EKOSİSTEM YAKLAŞIMI İLE ALATA BAHÇE KÜLTÜRLERİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Huriye KARA1
ÖZET
Geride bıraktığımız yüzyılın özellikle ikinci yarısında dünyada tarımı endüstrileştirme çabaları beklenmedik bir hız kazandı. Ancak bu gelişme ekonomik çevresel ve sosyal boyutları olan yüklü bir faturaya maloldu. Dünya gıda üretiminin uzun dönemde sürdürülemez bir noktaya gelmesi tarımsal pratiklerin sorgulanmasını gündeme getirdi. Bu tartışmalar tarımsal üretimin ekolojik yönlerine artan bir ilgi doğurdu.
Ekolojik prensipleri tarıma uygulamak dünya çapında insan yaşamının standardını yükselten teknolojik yenilikleri terketmek demek değildir. Tarımsal ekosistemlerde; besin sirkülasyonu, enerji dönüşümü, biyolojik işlevler, bunların gerçekleştiği fiziksel çevreyle ve çiftçinin sosyo-ekonomik ilişkilerinin bir bütün halinde sorgulanması ve analiz edilmesi anlamındadır.
Önümüzdeki yüzyılda tarımın geleceği büyük ölçüde bizim doğal sistemlerle olan bağımızı yeniden değerlendirme yönündeki isteğimize bağlı olacaktır. Özellikle doğal sistemlerin kompleks yapısına ve çeşitliliğine saygı duymayı yeniden kazanmaya, doğayı tahrip edip kontrol etmeye çalışmaktansa doğadaki ritimli çalışmayı dinlemeye, öğrenmeye ve bunu tarımsal ekosistemlerde taklit etmeye gereklilik vardır.
Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü 1940’lı yıllardan itibaren zaman zaman değişik isimler ve işlevler altında eğitim, araştırma ve üretim faaliyetlerini sürdürmüş bir kuruluştur. Mersin’in 35 km batısında, Akdeniz kıyısında kurulmuş olan Enstitünün 4000 dekarlık arazisinin yarısı doğal olarak muhafaza edilmiştir. Tarımsal biyolojik çeşitliliğindeki zenginliği yanısıra doğal biyolojik çeşitliliği ile de büyük bir önem arz etmekte, Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) kriterlerine göre endemik, nesli tehlike altında, nadir ve hassas bazı türleri bünyesinde barındırmaktadır.
Bu çalışmada tarımsal ekosistemlerin doğal ve yerleşim ekosistemleri ile denge içerisinde götürülebileceğinin güzel bir örneğini teşkil eden Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün mevcut durumunu ortaya koymak, geleceğe yönelik potansiyeline ilgi ve dikkat çekilmek istenmiştir. Kuruluşun daha ekolojik yaklaşımlı bir gelecek için üstlenebileceği roller netleştirilmeye çalışılmıştır. İleride bu konuda yapılacak araştırma çalışmalarına taban oluşturulması hedeflenmiştir.
Dostları ilə paylaş: |