ONİKİNCİ MESELE
MÜNKER VE NEKİR MELEKLERİ SADECE BU ÜMMETİ Mİ SORGUYA ÇEKERLER, YOKSA BU SORGULAMA DİĞER ÜMMETLER ÎÇÎN DE SÖZKONUSU MUDUR?
Birkaç görüş ileri sürülmüştür. Ebû Abdullah et-Tirmîzî der ki: "Kabir suali, sadece bu ümmete mahsustur. Çünkü bizden önceki ümmetlere Rasûller gönderilmiş. Onlar getirilen daveti kabul etmeyince, onlardan yüz çevirmişler ve azaplarının bu dünyada olmasını istemişlerdir. Nihayet: "Seni âlemlere rahmet olarak gönderdik"358 âyetinin gereği olarak, insanlara rahmet olarak Rasûlullah gelince, azabı onlardan engellemiş, İslâm dinini tanıtıncaya kadar onlara kılıçla karşılık vermiştir. Kılıç korkusundan müslü-man olanların imanları, kalplerine yerleşene kadar da onlara mühlet vermiştir. O halde münafıklar, küfürlerini gizleyip, imanlarını ilan ederek müslümanlar arasında engel olmaktadırlar. Öldükleri zaman melekler, münafıkların içinde gizlediklerini açığa vurmak için onları sorguya çekerler. Bu konuda Yüce Allah: "Allah, iyilerle kötüleri birbirinden ayırır. İman eder. Allah zalimleri saptırır. Allah dilediğini yapar" 359 buyurmaktadır.
Kurtubî ve İşbîlî gibi alimler buna karşı çıkarak: "Kabir suali hem bu ümmet hem de diğer ümmetler için sözkonusudur" demektedirler.
Ebû Ömer b. Abd'ül-Berr'de kesin bir görüş beyan etmeyerek, Zeyd b. Sa-bit'in Rasûlullah'tan yaptığı: "Bu ümmet, kabirlerinde sorguya çekilecektir" şeklindeki rivayeti, kabir azabının yalnızca bu ümmete mahsus olduğunu göstermektedir. Ama bu kesindir denemez, demektedir. 360
Kabir sualinin sadece bu ümmete ait olduğunu söyleyenler, Rasû-lullah'm şu kavliyle delil getirirler: "Bu ümmet, kabirlerinde sorguya çekilecektir ve kabrinizde sorguya çekileceğiniz bana vahyedildi."361 Bundan, sualin bu ümmete mahsus olduğu anlaşılmaktadır. Münker ve Nekir meleklerinin: "Size gönderilen şu adam hakkında ne dersiniz?" sorusuna mü'min t-"Şehadet ederim ki O, Allah'ın kulu ve Rasûlüdür" demesi de bunu yaln Rasûlullah için olduğuna delildir. Diğer hadiste geçen: "Size, benden sorni cak, bana da sizden" kavli de delil olarak kullanılabilir.
Diğer bir kısım âlimler grubu da der ki: "Bu, kabir sualinin diğer ümm ler dışında yalnızca bu ümmete mahsus olduğuna delil olmaz. Çünkü hadi? geçen: "Bu ümmet" ifadesi insanlık anlamına da gelebilir. Nitekim Kur'â nı Kerim'de: 'Terde olan bütün hayvanlar, havada iki kanadıyla uçan bütün kuşlar da ancak sizin gibi bir ümmettir"362 buyurulmaktadır. Bu açıdan ha' van türünün her bir bölümüne "ümmet" denebilir. Hadiste de: "Eğer köpekler de ümmetlerden bir ümmet olmasaydı, öldürülmelerini emrederdim" 363 buyurulmaktadır. Bir hadiste364de anlatıldığına göre Rasûlullah'ı bir karınca ısırır. Bunun üzerine peygamberimiz o bölgenin bütün karıncalarının toplatılıp yakılmasını emreder. Rasûlullah'm bu davranışı vahiyle düzeltilir: Ha-bibim, seni ısıran tek bir karıncaydı. Sen ise Allah'ı teşbih eden ümmetlerden bir ümmeti toptan yakıyorsun."
Kabir suali, Rasûlullah'm gönderildiği yalnızca bu ümmetle ilgili olmadığından dolayı, diğer ümmetlerin sorgulanmayacağına dair bir bilgi gelmemiştir. Belki de geçmiş ümmetlerin kabirlerinde sorguya çekildiği bildirilmiş, bu ümmetin diğer ümmetlere olan üstünlüğü nedeniyle sorguya çekilmenin yalnızca geçmiş ümmetlere ait olmadığı bildirilmiştir.
Rasûlullah'm: "Kabirlerinizde sizin de sorguya çekileceğiniz bana vahiyle bildirildi" sözü de buna delalet eder.
Münker ve Nekir'in: "Size gönderilen bu adam necidir?" sualleri de buna delildir. Allah bilir ya bu, ümmete kabirde sorgulamanın olduğunu haber vermekten ibaretir. Her peygamber, kabirde olacağı bildirebilir. Nasıl ki kıyamet günü sorgulama ve suç isbatmdan sonra günahkârlar azab görecek-lerse, aynı şekilde kabirlerinde de sorgulama ve suç isbatmdan sonra azap göreceklerdir. 365 Allah en iyisini bilir. 366
ÇOCUKLAR İÇİN DE KABİR SUALİ VAR MIDIR?
Ahmed b. Hanbel'den iki görüş gelmiştir. Tartışmalar bu görüşler etrafinda dönmektedir.
Kabir sualinin çocukları da içme alacağını söyleyenlerin delili, çocukların cenaze namazlarını kılmanın, onlara dua etmenin meşru olmasıdır. Ma-lik'in Muvatta*mda Ebû Hureyre yoluyla gelen bir hadiste Rasûlullah, bir çocuğun cenazesini kıldıktan sonra: "Allah'ım, onu kabir azabından koru" 367 diye duâ ettiği rivayet edilir. Kabir azabından, sualinden koruması Allah'a duâ etmek, onun da sual vereceğine delildir.
Diğer bir delil Ali b. Ma'bed'in Hz. Âişe'den rivayet ettiği hadistir. Rivayete göre Hz. Âişe küçük bir çocuğun cenazesini görür ve ağlamaya başlar. Denir ki: "Ey mü'minlerin annesi, niçin ağlıyorsun?" Bu suale karşı Hz. Âişe: "Kabrin sıkacağı şu çocuğa olan şefkatimden dolayı ağlıyorum" 368der.
Diğer bir delil de Hennad b. Sürâ'mn Ebû Muaviye'den, onun da Yahya b. Saîd'den, onun da Saîd b. Müseyyeb'den, onun da Ebû Hureyre'den naklettiği olaydır. "Rasûlullah, hayatında hiç günah işlememiş bir çocuğun cenaze namazını kıldıktan sonra: "Allahım, onu kabir azabından koru" diye duâ etmesidir.
Diyorlar ki: "Allah, çocukların durumlarını bilmeleri için onları olgunlaştınr, sorulan sorulara cevap vermeleri için onlara ilham verir." 369
Şu delil de onlara aittir: Rasûlullah'tan gelen birçok hadisler, çocukların ahirette sorguya çekileceklerini ifade etmektedir. İmam Eş'ari Ehli Sünnetten bu görüşü naklettikten sonra: "Ahirette sorguya çekilmeleri, kabirl de de sorguya çekilmelerine engel değildir" 370 der.'
Birinci görüşü kabul etmeyenler de şöyle derler: Sual sorulacak k' Rasûlü, mürseli akledebilecek seviyede olması gerekir ki "Rasûle ima ona itaat etti mi, yoksa etmedi mi?" diye sorulsun. "Size peygamber ol gönderilen şu adam hakkında ne diyorsun?" denildiğinde çocuk bunda ? şey anlayamayacaktır. O halde: "Size peygamber olarak gönderilen hakkında ne diyorsun?" diye çocuğa nasıl sorulabilir: Kabirde çocuğa rilse de bilmediği, Öğrenmediği birşeyden sormanın hiçbir anlamı Ahirette imtihan edilmesi bundan farklıdır. 371Allah, onlara Rasûl gönde akılları olduğundan, gönderilen Rasûle uymalarını emretmiştir. ^ Rasûle tabî olursa onu kurtarır. Asî olanı ise cehenneme atar. Buradaki s gulama, o anda yapmaları gereken bir işten dolayıdır. Münker ve Nekir m leklerinin kabirde yaptığı gibi dünyada yapmış oldukları itaattan ya da isyandan dolayı yaptıkları sorgulama değildir.
Ebû Hureyre'den gelen rivayette, çocuğun dünyada yaptığı iyilik veya kötülük karşısında ceza görmesi, kabir azabı demek değildir. Çünkü Yüce Allah günahsız kimseleri cezai andırmayacaktır. Belki kabir azabından, işlediği bir suçun günahı yoksa, başka bir sebepten dolayı duyulan acı kastedilmektedir. Mesela bir hadiste: "Ölü, ehlinin arkasından ağlamasından dolayı azap görür" 372buyurulmaktadır. Yani işlediği bir günahtan değil de ehlinin ağlamasından dolayı acı çeker. Âyeti celîlede bu husus: "Kimse, kimsenin günahını yüklenmez" 373 şeklinde açıklanmaktadır.
Rasûlullah'm: "Yolculuk, azaptan bir cüzdür" sözü de buna benzer. Buna göre azap ukubetten daha geniş bir manayı ifade eder. Şüphesiz kabirde acılar, kederler ve ateşler vardır. Bunlar çocuk için sözkonusu değil ki çocuk acı çeksin. İşte çocuğun cenaze namazının kılınması Allah'ın bu çeşit azaptan koruması içindir. Allah en iyisini bilir. 374
Dostları ilə paylaş: |