6-Sivrisinek ve Daha Küçük Varlıklar
“ Şüphesiz Allah (hakkı açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman etmişlere gelince, onlar böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kâfir olanlara gelince: Allah böyle misal vermekle ne murat eder? derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misallerle Allah ancak fâsıkları saptırır (çünkü bunlar birer imtihandır)”.(Bakara,2/26)
Bu ayette, sivrisinek ve ondan daha zayıf yaratıklarla temsil getirilmesini küçümseyenlerin aslında kendilerinin küçük ve değersiz oldukları, o yüzden Allah’a iman etmedikleri anlatılmış, bunlara değer verip iman edenlerin ise akıllı ve değerli kimseler oldukları, o yüzden Allah’a iman etmedikleri anlatılmış, bunlara değer verip iman edenlerin ise akıllı ve değerli kimseler oldukları bildirilmiştir. Bunlar birer imtihandır. İnsanlardan bir kısmı iman eder, imtihanı kazanır, bir kısmı da kaybeder.
Ayetin sebebi nüzulü ile söyle bir rivayet vardır: “İbn Abbas dedi ki: Allah müşriklerin ilahlarının zaafiyetini zikredip onları örümcek ağına benzetince müşrikler şöyle dediler: “Allah’ın, Muhammed’e indirdiği Kur’an’da zikrettiği sineğe, örümceğe bakınız. Bunlarla ne yapacakmış?” dediler. Bunun üzerine Allah bu ayeti indirdi.”190
Allah'a mesel yapmak, mesel söylemek yakışmaz mı sanırlar? şu muhakkaktır ki Allah Teâlâ herhangi bir şeyi mesel olarak söylemekten çekinmez. o şey isterse bir sivri sinek ve üstündeki kanat ve saire gibi ufak tefek de olsun. Diğer deyişle küçüklükte üstünü (yani daha aşağısı) olsun. Bununla beraber Kur'ân'ın nazmı bizim (aşağı yukarı) dediğimiz gibi daha yukarı ve daha aşağı demek de olabilir.191
Allah, küçüğün de büyüğün de, sivrisineğin de filin de Rabbidir, yaratıcısıdır. Sivrisinekte saklı olan mucize ne ise filde saklı olan mucize de odur. Bu da hayat mucizesidir, Allah’tan başka hiç kimsenin bilmediği gizli sır mucizesidir. Üstelik bu tür örneklerde önemli olan şey, verilen örneğin hacmi ya da şekli değildir. Örnekler birer aydınlatma ve anlatılan konuyu göz önüne serme aracıdırlar. Bu örneklerin ne utanılacak ve ne de söz konusu etmekten utanç duyulacak bir tarafı yoktur. Her işinin ardında mutlaka bir hikmet bulunan yüce Allah bu örnekler aracılığı ile kalpleri deneyden geçirmek, vicdanları imtihan etmek istemektedir.192
“(Ne var ki) bunlardan sonra yine kalpleriniz katılaştı. Artık kalpleriniz taş gibi yahut daha da katıdır. Çünkü taşlardan öylesi var ki, içinden ırmaklar kaynar. Öylesi de var ki, çatlar da ondan su fışkırır. Taşlardan bir kısmı da Allah korkusuyla yukardan aşağı yuvarlanır. Allah yapmakta olduklarınızdan gafil değildir.”(Bakara, 2/74)
Yahudi ve Münafıkların kalpleri bu ayette iman karşısında yumuşamamaları hasebiyle taşın sertliğine hatta ondan daha sert şeylere benzetilmiştir. Kalplerin sertlikte daha sert şeyler var iken taşa benzetilmesi taşın sertlikte mesel olarak darp edilmesindendir. Sonra Allah Teala taşlardan bazısının içerisinden rutubet ve su sızıp çıktığını ifade etti. Allah korkusu o taşları yuvarlar yani secdeye kapanırlar. Katı kalpler ise yumuşamaz, Allah korkusuyla yaşarıp ağlamazlar, huşu duymaz ve her yaratılmış mahlukat gibi görevini yapmaz ve secdeye kapanmaz. 193
8-Dünya Sevdası
“İşte onlar, ahirete karşılık dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden ne azapları hafifletilecek ne de kendilerine yardım edilecektir.”(Bakara, 2/86)
Yahudilerden bahseden bu ilahi beyan, onları hüsranlı alış verişini anlatır. En kıymetli şeyi verip, onun bedeli ile en alçak şeyi satın almaktadırlar.
İşte Allah’ın hükümlerinin bir kısmını tatbik edip, bir kısmını tatbik etmeyenler, baki olan ahirete karşı fani olan dünya hayatını satın almış kimselerdir. Onlar dünya hayatının geçici mutluluğunu tatsalar bile ahirette gittikçe artan bir azap içerisinde sürekli kalacaklar, kendilerini azaptan kurtaracak hiç bir yardımcı da bulamayacaklardır Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır diyor ki: “Ey Muhammed! İşte bunlar, çirkin özellikler ile vasıflanmış olan İsrail oğulları ve bunlara benzeyenler, öyle güruhtur ki bunlar, ahireti verip dünya denilen aşağılık hayatı satın almışlardır. Bunların ahirete imanları olmadığından, ileriye dönük herhangi bir hakları da kalmamıştır. Gerçi önce yok değildi, fakat o saadeti beş on paraya sattılar. Bundan dolayı bunların ileride çekecekleri azab asla hafifletilmez, kendilerine hiçbir taraftan yardım da olunmaz. Bu alış-veriş ustalarının bütün kazançları, bu korkunç ziyandan, bu ebedî perişanlıktan ibarettir. Onlar istedikleri kadar "sayılı günler" kuruntusuyla gönül eğlendirip dursunlar, ruhları kötülük ile dopdolu olan bu bezirganların azapları kesilmek şöyle dursun, hafiflemez bile. Zira ebediyen satılmış bir malın mahrumiyetini çekmek de ebedîdir”.194
9-Bin Yıl Yaşamak İsteyenler
“Yemin olsun ki, sen onları yaşamaya karşı insanların en düşkünü olarak bulursun. Putperestlerden her biri de arzular ki, bin sene yaşasın. Oysa yaşatılması hiç kimseyi azaptan uzaklaştırmaz. Allah onların yapmakta olduklarını eksiksiz görür.(Bakara,2/96)
Ayet Yahudilerin ruh halini ve içlerinde çizdikleri duygu, düşünce ve niyetlerini açığa çıkararak müminleri bu konuda bilgilendiren müthiş bir tablo tasvir etmektedir.Yahudiler kendilerin seçilmiş bir millet olarak görüyor, hidayette olanların kendileri olacağını iddi a ediyorlardı. Yine onlar Allah katında başka ümmetlerin hiçbir nasibi olmayacağını, ahirat yurdunun sadece kendilerine ait olduğunu ileri sürerek Müslümanların; dinlerine peygamberlerine ve Kur’an’ın hükümlerine itimatları sarsıyorlardı. Bu sarsmayı yok etmek ve Müminlerin imanını kuvvetlendirmek için Allah Teala onlara meydan okuyarak içlerindekini dışa dökmüştür. Çünkü Yahudiler insanlar içinde hayata en düşkün olanlardır. Onların bu düşkünlükleri Allah’a eş koşan müşriklerde daha kötüdür. Çünkü şirk koşanlar ahrette iman etmediği için dünyada çok daha fazla yaşamak isterler. Oysaki Yahudiler bunlardan daha çok dünyaya karşı meyletmişlerdir. Onların hayata karşı tutkun olmaları ise kınanılacak bir durumdur. 195
Dostları ilə paylaş: |