BiRİNCİ GÜN (17 Kasım Perşembe) Bildiri Sahibi / Lecturer

Özet: Türkiye'de enerji verimliliği çalışmaları(EV) 1980 yılında EİE’ nin bir projesi çerçevesinde başlatıldı. O günden bu güne kadar kapasite gelişimi konusunda gelişmeler sağlanırken çok sayıda mevzuat yayınlandı. Ancak hem uluslararası göstergelerle kıyaslandığında ve hem de tek tek sektörler mercek altına alındığında %25 enerji tasarrufu potansiyelinin mevcut olduğu görülmektedir. Enerji ithalatı değeri 2011 yılında 60 milyar dolara yaklaşması beklenen Türkiye için bu kayıp çok önemli bir değer ifade etmektedir. 2007 yılındaki yasa ile birlikte EV çalışmaları yeni bir sürece girdi. Bu alanda firmaların oluşması ve teşvikler piyasanın canlanmasına yol açtı. Çok sayıda uluslar arası finansman kuruluşu milyarca dolar finansmanı Türkiye’ye getirdi. Ancak iklim değişikliği sürecinde de Türkiye için önemli katkılar sağlayacak olan EV çalışmalarının yasal ve yönetimsel zorluklar nedeniyle yaygınlaşmasında halen bazı problemler görülmektedir. Bunlar: Mevzuatın bütünselleştirilmesi ve basitleştirilmesindeki konusundaki ihtiyaçlar, diğer sektör politikalarının ve birçok ilgili bakanlığın EV politikalarını içselleştirememesi, konu ile ilgili tüm taraflar arasında yetersiz koordinasyon ve iletişim eksikleri, yerel yönetimlerin adeta konunun dışında tutulması, veri toplama, izleme ve değerlendirme analiz eksiklikleri, piyasa aktörlerinin yetkilendirmesindeki zorluklar ve bu zorlukların EİE tarafından daha da güçlendirilmesi eğilimi, her kesimde eğitim ve bilinçlendirme eksikleri, güçlü, yaygın ve kolay uygulanabilir her sektörü kapsayan teşvikli bir finansman programı olarak özetlenebilir. Bu sorunların giderilmesi için çok taraflı çalışmalara ihtiyaç vardır.

Abstract: Energy efficiency (EE) studies in Turkey began in 1980, pursuant to a project by EİE. Since then, notable improvements are attained in terms of capacity progress, and many regulations are issued. However, upon a comparison with international indicators and a detailed analysis on sectors, we see that the country has the potential of 25% energy saving. Such loss means a lot for Turkey, a country which is estimated to import power worth about $60 billions in 2011. Together with the new code in 2007, EE studies set foot in a new period. The efforts led to formation of companies, whereas promotions reanimated the market. Many international financial institutions brought finances of billion dollars of USD to Turkey. Nevertheless, EE studies, which will greatly contribute to country during climate change period, still undergo certain problems when it comes to diffusion, due to legal and administrative difficulties in Turkey as follows: Requirements with respect to integration and simplification of regulations, lack of internalisation regarding EE policies by other sectors and many related ministries, insufficient coordination and communication with all parties of the issue, the nearly exclusion of local authorities from the matter, shortages of analysis in data collection, monitoring and assessment, difficulties regarding authorisation of market actors and the fact that EİE strengthens such difficulties even more, lack of education and awareness in each part of society, and a promoted finances programme that is strong, widespread, applicable and extensive enough covers each sector. Multilateral efforts are needed in order to eliminate these problems.

Bildiri Sahibi / Lecturer: Prof. Dr. YUNUS ÇENGEL

Bildiri Adı / Statement Title: BİR ENERJİ KAYNAĞI OLARAK ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE ABD’DEKİ UYGULAMALAR / ENERGY EFFICIENCY AS AN ENERGY RESOURCE, AND APPLICATIONS IN THE USA

Özgeçmiş: 1984’den beri ABD Nevada Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü’nde görev yapan Profesör Yunus Çengel Nisan 2010’da Yıldız Teknik Üniversitesi’ne öğretim üyesi olarak katılmıştır ve Temmuz 2010’dan beri Makine Fakültesi Dekanlığı görevini yürütmektedir. Lisans eğitimini 1977’de İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesinde ve doktorasını 1984 yılında ABD Kuzey Karolina Eyalet Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümünde tamamlamıştır. Genel ilgi ve arastırma alanları yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve mühendislik eğitimidir. Nevada Üniversitesinde 1996-2000 yılları arasında “Endüstriyel Etüt Merkezinde direktör olarak görev yapmıştır. Son 3 yıldır Enerji Bakanlığına enerji verimliliği ve enerji teknolojileri konularında danışmanlık yapmaktadır.

Profesör Çengel, McGraw-Hill tarafından yayınlanan ve dünyada yaygın olarak kullanılan ve birçok dillere çevrilen Mühendislik Yaklaşımıyla Termodinamik (Thermodynamics: An Engineering Approach), Termodinamik ve Isı Transferine Giriş (Introduction to Thermodynamics and Heat Transfer) Isı Transferi: Pratik Bir Yaklaşım (Heat Transfer: A Practical Approach), Isıl-Akışkan Bilimlerin Temelleri (Fundamentals of Thermal-Fluid Sciences) ve Akışkanlar Mekaniği: Temeller ve Uygulamalar (Fluid Mechanics: Fundamentals and Applications) kitaplarının yazarıdır. Ayrıca Eğitim, Mühendislik Eğitimi, ABET 2000 kriterleri, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konularında çok sayıda konferanslar vermiş, raporlar hazırlamış, ve makaleler yazmıştır. Profesör Çengel, ABD Nevada Eyaletinde kayıtlı profesyonel mühendis olup, ASEE (Amerikan Mühendislik Eğitimi Birliği) tarafından verilen “Seçkin Yazar Ödülü”nü, 1992 ve 2000 yıllarında almıştır.

CV: Rendering service at Department of Mechanical Engineering, Nevada University, USA, since 1984, Professor Doctor Yunus Çengel joined Yıldız Technical University as academic member in April 2010; and he is the Dean of Faculty of Mechanical Engineering as of July 2010. He accomplished undergraduate studies at Faculty of Mechanical Engineering, Istanbul Technical University in 1977, before completing his doctoral education at Department of Mechanical Engineering, North Carolina State University, USA, in 1984. His general areas of interest and research are renewable energy, energy efficiency and engineering education. He was director of Industrial Research Centre at University of Nevada between 1996 and 2000. For the last 3 years, he consults Ministry of Energy about energy efficiency and energy technologies.

Professor Çengel is the author of many world famous books published by McGraw-Hill, such as Thermodynamics: An Engineering Approach, Introduction to Thermodynamics and Heat Transfer, Heat Transfer: A Practical Approach, Fundamentals of Thermal-Fluid Sciences and Fluid Mechanics: Fundamentals and Applications. Besides, he gave numerous lectures, prepared many reports and written several articles about Education, Engineering Education, ABET 2000 criteria, renewable energy and energy efficiency. Professor Çengel is a registered professional engineer in Nevada, USA, and he was given Distinguished Author Award by ASEE (American Society for Engineering Education) in 1992 and 2000.

Özet: Enerji verimliliği kömür, petrol, doğal gaz, nükleer enerji ve yenilenebilir enerji (hidroelektrik, rüzgar, güneş, jeotermal, vs)’den sonra ‘6. yakıt’ olarak enerji kaynakları arasında yerini almaktadır. Ayrıca enerji verimliliği yerel ve emek-yoğun bir kaynaktır ve kirliliği önlüyerek çevreye ve istihdam yaratarak da ekonomiye olumlu katkı yapmaktadır. Gelişmiş ülkelerde enerji verimliliğinin önemi ve katkısı net olarak tesis edilmiştir, ama gelişmekte olan ülkeler için böyle bir durum malesef söz konusu değildir. Bu yüzden enerji verimliliği ile ilgili bilinçlenmenin sağlanmasına büyük ihtiyaç vardır, ve bunu yapmanın en iyi yolu başarılı uygulamaları ve onların ekonomik meyvelerini geniş kesimlere duyurmaktır. Göz açıcı bir örnek vermek gerekirse, eğer ABD’deki buzdolapları 1974 yılı seviyesinde elektrik tüketiyor olsalardı (ki bu günkü buzdolaplarının 4 katıdır), tüketilen fazla elektrik talebini karşılamak için ABD 30,000 MW’lık ek kurulu güce ihtiyaç duyacaktı ve neredeyse Türkiye’nin yıllık üretimi kadar ek elektrik tüketecekti. Yıllık yakıt tüketimi ile çevreye ve sağlığa olan etki de dikkate alındığında sadece buzdolaplarındaki enerji verimliliğinin etkisinin hiç de azımsanmayacak olduğu görülür. Enerji verimliliği modern dünyada en temiz, en ekonomik ve en büyük bir enerji kaynağı olarak görülmeye devam etmektedir. ABD’nin ‘Vision 2025’ enerji politikaları klavuzunda, enerjideki talep artışınının %50’sinin enerji verimliliğinden sağlanması öngörülmektedir. Nisan 2010’da yayınlanan bir rapor ABD’nin 16 Güney eyaletinin 20 yıl boyunca artan elektrik ihtiyacını sadece enerji tasarruf programlarıyla karşılayabileceğini göstermiştir. Böylelikle 49 bin MW’lık yeni santral yapımına ihtiyaç kalmayacak, $41 milyar tasarruf edilecek ve 380 bin istihdam yaratılacaktır. Modern dünyanın 37 yıldır akıl ve bilimi rehber edinerek ciddiyetle uyguladığı ve tatlı meyvelerini topladığı enerji verimliliği politikaları iyi irdelenmeli ve enerji verimliliği uygulamalarına artık ulusal seferberlik havası içinde ciddi bütçelerle girilmelidir. Yüksek boyuttaki enerji israfı bir ‘iç tehdit’ olarak algılanmalı ve enerji güvenliğine ciddi katkı yapan ve dışa bağımlılığı azaltan enerji verimliliği öncelikli ve uzun vadeli bir devlet politikası olarak ilan edilmelidir. Enerji bağımsızlığı hedefine ulaşmada hayati rol oynuyan enerji verimliliği projeleri, milli savunma projeleri hassasiyetinde genel bütçeden cömertçe fonlanmalıdır.

Abstract: Energy efficiency has become the “6^th fuel” among energy resources, following coal, oil, natural gas, nuclear power and renewable energy (hydroelectric, wind, solar, geothermal etc.). Besides, energy efficiency is a local and labour-intensive resource, and it makes positive contribution to environment and economy, by means of preventing pollution and creating employment, respectively. In developed countries, the importance and contribution of energy efficiency is clearly established, whereas the case is not at all the same for developing ones. That is why it is necessary to ensure awareness about energy efficiency, and the best way seems to declare the successful applications and their economic gains to masses. For a striking example, in case the refrigerators in the USA consumed as much electricity as they did back in 1974 (which was 4 times greater than today), the USA would need additional installed capacity of 30,000 MW in order to meet the requirements and there would be an additional power generation almost equal to Turkey’s annual production. In consideration of its effects on annual fuel consumption and damage on environment and human health, it is easily seen that energy efficiency at fridges has had a substantial influence. Energy efficiency is still considered as one of the cleanest, most economic and greatest energy resources in modern world. Pursuant to ‘Vision 2025’ energy policies of USA, 50% of increase in energy demand is planned to be met through energy efficiency. A report issued in April 2010 demonstrates that the growing energy need of 16 Southern States in USA for next 20 years can be met only by means of energy saving programmes. Thus, there will be no need for constructions of new plants for 49,000 MW, $41 billions will be saved, and 380,000 employments will be created. Energy efficiency, which is seriously applied and profited by modern world for 37 years under guidance of reason and science, should be well analysed; today, energy efficiency implementations should be started with notable budgets as if they were a kind of national mobilisation. High amount of energy wastage should be considered as an “internal threat”, and energy efficiency, which remarkably contributes to energy security and decreases external dependence, should be declared and adopted as a long-term government policy. Energy efficiency projects that have a vital role regarding energy independence should be generously funded by national budget with the sensitivity paid to national defence projects.

Bildiri Sahibi / Lecturer: S. ŞENOL TUNÇ

Bildiri Adı / Statement Title: TÜRKİYE'DE GÜNEŞ ENERJİSİ / SOLAR ENERGY IN TURKEY

Özgeçmiş: Şenol Tunç (1961), ODTÜ Endüstri Mühendisliği Lisans, ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Y.Lisans mezunudur. Her iki bölümde 1983-1987 yıllarında asistanlık görevini takiben girişimci olarak yazılım geliştirme ve elektrik piyasası bilgi sistemleri sektöründe bilgi sistemleri üzerine faaliyetlerini sürdürmüştür. Kurucusu olduğu Proje Enerji Ltd. firması yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimine yönelik yer belirlemeden itibaren, proje, yatırım ve işletme aşamalarında karar süreçlerini yönetebilmeleri için bilgi üretiminde uzmanlaşmıştır. Aynı zamanda ABD otomotiv sektörüne yazılım hizmetleri ihraç etmektedir.

CV: Şenol Tunç (1961) is a graduate of Industrial Engineering, METU, and he accomplished his master studies at Computer Engineering Department of same university. Following his assistantship in both departments between 1983 and 1987, he kept working on information systems within software development and electricity market information systems sector as an entrepreneur. The company Proje Energy Ltd., founded by Tunç, is specialised at knowledge generation in terms of project, investment and management processes regarding power generation based on renewable energy sources. Besides, the company exports software services to US automotive industry.

Özet: Bu bildiride Türkiye'de Güneş Enerjisi İle Elektrik Üretiminin teknik ve mali yapılabilirliği, geleceği; Güneş Enerjisi ile elektrik üretiminde bireysel ve santral uygulamalarında yatırım süreçleri, riskleri ve avantajları; Güneş Enerjisinin Türkiye'nin geleceğindeki yeri, stratejik önemi ele alınacaktır.

Abstract: Hereby statement will treat technical and financial feasibility of power generation via Solar Energy in Turkey, its future, as well as investment processes within individual and central applications of power generation with solar energy, its risks and advantages; the role of solar energy in Turkey’s future, and its strategic importance.

Bildiri Sahibi / Lecturer: ZERRİN TAÇ ALTUNTAŞOĞLU

Bildiri Adı / Statement Title: TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ: MEVCUT DURUM ve SORUNLAR / WIND ENERGY IN TURKEY: CURRENT SITUATION AND ISSUES

Özgeçmiş: Yüksek öğrenimini Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünde tamamladı. 2004 yılında Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü'nde Kamu Yönetimi Yüksek Lisans yaptı. Çalışma hayatına 1983-1988 yılları arasında TEK Termik Santraller İşletme Dairesi Başkanlığı'nda başladı, 1988-1990 yıllarında ASELSAN A.Ş Pazarlama Müdürlüğü'nde, 1990-2005 yılları arasında ise EİE Genel Müdürlüğü Rüzgar Enerjisi Şube Müdürlüğü'nde çalıştı.

Halen rüzgar enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji, yenilenebilir enerji mevzuatı konuları ile ilgilenmekte ve UNDP GEF SGP Ulusal Yönlendirme Komitesi’nde yenilenebilir enerji teknolojileri uzmanı olarak gönüllü proje değerlendirmekte. Rüzgar enerjisi ve yenilenebilir enerji mevzuatı konularında farklı sempozyumlarda sunulmuş ve dergilerde yayınlanmış yazıları bulunmaktadır.

CV: She completed higher education at Department of Electrical and Electronic Engineering, Faculty of Engineering, Hacettepe University. In 2004, she accomplished her master study of Public Administration at Public Administration Institute for Turkey and Middle East. She began professional life in 1983, working for five years at Department of Thermal Power Plants Management in TEK (Turkish Electricity Authority). She held office at ASELSAN A.Ş Marketing Department in 1988-1990, and at Wind Energy Department of General Directorate of EİE from 1990 to 2005.

She still works on renewable energy and renewable energy regulations, particularly on wind energy, and she is a voluntary project assessor at National Orientation Committee UNDP GEF SGP. Her articles about wind energy and renewable energy regulations are introduced in various symposiums, and published in numerous periodicals.

Özet: Bu bildiride Türkiye'de rüzgar enerjisinin durumu, rüzgardan üretilen elektrik enerjisine sağlanan destekler, sorunları ele alınacak, konu hakkında değerlendirmelerde bulunulacaktır.

Abstract: The present statement will deal with the current situation of wind energy in Turkey, as well as supports for power generation via wind; its problems will be treated, and certain assessments will be given.

Bildiri Sahibi / Lecturer: Prof. Dr. MEHMET ŞENER

Bildiri Adı/ Statement Title: JEOTERMAL ENERJİNİN YENİ VE YENİLENEBİLİRLİĞİ SÜRÜYOR MU? / GEOTHERMAL ENERGY: STILL NEW AND RENEWABLE?

Özgeçmiş: 1957 yılında Burdur-Gölhisar’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise tahsilini Burdur-Bucak'ta tamamladı. 1979 yılında Hacettepe Jeoloji Mühendisliğinden mezun oldu. 1981 yılında yüksek lisans, 1992 yılında doktorasını tamamladı. 2003 yılında doçent, 2009 yılında profesör oldu. 26 yıl Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Enerji Hammaddeleri Etüt ve Arama Dairesi’nde görev yaptı, halen Niğde Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanlığı ve Rektör Yardımcılığı görevini yürütmektedir.

CV: Şener was born in Gölhisar, Burdur, in 1957. His primary, secondary and high school education were completed in Bucak, Burdur. In 1979, he graduated from Geology Engineering Department of Hacettepe University. He accomplished his master and doctoral studies in 1981 and 1992, respectively. He became associate professor in 2003, six years before obtaining the professor title. He served at Study and Research Office for Energy Raw Materials in General Directorate of Mineral Research and Exploration for 26 years. Now, he is Chief and Deputy Dean of Geology Engineering Department at Niğde University.

Özet: Tüm dünyada olduğu gibi jeotermal enerji yeni ve yenilenebilir bir kaynak olarak tanımlanmaktadır. Ancak bu yenilik ve yenilenebilirlik kavramları jeolojik koşulların korunabildiği ölçüde geçerli olabilmektedir. İnsan eli ile tüm doğada yaptığımız tahribat jeotermal kaynaklar üzerinde de görülmeye başlamış ve kaynakların yenilenebilirliği üzerinde kaygılar belirmiştir.

Abstract: Geothermal energy is defined as a new and renewable resource all over the world. These concepts of newness and renewability, however, are valid only if geological conditions are maintained. Man’s devastating effects on nature are also observed on geothermal resources, and now, there are concerns about their renewability.

Bildiri Sahibi / Lecturer: İSMAİL KÜÇÜK

Bildiri Adı/ Statement Title: TÜRKİYE'DE HİDROELEKTRİK SANTRALLER GERÇEĞİ / TRUTH ABOUT HYDROELECTRIC PLANTS IN TURKEY

Özgeçmiş: 1982 yılında Sürmene Lisesi’nden, 1987’de İstanbul Teknik Üniversitesi, Meteorloji Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Yüksek Lisansını İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde 1991 yılında tamamladı. 1990’dan beri Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü’nde görev yapmaktadır. 1996-2002 ve 2004-2008 dönemlerinde TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı, 1996-2002 ve 2004-2008

Dönemlerinde ise TMMOB Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Su Kaynakları, Hidroloji, Hidrolik Enerji, Güneş Enerjisi, Rüzgar Enerjisi, Çevresel Etki Değerlendirme konuları üzerinde çalışmalar yapmaktadır.

CV: He graduated from Sürmene High School in 1982, and from Meteorology Engineering Department, Istanbul Technical University in 1987. He accomplished master studies at Marine Sciences Institute of Istanbul University in 1991. He has been rendering service at General Directorate of Electrical Power Resources Survey and Development Administration within Ministry of Energy and Natural Resources since 1990. From 1996 to 2002 and 2004 to 2008, he was Board Chairman at Chamber of Meteorology Engineers within TMMOB, and Board Member of TMMOB in periods between 1996-2002 and 2004-2008. His main areas of research are water resources, hydrology, hydraulic energy, solar energy, wind energy, and assessment of environmental effects.

Özet: Hidroelektrik enerji tesislerinin gerçekleştirilme sürecinde, insani, ekolojik, kültürel, toplumsal değerler ile bilimsel, teknik ve hukuki gerekliliklerin yok sayılması, hidroelektrik enerji üretimi için gerekli olan su kaynaklarının da yok olmasına neden olacağından, bu şekildeki yapılanmalar ile kalkınmadan söz edilemeyeceği bilinmelidir.

Türkiye'de hidroelektrik enerji potansiyelinin yeterince değerlendirilmediği tartışmaları uzun yıllardır devam etmektedir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu sonrasında elektrik enerjisinin üretimi ve dağıtımı gibi alanlarda belirgin dönüşümler yaşanmış ve sayı olarak çok fazla miktarda HES projesi ortaya konmuştur. Bu projelerin çoğunluğu teknik verilerden ve mühendislik hizmetlerinden yoksundur. Teknik verileri doğru ya da yeterli olmayan projeler, lisans dosyalarında belirtilen güvenilir enerjiyi üretemeyekleri gibi, çok büyük oranda çevresel sorunların yaşanmasına ve bütüncül sorunların katlanmasına neden olacaktır.

Bu çalışma kapsamında, HES'ler, teknik, mühendislik, sosyolojik ve çevresel boyutlarıyla ele alınarak, Elektrik Enerjisi ile İlgili Mevzuat, Elektrik Üretiminde HES'lerin yeri, Mühendislik Çalışmaları, Çevresel ve Toplumsal Sorunlar değerlendirilmiştir.

Abstract: During realisation of hydroelectric power plants, neglecting human, ecologic, cultural and social values, as well as technical and legal necessities will lead to dissipation of water resources needed for hydroelectric power generation; therefore, it is impossible to talk about any development without such attention.

In Turkey, it has been discussed for years that hydroelectric power potential cannot be evaluated as it should be. In the wake of 4628 numbered Electricity Market Law, notable changes are seen in terms of electric power generation and distribution, and numerous HPP projects are put forth. Most of these projects lack technical data and engineering services. The projects with wrong or insufficient technical data cannot generate the prescribed secure energy in their file; besides, they will cause serious environmental problems and increase integral issues.

Within the scope of hereby study, we treat regulations about electric power, the role of HPPs within power generation, engineering studies, as well as environmental and social issues in consideration of HPPs in terms of their technical, engineering, sociologic and environmental aspects.

Bildiri Sahibi / Lecturer: JOEL KOVEL

Bildiri Adı/ Statement Title: EKOSOSYALİST HAREKET / THE ECOSOCİALİST MOMENT

Özgeçmiş: Joel Kovel New York’ta doğdu ve büyüdü, lisans eğitiminde bilim okurken tıp mesleğine geçti ve 1985 yılına kadar, başlıca psikiyatr olarak bu mesleği sürdürdü. Siyasete ve topluma duyduğu ilginin artmasıyla, Bard College’de Sosyal Bilimler Profesörü oldu ve 2009’a kadar bu görevde kaldı. 1980’lerin sonlarında, ekoloji ve insan toplumu üzerine çalışmalarına başladı; özellikle kapitalizmin ölümcül etkisi olarak tabir ettiği duruma karşı çıkma amacı taşıdı. Ekolojik Marksist dergi Capitalism Nature Socialism’de çalışmaya başladı ve 2003’te Genel Yayın Yönetmeni oldu (2012’de bu görevi bırakacaktır). Ayrıca politik aktivizme ilgi duydu ve 1998’de ABD Senatosuna Yeşil Parti saflarından aday olurken, 2000’de aynı partinin Başkanlığı için adaylığını koydu. Kovel, en sonuncuları Doğanın Düşmanı (The Enemy of Nature) (2007, 2. Baskı) ve Siyonizm’i Yenmek (Overcoming Zionism) (2007) olmak üzere on kitap yayınladı. Eserlerinde üçü, Doğanın Düşmanı (birinci baskı), Tarih ve Tin ile Arzu Çağı, Türkçe’de de yayınlanmıştır.

CV: Joel Kovel was born and raised in New York City, studied science as an undergraduate, and then switched to the profession of medicine, which he practiced, chiefly as a psychiatrist, until 1985. A growing interest in politics and society led him to become a Professor of Social Studies at Bard College, a position he held until 2009. In the late 1980s he began his studies of ecology and human society, chiefly to counter what he understands to be the deadly influence of capitalism. He began working with the ecological Marxist journal Capitalism Nature Socialism, and became its Editor in Chief in 2003 (to retire from this post in 2012). He has also been interested in political activism, running for the US Senate in 1998 on the Green Party line and seeking that party's Presidential nomination in 2000. Kovel has authored ten books, the most recent being The Enemy of Nature (2007 2d edition) and Overcoming Zionism (2007). Three of his books have been published in Turkey: The Enemy of Nature (first edition), History and Spirit, and The Age of Desire.