MISIR'A SALDIRAN KORSANLAR
Kral Janus, amcası I. Peter gibi muktedir bir hükümdar değildir. Adayı doğru dürüst yönetemez. Onun zayıf iktidarından yüz bulan korsanlar, ikide birde Mısır'ın zengin kıyı bölgesini talan edip, gelip Kıbrıs'a üslenirler. Memlükler, 1414'ten beri, ada ile barış içinde yaşamak için, ellerinden geleni yaptıkları halde, en sonunda bu korsanlardan bezerler ve Sultan Barsbay, adaya bir sefer düzenlemeye karar verir. 1422'de adaya küçük bir sefer yapılır ve Limasol yakılıp, yıkılır. Bu bir işe yaramayınca da 1426'da bu defa 180 gemiden oluşan bir kuvvetle, adanın üstüne yürünür.
MEMLÜKLER
Üstat Haşmet Gürkan, bu birlikler arasında, Türkmenler de olduğunu kaydetmektedir. Ama resmi tarih söyleminin dediği gibi Memlükler Türk değil, Çerkez'dir. Çerkezler Türk değil midirler? Hayır... Bütün tarihi boyunca Osmanlı Sarayı'na güzel kızlarını cariye olarak vermekten dolayı, saray ve padişahla arası çok iyi olan bu Kuzey Kafkasyalı halk,Turani değildir. 19. Yy'da Ruslar bölgeye inince, önemli bir kısmı Osmanlı topraklarına göçmüştür ama bugün bile kendi anavatanında olanlar, kendilerini Çerkez olarak bile değil, Çeçen, İnguş,Ibıh, Abaza v.s. olarak tanımlamakta olup, Türkçe ile hiçbir ilgisi olmayan, Kafkasya dilleri konuşmakta ve öyle çok heves edenlerin sandığı gibi, Türk falan olmak iddiasına, önce kendileri karşı çıkmaktadır.Türkiye'de bulunanları, oraya geçen yüzyılda gelmiş olup; bir kısmı Rus düşmanlığı dolayısıyla, bugün Türk milliyetçisi kesilmekle, tarihsel kökenleri değişmiş değildir.
Memlukler de Çerkezdirler. Bunun en güzel kanıtı, Yavuz Mısır'ı aldıktan sonra, orayı bir Memlüklü yönetimine bırakıp dönerken, sadrazam Yunus Paşa'nın kendisine , " Madem ki yine bir Çerkez buraya vali tayin edilecekti, niçin savaştık?" deyip, kellesinden olmasıdır. Memlük ya da Kölemen," paralı asker" demektir. Biri Arapça, öteki Türkçe... Bu anlamda, askerler arasında, yoğun Türk de bulunmaktadır ama yönetici sınıf, Memlük devletini yönetenler, Çerkezdir. Türkçe isimler, o Türk askerlerin etkisinden dolayıdır.
Nitekim, Maharias'tan öğrendiğimize göre, Kıbrıs'a gönderilen Memlük ordusunda, 500 Memlük, 2000 Türkmen ve 600 de Arap savaşçı bulunmaktadır. Yani daha o zamandan, Memlük Memlük'tür, Türkmen de Türkmen!
Neyse!...
ADAYA ÇIKILIYOR
Memlük donanması, 1426 Temmuzu'nun ilk günü, Evdim'de karaya çıkar. Adet olduğu üzere, önce Limasol ele geçirilip, bir kez daha yakılıp, yıkılır.(3 Temmuz 1426) Sonra ordu, Lefkoşa üzerine yönelir. Kral Janus de Lusignan, hemen bir ordu toplayıp, o da Lefkoşa Limasol yolu üzerinden harekete geçer.
HİROKİTYA SAVAŞI
Savaşta bizzat bulunmuş tarihçi Leonidas Maharias'tan öğrendiğimize göre, iki ordu, şimdiki yolun da tam ortalarına düşen Köfünye civarında, Hirokitya Köyü'nün alt tarafında, 5 Temmuz 1426 Cuma günü, karşı karşıya gelirler. Kral, şövelyeleri ile birlikte Hirokitya Şatosu'nda istirahate çekilir. Ordunun geri kalanı çadırlı ordugaha girer. Maharias'ın anlatımından, Lüzinyan ordusunun kendilerine göre büyük olduğu anlaşılmaktadır. Demek ki Memlük saldırısı beklenmekteymiş...
Memluk kumandanı Tengriverdi, krala bir elçi gönderip, iyi komşuluk ilişkileri ile korsanların faaliyetlerinin engellenmemesinin, birbiriyle uyuşma dığını, kralın böyle davranmaması halinde, sultanın dostlarını kendi dostları, kendi düşmanlarını da sultanın düşmanı bilebileceğini; bu konuda hemfikir ise elçi ile gönderilen halıyı serip, onun üzerinde oturabileceğini, bu hususları görüşmek üzere, kendi ordugahlarını ziyaret etmesini isteyen bir mesaj iletmiş ve mektubun sonunda da şöyle demiştir:" Eğer sen bize gelmezsen, biz sana geleceğiz. Pazar gününe kadar, birbirimizi göreceğimiz den, emin ol!"
Maharias'ın dediğine bakılırsa, bu mektubu alan Kral Janus ve şövalyeleri, çok gülmüşler ve bu " küstahlık" karşısında, hem mektubu getiren ve hem de önceden beri Lefkoşa'da olan iki Memlük elçisini yakalayıp, işkence ile öldürmüşler.Yazar, " böyle bir muamele, hiç bir elçiye yapılmamıştır" demektedir. Bu muamele, eskiden beri Kıbrıs'ta yaşayan ve hatta vaftiz olarak hristiyanlığa geçmiş, Suriye ve Mısır kökenli herkesin, korkup adanın her tarafına dağılıp, saklanmalarına yol açar. Maharias, bunun " aptalca" olduğunu ileri sürer. Çünkü; adadaki bu insanlar, zaten din değiştirdikleri için, Memlükler ile karşılaşmamak için herşeyi yapacak insanlardı. Kral ve şövalyeler'in tavırları, onları da karşı tarafa itmiş olur.
Cumartesi günü, Lüzinyan keşif kolları, Memlük birliklerinin, yaklaşmakta olduklarını bildirirler.
Bunun üzerine kral, bütün birliklerin, barınmakta olduğu şato çevresinde mevzilenip kendisini korumalarını emreder. O gece, böyle geçer...
KRAL'IN PAZAR SABAHI KEYFİ
7 Temmuz 1426 Pazar günü sabahı, ordunun şarap ikmalini yapan bir takım insanlar gelip, kralın da barınmakta olduğu binaya şarap istiflemeye girişirler. Bu esnada Kudüs Mareşali Badin de Norres, bizzat Leonitas Maharias'a, askere şarap verilmemesi konusunda, kralın uyarılmasını isteyen bir emir verir. Ne var ki emrin uygulanmasına vakit kalmadan,askerler saldırıp, şarabı yağmalarlar. Kendilerine şarap kalmayanlar da binek hayvanlarının yemlerinin bulunduğu ambarı yağmalar. Bu esnada, kral yemeğini yemektedir. Habercileri gelir ve krala, yaklaşmakta olan Memlüklerin, " avuç larının içinde" olduklarını bildirir. Kral, bu habere çok sevinir. Çelik başlığını giyer, aşağı inip atına biner ve bayrağın çekilip ilerlenilmesini emreder. Ne var ki, bayraktar bulunamaz, bir süre aranır.Tam da başka bir bayrağı alıp, kralın peşine düşeceği sırada, çıkagelir ve Luzinyan ordusunun " harekatı" başlar. Piyadeler, kalkanlarını bir duvar gibi kullanan yüz takım halinde ileri harekata geçerler. Öncü çatışmaları başlar. İlk zayiatın verilmesi ile, yüz takımın yarısını yöneten John de Verni'nin birlikleri, ona itaati reddederler. Bunu duyan öteki birlikler de savaşa girmek üzere iken kraldan başka kimseden emir almayacaklarını bildirirler. Bunlar oluyorken, Memlükler ordunun doğu kanadını sarıverirler. Kral merkezi kendi alır. Sağına kumanda etmekle prensi; sol yanına da Sir John de Grinier ile Sir Badin de Nores'i görevlendirir. Maharias, ordunun disiplinsizliğinin, had safhada olduğunu bildirir.
Dostları ilə paylaş: |