BöLÜm I aydin iLİ ve ekonomiSİ


Yapılacak Yatırımın Ekonomik Etüdü



Yüklə 2,24 Mb.
səhifə26/38
tarix09.02.2018
ölçüsü2,24 Mb.
#42475
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   38

4.3.1.4 Yapılacak Yatırımın Ekonomik Etüdü

Son yıllarda, Dünya nüfusunda beklenenden çok artış olması ve özellikle de Türkiye’deki yıllık nüfus artışının devam etmesi; bunun yanında büyük şehirlere göçün sürmesi, işlenmiş tarımsal üretimin önemini artırmaktadır. Bu nedenle, bu ürünlere olan talebin artması kapasite ve üretim artışını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca, artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için, birim alana daha bol ve kaliteli üretim, günümüz tarımsal üretiminin temel amaçlarındandır.



4.3.1.4.1 Pazar (Piyasa) Araştırması

Türkiye’de domates salçası üretimi hem iç piyasaya hem de dış piyasaya yöneliktir. Bu bakımdan piyasa araştırmasını iki yönden yapmak gerekmektedir.


Domates salçası Türkiye’de ABD ve Avrupa ülkelerinden farklı olarak, daha ziyade çeşitli yemeklerin hazırlanmasında taze domates yerine kullanılan bir çeşni maddesi olarak talep edilmekte ve bu özelliği ile de taze domatesin ikame malı niteliğinde olmaktadır. Nitekim taze domatesin bol ve ucuz olarak bulunduğu yaz aylarında salçaya olan talep düşük düzeylere inmekte olduğu gözlenmekte, buna karşılık taze domatesin üretiminin azaldığı ve fiyatların yükseldiği kış aylarında salça talebi yüksek düzeylere ulaştığı gözlenmektedir. Bunun yanında yurtiçi domates salçası talebini etkileyen etmenler nüfus artışı, gelir düzeyindeki gelişmeler ve şehirleşme hızı olarak sıralamak mümkündür. Bunun yanı sıra, yıllar itibariyle büyüyen yemek sanayi (catering) sektörü, askeri birlikler, üniversiteler, hastaneler gibi kamu kuruluşları domates salçasına olan talebi arttırmaktadır.
Devlet Planlama Teşkilatı Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Meyve ve Sebze İşleme Sanayi Özel İhtisas Komisyonu raporuna göre Türkiye’de kişi başına ortalama 1 kg salça tüketilmektedir.
Salça, reçel ve konserve gibi ürünlerde daha belirgin olan ev ekonomisi düzeyinde yapılan üretimin miktarı işletmelerde üretilen ürünlere talebi yakından ilgilendirmektedir. Bu yüzden, bu gibi ürünlerde tüketim eğilimini yönelik projeksiyonlar yapılmaktadır. Çizelge 45’de 1995 ile 2002 yılları arasındaki domates salçası tüketimi verilmektedir. Yıllar itibariyle Çizelge 45’de verilen tüketim rakamlarının normal dağılım olduğu varsayılmıştır.
Çizelge 45. Türkiye’de ki Domates Salçası Tüketimi (Ton)

Yıllar

Miktar

1994

63,000

1995

68,000

1996

80,000

1997

90,000

1998

95,000

1999

102,000

2000

117,000

2001

105,000

2002

107,500

Kaynak: Devlet Planlama Teşkilatı ve Processed Tomato Product Situation and Outlook (March- 2003).
Çizelge 45’de verilerden hareketle yapılan tüketim eğilimi ve gelecek yıllarına dönük projeksiyon aşağıdaki gibidir. Yöntem olarak, doğrusal fonksiyon uygulaması gerçekleştirilmiştir. Bu yöntem, tüketim eğiliminin yıllara göre tespitinde hem pratik hem de doğruluğu grafiksel yöntemlere göre daha sağlıklıdır. y = a+bx+u denkleminde, “x” yılları, “y” Türkiye’deki domates salçası tüketimini (ton) göstermektedir. Buna göre,



Yıllar

X

y

yx

x2

1994

- 4

63,000

-252,000

16

1995

- 3

68,000

-204,000

9

1996

- 2

80,000

-160,000

4

1997

- 1

90,000

-90,000

1

1998

0

95,000

0

0

1999

1

102,000

102,000

1

2000

2

117,000

234,000

4

2001

3

105,000

315,000

9

2002

4

107,500

430,000

16

Toplam

0

827,500

375,000

60

Σx = 0 olduğundan

Σy = Na

Σyx = b Σ x2



Sayılar yerine konulursa:

827,500 = 9a ise

a = 91,944.4
375,000 = 60b ise

b = 6250
Bulunan a ve b’ye göre denklem aşağıdaki gibi olmaktadır:



y = 91,944.4 + 6,250x
Yukarıda tespit edilen denklemin güvenirlik testinin yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, bu verilerin güvenilir olup olmadığını tespit etmek için e-views programı kullanılmıştır. Bu programın çözüm çıktısı, Ek-1’de gösterilmektedir. Buna göre, alınan sonuçlar ve yorumlar aşağıdaki gibidir:
Y= 91,944.4 + 6,250x

Sb = (2,405.26) (931.55) standart hata

t = (38.22641) (6.70922) t istatistiği
n= 9 ve k =2, R2 =0.865 ve düzeltilmiş R2 =0.846 dır.

t tablo değeri için n-k ise, 9-7= 2’dir.


t0.05, 7 = 1.895 tablo değerinden,

H0: a = 0

HA: a > 0

|t| > |t tablo|

38.226 > 1.895, H0: Red, HA: Kabul

%95 olasılıkla “a” katsayısı istatistiksel olarak anlamlıdır. Sabit terim modele alınmalıdır.


T0.05, 7 = 1.895 tablo değerinden,

H0: b = 0

HA: b > 0

|t| > |t tablo|

6.709 > 1.895, H0: Red, HA: Kabul

%95 olasılıkla “x” katsayısı istatistiksel olarak anlamlıdır. “x” değişkeni modele alınmalıdır.


Her yıl domates tüketimi ortalama olarak 6,250 ton artmaktadır (b katsayısına göre). Başlangıç yılı domates tüketimi ortalama 91,944 ton/yıldır (a katsayısına göre). Bağımlı değişken (Y) deki değişmelerin % 86.5 i “x” tarafından açıklanmaktadır (R2 =0.865’e göre).
Yukarıda tespit edilen denklemden hareketle, gelecek yıllara ait domates salçası tüketim tahmini Çizelge 46’daki gibi olacaktır.
Çizelge 46. Türkiye’nin Gelecek Yıllara Ait Domates Salçası Tüketim Tahmini (Ton).

Yıllar

Miktar

2004

129,444

2005

135,694

2006

141,944

2007

148,194

2008

154,444

2009

160,694

2010

166,944

Bu doğrusal denklemin standart sapması ise 2121.4 olarak gerçekleşmektedir. Çizelge 46’da görüldüğü gibi Türkiye’deki domates salçası tüketimi yıllar geçtikçe artmaktadır. Bu durum domates salçası pazarının yıllar itibariyle büyüyeceğinin açık bir göstergesidir.


Türkiye’de yaklaşık 50 firma domates salçası üretiminde bulunmaktadır. Bu kuruluşların büyük bir kısmı özel sektöre ait anonim şirketlerdir. Sektörün başlıca firmaları Tat, Tukaş, Superfresh, Tamek, Penguen, Kingtom ve Akfadır. Sektörün en büyük işletmesi Tat Konserve ve Salça Sanayi A.Ş dir. Bu firmalar iç piyasanın yaklaşık %60-%70’ini sahip durumdadırlar. Bu firmaların hemen hemen hepsi kendi dağıtım kanallarını kurmuş; ayrıca fiyat ve kalite yönünden de rekabet içerisindedirler. Aydın İli’nde kurulması düşünülen bu işletme ise ilk etapta Ege Bölgesi, Akdeniz Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi’nde ürünlerini pazarlayacaktır. Bu bölgelere hem direkt tüketiciye ulaşılacak hem de yemek sektöründe faaliyet gösteren işletmelere yönelik ürünler sunulacaktır. Söz konusu işletmenin faaliyete geçmesiyle, bölge itibariyle hammadde, işçilik, pazar vb. avantajlarla bu pazarlarda avantajlı konuma geçmesi muhakkaktır. İkinci etapta ise tüm yurt çapında pazarlama faaliyetleri sürdürülmesi planlamaktadır. Yurt içerisinde yoğun bir rekabetin yaşandığı bu pazarda yavaş ama istikrarlı büyümek işletmenin genel pazarlama stratejisi olacaktır.
Türkiye dünya salça piyasasında başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Avrupa Topluluğu ülkeleriyle rekabet halindedir. Özellikle, 1990’lı yıllara kadar önemli bir ithâlâtçı olan ABD’nin bu yıldan itibaren Kaliforniya Eyaleti’nde gerçekleşen üretim artışı sebebiyle ihracatçı duruma geçmiş ve bu durum dünyadaki arz-talep dengesini bozmuştur. Bu durum domates salçası üretici durumunda olan bir çok ülkede stok yığılmalarına sebep olmuştur. Bu yüzden son yıllarda dünya piyasalarında üretici ülkeler yoğun bir rekabet içerisindedirler. Bu nedenle Türkiye hizmet sunduğu mevcut pazarlarda kaliteli hammadde temini ve üretimi, yeni teknoloji seçimi, pazarlama stratejileri ile elinde tutmak ve yeni ülke pazarlarına açılmak durumundadır.
Türkiye’de yıllar itibariyle, ortalama salça üretiminin %70’ini ihraç etmektedir. Bu ihracat hemen hemen her kıtaya yapılmaktadır. Ancak, özellikle Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkeleri Türk salça sektörünün başlıca pazarlarıdır. Özellikle Çin Halk Cumhuriyeti Uzakdoğu da büyüyen ve gelişen bir pazardır. Bu ülkede domates yeni yeni tüketilmeye başlanmıştır. Kurulması düşünülen yatırım pazar yakınlığı sebebiyle Bulgaristan, Romanya, Arnavutluk ülkelerine ve bu ülkelerin yanı sıra Lübnan, Suriye, Irak, İran ve Rusya’yı hedef pazar olarak seçmiştir. Ama öncelikli olarak yapılacak ihracatın bölgeye yakın komşu ülkelerin olması düşünülmektedir.

4.3.1.4.2 Kuruluş Yeri Araştırması

Kuruluş yeri araştırması yapılırken makro ve mikro bazda olmak üzere iki temel üzerinden hareket edilmesi gerekmektedir. Makro bazda kurulması düşünülen Domates Salçası Fabrikasının Aydın İli’nde kurulması avantajları değerlendirilecektir. Mikro bazda ise bu tesisin Aydın Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulmasının sebepleri incelenecektir. Bu iki yönden de bu işletmenin kuruluş yeri faktörlerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.




  • Ekonomik Faktörler




    • Pazar Bölgeleri: Kurulacak işletmenin pazar hedeflerine uygun olarak Aydın İli’nde kurulması taşıma maliyetlerini minimize etmektedir. Özellikle hem turizmin yoğun olarak yaşandığı bölgelere yakınlığı hem de şehirleşmenin yoğun olarak yaşandığı illere yakınlığı (İzmir, Denizli) işletmenin bir avantajı olarak görülmesi gerekir. Bunun yanı sıra ihracata yönelik olarak belirlenen öncelikli ülkelere hem İzmir Limanı vasıtasıyla hem de lojistik firmalarıyla üretilen ürün tam zamanında ve düşük maliyetle pazarlanabilecektir.




    • Hammadde Kaynakları: Endüstri kuruluşlarında yer seçiminde hammadde bakımından genel ilke bulunmaktadır. Eğer üretilen mamul ağırlığı hammaddeden daha az ise tesisin kuruluş yeri hammadde kaynağına yakın olmalıdır. Aksi halde tesis pazara yakın tutulur. Bilindiği gibi ortalama olara 5-6 kg domatesten 1 kilo domates salçası elde edilmektedir. Bu bakımdan domates salçası fabrikaları hammadde üretiminin yapıldığı yerlere yakın olmalıdır. Aydın İli bu bakımdan avantajlı bir bölgedir. Diğer sektörlere göre “agro endüstri” olarak nitelenen tarıma dayalı gıda sektöründe çabuk bozulma özelliğine sahiptirler. Bu ürünler kolay ezilip zedenlemektedir. Bu yüzden bu hammaddelerin süratle taşınıp depolanması ve özenle işlenmesi gerekmektedir. Aydın İli’nde kurulacak bu fabrika ürünün en kısa yoldan üretim hattına sevkini sağlaması açısından avantajlı bir konumdadır. Diğer taraftan tarıma dayalı gıda sektöründe hammadde genellikle maliyetin en önemli unsurunu oluşturmaktadır. Bu bakımdan da fire vermeyi ve taşıma maliyetlerine minimize edeceği için bu işletme bu kalemde de düşük maliyetlerle karşı karşıya kalacaktır.




    • Ulaşım Olanakları: Bilindiği gibi taşımacılıkta en az maliyetli yol deniz yolu en pahalısı ise karayoludur. Demiryolu ise işletmelere bu iki alternatifinde ortasında bir maliyet getirmektedir. Gıda sektöründe ve özellikle taze ürün işleyen endüstrilerde(meyve sebze, süt endüstrisi) hammaddenin ucuz taşınmasından çok süratle taşınması önemlidir. Bu nedenle özellikle Türkiye koşullarında karayolu taşımacılığı tercih edilmektedir. Bu sebeple ürünlerin işletmeye taşınması karayolu vasıtasıyla yapılacaktır. Aydın İli’nde ilçelerle Aydın Organize Sanayi Bölgesi arasında mevcut yollar asfalt olup bu konuda herhangi bir ulaşım zorluğu yaşanmayacaktır. Ürünlerin pazarlanması sırasında da çabukluk bakımından karayolu tercih edilecektir. Aydın İli ulaşım olarak ana arterlerin üzerinde kurulu bir bölgededir. Bu bakımdan ürünün hem iç hem de dış pazarlara ulaştırılmasında herhangi bir sorunla karşılaşılmayacaktır.




    • İşgücü Kaynakları: Gıda sektöründe genel olarak fazla işçi kullanılmaktadır. Bilindiği gibi iki tip işçi vardır. Sade ve kalifiye işçi. Gıda sektöründe çalışan sade işçiler sürekli veya mevsimlik olabilmektedir. Kalifiye işçi ise tüm hattı yöneten bir işçi tipinden çok bir ya da iki istasyonu yönetebilecek nitelikte olması gerekmektedir. Gıda sektöründe ayıklama, yabancı madde ayıklama vb. işlerde işçi çalıştırılmaktadır. Bu nedenle daha fazla mevsimlik işçiye ihtiyaç duyulmaktadır. Hasat mevsiminde rastladığından mevsimlik işçi bulmak zor olabilir. Fakat bu işin niteliği bakımdan bir çok ev kadını ve gündelik işçi için cazip bir çalışma alanıdır. Mevsimlik işçi açısından Aydın Umurlu Organize Sanayi Bölgesi’nin çevresindeki ilçe ve köylerden işçi kolaylıkla bulunabilecektir. Böylece işletme etrafındaki ilçe ve köylerin sosyo ekonomik durumunda olumlu katkıda bulunacaktır. Yatırımı düşünülen işletmenin kompleks bir yapıda olmaması sebebiyle kalifiye eleman ihtiyacında bir sorun yaşanacağı düşünülmemektedir. Aydın İli’nde gıda sektöründeki işletmelerin nispeten diğer sektörlere göre daha fazla olması bu konuda yetişmiş uzman kişilerin yoğun şekilde bulunmasını sağlamaktadır.

Doğal Faktörler: Gıda işletmelerin kurulacağı yerin iklimi genel olarak fazla önemli bir faktör değildir. Ancak, hijyen çok önemlidir. Bu yüzden, işletmenin kurulacağı yerdeki diğer işletmelerin özelliklerine dikkat edilmelidir. Örneğin, asit buharları yayan bir fabrikanın bulunmaması gerekir. Bu bakımdan Aydın Umurlu Sanayi Bölgesi’nde bu işletmenin kurulmasına etkileyecek ve hijyen durumunu tamamen ortadan kaldıracak herhangi bir işletme bulunmamaktadır. Gıda sektörü suyu çok kullanan bir sanayi koludur. Gıda sektöründe içme suyu, proses suyu ve soğutma suyu olarak başlıca üç çeşit su kullanılmaktadır. Organize sanayi bölgesinde şebeke suyu kullanılmaktadır. Bu su işletmenin ihtiyacını karşılayacak kadar bol miktardadır. Bir başka nokta ise işletmenin çevreye bıraktığı zararlı atıklardır. Genel olarak, gıda sektörü çevreye en az zarar veren bir sanayi koludur. Domates salçasının üretim sürecinin sonucunda oluşacak posalar çevredeki hayvan çiftliklerine verilerek hem çevreye zarar verilmeyecek hem de ekonomiye katkı sağlanacaktır. Ayrıca, yatırım konusu işletme, Çevre Bakanlığı’nın 23.06.1997 tarih ve 23028 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği kapsamına giren faaliyetlerin içerisinde yer aldığından bu işletmelerin arıtma tesisleri kurulması zorunluluğu gündeme gelmiştir. Aydın Umurlu Organize Sanayi Bölgesi’nde bir adet kullanılmakta olan arıtma tesisi bulunmaktadır. Bu nedenle yatırımı düşünülen işletmenin ek bir maliyet katlanması durumu da ortadan kalkmaktadır.


Ekonomik Politikalar: Aydın İli, son olarak yayımlanan, Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Tebliğ No: 2002/1, Resmi Gazete Tarih ve Sayısı: 30/07/2002-24831) Normal İller Kapsamında yer almakta ve bu illerin sahip olduğu teşvik avantajlarından yararlanmaktadır. Ancak, aynı tebliğin Ek-6 Sektörel ve Bölgesel Kısıtlamalar ile Bazı Yatırım Konularında Uygulamaya İlişkin Esas ve Usullerin 16 nolu Tarımsal Sanayi Yatırımlarda bulunan F maddesinde yer alan “Salça, irmik, un ve yem (entegre hayvancılık içerisinde yapılacak yem yatırımları hariç olmak üzere) komple yeni, tevsii, entegrasyon ve ürün çeşitlendirmesi cinsinde teşvik belgesi düzenlenemez. Ancak, mevcut tesislerin yenileme, kalite düzeltme, modernizasyon, tamamlama ve darboğaz giderme yatırımları için teşvik belgesi düzenlenebilir.” hükmü çerçevesinde yatırımı düşünülen işletme devletin sağlamış olduğu teşviklerden yararlanamayacaktır. Ancak, 24.04.2003 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan ve vergi kanunlarında değişiklik yapan 4842 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun yatırım indirimi oranından yararlanmak için teşvik belgesi düzenleme zorunluluğunu ortadan kaldırmış ve tüm bölgelerde yatırım indirimi oranının %40 olması hükmünü getirmiştir. Bu bakımdan, kurulması düşünülen işletme yukarıda belirtilen oran üzerinden yatırım indiriminden yararlanacaktır.
Aydın Umurlu Organize Sanayi Bölgesi Aydın Merkez’e karayolu ile 15 dakikalık bir mesafede, İzmir İli’ne de İzmir-Denizli otoyolundan 1 saat 15 dakikalık mesafededir. Bu bakımdan çalışanlar ve ailelerinin tüm sosyal, kültürel ihtiyaçlara ulaşması bakımdan organize sanayi bölgesi uygun bir bölgede konuşlandırılmıştır. Sağlık konusunda da yeterli hizmete verebilecek alt yapı bulunmaktadır. Aydın İli’nde Devlet ve SSK Hastanelerinin yanı sıra Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi bulunmakta ve ayrıca yine Umurlu Beldesinde Adnan Menderes Üniversitesi’ne ait bir poliklinik bulunmaktadır.

4.3.1.4.3 Kurulacak Domates Salçası İşletmesinin Kapasitesinin Belirlenmesi

Domates salçası üretimi, domates ürün rekoltesi ile rekolte alım süresine bağlı olarak değişmektedir. Domates ürün rekoltesi, iklim değişikliklerine bağlı olarak, iki yılda azalan ve artan bir eğilim göstererek dört yıllık dönemler itibariyle dalgalanmaktadır. Türkiye’de domates hasadı bir yıl içerisinde 8-9 ay sürmektedir. Ancak, domates salçası üretiminde kullanılan domates yaz ve sonbahar mevsiminde yoğun olarak hasat edilmektedir. Bölgesel hasat devreleri Çizelge 47’deki gibidir.


Çizelge 47. Türkiye’de Domates Hasat Zamanları

Akdeniz Bölgesi

Nisan-Haziran (Haziran-Aralık arasında ikinci ürün alınmaktadır)

Ege Bölgesi

Mayıs- Kasım

Marmara Bölgesi

Mayıs- Kasım

Karadeniz Bölgesi

Haziran-Ekim

İç Anadolu Bölgesi

Haziran-Kasım

Kaynak: Ergün Amasyalı, “Salça Sanayi”, Türkiye İş Bankası A.Ş. İktisadi Araştırmalar Müdürlüğü, 1982, Ankara.
Domates salçası üretiminde kapasiteye yönelik en son yapılan çalışma, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından 1996 yılında yapılmıştır. Bu çalışmanın sonuçları, Çizelge 48’de görülmektedir.

Çizelge 48. Türkiye’deki Domates Salçası İşletmelerinin Kurulu Kapasiteleri ve Kapasite Kullanım Oranları



Yıllar

Kurulu Kapasite (ton/yıl)

Kapasite Kullanım Oranı (%)

1988

280,000

72

1989

315,000

91

1990

325,000

77

1991

340,000

59

1992

350,000

64

1993

350,000

43

1994

360,000

57

1995

365,000

85

1996

390,000

80

Kaynak: Devlet Planlama Teşkilatı.
Çizelge 48’de görüldüğü gibi domates salçasında kapasite kullanım oranının 1989 yılında ideale çok yaklaştığı buna karşın, 1993 yılında en düşük kapasite kullanım oranın görülmektedir. 1989 yılında kapasite kullanım oranına göre verimli bir yıl olmasına rağmen, bu dönemde patlak veren Körfez Savaşı’nın etkileri sonucunda bir çok üretici firmanın elinde stoklar oluşmuş ve bu durum ileriki yıllar da üretici firmaların daha düşük kapasitelerle çalışmasına yol açmıştır.
Çizelge 48’de dikkati çeken en önemli husus, çalışmada tespit edilen tüketim eğilimi rakamları ile ters düşmesidir. 2010 senesinde, Türkiye’de 166,944 ton domates salçası tüketileceği tahmin edilirken (Çizelge 46), 1996 senesinde 390,000 tonluk kurulu bir kapasite mevcut olduğu görülmektedir. Yani, domates salçası sektöründe büyük bir arz fazlalığı mevcuttur. İlk etapta, bu arzın bu sektörde yapılan ihracattan dolayı oluşabileceği düşünülebilir. Çizelge 49’da Türkiye’nin domates salçası ihracatı görülmektedir. Bu rakamlar incelendiğinde 1996 senesinde 130,000 ton’luk ihracat mevcuttur. 2002 senesine geldiğimizde ise ihracat, 149,000 ton’a gerilemiştir. 1996 yılında % 80 kapasite kullanım oranı gerçekleştiğine göre, 312,000 ton’luk üretim gerçekleşmiştir ve bu üretimin sadece 130,000 ton’u ihracat yapılmıştır. 1996 senesinde, Çizelge 45’de görüldüğü gibi Türkiye’de 80,000 ton domates salçası tüketildiği göz önüne alınırsa, ihracat yapıldıktan sonra kalan 182,000 ton domates salçasından 102,000 tonluk kısmın arz fazlası olduğu görülmektedir. Bu arz fazlasının oluşmasındaki bir sebebinin de kırsal kesimdeki hanehalkının kendi domates salçasını üretmesi olması düşünülebilir. Bu rakamların yanı sıra, Domates salçası üretiminde Devlet Planlama Teşkilatı’nın hazırlamış olduğu Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planının Meyve Sebze Sanayi Özel İhtisas Komisyonun hazırlamış olduğu raporda 1996 yılından itibaren her yıl sektöre 21,000 ton/yıl kapasite eklenmesi öngörülmüştür. 1996 yılında kurulu kapasitenin 320,000 ton/yıl olduğu düşünülürse, kabaca bir hesaplama ile 2010 senesinde kurulu kapasitenin 614,000 ton/yıl olacağı görülmektedir. Oysa, 2010 yılında Çizelge 46’da 166,944 ton/yıl dolayında bir domates salçası tüketimi beklenmektedir. Bu durum, oluşacak arz fazlalığını açıkça göstermektedir. Bu nedenlerden ötürü, 24831 sayılı “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ” de komple yeni salça fabrikalarına teşvik verilmediği düşünülmektedir.
Çizelge 49. Türkiye’de 1995-2002 Seneleri Arasında Gerçekleştirilen Domates Salçası İhracatı.

Yıllar

Miktar (ton/yıl)

1995

122,700

1996

130,000

1997

136,800

1998

145,000

1999

148,000

2000

190,300

2001

138,732

2002

149,025

Kaynak: www.igeme.org.tr, 08.03.2003. Ref: Dış Ticaret Müsteşarlığı
Domates salçası sanayinde kapasite, hammaddenin arzulanan nitelik ve nicelikte ve belirli bir fiyat düzeyinin altında sağlanabilmesi ile işleme hatalarının kullanabilme süresine bağlıdır. Kapasite, bir kampanya dönemi içindeki bir günlük maksimum domates işleme kapasitesinin 90 gün ile çarpılması ile bulunmaktadır. Kapasite birimi, elde edilen konsantreler 28-30 brix (kuru madde) değerine çevrildikten sonra salça cinsinden gösterilir. Bu değer ortalama olarak 5.6 kg domatesten 1 kg domates salçasına mukabil gelmektedir. Çalışma rejimi günde 24 saat, yılda 90 gün kabul edilir şeklinde belirlenmiştir.
Aydın İli’nde tarla tipi domates üretimi 2002 yılında 148,576 ton/yıl olarak gerçekleşmiştir. İşletmenin 1,200 m2’lik kapalı alan üzerine kurulacak üretim sisteminde, 24 saat üzerinden 650 ton sanayi domatesi işleyebilecek kapasitede olması varsayılmaktadır. Yukarıda belirtilen standartlar çerçevesinde işletmenin bir sezonda 90 gün işleyeceği varsayılmış, dolayısıyla işlenecek sanayi domatesi miktarı;
650 x 90 = 58,500 tondur.
Ortalama olarak 5.6 kg domatesten 1 kg domates salçası elde edilebildiğine göre;
58,500,000 kg/yıl ÷ 5.6 kg = 10,446,000 kg /yıl domates salçası elde edilecektir. Yatırımı düşünülen işletmenin kuruluş (teorik) kapasitesi 10,446 ton/yıl dır.
Kapasite kullanım oranı (KKO) pratik (gerçek) kapasitenin teorik kapasiteye oranı ile bulunmaktadır. Bu oran işletmenin üretim verimliliğine ortaya koyduğu gibi, çalışma sermayesinin tespitinde de kullanılmaktadır.
Özellikle, gıda sektöründe ilk yıllarda kapasitenin düşük tutulması çalışanların adaptasyonunu sağlamak için önemlidir. Öngörülen kapasite kullanım oranları aşağıdaki gibidir. Bu kapasite kullanım oranlarında bundan önceki işletmelerin verileri ve ürünün özel şartları dikkate alınarak hazırlanmıştır. Bunun yanı sıra, Türkiye’deki 2004 yılındaki kapasite kullanım oranlarındaki artış da dikkate alınmıştır.
Çizelge 50. Kurulacak Domates Salçasının Varsayılan Kapasite Kullanım Oranları.

Yıllar

Kapasite Kullanım Oranları (%)

1.Yıl

60

2. Yıl

65

3. Yıl

85

4. Yıl

85

5. Yıl

85




Yüklə 2,24 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin