B) Yahya b. Zeyd’in Kıyamı
Zeyd’in şahadetinden sonra (h.121) oğlu Yahya babasının yolunu sürdürdü ve Medain yolundan Horasan’a gitti. Bir süre Belh’te gizli olarak yaşadı. Sonunda Nasr b. Seyyar Onu tutukladı. Bir müddet hapiste kaldı ve Emevi halifesi Hişam’ın ölümünden sonra hapisten kaçtı. Horasan Şialarından büyük bir halk etrafında toplandı. O, Nişabur’a geldi ve oranın hâkimi Ömer b. Zürare Kasri’yle savaştı ve yendi. Ancak sonunda h.125 yılında Cuzcan’da Beni Ümeyye ordusuyla savaşırken alnına isabet eden bir okla katledildi ve ordusu dağıldı.3
Zeyd’in kıyamının aksine oğlu Yahya’nın kıyamı Zeydi izleri taşıyordu. Babasının İmametine ve kendisinin, babasının halefi olduğuna inanması konusu o ve İmam Sadık (a.s)’ın ashabından olan Mütevekkil bin Harun arasında geçen konuşmadan anlaşılmaktadır. O diğer şartların yanı sıra kılıçla savaşmayı da imametin şartı olarak kabul ediyordu.4
İşte bu noktada Zeydiyye fırkası şekilleniyor, yolları İmamiyye Şia’sı ve On iki İmam’a inananların yolundan tamamen ayrılıyor. Onlar fıkha dair meselelerde bile Masum İmamlar (a.s)’a yönelmiyorlardı.
On Beşinci Dersin Özeti
Şii ayaklanmalar Aşura hareketinden sonra başlamıştır. Tevvabin ve Muhtar kıyamları açıkça İmam Hüseyin (a.s)’in intikamını almak için yapılmıştır. Bu iki kıyamın da liderleri Alevi olmayıp önde gelen Şiilerdendirler ve Şiiliğin ilerlemesinde önemli bir yere sahiptirler. Zeyd b. Ali’nin kıyamı zorba halife Hişam’ın zulümlerine karşı yapılmıştır. Zeyd saygıdeğer ve övgüye layık bir insandı. O iyiliği emretmek kötülükten sakındırmak için kıyam etmiştir. Zeyd, İmam Sadık (a.s)’ın onayladığı bir şahsiyettir. Yahya b. Zeyd babasının şehadetinden sonra Horasan’a gitmiş, orada Emevilere karşı kıyam etmiştir. Ancak O da babası gibi savaş alanında almış olduğu bir okla ölmüştür. Yahya’nın kıyamı babasının tersine bir Zeydi hareketiydi.
On Beşinci Ders Soruları
1-Şii kıyamları ne zaman başlamıştır?
2- Zeyd’in kıyam etmesinin sebebi nedir?
3- Yahya b. Zeyd’in kıyamıyla babası Zeyd’in kıyamının farkı nedir?
ON ALTINCI DERS Abbasiler Döneminde Şii ve Alevi Ayaklanmaları
Abbasi dönemindeki kıyamları hicri dördüncü yüzyılın başlarına kadar iki gruba ayırabiliriz. Zeydiyye’nin düzenli ve planlı kıyamları ile düzensiz ve önceden planlanmayan kıyamlar.
1– Zeydiyye Kıyamları
Hicri ilk üç asırda Şia camiasının büyük bir çoğunluğunu oluşturan, hilafet ve imameti Hz. Fatıma (s.a)’nın evlatlarına has bilen ve Abbasileri gasıp telakki eden Zeydiler ardı ardına, düzenli ve önceden planlanmış kıyamlar gerçekleştirdiler. Bunlardan bazıları Taberistan, Fas ve Yemen gibi bazı yerlerde hükümet kurulmasıyla sonuçlanmıştır.
Zeydiler; Muhammed Nefs-i Zekiyye ve İbrahim’i Zeydiyye İmamlarından saymışlardır. Zira Yahya b. Zeyd onları halefi yapmıştır. Bu noktada Zeydiler ve Zeyd’in çocuklarıyla İmam Hasan (a.s)’ın torunları başka bir tabirle Beni’l-Hasan arasında sıkı bir irtibat oluşmuştur. Kardeşi Muhammed Nefs-i Zekiyye’nin halefi olan ve Basra’da Abbasilere karşı inkılâp sancağını dalgalandıran İbrahim b. Abdullah, Zeyd’in diğer oğlu İsa’yı halefi olarak tanıtmıştır. İsa, İbrahim’in öldürülmesinden sonra kaçmış ve Mehdi Abbasi döneminde gözlerden uzak bir şekilde ölmüştür.1 Zeydiler Muhammed Nefs-i Zekiyye ve İbrahim’in ölümünden sonra belli bir kişi önderliğinde fikir birliği sağlayamamışlar, her zaman cesur, savaşçı ve önderliklerini üstlenebilecek, Hz. Fatıma (s.a) evladından olan bir imamın peşinde olmuşlardır. Ancak hicri 301 yılına kadar bir imamda ittifak edememişlerdir. Sonunda bu yılda Utruş lakaplı Hasan b. Ali bin Hasani Horasan’da kıyam etti, Gîlan ve Mazenderan bölgelerine gitti ve Zeydilerin işlerini düzene koymayı başardı.2 Bu sebepten Abbasiler Zeydilerden çok korkmaktaydı ve onlara önderlik edebilecek nitelikteki kişileri özellikle de Zeyd’in çocuklarını yok etmeye çalışıyorlardı. Bu tür kişilerin yakalanması için ödül koyuyorlar, casus görevlendiriyorlardı.1 İsa b. Zeyd saklanmış olarak dünyadan gitti ve Harun, oğlu Ahmet b. İsa’yı sadece hakkında suizan beslediği için tutuklattı ve zindana gönderdi.2
Tabi ki bu arada ayaklanma önderlerinden sayılan bir kısım Beni’l-Hasan büyüğü, Zeydilik yolu ve törelerine göre hareket etmemekte ve Zeydi temellere de o kadar kayıtlı kalmamaktaydılar. Bundan dolayıdır ki savaş onların zararına geliştiğinde ve kaybetme ihtimalleri bulunduğunda Zeydiler onları savaş, meydanında yalnız bırakıyorlardı ve kıyamları yenilgiyle yüz yüze kalıyordu. (Tıpkı Yahya b. Abdullah gibi).
Bunların arasında Yahya’nın kardeşi İdris kısmi bir zafer elde etmiştir.3 Bunun nedeni de onun Abbasilerden uzak olan Afrika’ya kaçmasıdır. Orda Abbasiler aleyhinde çalışmış ve hükümet kurmayı başarmıştır.1
Zeydi esasları kabul etmeyip Ehl-i Beyt yolunu benimseyen kıyam liderlerinden biri de Muhammed Nefs-i Zekiyye’nin kardeşi Yahya b. Abdullah’tır. Kardeşi Muhammed’in yenilgiye uğramasından sonra Horasan’a, oradan da bu günkü Gîlan ve Mazenderan olan Deylem topraklarına gitti. Ancak henüz Müslüman olmayan o diyarın yöneticisi, Harun Reşit’in tehdidinden dolayı onu tutuklayıp Harun’un memurlarına vermek istedi. Bu durumda Yahya, Harun’un veziri Fazl Bermeki’den aman dilemek zorunda kaldı, Fazl’da onu koruma altına aldı. Ancak bunun aksine Bağdat’ta ölene kadar zindanda yaşadı.2 O İmam Sadık (a.s)’ın talebelerinden ve yetiştirdiklerindendi. Ne zaman İmam Sadık (a.s)’tan hadis nakletse “habibim Cafer b. Muhammed böyle buyurdu…”3 derdi.
O fıkıhta da Ehl-i Beyt’e uyduğundan, Zeydiler ona muhalefet ettiler, etrafından dağıldılar ve o, Harun’un veziri Fazl b. Yahya’ya teslim olmak zorunda kaldı.4
A) Muhammed Nefs-i Zekiyye’nin kıyamı
Alevi kıyamları ikinci yüzyılda en hızlı sürecini yaşıyordu. Bu kıyamların en önemlilerinden biri, Mansur Abbasi zamanında Muhammed Nefs-i Zekiyye’nin önderliğinde gerçekleşmiştir. O işlerine Abbasiler’in zafere ulaşmalarından önce başlamış, İmam Sadık (a.s) haricinde Beni Haşim’in geneli ona biat etmişlerdir. Hatta Ebu Hanife, Medine ahalisinin fakihi Muhammed b. İclan, fakih Ebu Bekir b. Ebi Sebra, Abdullah b. Cafer, Hişam b. Urve, Abdullah b. Ömer, Vasıl b. Ata, Amr b. Ubeyd gibi Ehl-i Sünnet düşünür ve fakihleri bile ona biat ettiler. Hz. Mehdi (a.f) hakkında Peygamber’den naklolan hadisleri ona yordular.5 Ancak onun Abbasiler dönemindeki kıyamının zamanından önce gerçekleşmesi yenilgiyle sonuçlanmasına sebep olmuştur. Kardeşleri dağınık halde olduklarından dolayı ayaklanmaları Harun’un zamanına kadar sürdü. İdris b. Abdullah Fas’a kaçtı ve orada halk tarafından kabul gördü. Fakat sonunda Harun’un memurları tarafından zehirlendi. Ondan sonra takipçileri küçük yaştaki oğlunu onu yerine oturttular ve adını da İdris-i Sani (ikinci İdris) koydular. İdrisiler hükümeti Afrika’nın doğusunda uzun bir sürse devam etti. Daha önce de değindiğimiz gibi Muhammed’in diğer kardeşi Taberistan’a gitti.
Bir diğer kardeşi Musa b. Abdullah Irak’ın kuzeyine ve Cezire’ye kaçtı. Muhammed Nefs-i Zekiyye’nin çocukları Ali, Abdullah ve Hasan; Mısır, Hindistan ve Yemen’e gitmişler, uzun bir süre Abbasiler’in tedirgin olmalarına sebep olmuşlardır.1
Dostları ilə paylaş: |