ÇÖZÜm arama konferanslari-2



Yüklə 238,86 Kb.
səhifə5/15
tarix05.01.2022
ölçüsü238,86 Kb.
#69757
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   15
(Kaset 1/B)

35 bina yakın ruhsat kesti. Neyi nereden kaçırıyorsun, nedir bu?! Yani, bu insanlar dayanıklı, sağlam binalarda oturmak hakkına sahip değil midir yahu?! Bu işin bir numaralı kurumsal sorumlusu belediyelerdir. Meslek sorumlusu da mühendis ve mimarlardır. Birinci kurumsal sorumlu belediyeler; belediyelerin yaptığına bakın! Tabiî, birçoğunu tenzih ederim. Bunların içerisinde çok iyi niyetli, ciddî çalışan, bu işe inanan arkadaşlarımızda vardı ama, 35 bin ruhsat kesildi, iki aylık boşluktan, eski sisteme tabiî. Tabiî, bunlar çok yanlış yaklaşımlardı, bu olmamalıydı. Ancak, her şeye rağmen, 4708 sayılı Yasa yürürlüktedir ve bu Yasa, yine Bakanlığımızın ciddî takibi ve denetimi sayesinde yürütülmeye çalışılmaktadır.

Bu denetimde aksayan neydi? Yani, en fazla karşılaştığımız tepki neydi? Söyleyeyim: Hizmet bedelinin yüksek olması diye büyük bir yaygara koparıldı: “Bu hizmet bedeli de nereden çıktı? Bu kadar para olur mu?.. Bu millet beleşe alışmış ya. Projeye para vermez, hizmete para vermez, oradaki gider sıfır. E, şimdi belirli bir hizmet bedeli çıktı, bir proje bedeli ortaya çıktı. Her tabliye betonundan bir numune alacaksınız ve 50 metreküpü geçerse de oradan iki numune alacaksınız, çekme deneyi yapacaksınız, tuğlayı deneye tabi tutacaksınız, bir sürü malzeme deneye tabi tutulacak, bunları laboratuvarlar belirli bir bedelle yapacak... Ve bu sistemi siz belirli bir mühendis kadrosuyla, deneyimli bir mühendis kadrosuyla yürüteceksiniz. Yeni mezun mühendislerle bu işin yürümeyeceğini hepimiz biliyoruz. Deneyimli bir mühendis kadrosunu istihdam edeceksiniz, ona maaş vereceksiniz, ondan sonra siz bu bedel... Bir hizmetin bedelini vermezseniz, ondan hayır beklemeyin, hem sizi kandırır hem kendini kandırır. Onun için, bu hizmetin hakkı olan bedeli koymaya çalıştık biz buraya. TMMOB başta olmak üzere, “Rantçılar, soyguncular” diye lanse edilmeye başladı. Üyesini soyguncu, rantçı olarak lanse etmeye başladı kamuoyuna!.. Niye? Bu işten para kazanıyor. Yahu senin üyen!.. Rantçı ise, üç kağıtçı ise yakala cezasını ver! Bu işin bedeli buydu aslında.

Denetim şirketlerinin yeterli olup olmadığı durumu tartışıldı. Yahu, her hizmet sektöründe, her meslek grubunda olduğu gibi, bizde de çürükler çıktı tabiî. Yani, bu işi istismar eden birkaç tane firma çıkmadı değil, çıktı. Yahu, her yerde çıkmıyor mu?! Doktorda, avukatta çıkmıyor mu? Her yerde çıktığı gibi, bizde de çıktı bunlar. Ama bu işe çok idealist insanlar talip oldu, çok mükemmel şirketler kuruldu. Biz bu işi ciddî yürütmekle, bu çürük firmaları da zaman içerisinde devre dışı bırakma noktasına gelmiştik zaten, onları elimine ediyorduk.

Yapı sahiplerine bu olayı tabiî intikal ettiremedik, basın da bu konuya çok fazla ilgi göstermedi. Şimdi, burada yapı denetim şirketinin muhatabı yapı sahibi, müteahhit değil. Şimdi, sistem tam ters döndü. Eskiden fenni mesulle muhataptı, şimdi öyle değil, şimdi yapı sahibiyle muhatap. Yapı denetim şirketi, yapı sahibinin hizmetinde. Yapı sahibi bunun farkına varamadı, o yap-satçı müteahhidi tanıyor, ne yapsın garip!.. Ona ulaşılamadı. Ona bu işin ciddiyeti ve gerçekçiliği ulaştırılamadı. Tabiî bunu toplantılarla belirli bir gruba hitap ediyorsunuz, Türkiye'ye bunu yaymak kolay olmadı, basının ilgisizliğinden dolayı. Bu konuya biraz daha fazla ilgi gösterseydi basın, çok daha fazla yol alınacaktı diye umut ediyorum. Hâlâ bu devam ediyor. Bu bilinci oturtmaya ihtiyacımız var. İnsanlarımıza bu bilinci yerleştirmeye ihtiyacımız var.

Bu arada, Müşavirler Birliğinin bu olaya çok anlamsız bir yaklaşımını gördük. Aslında tam bir müşavirlik hizmeti bu hizmet. Bizim Müşavirler Birliğinin kamuda yaptığını özele yöneltmekti bu sistem; ama, Müşavirler Birliği bir türlü buna razı olmadı: Biz kamuyla iyi bu işi götürüyorduk, özel sektörü de nereden çıkardınız! Özel sektör denetimine Müşavirler Birliği hiç yanaşmadı. İnşallah bundan sonra görüş değiştirir. “Gelin, işte hazır kurduğunuz şirketler bu sistemde yer alsın” dedik, buna hiç yanaşmadılar, “Biz kamuyu denetleyeceğiz” dediler; iyi!..

Tabiî, kamuda müşavirlik hizmetleri de çok önemli. Demin dedim ya, kamuyu bir kenara bıraktık ama, öyle bırakmadık onu, o orada durmuyor. Kamu İhale Yasasıyla birlikte, müşavirlik hizmetlerini ön plana çıkararak, kamuyu da böyle bir denetim sisteminin mekanizmasının içerisine sokmayı planlıyoruz. Artık müşavirlik hizmetleri, bu yeni Kamu İhale Kanunu ile birlikte ön plana çıktı. Onun da şimdi bir sistematiği olacak; bugüne kadar onun bir sistematiği yok. Yapıyor, ediyor, Fidic kuralları filan deniyor, bir sürü derme çatma bir şeyler var ama, ülkemize adapte edilmiş bir sistemi yok müşavirliğin. O da şimdi bu Kamu İhale Kurumu tarafından düzenlenecek, yönetmelik ve şartnamelerle bir düzene girecek. Kamu da buna benzer bir denetim sisteminin içerisine girecek artık. Çünkü, devlet bu işi... Yani, şimdi belediyeler bu işi yürütseydi; mümkün değil yahu!.. İşte, Bayındırlık Bakanlığının müdürlükleri var, yürütseydi; bitti o yahu!.. Mümkün değil. 250-300 milyon maaşla siz mühendisi çalıştıracaksınız, okuldan yeni mezuna bu kadar sorumluluğu vereceksiniz, adam zaten bir şey bilmiyor ki, neyi denetleyecek?! Bu işi uzman kişiler; adını koyduk: Uzman mühendis ve mimar... Şimdi, en son denetçi mimar-mühendis dedik; uzman kişiler olacak. Bu işi bilen kişiler olacak. Bunların maaşları da, öyle ufak maaşlar değil. Sonra, her belediye bu insanları istihdam edecek kadroyu bulamaz, insanı bulamaz. Bunu bir türlü anlatamadık. Bunu, devlet eliyle yürütmek mümkün değil artık.

Dolayısıyla Kamu İhale Kurumu ile birlikte ön plana çıkan müşavirlik hizmetleri, bunlarla bütünleşerek daha olgun bir düzeye geleceğini düşünüyoruz. Bu denetim sisteminin, kamu yapılarıyla birlikte daha olgun bir düzeye geleceğini düşünmekteyiz.

Bu sistemin bel kemiği laboratuvar hizmetleridir. Ülkemizde laboratuvar hizmetleri yok denilecek kadar az. Şimdi bu denetim olayı ortaya çıkınca, millet haldır haldır laboratuvar aramaya başladı. Bakın şimdi, yani sanki bugüne kadar böyle bir şeye ihtiyaç yoktu. Yahu sen betonu deneye tabi tutmazsan, onun ne olduğunu allameyi cihan olsan anlayamazsın, bilemezsin yahu! Çelik uygun mudur, değil midir; bilemezsin, deneye tabi tutacaksın bunu; başka yolun yok, bunun başka bir yöntemi yok. Onun için, bu laboratuvar hizmetlerinin de ülkemizde yaygınlaşması lazım. Bunu da, mutlaka tarafsız, deneyimli kişilerin bu laboratuvarları kurup, bu hizmetleri, yapı denetim hizmetlerine paralel olarak çok sağlıklı bir şekilde vermesi lazım. Bunu şunun için söylüyorum: Burada ayrıca laboratuvar hizmetleri ön plana çıkarıldı. Bunun düzenlenmesi, dizaynı filan, çok daha güzel bir şekilde izah edildi. Ama şu anda yeteri kadar laboratuvar kurulmuş değil, bu konuda bir sıkıntı yaşamaktayız. Bu laboratuvarlar yeterince kurulup hizmete başladığı zaman, sağlam yapı yapmaya başladık diyebileceğiz. Öbür türlü? Öbür türlü yok.

Tabiî, proje mutlaka çok önemli. Dört dörtlük bir proje... Proje var ama, eğer siz imalatınızı istenen düzeyde, mukavemetteki elemanları oluşturamazsanız sistemde, proje ne kadar sağlam olursa olsun, o bir şeye yaramayacaktır.

Bu sistem bu şekilde, laboratuvar hizmetleriyle birlikte 19 ilde pilot olarak uygulanmasına çalışılmakta. Bu pilot iller seçilirken onda bir sürü söz söylendi: Efendim, niye Erzincan çıkarıldı? Şu il vardı, bu il niye girmedi? Mesela, en son “Afyon niye girmedi?” Tabiî, buna ben seviniyorum, “Afyon niye girmedi?” lafına çok sevindim! Ha, demek ki bir talep var. Doğrusu girmesidir tabiî ve böyle talepler gele gele... Ama şimdi depremden sonra bu talebin gelmesi de yazık günah yahu! Yani, ille birileri ölecek, bir yerler yakılıp yıkılacak, ondan sonra bu talepler gelmeye başlayacak! Keşke, illerimizin bütün milletvekilleri kalksa dese: Kardeşim, niye Ağrı girmedi? Niye Bingöl girmedi yahu? Burada deprem olmayacak mı?.. Keşke bunu deseler. Yani, biz bunu, şu aşamada illerin yüzde 50’sini yürütecek kapasiteye sahibiz, hepsini yürütmek mümkün değil arkadaşlar. Yani, oralarda bu şirketlerin organize olması, bu sistemi yürütmek, yani belirli bir konseptte yürütmek o kadar kolay değil. Bakanlık bunun tamamen bunun şey gibi üstünde, bu şirketleri denetliyor. Yani, bu şirketler öyle kendi başına da bir şirket değil. Bakanlığın denetimine tabi, denetçiler denetime tabi, firma denetime tabi, herkes denetim altında iş yapıyor. En ufak bir falsoda derhal belgesini iptal ediyorsun, adamı gönderiyorsun. Böyle bir sisteme, nasıl böyle vurguncu, şöyle böyle bir sistem denilebilir?! Böyle bir sistem yok. Biz bu insanlara herkes kadar sahibiz. Biz onların bir kuruşunu kimseye yedirmeyiz. Yedirmek için de ortaya çıkmayız; böyle bir şey olur mu yahu?!

Onun için, biz insanlarımızın, bu Türk Milletinin bu çağda sağlıklı ve konforlu yapıda yaşama hakkına sahip olduğuna inanıyoruz. Bu sistem onun için ortaya konuldu. Bu sisteme herkesin sahip çıkması lazım. Bunu ortadan kaldırmak gibi bir yaklaşımla bu olayın üzerine gitmek çok yanlış olur, çok yazık olur. Onun için, herkesten, her kurumdan, basınıyla, sektörün diğer kurum ve kuruluşlarıyla, ki mesela İNTES'in bu konudaki yaklaşımları her zaman memnuniyet verici olmuştur. Çünkü, olayı bilen insanlar bunlar. Yani, bu denetim olgusunu bilen insanlar. Bunsuz bu işin olmayacağını bilen insanlar. Onun için, herkesin bu sisteme destek olmasını bekliyoruz.

Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür eder, saygılarımı sunarım. (Alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Ustaömer’e, yaptıkları konuşma için çok teşekkür ediyorum. Açık ve seçik olarak meseleyi önümüze getirmiş durumdalar.

İkinci konuşmacı olarak, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma Uygulama Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı ve Yapı Denetim Komisyon Başkanı Sayın Mehmet Ünal Beye konuşma yapmak üzere söz vereceğim.

Kendileri 4708 sayılı Kanun uygulamasında karşılaşılan sorunlar ve Bakanlığımızın görev ve çalışma esaslarından bahsedecekler; buyurun Sayın Ünal.




Yüklə 238,86 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin