Duyacak kulakları,görecek gözleri mi?
Taparsınız onlara bağnazca bir inatla!
De ki;”Çağırın haydi rab edindiklerinizi,
Tüm ortaklarınızı-kof ilahlarınızı- (…sanal…)
Sonra da bana tuzak/düzenler kurun hem de
İstediğiniz kadar ve bana bir an kadar
Bile göz açtırmayın,bir fırsat tanımayın!
Boşunadır and olsun çabalarınız,ancak
Ümidiniz olmasın yenilgiden kurtulmak.
Hiç şüphesiz ki benim koruyanım/sahibim,
-İşlerimi düzene koyarak yürütenim.-
O Tek Ölümsüz Veli’m,sevdiğim,güvendiğim
Kitab’ı indirendir,Allah’tır,yaratandır…
O,bütün salih/iyi/içi,dışı samimi
Dürüst/adil/erdemli/cömert/mahzun/şefkatli
Kullarını iyice görür,yakınlık kurar. (…duyar.)
Dostluk eder,gözetir-ne bahtlıdırlar onlar!- (…kol/kanat gerer…)
Kafirler,putperestler-sefihler/talihsizler-
Sizin Allah’tan başka-ya da O’nun yanında-
O taptıklarınızın/kul olduklarınızın
(Yerlere ve göklere sığdıramadığınız,
Toz kondurmaya bile kıyamadıklarınız!)
Ne sizlere yardıma/el uzatmalarına
Güçleri yeter,ne de kendi kendilerine
Yardım edebilirler-güç yetirebilirler!-
Onları doğru yola çağırmış olsanız da
(Yol göstersinler diye yakarsanız onlara!)
Duymazlar/işitmezler/hissetmezler/görmezler,
Görmek istemezler ki asla mutlak gerçeği.
-Kıskançlık perdeleri örtmüştür gözlerini.- (Bencillik/inançsızlık..)
Ey Rasülüm!Üzülme/sıkılma/mahzun olma!
478
(Ey Muhammed Ümmeti üzülmeyin sizler de!)
Ey şanlı Peygamber’im,sevgili Muhammed’im,
-Seçtiğim,beğendiğim,Elçi tayin ettiğim,
Alemlere bir rahmet olarak gönderdim…-
(İnsanın fıtratına uygun bir davranışla,
Budur ykışan senin şana,ahlakına…)
Sen af yolunu tut/seç,öner iyilikleri, (…emret…)
En güzel edimleri-barışı/adaleti,
Sabrı,dayanışmayı,kardeşliği,sevgiyi…-
Yüz çevir cahillerden-bahtsız bilgisizlerden.- (…bencil/mağrur…)
(Haddini bilmezlere aldırma,ödün verme!)
Ve Şeytan tarafından sinsice kurgulanan
Gizli kışkırtmalara eğer hedef olursan,
-Eğer dürterse seni Şeytan’ın fitlemesi.-
Hemen Allah’a yöne/sığın tüm varlığınla
-Bir vesvese verirse-En Büyük,En Yüce’ye, (Tek…)
En iyi/en güçlüye-Ey mü’minler sizler de!-
Çünkü Allah kuşkusuz her şeyi bir eksiksiz
İşitendir,Bilendir akıl/sır ermez/eşsiz
Bir ilim sahibidir,O’na yönelenleri
Koruyandır,sevendir,affedendir,limitsiz
Şefkati,merhameti,rahmeti,keremiyle
Saran/sarmalayandır dünyada/ahirette.
A’RAF(7/194-200)
***
Onlar-bahtsız sapkınlar/mühürlü yürekliler (…mağara…/
Bir onur,şeref,destek,saygınlık,ün,şan,kudret kulaklılar…)
Vesilesi olsunlar diye kendilerine,
Hasta benliklerine,Yüce Allah dışında
Bir takım yardımcılar/ortaklar/destekçiler, (…yardakçılar,)
İlahlar edindiler bomboş hayatlarında. (…statü/nüfuz sağlamak…)
Hayır,hayır!O putlar,o uyduruk ilahlar
Yaptıkları şeyleri-kulluk,taat,ibadet…-
479
Tanımayacaklar da,onların karşısında (…aleyhin(d)e)
(Beklemiş oldukları şeylerin tam eksine)
Yüce Yargılama’da düşman kesilecekler.
Utanç/zillet delili olarak çıkacaklar
Açık/seçik ortaya/çarpık benliklerine (Ayan/beyan…)
Haksızlık edecekler/tanıklık edecekler…)
MERYEM(19/81-82)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin HALİM Adıyla
Her kim(de)Beni anmaktan-Benim Zikrim Kur’an’dan-
(Uyarıcı/müjdeci/felaha erdirici
Kutlu mesajlarımdan/indirdiğim Kitab’tan) (…Işık’tan)
Yüz çevirirse işte kuşkunuz olmasın ki, (artık kuşku duyulmasın ki,)
Onun için sıkıcı/boğucu/daraltıcı,
Işıksız bırakıcı,zorlu bir hayat tarzı,
Bir geçim vardır ancak,Biz onu kör olarak
Haşrederiz O Gün’de-Kıyamet’te/Mahşer’de-
O;”Rabbim!Beni niçin kör olarak haşrettin,
Oysa ben dünyadayken,biliyorsun gerçekten
Gören birisi idim,bir özürlü değildim!”
Der şaşkınlık içinde,korkuya/ürpertiyle.
Allah buyurur;”İşte hak böyledir elbette!”(…bu…)
(Böyle gerekmektedir/adalet gereğidir.)
“Ayetlerimiz sana apaçık geldiğinde, (…ulaşmış olduğunda,)
Sen onları unuttun,elin tersiyle ittin, (…unutmuş…itmiş,)
Bir tarafa terk ettin,gör(me)mezlikten geldin! (…etmiş…gelmiştin!)
Bu Gün aynı şekilde unutuluyorsun sen,
Ateş’e giriyorsun yardımsız bir başına!”
Gururda/haksızlıkta/sapkınlıkta/günahta (…nefrette/kıskançlıkta)
İleri gidenleri-nefsine zulmedeni- (…leri)
480
Doğru yoldan sapanı/sınırı aşan(lar)ı-
-Zamanı/hayatını boşa harcayanları-
Rabbinin sözlerine-bengi ayetlerine-
Güvenmeyen-küstahça-karşı çıkan,inançsız, (…nankörce…)
Bahtsız/nasipsizleri-kendini bilmezleri-
Biz işte bu şekilde cezalandıracağız. (…ödüllendireceğiz!)
Ahiret azabıysa-verilen cezasıyla-
Çok daha şiddetlidir,çok daha süreklidir.
Bizim onlardan önce nice nesilleri de
Yok etmemiz onları akıllandırmdı mı,
Yola getirmedi mi,bilinçlendirmedi mi?
Onların yurtlarında,münbit topraklarında,
Yerleşim yerlerinde-boş barınaklarında-
Dolaşıp duruyorlar/bakıyor,görmüyorlar,
Nasıl olmuş sonları,ibret almıyorlar mı?
Kalpleri akledenler,sağduyu sahipleri
(Her türlü kötülükten/olumsuz etkilerden
Koruyan bir akıla sahip olan benlikler.) (…mü’minler…)
Bunda,bu olaylarda-bu anlatılanlarda-
Dersler/ibretler vardır,nice açık belgeler
Anlayabilenlere/kavrayabilenlere… (akledebilenlere…)
TAHA(20/124-128)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin EKREM Adıyla
Aziz Peygamber!De ki;-uyar o müşrikleri!- (…müşrikleri uyar ki!)
-İnançsız nankörleri/kibirli bencilleri,
Sorumluluk bilinci bulunmayanları da.-
“Bana haber veriniz,hiç düşünmez misiniz,
Eğer çekiliverse sular yerin dibine, (…Biz çekiversek suyu…)
-Yeryüzünden suyunuz bir gurub vakti,ya da
Bir sabah birdenbire herhangi bir şekilde- (…sebeple)
481
Gökten bir damla bile rahmet düşmeye görse,
Bir akarsu/bir pınar birden kuruyuverse, ( …kurudu mu bir kere/
Kim hayat verebilir ona Allah’tan başka?” sefer,)
-Artık sizlere kim bir damla su verebilir,
Onu eski haline tekrar döndürebilir?-
(Su hayattır/rahmettir,büyük bir mucizedir,
Hayat da mucizedir ve su medeniyettir.
Yeryüzünde içecek bir yudum su bulmakta (Evrenlerde…)
Zorlanan nice canlı varken,biz kullanırken
Ne kadar tutumluyuz,harcamış olduğumuz
Her fazla su damlası başkasının hakkına
El uzatmak değil de nedir Allah aşkına! (…söyler misiniz?)
Bu dünyada kibrinden/gururundan-kendinden-
Başkası/başkaları yokmuş gibi yaşayan
Hak/hukuk tanımayan,sevmeyen/paylaşmayan
Kimdir bilir misiniz?Artık tahmin ediniz! (Varın tahmin edin siz!)
Söyleyin mümkün müdür onlara insan demek?)
-Bir yudum bile olsa paylaşmayı bilmezsek, (…damla…)
Hiç kuşkunuz olmasın açmış/kazmış oluruz
Kör kuyumuzu ancak kendi ellerimizle!-
MÜLK(67/30)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin ALİM Adıyla
İnsana bir sıkıntı/zarar dokunduğunda
Gönülden dua eder yönelerek Rabbine.
Sonra Kendi Katından ona nimet verince (…verilince de)
(Ve O’nun sayesinde kavuşunca nimete,)
Unutuverir birden daha önce Allah’a
Yaptığı yakarışı ve başkalarını da
Bir Allah’ın yolundan saptırabilsin diye (…saptırmak niyetiyle )
(Bakar mısınız Allah aşkına nankörlüğe!)
Allah’a eşler koşar ve benzerler/ortaklar.
482
-O’nun yerine başka varlıkları koyar da-
Yakıştırır durmadan olur,olmaz unvanlar!
Ey Peygamber şöyle de;(bunlar gibilerine)
“Beyinsizce küfrünle,kibrin,nankörlüğünle
Dünya nimetlerinden yararlanıp bir süre
Keyif sür,gez,toz,eğlen,geçin,çünkü gerçekten
Ateş’e layıksın sen-onun ehlindensin hem!-“
Yoksa hiç böyleleri,el/ayak çekildiği
Demlerde derin/dingin gece saatlerinde
Secdeye kapanarak ve kıyamda durarak
Gönülden dua eden-içten ibadet eden-
Kendisini Allah’a ibadete adayan,
Ahiretten çekinen-ukba kaygısı duyan-
Rabbinin rahmetini uman bir kimse gibi (…ile)
Olur mu,tutulur mu?-bu haksızlık olmaz mı? (Bir…)
De ki;”Hiç bilenlerle,bilmeyenler olur mu
Bir,aynı tutulur mu-bir kefeye konur mu?-
(Hiç haddini bilenle,bilmeyen bir olur mu?) (…kendini…)
Neyi bilmeyenlerle,bilenler?Soru budur!
Kimdir bilmediğini bilmeyen?Sorun budur!
Doğrusu bunu ancak akletmesini bilen (…bilmediğini…)
Saf akıl sahipleri-akıl/gönül erleri-
Hakkıyla düşünüp de-doğru ölçüp biçip de-
Öğüt/ibret alırlar,sınavı kazanırlar.
-Ne var ki,akleden bir kalpleri/beyinleri
Olanlar/bulunanlar ve doğru kullananlar
Bunu kavrayabilir/değerlendirebilir.-
(Bilgi,neyi,ne kadar,nasıl,niçin bilmektir.
Kim,neyi bildiğinde bilgin/bilge sayılır?
Bu sorunun cevabı yine kendisindedir.
-İlim kendin bilmektir/ilim,ilim bilmektir,
Sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır?-
Bilginin değişmeyen,yanılmayan,bitmeyen (…/tükenmeyen)
Tek kaynağı vahiydir,ilim bir “işaret”tir.
Odur en doğru olan,en güvenilir kaynak.
Bilgi hangi açıdan Tek Mutlak Hakikat’e
Referans kılınmışsa-mihenge vurulmuşsa- (…alınmışsa,)
483
-Bu,bilindiği gibi,işte ancak o zaman-
Dönüşmüş olur “ilme”-selim/sağlam bilgiye-
İlim,birçok rivayet,malumat ve saire
Sahibi olmak değil,titremek ürpermektir
Rabb’e olan saygıdan-O’nun kibriyasından-
Haşyettir,iştiyaktır,kayıtsız baş eğiştir,
Bengi buyruklarına gönülden itaattir…
İlim, sorumluluktur,hayattır,var oluştur,
Aklın sonsuzluğunda uzun bir yolculuktur.
Bilgi en aziz yüktür,en güzel emanettir.
Yerin/göğün/dağların yüklenemediğidir.)…(…kaldıramadığıdır.)
Ahlaki bir değere dönüşmeyen bir bilgi
Faydasız bir bilgidir,bilgi bile değildir!
İnsanı yeni baştan inşa eden,gerçekten (…üstün/seçkin bir)
Kişilik kazandıran,ahlakına yansıyan
Bilgi “ilim” sayılır,bir önem,değer taşır.
İlmiyle amil olan sahibi de alimdir.
İşte onlardır,onlar aklını kullananlar
Peygamber varisleri-Elçi’nin elçileri…-
Bunun dışında her şey abesle iştigaldir…
İşte ancak bu bilgi,bu donanım insanı
Gecenin bir vaktinde-derin saatlerinde-
Sımsıcak yatağından,o tatlı uykusundan
Uyandırır,kaldırır secdeye kapandırır.
Allah’ın Huzurundan kıyama da durdurur,
Müstaz’aflar,mazlumlar,açlar,çıplaklar için,
Boş emeller peşinde koşan bahtsızlar için
Gözyaşı da döktürür,ruhu kanatlandırır (…gönülleri coşturur,
Yüzyılları/zamanlar/mekanları aşırtır, (…kalpleri tutuşturur…)
Ötelere,öteler ötesine yalın ayak koşturur…(…uçur(t)ur…)
İnsana kahramanca-velhasıl müslümanca-
Müslüman/kul/insanca hür bir hayat yaşatır…
Düşüncesiz/bilgisiz bir hayat tutsaklıktır. (….onursuzluk/utançtır.)
Medeniyetin ruhu imanlı bir akıldır…
Akletmeyen bir yürek sinede bir yaradır.) (…kahırdır.)
ZÜMER(39/8-9)
***
484
Acıyan,Bağışlayan Rabbin İLAH Adıyla
Ey Rasul/Nebi!De ki:”Göklerin/yerin Rabbi
Kimdir?”Sor insanlara,sor o inançsızlara. (…inanmayanlara.)
De ki;”Allah’tır,Bir’dir,Tek Ölümsüz İlah’tır, (Ve cevap ver;…)
Kulluk edilmeye tek layık olan Varlık’tır.
Böyle iken Allah’ı brakıp kendilerine
Ne zarar,ne de yarar verebilme gücüne
Sahip olmayanları-aciz yaratıkları- (-ölümlü varlıkları-)
-Sanemleri/putları-dostlar,yardımcılar mı
Ediniyorsunuz siz,atıyorsunuz ya da?”
De ki:”Hiç görmeyenle,gören(ler)bir olur mu?
Ya da karanlıklarla,bir ışık kaynağına
Sahip olan aydınlık/ziya eşit olur mu?
-Aynı kefeye,aynı kaba konulurlar mı?-
Allah’ın yarattığı-gibi-yoksa yaratan,
Modelsiz ve örneksiz yoktan ortaya koyan
Ortaklar buldular da o sebeble yaratma
Hususu sapkınların üzerinde benzetme
Mi meydana getirdi,birbirine benzer mi
Göründü gözlerine onların bu yaratma?”
De ki;”Allah her şeyi yaratandır ve Tek’tir,
Eşsizdir,benzersizdir,Yüceler Yücesi’dir,
Karşı durulamayan bir gücün sahibidir. (…konulamayana…)
(Zira bütün varlığa,ışığa/karanlığa
Baş/boyun eğdirecek mutlak otoritedir.)
-O’dur her şeyi kaza ve kader çizgisine
Ve hükmüne oturtan,iradesine sokan
Erişilmez gücüyle/ulaşılmaz ilmiyle.-
(Sınırsız kudretiyle,limitsiz bilgisiyle…) (…yüce bilgeliğiyle.)
(Yoksa onlar Allah’a-Sultanlar Sultanı’na-
O’nun yarattıkları gibi yaratabilen
Ortaklar buldular da,bu yaratış onlara
Rabbin yaratışından-rakipsiz sanatından-
Ayırt edilmeyecek kadar benzer,yakın mı
485
Göründü doğru dürüst,güzelce bakmasını (…önyargısız…)
Bilmeyen gözlerine,çarpmayan kalplerine?)
Gökten su indirdik de,hacimlerine göre (…indirince…)
Kabardı,doldu,taştı,sel oldu aktı,aktı
Vadiler ve dereler,kol,kol nehirler,göller
(Kabarır/dolar/taşar/sel,sel olur akarlar…)
Üste çıkan köpüğü yüklenerek bu seller
Sürükledi,götürdü-sürükler/götürürler…-
Geçtikleri her yere bet/bereket taşırlar…(…taşıdı.)
-Takı,alet benzeri-süs ya da başka eşya-
Elde etmek,üretmek için yoğun ateşte (…amacıyla…)
Isıtılıp ergiyen çeşitli metallerden
(Ergitilen metalin hasını,yüzeyine
Çıkan posalarından arındırma işlemi.)
Benzer bir köpük/posa oluşur kalıplarda. (…potalarda.)
İşte Allah hak ile batıla böyle örnek
Getirir anlayana/verir anlayanlara,
Akledesiniz diye,ders alasınız diye.
(Anlamak istemeyen anlamaz kuşkusuz ki!)
-Böyle ayırt edilir batıl olandan gerçek.
Artık açılsın gözler,aydınlansın beyinler.)
Sonra bakılır,eğer köpük,köpük tortuysa
Atık atılıp gider,ne var ki insanlığın
-Emeğe önem/değer veren toplulukların-
Yararına bir şeyler kalır yerli yerinde.
(İnanç ve inananlar düşen rahmet gibidir (..inen vahiy/akan nehir)
Toprağa/ürünlere hayat/canlılık verir. (…yüreklere…)
İnançsızlık köpüğe benzer su yüzeyinde…
Su toprağa can verir,köpükler sönüp gider.
İnsanlara yararlar sağlayan temiz,güzel
Şeylere gelince de pota dibinde,ya da
Derenin yatağında,ırmağın kıyısında (…nehir kıyılarında/
Dipte,toprakta kalır,o topraktan fışkırır deltalarında…)
Besin yüklü tohumlar,gümrah dallar/başaklar…(…hevenkler…)
Saflaşmış köpüklerden/arınmış metallerden
Değerli mücevherler,gerdanlıklar,küpeler,
486
Gözleri kamaştıran bilezikler,yüzükler,
Sanayi ürünleri/eşyalar üretilir…)
Rablerinin emrine/Evrensel Davet’ine (Çağrı’sına)
Olumlu cevap veren/baş eğen/kabul eden,
Uyanlar için vardır en güzel ecir işte!
(Ödülün en güzeli Allah’ın rızasıdır.)
Ona uymayanlara/onu duymayanlara,
Karşılıksız bırakan,kulak tıkayanlara,
Yüz/sırt çevirenlere/cevap vermeyenlere
Gelince,yeryüzünde-mümkünse gökyüzünde-
Ne kadar şey(ler)varsa onların tümü ile
Bunlar yanında daha,kendilerinin olsa
Bunların nice misli,kurtulmak için fidye
Olarak verirlerdi,hiç düşünmeden feda
Edebilirler,gözden çıkarabilirlerdi!
O Gün/Hesap Günü’nde Hakk’ın adaletinden
-Düştükleri durumdan-sıyrılmak ümidiyle.
Ah,işte onlar var ya,azabın en acısı (…talihin/berbatı/yanlışı)
Hesabın en kötüsü-evet-onlar içindir.
Varacakları yer de Ateş’tir/Cehennem’dir.
O ne berbat bir yatak,ne kötü bir vatandır,
İmansızlık yolunda varılan son duraktır!
RAD(13/16-18)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin HABİR Adıyla
İnsanların içinde/insanlar arasında
Öyleleri vardır ki-ah,o münafıklar ki-
“Allah’a inandık!”der,fakat O’nun uğrunda
Bir ezaya/acıya uğratıldıklarında
-Uğradıkları zaman-onlara insanlardan
Zaman,zaman ulaşan,bulaşan,sarmalayan
487
Fitneyi/eziyeti Allah’tan gelmiş gibi
Algılarlar/sayarlar yarım akıllarıyla! (…çarpık/yamuk/kısa…)
Oysa eğer Rabbinden bir yardım/nusret gelse; (…destek/nimet…)
“Sizinle birlikteydik kesinlikle bizler de
Yemin olsun ki!”derler.İyi de Yüce Allah,
-Bilgisi/ilmi sonsuz limitsiz olan İlah.-
Alemlerin/herkesin/insanların/cinlerin,
Zerre ve kürelerin-açık ve gizlilerin-
Sinelerindekini/yüreklerindekini (…leri)
Atomlarındakini/kuarklarındakini-,
Yeryüzünde/göklerde/ikisi arasında
Yaşatılan bilinçli varlıkların hepsinin
İçinden geçenleri-geçecek olanları-
(Doğruluğu/yalanı/inancı/sapkınlığı,
Herkesin samimiyet/içtenlik/iyi niyet
İman derecesini/sevgi ve güvenini…)
En iyi bir şekilde Bilen değil midir ki?
(Gönülden isteyene O’dur veren hidayet!
Üzerine yazmıştır O şefkati/rahmeti…
Bu bilinçle atmalı insan adımlarını,
İyi ayarlamalı bakış açılarını,
Gönül ufukların/nabız atışlarını…)
ANKEBUT(29/10)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin FATIR Adıyla
(Evrenin/evrenlerin yaratılış anında)
Sonra duman halinde-bir hidrojen bulutu-
Olan göğe yöneldi,ona ve yerküreye
Buyruğunu-Ölümsüz Mesaj’ını-duyurdu; (…evrensel/ürperten…)
“Siz ister isteyerek/ya da istemeyerek ( …ister…)
488
Gelin!”dedi,”emriyle”,karşı konmaz gücümle. (…boyun eğin
(Ve varlık sahnesine çıkmış olun böylece…) irademe…)
Dediler;”İsteyerek,bizler boyun eğerek
Sınırsız kudretine,geldik!”her ikisi de.
(Ey insan!Sen,sen ol da bu muhteşem uyumu
Kozmik dengeyi bozma-sınırlarını aşma!-
Evrenlerin bilinçli bir varlığı olarak (Evrenin iradeli….benliği/
Katıl içten coşarak-yürekten haykırarak- bireyi…)
Bu ilahi koroya,evrensel armoniye!)
Böylece iki günde/aşamada/evrede
Yedi kat gök şeklinde onları “Ol!”emriyle (“Kün!”)
Yaratarak her göğe görevini vahyetti(k),
Yaratılış amacı neyse onu bildirdi(k).
Ve görevine göre yasasını yükledi(k.)
Onlar kabul ettiler,hemen boyun eğdiler
Bunu-kayıtsız şartsız Allah’ın buyruğunu.-
Ve Biz,yakın gökleri-dünyanın çevresini-
Donattık kandillerle-ışık kümeleriyle-
Bezedik yıldızlarla/süsledik ışıklarla…-
Onu bozulmaktan da,kopup dağılmaktan da
Koruduk düşmekten de ve düzensizlikten de.
(Evrendeki çeşitli manyetik etkenlerden (…olumsuz…)
Bir güvenlik sistemi oluşturduk bu yüzden.)
İşte bu çok kudretli,çok üstün,saygın,alim,
Her şeyi en mükemmel olan,her şeyi bilen
Bilgeler Bilgesi’nin,Yüceler Yücesi’nin
Yerlerin/evrenlerin,geçmişin/geleceğin(…alemlerin)
Rabbinin takdiridir,kusursuz düzenidir…
FUSSİLET(41/11-12)
***
489
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MUSAVVİR Adıyla
Ölümsüz Rablerini-velinimetlerini-
Tanımayanlarınsa-yaşamayanlarınsa-
-Ya da buyruklarından bir kısmına inanan,
Bazı bölümlerini yalanlayanlarınsa,-
Çarpık inançlarıyla küfre sapanlarınsa, (Eksik/yamuk…)
(Yanlış yorumlarıyla,gizli inkarlarıyla
Münafıklıklarıyla,kibir/gururlarıyla…)
Örneği şöyledir ki;Onların amelleri (…işleri/ürünleri )
-Üretmiş oldukları-fırtınalı bir günde
Rüzgarların şiddetle savurduğu küllere
Benzer yangın yerinden-hicran bahçelerinden-
Tüm kazanımlarından-çabalamalarından!- (-nemalanmalarından-)
Hiçbir şey elde etmiş olamazlar aslında! (…değillerdir…)
-Yani tüm emelleri yanmış,dönmüştür küle!- (…hayalleri…)
Artık dönülemeyen uzak bir sapıklığın,
Derin bir şaşkınlığın,telafisiz bir kaybın
Burgaçlarına düşme gerçekten budur işte!
Görmedin mi Allah’ın,gökleri ve yer(ler)i
(Tek Mutlak Hakikate bir atıf olsun diye.)
Amaçlı ve anlamlı-kusursuz tasarımlı- (…çok üstün/muhteşem…)
Olarak nasıl aşkla-ilahi bir coşkuyla-
Yaratmış olduğunu,emrinize amade
Kıldığını cömertçe ki,dilerse (O)siz(ler)i
Ortadan kaldırır da yerinize yepyeni (…bambaşka)
Bir insan topluluğu getirebilir,bunu
Yapabilir kolayca,söz konusu değildir (…olamaz)
O’na göre bir zorluk/imkansızlık herhalde.
(Bu da Allah’a göre güç değildir elbette.
O’nun için böyle bir şey önemli değildir,
Bir güçlük yoktur O’na her işte/her eylemde.
Bu,yüce,ulu Allah/gücü sınırsız Kadir
İçin erişilmesi/gerçekleştirilmesi
Güç bir şey de değildir,O her şeye kadirdir.) (…güc(ü) yet(ir)endir.)
490
Ve Kıyamet Günü’nde/Büyük Hesap Günü’nde/
İnanan/inanmayan-yaşayan/yaşamayan-
Herkes Yüce Allah’ın-Ölümsüz Yaradan’ın- (Derken…)
Huzuruna topluca çıkıp yargılanacak
Dünya hayatlarında yaptıkları şeylerden,
-İşlerden/fiillerden/yapıp ettiklerinden.
Sorular sorulacak,cevaplar arayacak
Diller bu sorulara güçleri yetiyorsa! (Onlar…)
-Kim güç yetirebilir ameli yetmiyorsa?-
Zayıf/güçsüz olanlar-ezilen/horlananlar-
(Altta kalan zayıflar/garipler/muztazaflar…)
Büyüklük taslayıp da alçak gururlarına
Allah’a inanmayı,O’na bende olmayı,
-Onuru,mutluluğu,özgürlüğü tatmayı…-
Yediremeyenlere-kendini bilmezlere- (…bencillerle/nankörlere)
Dönüp diyecekler ki;”Doğrusu bizler size
-Sizin parlak/cafcaflı/yalan sözlerinize- (…tumturaklı…)
Kanmış,uydu olmuştuk,gelmiştik arkanızdan (…koşmuştuk
Öyle körü körüne alkışlar/övgülerle… peşisıra…)
Allah’ın azabından-vereceği cezadan-
Az bir şey olsun Bu Gün bizim üzerimizden (…şimdi ..yorgun
Savabilir misiniz,kovabilir misiniz, sırtlarımızdan/omuzlarımızdan?
Tutabilir misiniz,çekebilir misiniz?”
Onlar diyecekler ki;”Ne yapalım,Rab bizi
Doğruya erdirseydi,kılavuzluk etseydi,
Yol/yordam gösterseydi,eriştirirdik sizi
Mutlaka doğru yola!Ah,şimdi sızlansak da,
İnlesek,haykırsak da,sussak,hayıflansak da (Yalvarsak,yakarsak da..)
Başımıza gelene fark etmez sabretsek de!
Çünkü bizim için ne bir yer/yurt vardır,ne de
Kaçıp sığınılacak bir kurtuluş ümidi!”
En Yüce Mahkeme’de sorgu bitirilip de,
Hesaplar görülünce,hükmü gerçekleşince
Ulu Rabbin-o zaman-Şeytan diyecektir ki;
“Doğrusu Allah size gerçek bir söz vermişti.
(Size gerçekleşmesi kesin bir söz vermişti.) (…söylemişti.)
491
Ben de size söz verdim,ama döndüm sözümden,
Size yalancı çıktım,döneklik ettim,caydım!
Size karşı bir gücüm,sizin üzerinizde
Bu sultam,nüfuzum da olmadı benim zaten! (…olamazdı ki…)
Ben sizleri-inkara-davet ettim sadece!
Siz de benim çağrıma-hem yumulurcasına-
Koşa,koşa geldiniz,fazla direnmediniz! (Hemen uyup…)
O halde Bu Gün beni yermeyin,kınamayın,
Kendiniz kınayın-özeleştiri yapın!-
Sizin feryadınıza-çiğ çığlıklarınıza-
Koşup ne ben sizleri kurtarabilirim,ne
Siz benim feryadıma koşup azaptan beni (…feryadımı duyup…)
Kurtarabilirsiniz,çıkarabilirsiniz!
Kuşkusuz daha önce ben,beni Bir Allah’a
Ortak koşmanızı da-bir/denk tutmanızı da-
Araç yapmanızı da-yakıştırmanızı da-
Tanımamış,reddetmiş,hiç benimsememiştim!
Kuşkusuz ki zalimler için elem verici,
Büyük bir azap vardır,sonsuz ızdırap vardır!”
(Mahrumiyet/ızdırap bekleyip durmaktadır
Can yakıcı bir azap zalimleri şüphesiz!)
İBRAHİM(14/18-22)
***
Acıyn,Bağışlyan Rbbin MUNTAKİM Adıyla
Dostları ilə paylaş: |