Cumhuriyet asil şİMDİ kuruluyor


Vilayetlere Resmi İsimleri Veriliyor



Yüklə 278,75 Kb.
səhifə5/10
tarix09.02.2018
ölçüsü278,75 Kb.
#42497
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Vilayetlere Resmi İsimleri Veriliyor


24 Ekim’de yayımlanan “İki isimli vilayetlerimizin yalnız bir isimle yadedilmesine dair kararname” ile iki isimli vilayetlerin resmi ismi belirlenmektedir (Düstur III.Tertip C.7). Ertuğrul Bilecik, Yablak Yaylak, Serik Sirik, İçel Silifke, Bozok Yozgat, Canik Samsun, Hamidabat Isparta, Arve Erve, Saruhan Manisa, Karahisarışarki Şebinkarahisar, Karesi Balıkesir, Kocaeli İzmit, Görle Görele, Enderin Andırın ve Menteşe Muğla ismini almaktadır.

Vilayet Yönetimi Organları Yeniden Yapılandırılıyor

İl İdare Meclisinden Seçilen Üyelerin Çıkarılması:


714 sayılı “İdarei Umumiye Vilâyat Kanunu Muvakkatinin 62 ve 64ncü Maddelerinin Tadiline ve Meclisi İdarelerin İlga Edilen Müntehap Azalıklarına Ait Vezaifin Sureti Hakkında Kanun” 14 Ocak 1926’da Meclis’de kabul edildi.

Kanun ile İl İdare Meclislerindeki seçilmiş üyeler çıkartılmakta, İl İdare Meclisinin görevleri Belediye Meclislerine devredilmektedir (ZC, Devre: II, Cilt: 21, s. 82-89, 157-158).

Meclislerden seçilmiş üyeler çıkarılmalıdır çünkü Meclis yerel halkın işleri ile meşgul olmaktadır. Bu nedenle, üyelerinin halktan olmaması gereklidir (Kanun Gerekçesi). Malatya Mebusu Reşit Bey "oranın ileri geleni kim ise onun dediği oluyor" diyerek mevcut durumu eleştirmektedir (ZC C.20 İ.27).

Kanun tasarısı 19 Aralık’ta görüşülmeye başlanır, 14 Ocak’ta kabul edilir.

Kanun metni şöyledir:

“Madde 1: İdarei Umumiyei Vilâyat Kanununun 62nci maddesi berveçhiati tadil edilmiştir:

Vilâyetlerde idare heyeti vali, muavin, defterdar veya muhasebeci, tahrirat, umuru hukukiye, maarif, nafia, sıhhiye, ziraat, ticaret müdürlerinden veya onların vazifelerini gören memurlardan teşekkül eder. İdare heyetine vali veya muavini, muavin bulunmayan yerlerde valinin heyet meyanında tevkil edeceği zat riyaset eder.

Madde 2: Her kazada kaymakamın riyaseti altında azası malmüdür, tahrirat kâtibi, hükümet tabibi ve ziraat memurundan mürekkep olmak üzere bir idare heyeti bulunur.

Madde 3: Meclisi idarenin müntehap azasına mevdu vazaif, Hükümet tarafından vukubulacak talep ve maslahatın icabına göre, belediye heyetlerinin kendi azaları meyanından intihap edecekleri zevat tarafından ifa olunur.

İntihabı Mebusan Kanunu mucibince meclisi idarenin müntehap azasına ait vazaif meclisi belediyece ifa edilir.

Madde 4: İşbu Kanun tarihi neşrinden muteberdir.

Madde 5: İşbu Kanunun icrasına Dahiliye Vekili mezundur.”

Söz konusu değişikliğe en güçlü muhalefet Eskişehir Mebusu Emin Bey’den gelir. Emin Bey, bu değişiklik ile bir kanaat değişikliğinin gündeme getirildiğine işaret etmekte ve bunun yanlışlığına vurgu yapmaktadır: “…fakat müntehap aza yerine eğer biz müdiranı koyup da memleketin nüfuzunu keseceğiz, hükümeti kuvvetlendireceğiz kanaati varsa bunun tamamı ile yanlış olduğunu zannediyorum” (ZC, Devre: II, Cilt: 21, s. 83). Emin Bey, il idare meclislerindeki seçilmiş üyeler sayesinde devletin milletle buluştuğunu, seçilmiş üyelerin meclisten çıkarılması ile ilişkide kopukluk olacağını iddia etmektedir:

“Yarın yine o millete aman ağa diyeceğimiz zaman gelir. … Ne vali on para eder, ne kaymakam on para eder… Şimdiye kadar şikâyetimiz, vaziyeti millete nüfuz edememekten mütevellit idi… Memleketin, devletin halk ile münasebatında az ve çok vasıta o idi, bu zihniyet sakattır” (ZC, Devre: II, Cilt: 21, s. 83).

Bolu mebusu Mehmet Vasfi Bey ise seçilmiş üyelerin yerel sorunları bildiği için Meclislerde önemli görevleri olduğunu düşünmektedir: “…orada memurini mansube o memleketin ahvalini bilemezler. Binaenaleyh memleketin ahvalinde vukuf sahibi olan yerli azalardır” (ZC, Devre: II, Cilt: 21, s. 84).

Tartışmalar, hükümetin atadığı vali, kaymakam ve memurlar ile yerelden seçilerek gelen eşraf arasındaki mücadeleyi yansıtmaktadır.??

Kanun görüşmeleri sırasında öne çıkan en tartışmalı konulardan biri de belediye bütçesinin, belediye meclisi işlemlerinin eskiden olduğu gibi il idare meclisleri tarafından incelenmesi görevinin belediyelere devredilip devredilmeyeceği ve devredilmemesi durumunda doğacak sakıncalar üzerinedir.

Var olan yapıda, belediye meclisleri üzerindeki vesayet yetkisi il idare meclislerine verilmiştir. Bunun tarihsel koşullarını Dahiliye Vekili Cemil Bey şöyle aktarmaktadır:

“Meclisi idarelerde vaktiyle müntehap aza bulunduğu için, 1293 senesinde yani bundan 48-50 sene evvel birinci Mecliste yapılan Belediye Kanunda Belediye meclislerini, yeni teşekkülleri dolayısıyla zaten idarei umumiyeye iştirâk ettirilmiş olan halk tarafından kontrol edilsin diye idare meclislerinin vesayeti altına vermişlerdir. Şimdiye kadar muntazam elimizde Belediye Kanunu olmadığı için Belediye meclisleri, belediye idareleri ve belediye bütçesi doğrudan doğruya kısmen idarei umumiyelerin kısmen nakıs bir surette intihap edilmekte olan halk mümessillerinin kontrolu altında bulunuyordu” (ZC, Devre: II, Cilt: 21, s. 88-89).

Yeni düzenleme ile belediye meclisinin vesayet denetiminin atanmışlardan oluşacak idare meclisinde kalmasının sakıncaları üzerinde durulmaktadır.

Ergâni Mebusu İhsan Hamit Bey seçilmişlerden oluşan belediye meclisi kararlarının kontrol mercinin seçilmiş üyeleri çıkarılmış il idare meclisi olarak kalmasını sakıncalı bulduğunu şöyle dile getirir: “Şu halde Belediye meclisinin kararları, muamelâtı, bilhassa bütçesi İdare heyetinin nezareti ve vesayeti altına girmesi doğru değildir….. Yoksa şimdi teşkil etmek istediğimiz ve azası tamamen memurlardan mürekkep olan zevata; mahalli idarenin, hususî bir şekil olan bir kasaba ve bir belediye idaresini onların kontrolü altına bırakmak hiç de doğru bir şey değildir” (ZC, Devre: II, Cilt: 21, s. 89).

Kanun’da açıkça mecliste bulunan seçilmiş üyelere verilmiş görevlerin, belediye meclislerine devredileceği söylendiği halde İzmir mebusu Kâmil Bey aksini iddia etmektedir: “Meclisi idareler yalnız müntehap azanın çıkmasiyle şekli sabıklarını yine muhafaza ediyorlar. Binaenaleyh belediyelerce verilen kararlar yine Meclisi idarelerce tetkik olunur” (ZC, Devre: II, Cilt: 21, s. 84).

Karesi Mebusu Vehbi Bey, idare meclisinden seçilmiş üyelerin çıkarılmasından dolayı bunlara artık meclis denmemesi gerektiğini belirtir: “Tayin ile olan heyetlere komisyon yahut encümen vehayut şûra deriz” (ZC, Devre: II, Cilt: 21, s. 82). Ne var ki, itiraz dikkate alınmaz, Kanun değişikliksiz kabul edilir.



Eskişehir Mebusu Abdullah Azmi Bey ise il idare meclislerinin yargı yetkisine dair soru sormaktadır: “Meclisi idarede müntehap azalar da bulunduğu için hakkı kaza verilmiştir. Halbuki şimdi müntehap aza yoktur. Mecalisi belediyece bu suretle kabili itiraz olarak verilen kararların Mecalisi idarede ne suretle tektik edileceği nazarı dikkate alındı mı acaba?” (ZC, Devre: II, Cilt: 21, s. 84).

Sonuçta: (seçilmiş üyeler il idare heyetinden çıkarılıyor ama görevleri belediye meclisine veriliyor mu yoksa il idare heyetinde kalıyor mu yoksa görevler devrediliyor ama vesayet deneyimi il idare heyetinde mi kalıyor?): tekrar okunmalı

İl Genel Meclisi Üye Sayısının Değiştirilmesi:


2 Haziran’da kabul edilen 894 sayılı “İdarei Umumiyei Vilâyat Kanunu Muvakkatinin 103üncü Maddesinin Tadiline Dair Kanun” ile il genel meclislerinde ilçelerden seçilerek gelen üye sayısına dair düzenleme yapılmaktadır. Buna göre, nüfusu 7500 altındaki ve 7500 ile 10000 olan kazalardan bir, onbeş bine kadar olanlardan 2, onbinden yirmi bine kadar olanlar 3, yirmi binden otuz bine kadar 4, bundan sonra her onbin için 1 üye gönderilecektir (ZC C.26 İ.113).

Eskiden kaç gönderiyordu?

Yüklə 278,75 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin