SEYFULLAH- Yörük soyadını kullandığı için, o hanede değerlendirilmiştir.
Mevlüt ve Ruşen’den olma Seyfullah-Nazım ve Asım, ilk kafile ile değil de son-radan Viranşehir’e gelmişlerdir. Bunlardan bahsettik. Mevlüt ve Ruşen’den ol-ma Şeteret ise, oğlu Memduh ile beraber 1965 yılında Doğanşehir’e gelmiştir. Memduh- Seher ile olan evliliğinden; Cengiz- Necdet- Sermin ve Neşet dünyaya gelmiştir. Memduh, eşi Seher ölünce, İbrahim Balkış’tan dul kalan Abdurrah- man-Azize Turan kızı Müşerref ile ikinci evliliğini yapmıştır.
… & …
P O S O F ( Satlel- Yaylaaltı ) D E N G E L E N A İ L E -
İlçe merkezine 19 km.kuzeyinde, ufak düzlüklerden oluşan bir yamaçta kurul- muştur. Rakımı en yüksek olan köylerden birisidir (1700) Yükseklerde kurul- muş, bir park görünümündedir.Yabani meyva ağaçları, meşe ve geniş yapraklı ağaçlar yöreye güzellikler sağlar. Tarihi kalıntılardan eski bir yerleşim yeri oldu- ğu anlaşılmaktadır. Buradan gelen aile; memlekette Bayraktaroğulları olarak anılmakta olup, Ahıska’nın Uravel bölgesi Pikrol köyünden gelerek Satlel’e yer-leşmişlerdir. Köydeki diğer aileler de Ahıska’nın farklı köylerinden gelmedir. Posof’lu şairimiz Satlel(Yaylaaltı)i şöyle tanımlamaktadır:
Yaylaaltı denir, yayladır gerçek, Suyu sanki billur, etrafı çiçek, Yamacı kaplayan, kayın’ı gökçek, Hastaya can veren, havası vardır.
- KORKMAZ (Gogop ) A İ L E S İ -
Bu aile, HASRET ve ALTUN’dan türemiştir. Hasret’in babası Mehemmet, kardeşleri Emin Hoca ve Yusuf’tur. Hasret ve Altun beraberliğinden; 1)Vehbi 2)Kadir 3)Hamdi 4)Mertali 5)Mirali 6) Osman dünyaya gelmiştir. Göç sırasın- da, Osman haricinde diğer 5 kardeş memlekette kalmışlar, sadece Osman, dayı-sı Yusuf ile birlikte Viranşehire gelip yerleşmiştir. Ve “ GOGOP ”lar diye anıl-mışlardır.
OSMAN (1875-1927)- İlk evliliğini Şaban-Şerife kızı Afide ile yapmış, bu bera- berlikten; 1)Abdülkadir(1900-1964)- 2)Hacıali(1905-1964)- 3)Ayişe(1898) -Ölü)- 4)Faik (1923-1949)- 5)Hüseyin(1931-1961) dünyaya gelmişlerdir. Osman ikinci evliliğini, Sürgülü Fatma ile yapmış ve evlilikten de; 1)Neseye (1910-…) - 2)Hasan (1918-2004)olmuştur.
1)ABDÜLKADİR KORMAZ- Şahbaz Eroğlu kızı Sündüs ile evliliğinden,Vehbi dünyaya geldi. Abdulkadair Korkmaz’ı sevimli, sessiz, sakin, evinin etrafından ayrılmayan yaşlı biri olarak anımsıyorum.
VEHBİ KORKMAZ- Çok iyi niyetli, yumuşak huylu, güleç yüzlü biri olarak bilirim. Bir süre bakkallık yaptı. Muhacirler ticarete yatkın değillerdir. O neden-le fazla devam ettiremedi. Kurnazlığını ancak arkadaşı mukallid Entelli Kadir’e gösterebilmiştir. Şöyleki: Entelli Kadir bir gün kendisinden 2 kg kıska alır. “ Vehbi kardeş, param yok.Yazın, kıskanın sayısı kadar soğan vereyim sana” demesine mukabil, Entelli Kadir’i iyi tanıdığından “ Yok öyle yağma. Ya para-sını şimdi verirsin, ya da, yazın kıskanın sayısınca soğan isterim” demiştir.
Osman Çiftçioğlu kızı Hatice ile olan evliliğinden; 1)Vefa(Özürlü-ölü)- 2)Bir- sen + Celal Bozer(ölü) – 3)Nurşen + Süleyman Bilgili = Ebubekir- İsmail- Mer- ve.–4)Turan + Abide( Memet Köse kızı) = Kadir ve Seda. -5) Salih+ Hülya ( Nedim Şahin kızı)= Aslı, İrem, Ahmet - 6)Gülşen + Abdurrahman = Semih- Sena. -Aslı ve Şerif adında iki çocukları daha olmuşsa da çocukken ölmüşlerdir. Değer verdiğim ve saygı duyduğum Vehbi ağabey ve Hatice ablanın çocuk-larının hepsi de terbiyeli ve saygılı insanlardır.
2)HACI ALİ KORKMAZ- Dürüst, efendi ve saygın bir insandı. Köylerde cami imamlığı yapmıştır. Recep-Mine kızı Emine ile olan evliliğinden; Nesibe ve Va-hap dünyaya gelmiştir. Emine, annemin teyzesi, biz çocukların da sevdiği ve saygı duyduğu ve kendisinin de bizleri sevdiği ve kolladığı değerli bir insandır. Muhacir kesimde, hicri yılbaşı sabah erkenden, evi ilk ziyaret eden kişinin uğur getireceğine inanılırdı. Bu vesile ile annem beni o günü sabah erkenden onlara gönderir, ben de uçarak giderdim adeta. Bilirdim ki bunun ucunda mükafat var-dır. Gerek Emine hala ve gerekse Nesibe hala ceplerimi yiyecek öteberi ile dol-durur, sevinç içinde eve dönerdim. Her sene o günü titizlikle takip eder, işin ucunda hediyeler olduğu için de hiç sektirmezdim. Uğurlu mu, yoksa uğursuz mu geldiğimi de bilemezdim. Devamlı hediye ile taltif edildiğime göre, demekki uğurlu gelmekte imişim.
NESİBE- Akrabam olması nedeniyle kendisini çok iyi tanırım. Çok iyi niyetli, dürüst ve edepli bir insandı. Gençliğinde zorla kaçırılmış, kaçırana yar olma- yarak evine dönmüş ve kimse ile de evlenmemiştir. Annemle teyze çocuklarıdır.
VAHAP KORKMAZ- Dünya iyisi bir insan. Hoşgörülü ve yardım severdi. Ak- rabam olması ve benden büyük olması nedeniyle beni korumuş, gözetlemiş, ben de ona sevgi ve saygı duymuşumdur. Köşger Mustafa Tatar kızı Zemzem ile olan evliliğinden ; 1)Dilaver(Me.) + Leyla = Alperen – Metin. 2)Kezban + Ad-nan Tutak(Öğret.) = Erhan- Nurhan- Enver. 3)Dilek + Ali Can = Rumeysa- Semih 4)Fatih + Yeter (Naci Kaya kızı) = Vahap Emir
Vahap Korkmaz’ın dört çocuğu da gayet terbiyeli ve düzgün, sevdiğim değer verdiğim insanlardır. Onlar da ben ve büyüklerine karşı saygılı olmuşlardır. Özellikle bana karşı, hem yakın akraba oluşumuz ve hem de öğretmenleri olu- şum nedeni ile sevgi ve saygıya tabi tutulmuşumdur. Onlar, Vahap abimin biz-lere yadigarıdırlar. Onların tümünü çok sevmekte ve takdir etmekteyim.
3)FAİK KORKMAZ- Kendisini hiç tanımadım. Kardeşi Hasan ile kavgalı oldu- ğunu bilmekteyim. Mero ile olan evliliğinden; Osman ve Hediye(ölü) olmuştur. Faik’in ölümü üzerine eşi Mero, Memet(Fato) Karaçoban ile evlenmiş, bu evli-likten de; 1)Bilal + Fatma= Cengiz-Özlem-Özdil 2) Leyla + İbrahim =İlker-İlkay-Ebru dünyaya gelmişlerdir.
OSMAN(Şoför )- Şükriye ile olan beraberliğinden;1)Emine + Turan Akarçay = Eren- Ertuğrul. 2) Nahide + Mustafa Sefi =Tuba- Tuğra. 3) Murat + Melike(Fas lı) = Aysima. 4) Songül +… 5)Nerman + Musa Ünver = Semih- Lemi.
4)HÜSEYİN KORKMAZ- Kendisini pek tanımıyorum. Ancak ıslak çayırda uzun süre uyuyup kalmasından dolayı, ciğerlerini üşüttüğünü ve bunun sonu- cunda da hastalanarak vefat ettiğini anımsıyorum. Asya ile olan evliliğinden; 1) Aynur + Abuzer Sülü(Marangoz)= Meltem- Demet- Aylin- Emre. 2) Maynur + Celal Varol = Niyazi- Nihat- Hüsnü-Semanur. 3) Gülşen + Abdurrahman Allı = Semih- Sena. 4) Yaşar Korkmaz(Me.) + Sibel(Ahmet Tuncel kızı)= Serkan-Hüseyin olmuşlardır.
Hüseyin Korkmaz’ın kız çocukları hakkında yeterli bilgim yoktur. Ancak eşle-rinden Celal Varol ve Abuzer Sülü, yakinen tanıdığım iyi dostlarımdır. Yaşar ise, dürüst, efendi ve saygılı biridir.
5)NESEYE – Hüseyin Kutlu ile olan evliliğinden; Necati ve Şahabettin Kutlu dünyaya gelmiştir.(Geniş bilgi “Kutlu” ailesinde.)
6)HASAN KORKMAZ – Hoş sohbet ve sevimli bir insandı.Tatlı tatlı anlatırdı ve onu dinlerken insan zevk duyardı. Önceleri onu kır eşeğinin üzerine binmiş olarak tarlalara gidip gelirken görmek her zaman mümkün olurdu. Bazen de iyi celallenirdi. Sinirlendiğinde, kardeşi Faik’in üzerine damın üzerinden loğu bı-raktığı söylenir. Asker dönüşü odadaki yaşlılara tren hakkında verdiği bilgiler il- ginçtir. Daha önceden bahsi geçmiştir. Gülsüm ile olan evliliğinden; 1) Zeynep + Ali Atmaca = Adem- Miraç. 2) Nazife + Mustafa Bayram = Alkan- Erkan- Serkan- Tuba. 3) Nebi(Marangoz) + Yurdagül(Bayram Keçeci kızı)= Reyhan 4) Vahap (Bel.İşç.) + Hatice(İsmail-Meyri Bilgili kızı)= Rıdvan-Tolgahan.
Kızları tanımıyorum. Oğulları çalışkan ve toplum insanıdırlar.
=================================================
P O S O F ( Cacun-Uğurca) DAN GELENLER
Cacun(Uğurca) aşağı ve yukarı olmak üzere iki bölümden oluşur.Yukarı Cacun, ilçe merkezine 4 km.batıda, bir yamaçta kuruludur. Etrafı çayır, mera, çam fidanlıkları, meyve ve geniş yapraklı ağaçlarla çevreli olup, köye ayrı bir güzellik katar. Cacun adı, Kıpçak dil kökenlidir.Yukarı Cacun’a “Cacuni Ülye”, aşağı Cacun’a ise “Cacuni Süfye” denilmektedir.Yeni adı “Uğurca” olan Yukarı Cacun; köyün batısında bulunan 9 köy ve mahallenin yollarının, bu köyden geç-mesi ve her gelip gidene uğur dileyen bir yüce terbiyeye sahip olmasına izafeten verilmiştir. Eski mezar ve kilise kalıntılarından burasının daha önceleri, Hıris-tiyan ailelerce kullanılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bilahare Türk asıllı ailelerce kullanılmaya başlanmıştır. Köyde yaşamakta olan ailelerin, 1293 Osmanlı-Rus Harbinden sonra, bir kolu Hame oğulları Malatya’ya, Sele oğulları Konya’ya, Kurt oğulları ise Maraş-Elbistan’a giderek bir köy oluşturmuşlar ve adını da “Posof” koymuşlardır. Posof lu şair Cacun’u şöyle tarif etmektedir:
Uğurca, yeniden yapıyor bahçe, Suları akıyor, inceden hoşça, Eşyası taşınır, hep bohça bohça, Güneyinde, meşhur deresi vardır.
- O K Ç U A İ L E S İ –
Memlekette Hame oğulları diye anılan bu aile,Viranşehirde, soyadı kanunu ile birlikte “Okçu” soyadını kullanmaya başlamıştır. Bu aile, HAKİM DEDE ve HÜNKAR’dan türemedir. Bu beraberlikten; 1) Yusuf 2) Hüseyin 3) Abdullah 4) Süleyman 5) Etem 6) Sultan(İhsan) olmuştur.
1)YUSUF (1864-….)-İlk evliliğini Hamza-Müteveffiye kızı İHSAN(1854-1914) ile yapmış ancak çocukları olmamıştır. İkinci evliliğini, Hatice ile yapmış, bu evlilikten; Gülperi(1896-…)- Hünkâr (18 99- …) - Emine(1901-…) dünyaya gelmişlerdir.
Yusuf, üçüncü evliliğini de Recep-Fatma kızı Emine(1874-…) ile yapmış ve bu evlilikten de; Yeter(1915-2006) ve Yaşar(1927-1996) olmuştur. Emine’nin bun- dan evvel iki evliliği daha vardır. Birinci evliliğinden, Nazlı (Derviş Osman ile evlidir.) olmuştur. İkinci evliliğini ise Nurettin Soykan’ın amcası ile yapmış, ancak çocukları olmamıştır.
GÜLPERİ(1896-…)- Hacı Memet Canpolat’ın ilk eşidir. Çocuk yok.
HÜNKAR(1899-..)- (Dakko ) Mustafa Yerlikaya ile olan evliliğinden; Hatice- Abuzer ve Hayriye olmuştur. Mustafa Yerlikaya’nın ilk evliliğini yaptığı Fatma’ dan da Rukiye adında bir kızı vardır.
EMİNE (1901-…)- Hacı Hafız Bilgili ile evliliğinden çocuk yok.
YETER(1915-2006)- Mahmut Okçu ile olan beraberliğinden; 1-Sultan 2- Ayten 3- Hasan 4- Fatma 5- Süleyman dünyaya gelmişlerdir.
Mahmut Amcanın valığından haberdardım. Ancak yakinen tanıma fırsatım ol-madı. Gördüğüm ve tanıdığım kadarı ile aklı başında düzgün bir insandı. Yeter ablaya gelince onu tarif etmeye kelimeler yetmez. Temiz, nur yüzlü bir insandı. Kendisine her zaman için büyük bir saygı ve sevgi duymuşumdur.
1)SULTAN + Ömer Yağcı = Gültünay ve Hatice.(Geniş bilgi”Yağcılarda”.) Sul-tan ablayı yakınen tanıma fırsatım olmadı. Ancak, terbiyeli ve saygın bir insan olduğundan kuşkum yoktur.
2)AYTEN + Vefa Erdoğan evliliğinden; Gülcan- Nurcan- Selda- Ali Yasin- Sevda olmuştur. Ayten abla, sadece benim değil tüm kesimin ablasıdır. Akıllı, terbiyeli ve düzgün bir insandır. Hamarat bir kadındır. Elinden her şey gelirdi. İyi bir kadın terzisidir. Onun diktiği elbiseler, sahipleri tarafından beğeni ile kul-lanılmıştır.
3)HASAN Okçu(öğret.)- Benim kadim dostum. Birlikte çok çalıştık. Görevini bu kadar iyi ve severek yapan bir öğretmen tanımıyorum. Son derece iyi niyetli, hoşgörülü ve saygın bir insandı. Ne yazıkki uzun yaşıyamadı. Allah rahmet ey-lesin. Nuriye ile beraberliğinden; 1- Bahadır Okçu(Medikalci) + Aslı = Levent ve Zeynep. 2-Levent Okçu(Pilot) + Ebru = Hasan ve Zeynep. 3-Zeynep + Rasim Oğuz = Yavuz Ali ve Sevgi. –
Bahadır, Levent ve Zeynep çok sevdiğim ve takdir ettiğim öğrencilerimdir. Her üçü de kendilerini topluma kabul ettirmişlerdir.
4)FATMA+Ökkeş Bilgili=1)Mustafa(Pilot)+…?…2)Zühal+Metin Oktay Durak = Ahmet Barış-Yiğit ve Efe(ikizler). –3) Meral+……?…..
Fatma; terbiyeli, sessiz-sakin, çok az konuşan hamarat bir insandır. Çocukları Mustafa olsun, Zühal ve Meral olsun harika çocuklardır.
5)SÜLEYMAN OKÇU + Aynur = Betül ve Hasibe olmuştur. Süleyman Okçu doğuştan sağlıksız, sessiz ve sakin bir hayat sürmüştür.
YAŞAR OKÇU(1927-1996)- Benim ilkokul öğretmenimdir. Böylesine olgun, böylesine düzgün, böylesine saygın, böylesine alçak gönüllü, böylesine sevilen ve saygı uyandıran birine rastlamak nadiren mümkün olur sanıyorum. Kendi- sine çok derin sevgi ve saygı duymuşumdur. 1996 yılı Ramazan ayında ölüm haberini aldığımda adeta yıkılmıştım. Uzun süre göz yaşlarımı tutamadım. Bu gibi durumlarda babamdan kalma bir alışkanlıkla duygularımı şiire dökerim.
Bırakıp gittin bizi, neden, hocamız?
Tütmez oldu birden, artık bacamız.
Yerlerde kalıverdi, iftar soframız.
Rahmet diler gönül, başka neylesin?
Allah mekanını, Cennet eylesin.
Y aşar sandık daha, yaşamadı ömrünce,
A llah’ın takdiri, elden ne gelir ?
Ş aşırıp kaldı melekler, seni görünce!
A llah’ın tertemiz sevgili kulu,
R abbına selam durdu, tam sen ölünce..
O kçu yayın gerdi, fırlattı birden,
K alkamadı bir daha, düştüğü yerden,
Ç aresiziz hepimiz, ne gelir elden?
U ğurlarız Cennet’e her şey gönlünce!..
Yaşar Okçu, Laz İbo-Nazeni kızı Saadet ile 1945 yılında yaptığı evliliğinden; Necdet- Yusuf- Ümit ve Mustafa dünyaya geldi.
NECDET OKÇU - Sevdiğim ve değer verdiğim bir meslektaşımdı. Başarılı bir eğitimci idi. Son zamanlarda Mersin merkezde kendisinin de ortak olduğu özel bir dershanede mesleğini icra ediyordu.Yine öğretmen olan Nevin ile olan bera-berliğinden; Onur ve Üstün adında iki çocuğu bulunmaktadır. Çok genç yaşta aniden vefatı bizleri derin bir üzüntüye garketmiştir.
YUSUF OKÇU - İyi niyetli, saygılı, üstün nitelikli bir öğretmen kardeşimizdir. Zühal ile beraberliğinden; Yılmaz ve Ilgaz dünyaya gelmiştir. Meslek hayatına İzmirde başladı, orada da devam etmektedir. İlçeye ender olarak uğramaktadır.
ÜMİT OKÇU – Sevilen ve takdir gören, kıymetli bir insandır. İlçe insanları ile iletişimi iyidir. Yurdun çeşitli yörelerinde Ziraat Bankası memurluğu ve müdür- lüğü yapmıştır. Ömer- Sultan Yağcı kızı Gültünay ile olan beraberliğinden; Emine- Emre ve Esen adlarında üç evlatları vardır.
MUSTAFA OKÇU - İyi niyetli, saygılı, güler yüzlü biridir. İlçeden ve insan- larından uzak kalmamaya özen göstermektedir. Bazı kurumlarda teknisyen ola-rak görev yapmaktadır.Vefa-Ayten Erdoğan kızı Nurcan ile olan beraberliğin-den; Deniz- Umut Yaşar dünyaya gelmiştir.
NAZLI – Komşumuz olduğu için çok iyi tanıyordum. Kendisi çok iyi niyetli, saf, temiz ve altın yürekli bir insandı. Ne yazıktır ki yaşantısı çok sıkıntılı geçti. Osman Özlü ile olan evliliğinden; Zekiye - Cevri ve Cemil dünyaya gelmiştir. (Geniş bilgi “Özlü” ailesinde.)
- H Ü S E Y İ N O K Ç U ( 1854-…)
Sevim ailesinden( Ethem- Hünkâr) kızı Havva ile olan beraberliğinden; 1- Sefer 2- Fadime 3- Güneş 4- Neneli 5- Ayişe dünyaya gelmişlerdir.
1)SEFER OKÇU(1877-1955) Elmas ile olan beraberliğinden; 1- EMİNE + Hasan Durak = Abide – Rüveyde – Memet - Celal oldu.(Geniş bilgi “Durak” ailesi)- Sefer amcayı pek tanıyamadım. 93 Harbi sonucunda Malatya toprakla-rına göç sırasında doğmuş, yapılan bu seferden dolayı adı “ Sefer” konulmuştur.
2-ŞÖHRET(1921-…) + Kadir Doğan = Fatma- Şengül- Tahsin-Özgül- Mihri-ban- Memet. (Geniş bilgi “ Doğan” ailesinde.) 3-ÖMER Okçu(1917-1932)- Genç yaşta vefat etti.
4-ÖMER LÜTFİ Okçu(1914-1973) Çocukluğumda, uzun boylu, yaşlı bir insan olarak hatırımda. Memet(Mamo) - Pembe kızı Emine ile olan berabeliğinden; 1-Murat Okçu(1933-2000)+Mahire = Servet(Me.)-Ekrem(Me.)-Perihan ve İlhan.
Murat Okçu, kendi halinde, zararsız bir insandı. Ekmeğini beden gücü ile çalı- şarak hayatını kazanıyordu. Kimseye muhtaç olmamak için, gücünün dışına taş- tı. Sonuçta vakitsiz olarak bu dünyayı terk etti.
2-Seyfi Okçu(1943-…) + Pamuk = Muazzez-Elmas-Neşe-Salih-Şentürk. Seyfi Okçu, temas halinde olduğum arkadaşlardan biridir. Hiç kimseye zararı ve yara -rı dokunmaz, kendi halinde bir insandır. Almanyada uzun süre çalıştı ve oradan emekli oldu. 3-Şinasi(Pol.Em.)1944-2002 + Sebahat(Hakkı sevim kızı)= Anıl ve Emine. Şinasi Okçu, benim akranlarımdan biridir. Çocukluk ve gençlik yılları-mız birlikte geçmiştir. Şakaya dayanıklıdır. Arkadaşları ile iletişimi güçlüdür. Bütün bunların yanında, güven zafiyeti vardır.
2) FADİME + Ali Ağa Karatepe = Nazlı ve Seydi Vakkas.(Karatepe Ailesi)
3) GÜNEŞ + Hüseyin Yurtçu(Karabey) = Mustafa- Memet –Faik.(Geniş bilgi ”Yurtçu” ailesinde.) Sonradan Memet Taplı ile evlilikten = Ahmet Taplı oldu.
4) NENELİ + (Begi )Memet Ali = Yusuf Can.(Geniş bilgi “Can” ailesi)
5) AYİŞE (1895-…)- ?
- A B D U L L A H O K Ç U-
Yaptığı evlilikten çocuk olmadı. Kardeşlerinden; çocuklarından birini kendi-sine evlatlık verilmesini istedi. Ancak hiçbiri bu samimi isteğe rıza göstermedi. Bu duruma çok üzülen ve gücenen Abdullah, küçük kardeşi Etem’i de alarak Çorum’a göç etti. Abdullah, Çorum’un Alaca ilçesine- Etem ise, Mecitözü ilçe-sine yerleşti. Başkaca da bilgi yok.
- S U L T A N (İhsan)-
Uzun Halil ile olan beraberliğinden; Memet(Mamo)1876-1918 ve Sultan(1874-1918) olmuştur. Sultan, evlilik yapmamış bekar ölmüştür.
Memet(Mamo) – İlk evliliğini Nusret ile yapmış, bu evlilikten, Ethem olmuştur. İkinci evliliğini Abdülkadir-Zeliha kızı Pembe(1891-1956) ile yapmış, bu evli- likten de; Emine- İsmail Hakkı(çavuş)- Yeter dünyaya gelmişlerdir. Pembe, Molla Şamil’in yeğeni, kardeşi Abdülkadir’in kızıdır.(Geniş bilgi “Sevim” aile- sinde.) Ethem (1900-1918) evlenmemiş genç yaşta vefat etmiştir.
Bu arada ilçede uzun süre Hasan Doğan ile birlikte kalaycılık yapana Nuri Sancar’dan bahsetmek gerek. Nuri amca tüm ilçe halkınca sevilen ve sayılan bir insandı. Mesleği olan kalaycıktan başka hiçbir şey düşünmez, mesleğine odakla- nırdı hep. Kendisi tehcir yıllarında (1915) aileleri ile birlikte Suriye topraklarına sürülürken ki I.Dünya Savaşı sırasında bazı Ermeni vatandaşlar Türklere arka-dan vurmak suretiyle büyük zarar veriyorlardı. Türkler de bir tedbir olarak bu kesimden aileleri Suriye topraklarına sürmek mecburiyetinde kalıyordu. Tabii ki bu arada kurunun arasında yaşlar da yanmak durumu ile karşı karşıya kalıyor-lardı. Neticede bu ailelerin bu topraklardan geçerken, çocuklarının yollarda zayi olmamaları için buradaki muhacir ailelerden hayır sahibi olanlara emanet edi-yorlardı. İşte bu çocuklardan bir de Nuri Sancar idi. Nuri, Okçu ailesinden Yusuf Okçu tarafından sahiplenilmiş, kendi ailelerinden biri gibi muamele gör-müş, ailenin çocukları tarafından da ta ki ölünceye kadar kendisine saygıda kusur edilmemiştir. Kendisi uzun bir süre bekar olarak mesleğini idame ettirir-ken yine bir Ermeni kökenli Hoddi Ahmet’in çocuğunun olmadığı eşinin, kendi-sine kaçması üzerine mutlu bir evlilik hayatı yaşamaya başlamış, ancak çocuk-ları olmamıştır. Bu kadının Şahabettin Türkmenoğlunun teyzesi olduğu ileri sü-rülmektedir.
… & …
- P O S O F (Marsolat-Arılı)’ DAN G E L E N L E R-
Marsolat(Arılı), ilçe merkezine 7 km.batıda, Arılı köyünün kuzey-batı yama-cında kurulmuştur. Marsolat aslında, Arılı köyünün bir mahallesi konumundadır. İki yanı çam ağaçları ve fundalıklarla çevrilidir. Arazisi ehli ve yabani ağaçlarla süslü, adeta bir park görünümündedir. Marsolat isminin, Kıpçak dil kökenli olup “Yılanlı Sulak” anlamına geldiği bilinmektedir. Bu köyden Viranşehir’e gelen aile,”Karabey ailesi”dir. Sonradan soyadı kanunu ile birlikte “Yurtçu” soyadını kullanmıştır. Posof’lu şairimiz burasını şöyle tarif etmektedir.
Marsolat’ı köye, Arılı bağlar, Böylece yaşanmış, nice bin çağlar, Alabalık avlar, derede ağ’lar. Gür akan ortada, çesmesi vardır.
- (Karabey) Y U R T Ç U A İ L E S İ –
Bu aile, İBRAHİM KARABEY ve KIYMET’ten türemiştir. Bu beraberlik- ten; 1)Hüseyin(1868-…)- 2) Fatma(1877-1918)- 3) Asife(1878-1914)- 4) Zülfi- kar dünyaya gelmiştir. Bu aile, daha önceleri “Sarı Hocagiller” olarak anılmış, bilahare İbrahim Karabey’den ötürü “Karabeyler”, daha sonra da soyadı kanunu ile birlikte “Yurtçular” olarak anılmıştır.
HÜSEYİN KARABEY(1868-..)- İlk evliliğini (Şakir-Nezafet Kutlu kızı) Ümmü ile yapmış olduğu bu evlilikten; Servinaz(1892-1916)- Cemile(1899-1966) ve Rukiye (1910-…) dünyaya gelmişlerdir.
İkinci evliliğini (Deli Hüseyin-Havva kızı) Güneş ile yapmış ve bu evlilikten de; Memet (1918-1983)- Mustafa (1925-1990)- Faik (1930-1995) dünyaya gelmiş- lerdir. Hüseyin Karabey’in ölümü üzerine son eşi Güneş, Göynüklü Memet Tap- lı ile evlenmiş, bu evliliğinden de Ahmet Taplı olmuştur.
SERVİNAZ- Hacı Abbas Durak ile olan evliliğinden; H.Memet ve Feride dün- yaya gelmiştir. (Geniş bilgi “Durak” ailesinde.) CEMİLE – Rıdvan Doğan ile olan evliliğinden, çocuk olmamıştır. RUKİYE – Hüseyin Varol ile olan bera-berliğinden; Yaşar ve Naime olmuştur. (Geniş bilgi “Varol” ailesinde.)
MEMET YURTÇU – Uzun boylu, kalender bir insandı. Düğünlerde halayın ba- şına geçer, kendine özgün oyun stili ile insanları eğlendirirdi. Konuşmaları ve hareketleriyle sempati toplardı. Bir ara köy koruculuğu yaptı. O zamanlar biz çocuklar dana gütmeye gider, koruculardan çok korkar ve çekinirdik. Adıya-man-Tut’lu Asiye ile olan evliliğinden; 1) Kenan(Ağaçtan düşerek öldü.)- 2) Feyzi +Semray = Ümit ve Fevzi. 3) Remzi + Kadriye= Çocuk yok. 4) Kenan + İmran ve Gülay = Burak(İmran’dan)-Saadet(Gülay’dan). 5) Nazmi + Emine = Serfinaz ve Salih. 6) Ayhan(Koop.Me.) + Fatma = M.Ali. 7)Serfinaz (Çocuk- ken öldü)- 8) Adnan(Kad.İş.) + Saniye = Can ve Ercan.
Devamlı irtibat halinde olduğum Ayhan ve Adnan, bilinçli, saygılı toplum insa- nıdırlar. Diğer çocukları şahsen tanıyorum. İnişli çıkışlı bir hayatları vardı.
MUSTAFA YURTÇU- Şişman, tıknaz ve babacan bir insandı. Güler yüzlü, hoş- görülü ve insanlarla dialoğu iyi idi. Sevdiğim ve saygı duyduğum bir insandı. İlk evliliğini Malatyalı Ayşe ile yaptı. Bu evlilikten Lütfi dünyaya geldi. İkinci evli-liği Naime’den; 1) Hüseyin Sukuti(Bank.Md.) + Hülya = Aysima ve Şadan … 2) Nuhayat + Bekar. 3) Nuray + Mesut Kocapınar = çocuk yok. 4) Hayati +……?………..= Mustafa Emir. Ayrıldılar.
Hüseyin Sukuti Yurtçu- Benim vasat öğrencilerimden biri idi. İnsani ilişkileri ve büyüklerine karşı saygılı davranışları ile öne çıkmıştır. Son dönemlerde çok başarılı bir bankacı ve banka müdürü olarak karşımıza çıkmakta ve kendisinden övgü ile bahsedilmektedir. Diğer çocukları yakinen tanımamaktayım.
FAİK YURTÇU – Prensipleri ve kendine güven’i olan, koyu bir D.P.li idi. Bir gün yurt gezisine çıkan meşhur ve renkli politikacılarımızdan Osman Bölükbaşı Doğanşehir’i de ihmal etmez. Kamil Kuru’nun kahvehanesinde toplanan halka memleket meselelerinden bahsetmektedir.(Onun çok etkili konuşmalarına şahit olmuşumdur.) Konuşmanın bir yerinde D.P.lilere hitaben “Siz 60 ihtilalinde, direnemediniz. Bir tapa tabancası bile patlatamadınız!” sözü üzerine Faik Yurt-çu’nun tepkili şu sözleri ilginçtir: “ Bizim patlattığımız tabanca sessiz ve çok tesirlidir.” Bu söz üzerine, Bölükbaşı; ” O nasıl bir tabancaymış ki sesi çıkmı-yor ve çok tesirli oluyor?” Bunun üzerine Faik Yurtçu şu karşılığı verir.” Bizim tabancamız sandıklara bıraktığımız oy’lardır. Sesi yoktur ama kurşun gibi etkili-dir.” Bu sözler üzerine Bölükbaşı susmayı tercih etmiştir. Böylece, sivri zekası ve etkili sözleri ile, Bölükbaşı gibi siyaseti ve söylevleri ile ün yapmış bir politi- kacıyı susturmasını bilmiştir.
Faik Yurtçunun bir diğer özelliği de, günlük tutuyor olmasıdır. O günlüklerden yararlanmayı çok isterdim. Arkadaşım olan oğlu Saim’e birkaç sefer rica etme- me rağmen, he tamam deyip geçiştirmiştir. Faik Yurtçu’nun; Seyfullah-Hanife Yörük kızı Gülperi ile olan evliliğinden; 1-Saim YURTÇU- Benim akranla-rımdan, sevdiğim bir arkadaşımdır. Önceleri berberlikle iştigal ederdi. Sonra-dan Maliyeye memur olarak girdi ve oradan emekli oldu. Son zamanlarında Nazım Oğhan Hoca’dan el alarak, dini konularda yoğunlaştı. Saim Yurtçu, ilk evliliğini yaptığı Mustafa ve Hatice Şen kızı Nazifeden; 1) Tülay (Me.) + Selçuk Oğhan = Melih(Habertürk Muh.)ve Meltem. 2) Ülkü + Cahit Kaya = Nazife ve Sema. Tülay ve Ülkü öğrencilerim arasında idiler. Özellikle Tülay çalışkanlığı, üstün zekası ve başarıları ile öne çıkmayı başarmıştır. 3)Belda(Me.) + …….. 4)Ayda +…. Saim, İkinci evliliğini, Ahmet Kuru kızı Halise ile yaptı. Bu bera-berlikten de; Burcu ve Seçkiner oldu. Ayrıca, Halise’nin ilk evliliğinden, Ahmet isminde bir oğlu daha bulunmaktadır.
2-Naim YURTÇU (Pol.) +Yeşim = Güneş-Eda ve Faik Tuna. Naim Yurtçu, öğrencilerimden olup, terbiyeli ve akıllıdır. Polis olarak topluma hizmet etmek-tedir. 3-Sevim + Memet Ürkmez = Selim ve …… 4-Nevin + Hacı = Ekrem ve Nurullah. 5-Nurcan(Me.) + …………6-Pervin + Cahit = Mustafa
Dostları ilə paylaş: |