Ekolojik tarimda iÇ pazarin geliŞİMİ


Mesut IŞIK1 , Nihat ÖZEN2



Yüklə 3,61 Mb.
səhifə62/64
tarix01.08.2018
ölçüsü3,61 Mb.
#64962
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   64

Mesut IŞIK1 , Nihat ÖZEN2




ÖZET

Probiyotikler üzerinde yapılan iki denemede, değişik probiyotiklerin etlik piliçlerde ve Holstein buzağılarda, çeşitli parametrelere etkileri incelenmiştir. Yapılan değerlendirmeler sonunda; broylerlerde yeme, buzağılarda süte probiyotik katmanın ele alınan kriterler bakımından istatistiksel olarak önemli sayılabilecek yararlar sağlamadığı; bununla beraber, buzağılarda rakamsal bazı ilerlemeler sağladığı saptanmıştır.



Anahtar kelimeler: Broyler, buzağı, probiyotik, antibiyotik, canlı ağırlık, yem tüketim, yemden yararlanma oranı.

ABSTRACT
USE OF PROBIOTICS IN ANIMAL NUTRITION

In two experiment conducted on broilers and Holstein calves, the effects of various probiotics on performance criteria were evaluated. Results indicated that probiotic supplementation didn’t have any significant effect on all criteria evaluated in both broilers and calves; even though, some numerical improvement were observed in calves.
Key words: Broilers, calves, probiotics, antibiotics, live weight, feed intake, feed efficiency ratio.

GİRİŞ


Hayvancılıkta verimliliğin arttırılmasında beslenmenin çok önemli bir yeri vardır. Bu bakımdan, eldeki hayvanların genetik potansiyellerinin belirlediği gelişme düzeyine ulaşmaları ancak kaliteli rasyonlarla mümkündür (Işık ve Özen 1997, Özen 1999).

Hayvansal üretimi arttırmak için tüm Dünyada yakın zamanlara kadar yemlere antibiyotikler katılmaktaydı. Antibiyotiklerin hayvan ve insan sağlığına olumsuz etkileri bilim adamlarını bunun yerine alternatif arayışlarına itmiş ve probiyotiklerin kullanılması yoğun şekilde gündeme getirilmiştir (Alçiçek ve Erkek1995, Aydın vd 1994, Akyurt 1994). Nitekim, bir süre sonrada antibiyotiklerin yem katkı maddesi olarak kullanılmaları AB ülkeleri ile bizde de yasaklanmıştır.

Antibiyotikler araştırıcıları doğal kaynaklara yönlendirmiş ve bu konuda çalışmalar özellikle sindirim sistemine ilişkin bozuklukları önlemenin kolay ve doğal yolunun, buradaki yararlı mikroorganizmaların sayısını çoğaltmakta olduğu sonucuna varmışlardır. Günümüzde çeşitli streslerle patojenlerden kaynaklanan sindirim bozukluklarında yararlı mikroorganizmaların kullanılması (probiyotikler) gerek hayvan sağlığı gerekse verim artışı yönünden uygun bir yol olarak kabul edilmektedir (Alp ve Kahraman 1993).

Probiyotikler yeni isimlendirilmiş olsalar da, tanımlanmaları oldukça eskidir. Bu konuda bilimsel nitelikli ilk çalışmaları bu asrın başında Rus bilim adamı Metchnikoff yapmıştır. Metchnikoff yaptığı araştırmalardan elde ettiği verilere dayanarak, “Sindirim sistemine belirli mikroorganizmaların eklenmesinin sindirimi kolaylaştırıp, insanların daha sağlıklı olmasını sağladığı” sonucuna varmıştır (Ensminger vd 1990, Hutcheson 1991).

Laktik asit üretme ve bağırsaklarda tutunup yaşama-çoğalma yeteneğine sahip bakteri soylarını (en çok Lactobacillus ve Streptococcus) içeren probiyotiklerin kullanılmasının temelleri 1908 yılında atılmıştır. (Ensminger vd 1990, Gill 1998, Montes ve Pugh 1993).

Probiyotik kelimesi Latince “canlı için” anlamındadır. 1960’da Oregon Tıp Fakültesinde Richard Parker “probiyotik” adını “yaşama ait veya (yaşamsal)” anlamında kullanarak bilim terminolojisine sokmuştur (Gill 1988, Montes ve Pugh 1993, Yurtalan ve Ateş 1995, Jernigan vd 1985).

Probiyotikler öncelikle, “canlı sindirim sistemini düzenleyen bakteriler” olarak tanımlanmış, fakat, daha sonra tanımın kapsamı genişletilmiştir (Anonim 1988). Günümüzde bu tanım “hayvanlarda sindirim kanalındaki mikrofloranın ekolojik dengesini düzene sokmak, mikroflora içerisindeki mevcut olan potansiyel patojen mikroorganizmaların zararlı hale gelmelerini önlemek ve hayvanların yemden yararlanmalarını arttırmak amacıyla, yemlere katılarak veya başka şekillerde, ağız yoluyla verilen bir grup bakteri-maya kültürlerini içeren eden biyolojik ürünler” şeklinde yapılmaktadır (Aytuğ 1989).

Probiyotik kapsamına giren mantar ve maya kültürleriyle endüstriyel fermantasyon artıkları ve son olarak da biomass, tanımın “direkt gıdasal mikrobiyal ürünler” gibi daha geniş bir anlam çerçevesinde değerlendirilmesine neden olmuştur (Fuller 1989, Hutcheson 1991, Yurtalan ve Ateş 1995).

Bu çalışmada değişik probiyotiklerin etkilerini ortaya koymak için etlik piliçler ve buzağılar, üzerinde iki deneme yapılmıştır.


MATERYAL ve METOT
Deneme 1:

İlk denemede, birincisi katkısız kontrol, ikincisi Avilamycin katkılı (civciv döneminde 2, gelişme döneminde 1.5 gr/ton) üçüncüsü Avoparcin katkılı (her dönemde 1.5 gr/ton) antibiyotikler ve sonuncusu probiyotik katkılı (Lb. acidophilus ve Ec. faecium, her dönemde 250 gr/ton) dört rasyon, her birinde 10’ar hayvan bulunan 6’şar grupta karşılaştırılmıştır. 7, 28 ve 49. günlerde dışkıdaki Lb. acidophilus ve Ec. faecium koloni sayıları saptanmıştır.


Deneme 2:

Bu denemede 19 adet Holstein buzağı, yaş, cinsiyet ve canlı ağırlıkları bakımından benzer iki gruba ayrılmış, içtikleri sütlere (ilk 2 hafta 20 gr/gün sonraki 22 hafta boyunca 40 gr/gün) düzeyinde probiyotik katılmıştır. 2. haftadan itibaren her iki grupta aynı kesif yem ve aynı iyi kalite kuru yonca otu, serbest olarak verilmiştir. Probiyotik olarak Saccharomyces cerevisia mayası, L. acidophilus, B. bifidum, S. termophilus ve Aspergillus nigeri bakterileri içeren ticari bir preparat kullanılmıştır.



ARAŞTIRMA BULGULARI
Deneme 1

Yapılan değerlendirmelere göre 49 gün süren birinci denemede Avoparcin katkılı gruplar yüksek canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı ve sıcak karkas ağırlığı yönünden diğerlerinden daha yüksek değerler göstermiş (P<0.05), bunu sırasıyla, Avilamycin katkılı gruplarla katkısız kontrol grupları ve probiyotikli gruplar izlemiştir. Yemden yararlanma bakımından probiyotik katkılı gruplarla katkısız kontrol grupları, antibiyotik içeren grupların tümünden önemli derecede daha kötü sonuçlar vermiştir (P<0.05).

Bakteri sayımlarında, farklı rasyonlarla beslenen hayvanların dışkısında belirlenen Lb. acidophilus ve Ec. faecium koloni sayıları bakımından probiyotikli gruplar 7, 28 ve 49. günlerde yapılan ölçümlerde daha yüksek değerler vermiş, ancak gerek probiyotikli gruplarda gerekse diğerlerinde koloni sayımları bakımından dağılımın ölçüm periyotlarına önemli derecede bağımlı olduğu saptanmıştır (P<0.001). Başka bir deyişle, tüm gruplarda koloni sayıları 7. günden itibaren genellikle giderek azalan bir eğilim göstermiştir.

Deneme 2

İkinci denemede, canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve (kesif yem/canlı ağırlık artışı) şeklindeki yemden yararlanma oranı bakımından gruplar arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak önemsiz çıkmış, (P>0.05), buna karşın, (kesif +kaba yem/canlı ağırlık artışı) şeklinde hesaplanan yemden yararlanma oranları arasındaki farklılıklar ise önemli bulunmuştur (P<0.05).



Denemede kullanılan hayvanları hiç biri ölmemiştir. Doğumu izleyen ilk 2 haftada kontrol grubunda bulunan 10 hayvanın 4’ ünde ishal görülmesine karşın (%40), probiyotikle beslenen hayvanların hiç birinde böylesine bir durumla karşılaşılmamıştır.
Çizelge 1. Deneme 1’den Elde Edilen Sonuçlar.


GRUPLAR

Kontrol

Avilamycin

Avoparcin

Probiyotik

Canlı Ağırlık, g

2106.4247.84b

2116.8446.46b

2295.0357.03a

2036.7039.11b

Canlı Ağırlık Artışı, g

2070.0747.80b

2079.9846.54b

2258.3457.17a

2000.1739.11b

Kümülatif Yem Tüketimi, g

4134.3591.32

3890.5778.87

4153.74131.95

3963.52106.7

Günlük Yem Tüketimi, g

84.851.91

79.361.60

87.224.32

83.613.91

Yemden Yararlanma Oran, Yem/CAA

1.990.024a

1.860.031b

1.830.021b

1.970.0025a

Karkas Ağırlığı, g

1520.0549.5a

1553.9750.8b

1692.8345.7c

1453.2131.8d

Karkas Randımanı, %

72.160.72

73.431.64

73.820.98

71.391.17

Muamelelere Göre Dışkıda Koloni Sayıları, Genel Toplam

Lb. Acidophilus 316

407

274

922

Ec. Faecium 490

429

281

961

Ölçüm Dönemlerine Göre Dışkıda Koloni Sayıları, Genel Toplam




7. gün

28. gün

49. gün

Lb. Acidophilus

913

625

381

Ec. Faecium

1586

240

335

Yaşama Gücü, %

90

85

83

83


a-d Aynı satırda farklı harf taşıyan ortalamalar arasındaki farklılıklar önemli bulunmuştur (P<0.05).
Çizelge 2. Deneme 2’den Elde Edilen Sonuçlar.

GRUPLAR

Kontrol

Probiyotik

Deneme Sonu Canlı Ağırlık, kg

145.802.28

152.003.97

Toplam Canlı Ağırlık Artışı, kg

108.712.44

115.372.57

Toplam Kesif Yem Tüketimi, kg/hayvan

291.6211.66

286.464.72

(Kesif+Kaba) Yem Tüketimi, kg/hayvan

402.5812.73

388.348.23

Yemden Yararlanma Oranı, kesif yem/CAA

2.680.09

2.480.03

Yemden Yararlanma Oranı, (kesif +kaba) yem/CAA

3.640.08a

3.360.06b
İshal Hayvan Sayısı

4

-



a-b Aynı satırda farklı harf taşıyan ortalamalar arasındaki farklılıklar önemli bulunmuştur (P<0.05).



SONUÇ
Bu iki araştırmada broylerlerde yeme probiyotik katmanın ele alınan kriterler bakımından fayda sağlamadığı; buna karşın buzağılarda, sütle probiyotik verilmesinin, istatistiksel olarak önemli olmasa da, rakamsal olarak daha iyi sonuçlar verdiği saptanmıştır. Daha önce yapılan bazı araştırmalar incelendiğinde, bunların birbiriyle çelişkili sonuçlar verdiği gözlenmektedir ki, bu farklılıklar probiyotiklerin etkilerinin çevre koşullarına bağlı olduğunu düşündürmektedir. Bu nedenle, probiyotikler hakkında kesin yargılara varabilmek için, benzer çalışmaların farklı koşullarda ve değişik hayvan türleriyle tekrarlanması, bu çalışmalarda sindirim sistemi mikroflorasında meydana gelen değişmelere ağırlık verilerek, patojen mikroorganizmalar üzerindeki etkilerini saptayacak incelemelere de yer verilmesi yararlı olacaktır.

KAYNAKLAR
ALÇİÇEK, İ., ERKEK, R. 1995. Hayvan Beslemede Probiyotik Kullanımı. Ege Üni. Zir. Fak. Dergisi., 32.1, 269-277. İzmir.

AKYURT, İ. 1994. Farklı Antibiyotikleri Yumurta Tavukları ve Kasaplık Civcivlerin Çeşitli Özellikleri Üzerine Etkileri. Atatürk Üni. Zir. Fak. Dergisi, 25. 1, 39-52. Erzurum.

ALP, M., KAHRAMAN, R. 1993. Probiyotiklerin Hayvan Beslemede Kullanılması. İstanbul Üniv. Vet. Fak. Derg., 19 (2). İstanbul.

ANONİM. 1988.Probiyotikler. (Çeviren: Hüseyin AYDIN). Animalia, 10. 26-27.

AYDIN, A., BOLAT, D., DEMİRULUS, H 1994. Hayvan Beslemede Yeni Bir Yem Katkı Maddesi: Probiyotikler. Yüzüncü Yıl Üni. Zir. Fak. Dergisi, 4. 15-21. Van.

AYTUĞ, C. N., 1989. Probiyotikler ve Yoğurt. Animalia. 22. 13-15.

ENSMINGER, M. E., OLDFIELD, J.E., HEINEMANN, W. W. 1990.Feeds and Nutrition. 2nd ed. The Ensminger Pub.. Co., Clovis, California U. S. A.

FULLER, R., 1989. A Review Probiotics in Man and Animals. Journal of Applied Bacteriology, 66. 365-378.

GILL, D. R., SMITH, R., A., BALL, R. L., 1987. The Effect of Probiotic Feeding on Health and Performance of Newly-Arrived Stocker Calves. Anim. Sci. Research Report, 202-204.

HUTCHESON, D.P. 1991. Direct-Fed Microbials in Animal Production. Chapter 1. West Des Moines, Iowa U.S.A.

IŞIK, M., ÖZEN, N. 1997. Probiyotiklerin Broyler Rasyonlarında Kullanılma Olanakları (Yük. Lisans Çalışması) Akdeniz Üni. Zir. Fak. Zootekni Böl., Antalya.

JERNIGAN, M. A., MILES, R. D., ARAFA, A. S. 1985. Probiotics in Poultry Nutrition. A Review Journal World’s Poultry Sci. 41. 99-107.

MONTES, R., PUGH, D. G. 1993. The Use of Probiotic in Food-Animal Pratice. Vet. Med., Marc. 282-288.

ÖZEN, N. 1999. Süt Sığırlarının Beslenmesi. Akdeniz Üniv., Zir. Fak., Zootekni Böl. Yardımcı ders notu 3. ANTALYA.

YURTALAN, S. , ATEŞ, M. 1995. Probiyotikler. Hayvancılık Araştırma Dergisi, 12: 99-106. Konya

BATI AKDENİZ BÖLGESİ TURUNÇGİL BAHÇELERİNDE ENTEGRE MÜCADELE ARAŞTIRMA, UYGULAMA VE EĞİTİM PROJESİNİN EKOLOJİK TARIM AÇISINDAN ÖNEMİ
Ahmet ÖZKAN1 , Mehmet KAPLAN1


ÖZET

Turunçgil bahçelerinde entegre mücadele çalışmaları 1995-1999 yıllarında Antalya Merkez, Kumluca, Finike ve Alanya ilçelerinde toplam 8 bahçede 2124 ağaçta yürütülmüştür. Tüm bahçelerde Turunçgil unlubiti (Planococcus citri) ana zararlı olarak görülmüş olup, salınan parazitoit (Leptomastix dactylopii) ve predatörlerle (Cryptolaemus montrouzieri) başarılı bir biyolojik mücadelesi yapılmıştır. Turunçgil beyazsineği, Turunçgil kırmızı örümceği ve Harnup güvesi de önem arzeden diğer zararlı türlerdir. Yazlık yağlar, spesifik akarisitler ve Bacillus thuringiensis'li preparatlarla mücadeleleri yapılmıştır. Turunçgil beyaz sineği, Serangium parcesetosum ve Encarsia lahorensis ile baskı altına alınmıştır. Kahverengi meyve çürüklüğü ve gövde zamklanma hastalığı ile talimatlar doğrultusunda mücadele edilmiştir. Kavlama virüs hastalığı da önemli görülmüştür. Turunçgil bahçeleri yararlı fauna yönünden zengin olup her bir türün entegre mücadeledeki payı önemlidir. Entegre mücadele bahçelerinde 1-2 ilaçlama ile %14-20 masraf yapılır iken bu sayı diğer bahçelerde 7'ye kadar çıkabilmekte ve mücadele masraflarının toplam masraflar içindeki payı da %29-40 gibi yüksek olmaktadır.

Yabancıot olarak semizotu, topalak ve tarla sarmaşığı önemli bulunmuştur. Genel olarak sürüm yapılarak mücadele yapılmıştır.

Toplam 70 üretici ile anket çalışmaları yapılmış veri tabanı oluşturulmaya yönelik bilgiler toplanmıştır.

Proje süresince 109 teknik eleman ve 960 üretici eğitilmiştir. Entegre mücadelenin eğitim ve tanıtım çalışmaları yapılmıştır. Entegre mücadele teknik talimatı basılmıştır.

Entegre mücadele bahçelerinde seçici olarak kısmen ilaç kullanılmış olup genel olarak yararlı türler ile biyolojik mücadele ağırlıklı entegrasyon uygulanmıştır. Yararlı türlerin dolayısıyla biyolojik mücadelenin ekolojik tarım içerisindeki yeri tartışılmıştır.



Yüklə 3,61 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin