Evl‹YÂ Çeleb‹ seyahatnâmes‹


Evsâf › kal‘a i harâb-âbâd › Kovin



Yüklə 6,32 Mb.
səhifə49/72
tarix27.07.2018
ölçüsü6,32 Mb.
#60056
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   72

Evsâf › kal‘a i harâb-âbâd › Kovin

Lisân › S›rfça (   ) (   ) demekdir ve S›rf krallar› bi­nâs›d›r. Sene (   ) târîhinde Kosova cengi ma­hal­lin­de Gâzî Hudâvendigâr feth edüp guzât › müs­li­mîn içinde olan mâl › ganâ’imlerin alup kal‘ay› [142b] câ-be-câ harâb ederler. Hâlâ derûn › hisârda birkaç kefere çoban evleri var, gayri fley yokdur, ammâ,



Eflkâl i kal‘as›: Nehr i Lim'e havâle bir yalç›n kaya üzre bir küçük fieddâdî seng binâ ve bir kal‘a i ra‘nâd›r ve henüz üstâd › bennâ elinden ç›k­m›fl zann olunur. Etrâf› handaks›z ve kapusuz ve kulsuz befl kulleli bir sûr › üstüvârd›r. An› geçüp 2 sâ‘at dahi nehr i Lim kenâr›yla gidüp ve nehr i Lim'i kasaba i Pirepol kurbundaki Ebü'l-feth Sultân Mehemmed cisrinden geçüp,

Evsâf › flehr i S›rfol, ya‘nî kasaba i Pirepol

Lisân › Latince Pirepol (   ) (   ) (   ) demekdir ve bânîsi S›rf banlar›ndan S›rfol ban binâs›d›r.

Zamân › kadîmd[e] flehr i azîm imifl. Sene (   ) târîhinde Ebü'l-feth Mehemmed Hân Bosna vilâye­tin feth etme€e giderken be-dest i Hersekzâde Ahmed Pafla bu flehr i Pirepol feth olup Hersek sanca€› hâkinde paflan›n hâss› voyvadal›€›d›r ve üç yüz akçe pâyesiyle flerîf kazâd›r. fieyhülislâm› yok­dur, ammâ sipâh kethudâyeri ve yeniçeri serdâr› ve Budin kulu serdâr› ve muhtesibi ve bâcdâr› vard›r, ammâ a‘yân [u] eflrâf› ol kadar yokdur, lâkin b†u bâ€çeleri çokdur.

Ammâ bu kasaba i Pirepol iki bölük kasabad›r. Biri nehr i Lim üzre Ebü'l-feth köprüsü bafl›nda yukaru vak›f kasabas›d›r kim bir mahalle ve cümle elli mikdâr› bâ€çeli ve âb › hayât sulu cümle tahta flindire örtülü evlerdir.

Ve bunda ‹brâhîm Pafla câmi‘i gâyet müferrih ve dil-küflâ kiremitli ve bir minâreli câmi‘dir. Ve cümle iki aded hân › azîmi var ve cümle bir müfer­rih küçücük hammâm› var. Ve cümle bir tekye ve cümle iki mekteb ve cümle on dükkân› var. Cümle bu hayrâtlar ‹brâhîm Pafla'n›n olup bunlar›n kirâlar›ndan hâs›l olan› cisrin imâretine sarf ederler.

Bu kasabadan cânib i flarka nehr i Lim kenâ­r›yla mezârl›k içre kâmil bin ad›m gidüp,



Kasaba i Afla€› Pirepol Vakf›

Zamân › kadîmde ikisi bir flehr i azîm imifl. Mürûr › eyyâm ile dest i Osmânîde harâb olup mâbeynleri bin ad›m yer harâb olup hâlâ mezârl›k olmufldur, ammâ yine hâkim ve zâbitleri birdir ve gâyet kasaba i emîndir. Bu kasaba yukaru vak›fdan ma‘mûr u müzeyyen ve büyükdür. Vâlîsi ve kad›s› ve hâkimisi bunda sâkinlerdir. Bu dahi nehr i Lim kenâr›nda bir vâsi‘ çemenzâr fezâda vâk›‘ olup bu flehir içre nehr i Mileflova cereyân edüp bu nehrin yemîn [ü] yesâr›nda flehir olup cisirler ile ubûr olu­nup bu flehir kenâr›nda nehr i Mileflova hemân nehr i Lim'e kar›fl›r.

Ve bu flehrin cânib i erba‘as› da€lard›r, üzerleri serâpâ gûnâ-gûn bâ€lard›r. Afla€›da flehri nehr i Mile­flo­va'n›n iki cânibinde cümle on mahalledir, dördü ke­fereler ve alt› mahallesi müslimlerdir ve cümle dörd yüz seksen aded tahta örtülü sâfî b†u b‭çeli mükellef vâsi‘ kârgîr binâ hâne i ra‘nâ­lar­d›r, ammâ ekserî tahtânî tarz › kadîm büyût › zîbâlard›r. Cüm­le­den Budin vezîri ‹smâ‘îl Pafla sarây› mü­kem­mel­dir.

Ve cümle on aded câmi‘ i âbidân [u] zâhidân­d›r. Cümleden Hüseyin Pafla câmi‘i müferrih ve cemâ‘at i kesîrelidir, ammâ kapusu câmi‘in bir kö­flesine vâk›‘ olup bir câmi‘in kapusu böyle vâk›‘ olmam›fld›r. Andan nehr i Mileflova afl›r› a€aç cisir bafl›nda Veznedâr A€a câmi‘i, bir mesîregâh ve çe­menzâr yerde câmi‘ i havâdârd›r. Ve bu câmi‘ önünde bir ibret-nümâ sâ‘at kullesi var, çan›n›n sa­dâs› tâ Mileflova kal‘as›nda istimâ‘ olunur. Ve bu mahalde nehr i Mileflova üzre bir hafleb cisri ubûr edüp,



Namâzgâh › ibret-nümâ: Gerçi flehr i Öziçe musallâs› kadar b†› ‹rem de€ildir, ammâ bu dahi gûnâ-gûn eflcâr › azîmeler ile ârâste ve niçe d›raht › hofl-bûlar ile pîrâste olmufl bir koyah gölgeli mu­sallâ y› îdgâhd›r.

Ve cümle (   ) aded mahalle mesâcidleridir, am­mâ cümleden Sokolluo€lu hân›n›n kapusu üzre olan mescid i ra‘nâ bir câmi‘ i ra‘nâ olma€a müs­ta‘id bir zâviyedir. Andan Veznedâr zâviyesi mefl­hûr­dur.

Ve cümle üç aded dârü't-tedrîs i sûhtevâtd›r. Ve cümle dörd aded mekteb i s›byân › ebcedhând›r, ammâ ci€er-kûfleleri cümle bî-zabt bî-rabt leven­dât › hovardegând›r. Kamusu havâ y› hevesde ve sayd [u] flikârda gezer püserând›r.

Ve cümle dörd aded tekye i dervîflând›r. ‹kisi tarîk i Halvetî ve biri Kâdirî ve biri tekye i Bektafli­yân'd›r.

Ve cümle bir hammâmd›r, ammâ Veznedâr [143a] A€a'n›n hayrât›d›r.

Ve cümle üç aded hân › tüccârân › mücer­re­dând›r. Cümleden mükellef ü mükemmel çârsû için­de Sokollu Mehemmed Paflao€lu Kâs›m Pafla hân› ma‘mûrdur. Kapusu üzre bir mescidi var. Ve bu hân kapusu önünde sokak afl›r› bir havz › azî­min­den cemî‘i mu­sallîler tecdîd i vudû‘ edüp cemî‘i devâbbât dahi âb › nâb›ndan nûfl edüp def‘ i atflân ederler.

Ve cümle yüz aded dükkânlard›r, ammâ bez­zâ­zistân› yokdur, ammâ yine her metâ‘ bulunur.

Ve bu kasaban›n havâs› sehelce sehîldir, ya‘nî mu‘tedil havâ oldu€undan mahbûbeleri memdûh­dur. Ve halk› cümle Arnavud esvâb› gibi darac›k çakfl›r ve serhadli çuka esvâb geyerler, ammâ yine bafl­la­r›nda elvân çukadan kalpak geyüp yine Bofl­nak­ça ve S›rfça ve Bulgarca ve Latince kelimât ederler.

Ve ekseriyyâ tâze yi€itleri cümle bald›rlar› ç›p­lak gezüp cümle k›l›ç ve pala ve pinyal flifl tafl›yup pür-silâh gezerler ve kâhîce gâzîleri kâfirin Kotur kal‘as› cânibine çeteye gider gâzî serbâz [u] flehbâz dilâver server yi€itleri var.

Ba‘dehu bu Pirepol'dan on aded yârân › bâ-sa­fâlar ile atlar›m›za süvâr olup alâ tarîk›'s-seyr cânib i cenûba b†u bâ€çeler içre nehr i Mileflova kenâ­r›yla giderken birkaç tavflan sayd edüp ma‘mûr ku­râlar› nîm sâ‘atde ubûr ederek,



Evsâf › tahtgâh › Miloflva, ya‘nî kal‘a i Mileflova

Lisân › Latin'de Miloflva bir ism i kâfirdir kim bânîsi ol kefere [ve] fecere olma€ile ol ismile mü­sem­mâ bir kal‘a i bâlâd›r. S›rf ve Voynak ban­la­r›ndan bir kral › dâld›r kim bu kal‘ay› binâ edüp cemî‘i Arnavudistân'› ve S›rfistân'› ve Dobra-Vene­dik'in ve Bundukanî Venedik'in ve Bosna ve Hersek diyâr›n kabza i teshîre alup niçe kerre Selânik'i ve Edirne câniblerin nehb ü gâret ü hasâ­retler edüp çâr-nâ-sârl›k iddi‘âs›n ederdi.

Tâ ki Gâzî Hudâvendigâr ki Fâtih i Edirne Sultân Murâd › Evvel'dir, bu Milofl kâfir üzre sene (   ) târîhinde Gâzî Murâd Hân gelüp bu la‘în Milofl dahi yedi kerre yüz bin küffâr ile Murâd Hân'a varup Kosova sahrâs›nda bir savafl › perhâfl edüp hamd i Hudâ nesîm i nusret Murâd Hân tara­f›ndan esüp yedi sâ‘atde yedi kerre yüz bin küffâr› dendân › tî€dan geçirüp meydân › bezm [ü] rezm i vegâ asâkir i ‹slâm'da kalup ba‘dehu Gâzî Murâd Hân lâfle i küffârlar› temâflâ ederken hemân lâfle i murdârlar içinden bu mezkûr kal‘a sâhibi Miloflva nâm mel‘ûn kalkup Murâd Hân'› b›ça€›yla birkaç yerden urup flehîd etdikde kâfir Milofl'u da anda pâre pâre ederler. Bir kavlde "Bu Milofl elçilik ba­hânesiyle Murâd Hân'›n dâmenin bûs ederken Murâd Hân'› taht üzre birkaç yerden zahm-âlûd edüp flehîd etdi" deyü yazm›fllar. fiehâdeti mukarrer, ammâ rivâyet muhtelif.

Ba‘dehu bu kal‘a i Miloflva'ya Hersek ban› mâlik olup Hersek vilâyetinin tahtgâh› eder. Bu kal‘aya Miloflva derler ve Miliflova dahi derler. Netîce galat › meflhûr evlâ olma€ile efvâh › nâs › Poturânda {Miloflova derler}.

Ba‘dehu sene (   ) târîhinde bu kal‘ay› Ebü'l-feth Sultân Mehemmed Hân Bosna fethine giderken be-dest i Herseko€lu Ahmed Pafla bu kal‘a feth ol­mufldur, be-kavl i müverrihân › Rûm › zevi'l-fühûm.

Der-beyân › sebeb i feth i kal‘a i Mileflova

Herseko€lu Ahmed Pafla dahi zamân › cehâletde iken ‹flpanya kral›n›n bir k›z›n zu‘m › bât›llar›nca ni­kâh ile alup zifâf gecesi Ahmed Be€'in babas› Hersek ban k›z› görünce akl› gidüp ol ân k›za amân vermeyüp Hersek Bânû y› ‹flpanya'n›n bekâretin izâle etdikde hemân Herseko€lu müte’ellim olup d†› derûnundan ol gece üç yüz kadar atl› ile bu Mile­flova taht›ndan gâ’ib olup flehr i Üsküp'de Ebü'l-feth Gâzî'ye gelüp sergüzeflt [ü] serencâm›n bir bir takrîr edüp flehâdet parma€›n kald›rup Ak­flem­seddîn ve Velî Mahmûd Pafla huzûrunda ‹slâm ile müflerref oldukda ismine Ahmed derler.

Hemân ol gün Ebü'l-feth'den elli bin güzîde cürd atl› asker alup birkaç pâre flâhî toplar ile Üsküp kal‘as›ndan ›lgarup kat‘ › menâzil ederek gelüp kal‘a i Mileflova'y› muhâsara edüp darebât › top › kal‘a-kûp ile dö€e dö€e kal‘ay› feth etdikde babas› bir hîle ile firâr edüp Ahmed Be€ ma‘flûkas› olan ‹flpanya bânûsun alup murâd [u] merâm›na erüp kal‘a miftâhlar›n Sultân Mehemmed Hân'a müjde ile gönderir.

{Ahmed Be€'in} babas› {olan} pelîd i anîd firâr ederek hâk i Hersek'de Dobra-Venedik kurbunda Bolagay kal‘as› [143b] nâm bir hisâr › benâm› taht­gâh edinüp anda karâr etdikde Mehem­med Hân › Gâzî sürûrundan kal‘a i Mileflova'y› bir tu€lu san­ca€ile {Ahmed Be€'e} ihsân edüp,

"Baban›n vilâyetinden ne kadar el vilâyet feth edersen senin olsun" deyü hatt › flerîf i yarl›€ › be­li flâhîler vârid olunca Ahmed Be€ bir yü€rük be€ olup fleb [ü] rûz cihâd › ekber ederek bi't-te­mâm Hersek vilâyetini [feth edüp] Herseko€lu Ah­med Pafla'n›n {taht›d›r}. Kendüleri niçe y›ldan sonra merhûm olup Dil Hersek'i kasabas›nda câmi‘i sâha­s›nda medfûn­dur. Rahmetullâhi aleyh.

Ammâ ibtidâ hâk i Hersek'de feth olunan bu kal‘a i Mileflova'd›r.



Eflkâl i zemîn i sûr › Mileflova: Evc i âsmâna berâber bir yalç›n kaya üzre seng binâ yal›n kat metîn kal‘a i ra‘nâd›r, lâkin câ-be-câ sademât › top­dan ba‘z› yerlerin Ahmed Be€ münhedim etmifl, am­mâ on iki aded kulleleri ve cümle ebrâclar› ve cemî‘i dendân › bedenleri gâyet ma‘mûr u müs­tah­kemdir ve derûn › hisâr›n anbârlar›nda Kotur kal‘as› zahîresi mâl-â-mâld›r.

Ve cümle yigirmi kadar mükellef tahta örtülü evlerdir. Ve Ebü'l-feth Mehemmed Hân'›n bir kü­çük câmi‘i ve cebehânesi ve hazînesi ve cânib i fli­mâle nâz›r bir metîn demir kapusu ve bir suluk yolu var, nehr i Mileflova'dan su al›n›r bir nihânî yoldur.

Ve nehr i Mileflova, Hersek sanca€› hâkinde Direl yaylas› da€lar›ndan gelüp bu kal‘a i Mileflova alt›ndan geçüp kasaba i Pirepol içinde ;nehr i Lim'e mahlût olur, ammâ bu mezkûr su yolu kullesi kal‘an›n cân›d›r. Kal‘a dizdâr› ve yüz elli kadar merdüm i hisâr› ve flâhî toplar› ve kifâyet mikdâr› cebehânesi vard›r.

Ammâ afla€› varoflu ol kadar ma‘mûr u müzey­yen de€ildir. Ancak altm›fl kadar tahta ile mestûr kâfir ve müslim evleridir. Ve bir câmi‘i ve bir hân› ve bir hammâm› ve on kadar dükkân› var, câ-be-câ bâ€lar› ve müflebbek bostânlar› var.

Ammâ cümle bin kadar gâzî yi€itleri vard›r. Her bâr Kotur kâfiriyle savafl › perhâfl edüp her bâr bî-hisâb mâl › firâvân ile ve niçe Uskok kâfirlerin esîr i bend-i zincîr edüp kal‘alar›na getirirler bir alay gâziyân › mücâhidânlard›r. Ve Kotur kâfiri hav­finden ehl [ü] iyâllerin her bâr kal‘alar›nda ko­yup çeteye ve poturaya ve ifllerine giderler. (   ) (   )

.................. (1 sat›r bofl)....................

Bu kal‘adan yine cânib i flimâle nîm sâ‘atde tekrâr kasaba i Pirepol'a gelüp andan ale's-sabâh cânib i garba 5 sâ‘atd[e] gidüp,

Evsâf › tahtgâh › sanca€ › Hersek, flehr i müzeyyen Tafll›ca

Kal‘a yokdur. Hemân cânib [ü] etrâf› beyâz billûr gibi tafll› da€lar›n ortas›nda bir vâsi‘ çemenzâr sahrâ içre bir kaynak tafll› su kenâr›nda binâ ol­du€›yçün bu flehre Tafll›ca derler. Hakkâ ki etrâf› sengistând›r, ammâ Hersek paflas›n›n tahtgâh›d›r, zîrâ bu flehir vilâyet ortas›na vâk›‘ olmufl­dur. Bu flehir içre Pafla sarây›nda mihmân olup flehrine göre yi­girmi mikdâr› hücreleri ve dîvânhâne va kâ‘alar› ve mezkûr kaynak suyu üzre bir hafleb kasr› ve mat­bahlar› ve müte‘addid ›stabllar› ile mükellef sa­râyd›r.

Ve kanûn › Süleymân Hân üzre Bosna eyâle­tinde Hersek paflas›n›n bu flehir taht› olup paflas›n›n taraf › pâdiflâhîden hâss› 1.100.515 akçedir ve cümle erbâb › zu‘amâs› 24 ve cümle erbâb › tîmâr› 224 ve alaybe€isi ve çeribafl›s› ve yüzbafl›s› ve cümle cebelüleriyle üç bin asker olur. Paflas› da iki bin as­ker olur, hîn i seferde me’mûr olduklar› yerde bu­lu­nurlar, güzîde askerdir. Ve yüz elli akçe kazâ­d›r ve nâhiyesi yetmifl aded kurâd›r. Kad›ya senevî yedi kîse olur. Paflas›na ber-vech i adâlet yet­mifl kîse olur. fieyhülislâm› ve nakîbü'l-eflrâf› ve a‘yân [u] eflrâf› ve sipâh kethudâyeri ve yeniçeri serdâr› ve muhtesib a€as› ve flehir kethudâs› ve harâc a€as› ve bâcdâr a€as› vard›r.

Eflkâl i zemîn i belde i Tafll›ca: Bu flehr i mü­zeyyen bir ç›plak ve beyâz kar gibi kayalar›n orta­s›nda bir çemenzâr yerde bâ€l› ve bâ€çeli zemînde cümle on mahallenin {befli müslim ve befl adedi kefere mahalleleridir}.

Ve cümle on aded mihrâbd›r. Evvelâ cümleden mükellef ü müzeyyen Bulehnikli Hasan Pafla câmi‘i, gûyâ bir câmi‘ i selâtîndir. Hattâ bu flehirde ne kadar kurflum örtülü hân ve câmi‘ ve imâret ve medrese var ise cümle bu Hasan Pafla hayrât›d›r. Ve bu câmi‘in bir serâmed ve musanna‘ minâre i zîbâs› var kim misli me€er flehr i Üsküp'de Koca Yahyâ Pafla câmi‘inin minâresi ola. Ve bir kubbe i kâse i nîlgûn › âlîsi [144a] var kim gûyâ çarh › harrâtîn­den ç›km›fl bir müdevver kubbe i serâmeddir. Ve bu kubbenin etrâf›nda alt› aded nîm kubbeler dahi var, ammâ büyük kubbe­den alçaklard›r.

Ve bu câmi‘in yine çâr-kûflesinde dörd aded zînet kubbeleri dahi var ve taflra k›ble kapusu sofas› üzre dörd aded sütûn › mermerler üzre üç aded kubbeler dahi var. Cümle mezkûr sa­€îr ü kebîr on dörd aded kubbeler üzre on dörd aded alem bir pâdiflâh câmi‘inde görülmemifldir. Gerçi câmi‘ kü­çük­dür, ammâ alemler ne alemlerdir kim bu alemlerle bu câmi‘ me[m]leket i Âl i Osmân'da alem olmufldur. Her alemin kadleri âdem kaddi ka­dar­d›r. Hattâ bu sâhibü'l-hayrât Bulehnikli Hasan Pafla M›s›r vezîri iken bu alemleri M›s›r'da yapd›rup on dörd bin altun ile yald›z urdurup M›s›r ‹sken­de­riy­ye­sin­den bu alemleri Dobra-Venedik gemilerine koyup Dobra-Venedik'e gelüp andan bu Tafll›ca'da câmi‘e konur. Hâlâ üstâd elinde henüz musaykal olmufl gibi flu‘le verüp z›yâs›ndan âdemin merdüm i dîdeleri hîrelenir. Ve Süleymân Hân zamân›ndan berü bu alemlerin reng i rûlar›na bir zerre kadar kesâfet gelmemifldir.

Ve bir musanna‘ minberi var kim üstâd › mer­mer-bür bu minbere bir tîfle ve matraka urup kazm›fl kim hakkâ yed i tûlâs›n ayân edüp sikkeyi mer­merde kazm›fl. Ve mihrâb› üzre siyâh katîfeden zer-ender-zer zerdûz iflleme bir Kâ‘be tasvîrini üstâd ifllemifl kim hakkâ kim nakfl › Mânî ve nakfl › Bih­zâd ifllemifl.

Ammâ bu câmi‘in haremi etrâf› a€aç parmak­l›k­d›r, zîrâ sâhibü'l-hayrât Hasan Pafla merhûm olup harem etrâf› nâ-tamâm kalm›fld›r.

Ve bu câmi‘de bir garîb temâflâ var. Bu câmi‘in döfleme has›rlar›n Hasan Pafla Süleymân Hân asr›nda M›s›r'dan göndermifl bir gûne M›s›r has›r›d›r kim ilâ hâze'l-ân henüz üstâd elinden rehâ bulmufl gibi bir musanna‘ bûriyâd›r kim hakkâ iflleyen üstâd › (bu) bû­riyâ y› bî-riyâ ifllemifldir kim aceb hikmetdir. Dahi niçe yüz y›l duraca€› muhakkakd›r.

Andan Hac› Hüseyin câmi‘i, andan Hac› R›dvân câmi‘i, andan Hac› Ali câmi‘i, andan Odabafl› câmi‘i, andan Ahmed Be€ câmi‘i dahi yenidir.

Bu mezkûr cevâmi‘lerin cümlesi cemâ‘at i ke­sî­­reye mâlik cevâmi‘ i rûflen ü müzeyyenler ve ma‘mûr­lard›r.



Sitâyifl i mesâcid i âbidân › zâhidân: Cümle (   ) aded mahalle mescidlerdir. (   ) (   ) (   ) (   )

Der-beyân › medrese i âlimân: Cümle iki aded medrese i tâlibând›r, ammâ dârü'l-hadîsi ve dârü'l-kurrâ y› mahsûsu yokdur. (   )

Der-ilm-i mekteb i t›flân › ebcedhân: Cümle üç yerde dârü'l-ulûm › ci€er-kûfle i püserân vard›r, am­mâ gulâmlar› havây [u] hevesde bir alay s›byân­d›r.

Der-zikr i tekye i erbâb › tarîk i dervîflân: Cümle iki aded hânkâh › mesken i fukarâ dergâh › Âl i Abâ y› zîflân âsitâneleri var. (   ) (   )

Der-imâret i dârü'z-ziyâfe i fakîrân: Cümle bir yerde Hasan Pafla'n›n me’kel i imâreti var kim subh u flâm cümle fukarâya çobras› mebzûldur.

Der-medh i hammâm › râhat › cân: Cümle bir hammâm › rûflinâd›r. Ol dahi Hasan Pafla câmi‘inin k›ble kapusu ard›nda âb [u] hevâs› latîf hammâmd›r.

Der-aded i hân › hâcegiyân: Cümle üç aded vekâle i tüccârân › sevdâgerânlar› var. Cümle Çîn ü H›tâ vü Hoten metâ‘lar› bulunur hânlard›r, ammâ bu hân › zîbân›n sâhibü'l-hayrât› Bulehnikli Hasan Pafla bu hân› çârsû içre bezzâzistân gibi kal‘a fleklinde kârgîr binâ y› metîn edüp cemî‘i kubâblar› rusâs › hâs › nîlgûn ile mestûr bir hân › ma‘mûr edüp ka­pusu önünde iki lüleli âb › hayât çeflme-sâr› vard›r.

Der-defter i hisâb › sarây › kibâr › a‘yân: Cümle bâ€s›z ve bâ€çeli yedi yüz aded kârgîr binâ tahta ve kiremit ve kaya€an örtülü hâne i zîbâlard›r, ammâ cümleden Pafla sarây› baflka bir mahallede sarây › azîmdir kim flehrin cânib i flarkîsine vâk›‘ olup nehr i Berezniçse kenâr›ndad›r.

Der-kârhâne i çârsû y› bezzâzistân: Cümle iki yüz kadar dükkânlard›r, ammâ ço€u tüfengci dük­kânlar› ve sâ’ir ehl i sanâyi‘lerdir.

.................. (1 sat›r bofl)....................



Der-vasf › tetimme i flehrengîz i külliyât: Ev­velâ bu flehrin âb [u] hevâs› latîf oldu€undan pâk ü pâkîze mahbûb u mahbûbeleri olur ve tarîk i âmlar› dahi pâk kald›r›m döfleli ve çârsû y› flâhrâh› bir vâsi‘ yoldur.

Ve bu flehrin lodos rûzgâr› taraf› iki sâ‘at tûlu bir sahrâ y› çemenzârd›r kim içinden nehr i Tiho­tine cereyân eder. Bu nehrin ibtidâ tulû‘› yine Her­sek sanca€› yaylaklar›nda (   ) da€dan ç›kup ayn › Berezniçse ile kar›flup nehr i (   ) mahlût olur. [144b] Ve bu Tafll›ca sahrâs›nda aslâ arz › hâliye bir zirâ‘ yer yokdur. Cümle zemîni vâsi‘atü'l-aktâr ve rahîsatü'l-efl‘âr cümle mezra‘a­lar› hûb ve türâb› beyne'l-ünâs mergûb olup bu deflt i çemenzâr içre mâl-â-mâl ma‘mûr kurâlar ve çiftlikler ile ârâste olmufl bir vâdî i hâmûndur.

Sebeb i imâreti oldur kim bu Hersek diyâr›nda hâk i amber pâk azac›k oldu€undan bu sahrân›n tü­râb›nda amâristân› çok olmufldur. Ve bu sahrâ et­râf› dâ’iren-mâdâr beyâz kar gibi yumru ve yamru ka­yalar tafllar oldu€undan bu flehre Tafll›ca derler.

Ve bu flehrin taraf › flarkîsindeki beyâz kayadan bir beyâz billûr i sâf-nijâd i berrâk gibi ayn › Berez­niç­se tulû‘ edüp Pafla sarây› köflkleri alt›nda havz › azîmlere dolup andan geçüp flehir içre Tabahâne çâr­sûsunda isti‘mâl olup andan niçe âsi­yâb › dakîk­lere u€rayup andan niçe yüz bâ€çelere ve müfleb­bek bostânlara u€rayup andan sahrâ içre cereyân, andan nehr i Tinetiho'ya mahlût olur.

Ve mezkûr ayn › Berezniçse ç›kd›€› mahalde gûnâ-gûn alabal›klar› var kim gûyâ her biri mâ'ide i mâhî­lerdir.

Ve bu flehrin cânib i erba‘as› ç›plak yalç›n ka­yal› da€lar olmak ile k›fl› gâyet fledîd oldu€undan bâ€lar› aslâ yokdur, ammâ bâ€çeleri çokdur. Bu flehir halk›n›n cümle bâ€lar› Pirepol kasabas› da€la­r›ndad›r.

Ve bu flehirde ne mertebe kar ya€d›€› andan ma‘lûm ola kim kasaba i Pirepol'dan gelirken Ba­bi­ne yayla€›nda "Kardan yollar gâ’ib olmas›n" deyü serâmed çam direklerin yollar üzre dikmifller. Tâ bu mertebe berf i rahmet ya€up befl alt› ay kar durur, ammâ yine sengistân dâr › diyâr oldu€undan dörd befl ay fliddet i hâr› fledîd olur. El-hâs›l yaz› yaz ve k›fl› k›fld›r.

Ve bu flehir gâyet serhad yerdir. Hattâ Venedik kâfirinin Kotur kal‘as› bu flehrin cânib i cenûbuna iki konak yer olup Kotur'un Uskok kâfirleri bir ge­cede da€lar içre gelüp bu Tafll›ca'dan esîr alup kâhî­ce kâfirler de esîr olup giderler, bir serhad flehirdir.

Ve bu flehrin memdûhât › sanâyi‘tinden, dalyan boylu musanna‘ tüfengleri ve çakmakl› tabancal› tü­feng puflkalar› meflhûrdur.

Ve Tafll›ca'n›n tafl dö€en it cânl› atlar› ve Hersek bârgîr pirapçeleri ve komor bârgîrleri meflhûr › âfâkd›r.

Ve bu flehir halk› 1 hadîs i flerîfi üzre dizleri gözünde cümle çuka dolama ve serhadli ve s›kma kopçal› çakfl›r ve kubâdî pâypûfl ve baflla­r›nda gûnâ-gûn elvân çukadan semmûr ve zerdeva sedhadli kalpaklar› geyüp ve cümle k›l›çlar› ve tü­fengleriyle gezüp kâr [u] kisb eder bir alay gâzi­yân › mücâhidânlard›r ve Boflnakça kelimât eder sofra sâhibi garîb-dost âdemlerdir.

Bu flehirden kalkup cânib i garb taraf›na niçe ma‘mûr kurâlar geçüp 6 sâ‘at sengistânda {Buleh­nikli Ca‘fer Be€ oca€›n geçüp 4 sâ‘at dahi} gidüp,



Evsâf › dere i Ledeniçe, ya‘nî kasaba i ibret-nümâ Çayniçse

Lisân › Latince Çayniçse (   ) (   ) (   ) demek­dir, ammâ niçeler Çayniçe derler. Tahrîr i Süleymân Hân üzre Hersek sanca€› paflas›n›n hâkin­dedir, ammâ hâss › hümâyûn olup derfterdâr pafla taraf›ndan zabt olunup iki yüz âdem ile hâkimi voyvadad›r. Ve bir hâkimi dahi yüz elli akçe pâye­siyle a‘lâ kazâd›r. Ve kethudâyeri ve yeniçeri ser­dâr› ve muhtesibi ve flehir kethudâs› ve a‘yân › ki­bâr› vard›r.



Der-s›fat › eflkâl i zemîn i Çayniçe: Bu rabta­n›n zemîni gibi bir turfa mudhik ve maskara ve mahûf u muhâtaral› dereli ve depeli bir garîb ü acîb zemînli flehir görmedim. Hattâ bu kasaba i âbâdân›n üç taraf› evc i semâya urûc etmifl mehîb da€lar üzre âsumâne kad-keflân olmufl d›raht › müntehâlar› ve kiraz flecereleri ile zeyn olmufl da€lar ve niçe yerleri sâfî hadîka i ravza i r›dvân misilli bâ€lard›r.

Ve bu da€lar›n uçurum olan muhâtara dereleri gûyâ gayyâ dereleri ve derk i esfel derece­leridir. Hudâ hakkiyçün âdem bu derelere bakma€a cür’et edemeyüp gözleri karar›r.

Bu mezkûr dere i azîmlerin cânib i cenûbu ta­raf›nda kûh › bâlâlar›n üzerine kasaba i Çayniçe imâretleri vâk›‘ olup cümle evleri ‹slâmbol'da Ci­hân­gîr Yokuflu evleri gibi biri biri üzre biri birin­den âlî zemîne zîk ve darac›k evler vâk›‘ olup bu flehir içre dahi bir uçurum kayal› ve toprakl› kanara ve minâre kaddi veylün ve sakar deresi var kim âdem afla€› bakma€a zehresi çâk olup her sene bu uçurum dereye niçe ma‘sûmlar ve at ve kat›rlar uçup helâk olur.

Bu dere evvelki tahrîr [145a] olunan derelerden mel‘ûndur, zîrâ tâ flehrin ma‘mûr ve izdihâm ye­rinde vâk›‘ olmufldur. Hattâ Hac› Bal› nâm bir sâhi­bü'l-hayrât bu gayyâ deresi üzre bir s›rât cisr-i azî­min bir kayadan bir kayaya binâ etdirmifl kim hakkâ ki an› yapmak makdûr › befler de€ildir. Bun­dan dahi afla€› bakan›n zehresi s›yup vücûdu berk i hazân gibi ditrer.

Ve bu flehir cümle befl müselmân mahallesi ve üç kefere mahallesidir. Evvelâ Sinân Pafla mahal­lesi [ve] Türbe mahallesi [ve] ‹mâret mahallesi ve Karflu mahalle ve Afla€› mahalle ve Yukaru mahalle ve Dere mahallesi, meflhûr bildi€imiz mahallâtlar bun­lard›r.

Ve cümle sa€îr ü kebîr yedi yüz aded kârgîr binâ tahtânî ve fevkânî sarâylar ve gayri vasatu'l-hâl büyûtlar›n cümlesi kiremitli ve tahta flindireli ve ka­ya€an örtülü biri biri üzre muhâtara yerde gûnâ-gûn hânedânlard›r, ammâ bâ€çeleri azd›r ve havl›lar› dard›r.

Ve cümle on aded mihrâbd›r, ammâ befl adedi selâtîn-misâl câmi‘ i mü’minân › muvahhi­dân­d›r.

Evvelâ cümleden çârsû içre mükellef ü müzey­yen ve mükemmel Sokollu Mehemmed Pafla dâ­mâd› Sinân Pafla câmi‘i, gerçi bir kubbeli câmi‘dir, ammâ gâyet vâsi‘ ve musanna‘ ve mihrâb u minberi ve mahfil i münîfi murakka‘-misâl bir ma‘bedgâh › pür-me’âldir. Ve billûr u necef ve moran câmlar›na âfitâb › âlem-tâb›n tâb [u] tüvân› bu câmlara te’sîr etdikde câmi‘i nûr iken nûr-ender-nûr olur.

Ve taflra sofas› üç kubbe i nîlgûn › ser-nigûn kubâb › müdevverlerdir, ammâ nakfl › bûkalemûn › ib­ret-nümûn kubâblard›r, ammâ haremi dard›r. Ve bu câmi‘ bir minâre i bânghâne i mevzûn › serâ­med [u] ser-bülende mâlikdir kim ilm i mi‘mârîye mâlik olan im‘ân › nazar ile nazar edüp engüflt ber-dehen ederek "Sad lek hezârân bârekallâh" deyüp âlem i hayretde kal›r, zîrâ böyle bir zîk uçurum yerde bu câmi‘e temel tutdurup böyle bir minâre i Bilâlî inflâ eylemek makdûr › benî Âdem de€ildir.

Ve hareminin etrâf›nda hücre i tâlibânlar olup harem ortas›nda vâcibü's-seyr bir gûne havz › latîfi var kim fevvâreleri evce pertâb edüp cümle Hanefî musluklar›ndan muvahhidân › musalliyânlar tecdîd i vudû‘ edüp tâ‘at › Sübhân ederler. Ve câmi‘in k›ble kapusun›n atebe i ulyâs› üzre Karahisârî tarz› hüsn i hatt › müzehheb ile bu târîh tahrîr olunmufl­dur:



K›lup ihyâ Sinân Be€ öz diyâr›n,

Yapup bu câmi‘i k›ld› hofl ihsân,

Tefekkürle ç›kard›m târîhini,

Güzel oldu münâsib beyt i Rahmân.

Sene 972.

Ve câmi‘in sa€ taraf›nda bir kubbe i âlî içre sâhibü'l-hayrât Sinân Pafla medfûndur. Ve sokak afl›r› Sinân Pafla sarây›na muttas›l Sinân Pafla o€ullar› bir kubbe i âlîde medfûnlard›r. Ve bu flehrin cümle imârâtlar› Sinân Pafla'n›n hayrât› olup serâpâ kur­flumlu binâlar bu flehr[i] dutmufldur.

Andan câmi‘ i (   ). Bu dahi kurflum kubâbl› ve serâ­med minâreli bir câmi‘ i münevverdir. ‹bâdet edüp ma‘lûmumuz olan câmi‘ler bunlard›r. Mâ‘a­dâs› cümle sekiz aded mahalle zâviyeleridir. Cümle iki kârgîr minâre ve üç aded tahta minâreler var, gayri zâviye ve buk‘a ve eyneler minâresizdir.

Ve cümle flehir içre elli kadar tâ afla€› uçurum derelere var›nca su de€irmenleri vard›r.

Ve cümle üç aded medrese i dârü't-tahsîli'l-ulûm­lar› vard›r. Cümleden Sinân Pafla medresesi ma‘mûr­dur. Ve cümle befl aded mekteb i tahsîl i dâ­rü'l-ulûmlar› vard›r.

Ve cümle dörd aded tekye i dervîflân › zîflân› var, ammâ Halvetî ve Kâdirî tekyeleri ma‘mûrdur.

Ve cümle üç aded hân › tüccârân › berr [ü] bihâr› vard›r. Her birinde Laristân ve Moltan [ve] Vene­dik ve Firengistân metâ‘lar› bulunur. {Köprü bafl›n­da Hac› Bal› hân› gûyâ kal‘ad›r}. Her bir hânlar› bezzâzis­tâna müflâbih vekâlelerdir.

Ve cümle bir hammâmd›r, ammâ gâyet mu­sanna‘ ve rûflinâ hammâm › hofl-havâd›r. Ve cümle iki yüz kadar dükkând›r, ammâ saymad›m, lâkin bezzâzistân› yokdur. Ve Hac› Bal› hân› kurbunda uçurum dere bafl›nda demirci dükkânlar› çokdur.

Ve cümle bir aded imâret i dârü'l-it‘âm › fakî­rân› Gâzî Sinân Pafla hayrât›d›r. Câmi‘iyle Pafla sa­rây› kurbunda bir me’kel i imâretidir kim cemî‘i âyende vü revendegâna bay u gedâya ve pîr [u] cü­vâna mâh [u] sâl bi'l-guduvvi ve'l-âsâl,

1

nass› üzre ni‘meti mebzûl bir dârü'z-ziyâfedir.

Ve cümle yedi aded mesîregâh [u] teferrücgâh­lar› var kim Hersek sanca€›nda böyle nazargâh › ‹rem­ler yokdur. [145b] Ammâ cümleden b†› Me­râm gibi mesîregâh› Çayniçse flehrinin k›ble câ­ni­bin­de flehr i Tafll›ca'dan gelirken Çayniçse'ye nîm sâ‘at karîb yol üzre Sinân Pafla çeflmesinden tâ Çay­niç­se'ye gelince tarîk i âmm›n yemîn ü yesâr› cüm­le d›raht › müntehâ kiraz a€ac› hayâbân›n›n öte k›ble taraf›nda bin ad›m karîb,


Yüklə 6,32 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   72




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin