet yanında dini kıyafet bir kamusal değer yapılırsa, yarın erkekler de sünnettir diye yıllarca önce giyilen kıyafetle üniversiteye gelirse ne yapacağız?" dedi.



28 Eylül 2007 – Başörtülü ilköğretim öğrencisi tartışması

Diyarbakır’da, Özel Avrupa Birliği İlköğretim Okulu'nda öğrenci ve öğretmenlerin istediği kıyafeti giyebildiği, saçını uzatabildiğini ve öğrencilerin 2'sinin okula başörtülü gelebildiği haberi medyadaki tartışmaları alevlendirdi. Öğrencilere kıyafet konusunda müdahale etmediklerini, disiplini bozmamak şartıyla özgürlükte kısıtlamaya gitmediklerini bildiren okul müdürü Mustafa Çakır, "Okulun belli bir forması var. Ancak bir öğrenci o kıyafet tonlara yakın bir elbise giydiyse bunda da kıyameti koparmıyoruz" diye konuştu. Okulda başörtüsü takmanın yasak olduğunu bildiğini belirten Çakır, sınıfta görüntülenen başörtülü öğrenciyle ilgili ise yorum yapmaktan kaçındı.


28 Eylül 2007 - Kanunsuz başörtüsü yasağı, her kademede kalkmalıdır


Yeni Asya Gazetesi’nden Faruk Çakır, “Başörtüsü ilkokula indi!” medyanın iddialarını şöyle değerlendirdi: “Türkiye’nin önünü tıkayan ve ufkunu karartan ‘kanunsuz başörtüsü yasağı’nın devam etmesini arzu edenlerin bir iddiası var. “Üniversitelerdeki başörtüsü yasağı kalkarsa, başörtüsü zamanla liselere kadar iner” diyorlar. Tesbit doğru, ancak eksik. Çünkü böyle bir talep, mevcut yasak kalktıktan sonra değil, devam ettiği günlerden beri zaten var. İkincisi de, bu talep sadece ‘lise’ öğrencileri için değil, ilkokul öğrencileri için de geçerlidir. Tabiî ilâvesi de var: Başörtüsü yasağının kalkmasını isteyenler, sadece ‘Okullarda yasak kalksın’ demiyor ki! Hali hazırda devam eden kanunsuz başörtüsü yasağı, her kademede, her yerde kalkmalıdır. Ve bu talep, bugün dile getiriliyor da değil. Başörtüsü yasağının uygulanmaya başlandığı günden itibaren millet bu yasağa itiraz ediyor ve uygulandığı bütün mekânlarda kalkmasını istiyor. “

Yüklə 2,1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   66   67   68   69   70   71   72   73   ...   102




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin