Evsâf › dâr › soltat › putur, ya‘nî kal‘a i sengistân › Kotur
Lisân › Latin'de ( ) ( ) demekdir. Bânîsi ‹flpanya krallar›d›r. Ba‘dehu rehin tarîkiyle Bundukanî Venedik'i eline girüp ilâ hâze'l-ân Venedik elinde hakkâ ki Kotur nâm bir kal‘a i benâmd›r.
Bir Kotur dahi Âl i Osmân'›n Van kal‘as›ndan içeri Hoflâb kal‘as›n›n cânib i flarkîsinde Karn›yar›k kal‘as›yla müflâ hâlâ Acem elinde bir seng i hârâ üzre Kotur kal‘as› vard›r, ammâ bu Kotur leb i deryâda Venedik Pirinc-piriminin hükmünde bir yalç›n k›z›l kayalar üzre bizim ‹slâmbol kurbunda Karadeniz ak›nd›s› üzre Rûmeli Hisâr› gibi e€ri bü€rü bir kal‘ad›r ve etrâf›nda azîm k›z›l tabyalar› var kim her biri biner küffâr al›r ve ancak deryâya nâz›r bir kapusun› gördük.
‹çindeki evlerinin flâhniflîn ve revzenlerinden cümle avret ve o€lan ve s›€âr u kibâr bizim kal‘a alt›na var›ncaya dak se€irdüp [157b] alan u tâlân etme€e girdi€imize nazar ederlerdi. Ve cümle evleri kayalarda biri biri üzre kat-ender-kat olup cümle pençereleri cânib i flimâle deryâ y› körfeze nâz›rd›r.
Ve bu kal‘a Venedik körfezinin içinde Nova bo€az›ndan içeri yüz mîl içeri girmifl bir küçük körfezcik dahi vard›r, ol bo€az›n nihâyetinde flekl i gûnâ-gûn bir fieddâdî seng binâ bir kal‘a i ra‘nâd›r, ammâ cânib i k›blesinde ve cenûbîsinde ve flarkîsinde ol kadar havâleleri çokdur kim her havâleden birer tafl atsalar kal‘a içine düfler.
Ve havâle olan binâlar› hammâm kubbesi gibi ve dahi bunun kayalar› dipleri ince ince olup bu kal‘ay› muhâsara etseler ol kayalar› birer san‘at ile kal‘a üzre uçursalar kal‘ay› harâb u yebâb edüp aslâ la€›m atma€a ihtiyâc olmazd›, ammâ mel‘ûn kâfir i dûrbîn-fikr bu havâle kayalar›n›n havf›ndan kal‘an›n flarkîsi ve k›blesi taraflar›n gâyet metânet üzre kat-ender-kat edüp niçe havâle kayalar›n›n önlerine "Kayalar kal‘aya uçmas›n" deyü fieddâdî dîvâr › sedd i üstüvârlar çekmifl ve ol taraf kal‘as›n metânet üzre etmifl ve "Niçe kayalar› zincîrler ile ba€lam›fl" dediler, ammâ görmedim.
Ve dahi derûn › hisârda mükellef ü müzeyyen manast›r çanl›€› kulleleri var idi ve cemî‘i der [ü] dîvârlar› ve ebrâclar› ve tabyalar› ve dendân › bedenlerin serâpâ haçl› peykerler ile ve f›land›ra bayraklar ile kal‘ay› zeyn edüp cümle küffâr bedenler üzre pür-silâh âmâde idiler.
Ve liman › azîmi sekiz rûzgâr›n temevvüc i deryâs›ndan emîn olmufl bin pâre gemi al›r bir latîf demir dutar liman › vâsi‘dir. Hattâ iskelesinde dörd aded mefret kalyon ve iki aded bizden al›nan donanma y› hümâyûnumuz kad›rgalar›ndan iki kad›rgam›z ‹slâm sanca€› ve bayraklar› ser-nigûn olup dururlard›.
Ve iskelesinde bal›k dalyanlar› gâyet çokdur ve leb i deryâs› serâpâ birbirinden görünür haberci kulleleri var kim biz vard›€›m›zda cümle kullelerde âtefller yakup birer top atup cümle vilâyete haber etdiler. Ve der-akab cümle taflra da€larda ve bâ€larda olan küffârlar kay›klara binüp kal‘aya kaçma€a bafllad›lar. Ammâ Veriga nâm bo€azdan içeri bu Kotur buheyresi küçükdür. "On sekiz mîl çevirir" deyü esîrlerimiz nakl etdiler.
Bu denizin intihâs›nda Kotur kal‘as›d›r. Ve bu deniz içre iki ade[d] sivri sivri vâsi‘ce kayalar üzre mendirek-misâl birer kulle i metîn gibi mûr-dâne(?) manast›rlar› var, anlarda dahi toplar› ve tüfengleri var.
Hulâsa i kelâm hayfâ dirî€ devlet i Âl i Osmân'a kim bu kal‘a i Kotur bizim Gabele kal‘am›zdan on konak içeri ve Nova kal‘am›zdan üç konak içeri ve cümle kâfir gemileri bizim Nova kal‘am›z›n toplar› a€z›ndan içeri bu Kotur'a gelüp girir.
Ve bu Kotur kal‘as› tâ bizim ‹skenderiyye ve Podgoriçse kal‘alar›m›za gelüp girince on konak yer bizim Âl i Osmân flehirleri içinde ç›yan gibi bir kâfir kal‘as› (...) bârûsuyla dura, yaz›k devlet i Âl i Osmân gayretine ve yaz›k gayret i ‹slâm flerefiyyetine hayfâ yaz›klar yaz›k.
Ammâ sene ( ) târîhinde Köpürlü Mehemmed Pafla H›s›m Mehemmed Pafla'y› Rûmeli eyâletiyle ve yigirmi oda yeniçeriyle bu Kotur kal‘as› üzre serdâr › mu‘azzam edüp gönderdikde yetmifl yedi gün muhâsara etdiler, ammâ Seydî Ahmed Pafla Bosna eyâletiyle bu Kotur kal‘as› üzre me’mûr iken "Beni serdâr etmediler" deyü ayak sürüp Kotur imdâd›na varmayup Kotur alt›nda asâkir i ‹slâm az olma€ile Kotur'un fethi müyesser olmayup H›s›m Mehemmed Pafla bî-feth avdet etdiler.
Ba‘dehu Köpürlü Mehemmed Pafla da sene ( ) târîhinde bu Kotur'a Seydî gelmedi€iyçün Seydî'yi T›m›flvar alt›nda Serdâr Ali Pafla'ya flehîd etdirüp Seydî Pafla'n›n seri der i devlete gidüp na‘fl › Seydî Pafla T›m›flvar'da Horos kapusu dibindeki câmi‘inin mihrâb› önüne defn olundu€u bâlâda mastûrdur.
"Seydî Pafla'n›n sebeb i flehâdeti bu Kotur'a gelmedi€i olmufldur. Ve kâfirden niçe hazîne alm›fld›r, an›niçün Kotur'a varmam›fld›r" deyü iftirâlar etdiler. Hâflâ sümme hâflâ ol gâzîye bu iftirâ y› mahzd›r. Ancak Bosna eyâletiyle kendüyi serdâr etmeyüp bir pespâye herîfe kofluntu etdiklerinden mu€ber-hât›r olup Köpürlü'ye ra€men Kotur muhâsaras›na gitmifldi. Ammâ inflâallâh Kotur da ve Kilis ve ‹spilet ve fiibenik ve Zadra ve cezîre i Zaklise ve cezîre i Kefalonya ve cezîre i Çukalar ve cezîre i Körfös ve cezîre i ‹stendil inflâallâhu Ta‘âlâ cümle bu mezkûr kal‘alar Venedik elinden feth olup M›s›r yollar› küflâde olur.
Ammâ Kotur fethine Rûmeli eyâletinde ‹skenderiyye sanca€› taraf›ndan varmak emr i seheldir, lâkin cânib i flimâlinden Bosna eyâleti askerinden ve deryâdan donanma y› hümâyûn da varmak flartd›r. Hudâ fethin müyesser ede. [158a] Âmîn ve yâ Mu‘în.
Ammâ "‹zâ erâdellâhu fley’en heyye’e esbâbehû"1 kelâm› üzre bir gün Cenâb › Bârî bu kal‘a i Kotur fethinin esbâb›n› halk edüp elbette feth olur, ammâ "El-umûru merhûnetün bi-evkâtihâ"2 d›r. Elbette Feyyâz › Mutlak an›n vaktini bilir. Ol vakit oldukda bir sehel bahâneyle feth olur. Ammâ fethi müyesser olsa yedi sancak yerde ümmet i Muhammed flûr › flerr i kâfirden emîn ü sâlim olurlard›.
Ammâ bu Kotur kal‘as› kâfirleri ol kadar ma€rûr ve müddema€ ve bî-pâk ü bî-pervâ küffârlard›r kim befl sâ‘at Sührâb Mehemmed Pafla ile bu kadar asker bu kal‘a alt›nda meks edüp bu kadar bâ€lar› ve bâ€çelerinde köflkleri ve niçe sarâylar›n gâret ve alan u tâlân ve harâb u yebâb etdik, aslâ bizim askere âdem demeyüp kal‘adan bize aslâ bir top atmayup dururlard›.
Hattâ tâ kal‘a alt›na varup u€run kapuda leb i deryâda esbâb yaykayan avretden k›zlardan gâzîler niçe esîrler alup vü liman›n›n bir köflesinde alt› dâne mâl-â-mâl envâ‘î zahîre ile yüklü gemiler bulup ve üç aded firkateler bulup cümle metâ‘lar›n asker i ‹slâm ân › sâ‘atde ya€mâ edüp çarm›h ve yelkenlerin ve götürmede bâr › hafîflerin alup cümle gemileri âtefle urunca me€er anbâr içinde pinhân olmufl küffârlar›n niçesi âtefl i Nemrûd içinde yand›lar ve niçesi cân havliyle kendülerin deryâya atup gark oldular. Âyet, sûre i ( ):
34
nass› üzre kefltîbânlar› ve sâhibleri yanup suya gark oldular.
Bu hâl i pür-melâli yine Kotur kâfirleri görmüflken yine kal‘adan aslâ asker i müslimîne bir top atmad›.
Ba‘dehu Kotur alt›ndan tekrâr cânib i flimâle cümle cündullâh ile ›lgar ederek yine Perast kal‘as› dibinden geçüp,
Menzil i kulle i Veriga bo€az›
Lisân › Latince ( ) demekdir. Nova taraf›nda kâfirin Perast kal‘as›na karîb Kotur bo€az›n›n a€z›nda bir darac›k bo€azd›r. Zamân › kadîmde bunda bir kulle i azîm var imifl. Ba‘dehu küffâr Sultân Osmân zamân› zorbalara altun yedirüp bu Veriga kullesin y›kd›rm›fllar, ammâ bir acâ’ib lâz›ml› kal‘a yeri dar bo€azd›r. Bir tüvânâ yi€it tafl atsa karfluya tafl eriflir.
Küffâr zamân› bu kulleden karflu kulleye zincîr gererlermifl, hâlâ zincîr yerleri zâhir ü bâhirdir.
Ve bu bo€az›n beri Perast kal‘as› taraf› Hersek sanca€› hâkidir. Karflu taraf› Arnavud ‹skenderiyyesi topra€›nda Kilimente nâhiyesidir. Bu mahalde bir küçük kal‘a olsa ve flâhâne balyemez toplar ile on bin kadar muhâfazac› asker dursa Kotur kâfirinin bir gemisiyle imdâd› geçmeyüp Hudâ hakk›yçün Kotur kâfiri "El-amân" deyüp kal‘ay› teslîm ederlerdi.
Andan cânib i flimâle dönüp cümle refîklerimizle ve ganîmet ald›€›m›z esîrler ve kelleler ile âheste âheste gidüp esîrlikden halâs etdi€imiz âdemlerin niçeleri vatanlar›na gidüp 6 sâ‘atde,
Evsâf › kal‘a i ibret-nümâ y› Risna
Lisân › Latince ( ) ( ) demekdir. Bânîsi Hersek krallar›d›r, ammâ fâtihi sene ( ) târîhinde Ebü'l-feth asr›nda Risnal› Yûsuf Be€'in ecdâdlar› Venedik kâfiri elinden feth edüp kendülere bu kal‘a temlîk ihsân olunmufldur. Zamân › keferede iken bârûthâne kal‘as› imifl, zîrâ da€lar›nda aceb latîf ve beyâz ve keskin güherçileleri olur ve kal‘as› deryâdan bir hayli mesâfe i ba‘îde yerde yalç›n kayalar üzre bir küçük kal‘ad›r, ammâ âtefl-pâredir ve dâ’iren-mâdâr seng binâ bir hisâr › ra‘nâd›r kim bir tarafdan havâlisi yokdur.
Ve cânib i erba‘as›nda metîn ebrâclar› vard›r, ammâ handak olacak yeri yokdur, zîrâ her taraf› uçurum kayalard›r. Ve ancak cânib i flimâle bir küçük demir kapusu var ve derûn › hisârda sa€îr ü kebîr kaya€an örtülü havl›s›z ve bâ€çesiz yüz elli aded küçük evleri ve iki yüz aded gâzî neferâtlar› var, ammâ dizdâr› yokdur. Hâkimi Kör Yûsuf Be€'dir.
Afla€› varoflunda ve kal‘ada cümle iki bin kadar âdem olur, ammâ küffâr›n niçe kerre ödlerin alup kapudanlar›n esîr edüp küffârdan her bâr harâc al›rlard›, ammâ bu kerre küffâr üzerlerine ale'l-gafle vefret üzre gelüp bu kadar esîr ve bu kadar mâl › ganâ’im ve bu kadar koyun ve s›€›r alup gitmiflken hamd i Hudâ Koca Sührâb Mehemmed Pafla H›z›r gibi yetiflüp cümle kâfirleri k›rup bu kadar esîrlerin halâs edüp bu flehre alay › azîm ile bu kadar ümmet i Muhammed esîrlikden halâs olup flehre sürûr [u] flâdumân ile girirken kal‘a i Risna'dan ol kadar top u tüfeng flâdumânlar› olup herkes hânelerine dâhil olunca cümle gâzîlerimize esîrlikden halâs olanlar ziyâfetler edüp ve vâfir hedâyâlar verdiler. Ve Yûsuf Be€ kal‘ada paflaya azîm ziyâfetler etdiler.
Derûn › kal‘ada Bâyezîd Hân câmi‘i ve cebehânesi ve anbârlar› ve su sarn›çlar› vard›r, ammâ ba‘de'z-ziyâfe Yûsuf Be€ hudûdunda olan Pive ve Nikflik kâfirlerinden [158b] flikâyet edüp eydir:
"Sultân›m, hamd i Hudâ bu diyâra yigirmi bin askerle gelüp Kotur kâfirlerinden intikâm›m›z alup bu kadar esîrlerimiz kâfirden halâs etdin, ammâ el-ihsânu illâ bi't-temâm flu kadar bin asker ile bu mahalle gelmiflken flu da€lar içre size ve bize ser-fürû etmeyüp eli vilâyeti nehb ü gâret eden Pive ve Nikflik ve Zatarnak ve Durobnak ve Bangan ve'l-hâs›l yedi aded nâhiye i âbâdân kâfirlerini bu kadar asker i ‹slâm ile urup bî-hisâb mâl › ganâ’im alup kâfire bir gûflmâl verin" dedikde hemân {Sührâb Mehemmed Pafla y› flecî‘} Bismillâh niyyetü'l-gazâ deyüp cümle esîrleri ve kelleleri ve bâr › sakîlleri Risna kal‘as›nda koyup Yûsuf Be€'i ve gayrileri kula€›zlar alup,
Risna kal‘as›nda âsî olan Pive ve Nikflik da€lar›na gitdi€imizi beyân eder
Evvelâ kal‘a i Risna'dan on bin güzîde asker ile cânib i flarka sengistân u cengelistân ve balkanistân içre gâh piyâde ve gâh atl› olup ol gün,
Nâhiye i Pive: Sâfî H›rvad kâfirleridir kim sarp da€lar içre olup Hersek paflalar›na harba ucuyla söyleflüp içlerine hâkim taraf›ndan bir âdem varamaz. Köyleri kal‘a gibidir, ammâ yine bu yerin gâzîleri köylere çil yavrusu gibi da€›lup ân › sâ‘atde iki yüz aded esîr ve on bin kadar keçi ve koyunlar sürüp getirdiler. Andan kalkup,
Nâhiye i Nikflik: Bunlar yarar küffârlar olma€ile köylerine kapanup hayli ceng ederken Sührâb Pafla'n›n bir mükellef a€as› flehîd olup bunlardan dahi üç yüz kadar avret ve o€lan ve iki bin kadar koyun ve gayri hayvân flikâr alup geldiler. Andan kalkup,
Nâhiye i Bangan'a varup b†u bâ€çe ve tarlalarda befl yüz kadar esîr ve befl bin kadar hayvânât ve bî-hisâb mâl › ganâ’imât alup Sührâb Mehemmed Pafla huzûruna geldikleri sâ‘atde P›raçal› Mustafâ Pafla dahi üç bin yi€it ile imdâda gelüp anlar da aç kurd gibi bir tarafa girüp gitdiler.
Ol gün anlar da nâhiye i Zatarnak'› gâret etdiler, ammâ hadd ü hasr› yok mâl › firâvân ile ve tokuz bin koyun ve alt› yüz pençe i âfitâb › mehtâb esîrler getirüp bunlar hem H›rvadca ve hem lisân › Arnavudca bilir kavm idiler.
Çünki vakt i gurûb oldu, bir vâsi‘ fezâda hayme vü hargâh [u] bâr [u] büngâhs›z bir çemenzâr u lâlezâr yerde meks edüp cânib i etrâfa karavullar koyup ol gece on bin asker üç dörd bin koyuna ve kuzuya Kassâb › Cömerd gibi b›çak urup kebâb fas›llar› olmufldur kim ta‘bîr ü tavsîf olunmaz.
Ale's-sabâh cümle asker nâhiye i Durobnak'a gidüp niçe yerde sarp kurâlarda ve ma€âralarda ceng i azîmler edüp gerçi yüzden mütecâviz gâzîler câm › flehâdeti nûfl etdiler, ammâ bir gün bir gece gâziyân › mücâhidânlar gelmeyüp binden ziyâde pençe i âfitâb Arnavud mahbûbu ve mahbûbeleri ç›karup ve yigirmi binden ziyâde hayvânâtlar ç›karup Sührâb Pafla huzûruna geldiler.
Me€er bu esîrler tâ Arnavud ‹skenderiyyesi hudûdunda Hersek sanca€›yla hem-müflâ olan da€lardan gelen esîrler imifl, ammâ mahbûblar› hûb(u) manzar ve perî-peyker, ammâ gâyet temerrüd ve mu‘ânid ve lecûc gulâm [u] bintânlar› var.
Andan Sührâb Mehemmed Pafla eydir: "Ben bu da€larda üç gün oturak ederim. Hemân cümle gâzîler cân birli€iyle çeteye ve potura gitsinler" deyü fermân edince el-azametullâh Mehemmed Pafla yan›nda ancak iki bin âdem kalup cümle guzât üç gün üç gece da€lar› elekden geçirüp ol kadar esîr ve zahîre ve hayvânât (ve) makûlesi getirdiler kim hadd [ü] hasr›n Hudâ bilir, ammâ zî-k›ymet sîm ü zeheb âvânî ve akmifle i fâhire ve metâ‘ › nâdirelerden hakkâ ki nâdir fleyler var idi, ammâ âsî kinezler ve belli bafll› papaslar ele girüp Sührâb Mehemmed Pafla'n›n cân› yerine gelüp Hersek sanca€› kendüye M›s›r oldu ve Raba ve Yenikal‘a'n›n seferinden dahi halâs oldu.
.................. (3 sat›r bofl)....................
Andan sâlimîn ü gânimîn avdet edüp tekrâr menzil i kal‘a i Risna'ya beflinci gün dâhil olup cümle guzât › müslimînin mâl › ganâ’imlerinden adl i Ömer üzre pence yek i sultânî ve aded i a€nâm› ve bu kadar metâ‘›n öflrün alup andan cânib i garba 3 sâ‘atde,
Menzil i sahrâ y› Kulibuk
Bunda bir alay › azîm ile cümle esîr ve mâl › ganâ’im ve kelleler ile ordu y› ‹slâm'da meks etdikde hemân Sührâb Pafla y› müdebbir Dobra-Venedik elçisin huzûruna ça€›rup elçi bu hâli görüp akl› perîflân oldu. Sührâb Pafla eydir:
"Bire kâfir niçün Kotur kâfirine yol verüp bizim Risna kal‘am›zdan bu kadar esîrler ald›rma€a sebeb olup bizi bu kadar [159a] yoruldup bu kadar meflakkat i râh çekdirdiniz. Hem pâdiflâha mutî‘ ü münkâd geçinüp hem bu kadar pes ü perdeden h›yânet edersiz" dedikde hemân elçi-yi hâz›r-cevâb › nâ-savâb eydir:
"Hâflâ sultân›m, Kotur Uskoklar›na biz yol vermedik" deyü inkâr ile cevâb vericek hemân pafla y› dûrbîn-fikr
"Tîz flu Perast ve Kotur kâfiri esîrlerinden Risnal› ümmet i Muhammed'imizi esîr eden kâfirleri getirin" deyince der-ân on aded esîr i bî-îmânlar gelüp eyitdiler:
"Belî sultân›m, niçemiz Kotur'dan da€lar içre karadan sizin Risna kal‘as›na gitdiler, ammâ bizler kay›klar ile Kotur'dan Dobra-Venedik'e silâhlar›m›zla gelüp kay›klar›m›z Venedik'de koyup Venedikli bize yol verüp bunlardan Risna kal‘as›na gidüp bu kadar Türk esîri alup Kotur'a girelim derken siz de bizi esîr etdiniz. Emir Allâh'›n bu zancad›r eyle olur" dedikde hemân pafla gazab-âlûd olup Dobra-Venedik elçisin "Kald›r›n flu kâfiri", deyüp haps etdi ve andan hakîr ile Dobra-Venediklinin bu gûne habâset ve ihânetlerin Sadr›a‘zama arz etdi.
Andan kalkup flark taraf›na 9 sâ‘at gidüp,
Evsâf › kal‘a i Kulibuk
Lisân › Latince ( ) ( ) demekdir, ammâ lisân › Arnavudca "Ne eyi ekmek" demekdir, zîrâ Arnavud kavmi ekme€e buk derler. Bu kal‘an›n bânîsi yine Hersek banlar›d›r, ammâ fâtihi sene ( ) târîhinde Ebü'l-feth asr›nda Herseko€lu Ahmed Pafla fethidir.
Ba‘dehu küffâr › dûzah-firâh istîlâ edüp fâtih i sânîsi Sultân Bâyezîd-i Velî vezîri Gedik Ahmed Pafla'd›r. Bu dahi Hersek sanca€› hâkinde voyvadal›kd›r ve Köylüc kal‘as› kazâs› nâhiyesidir. Dizdâr› ve yüz elli kadar merdüm i hisâr› var, gayri hâkimleri yokdur.
Eflkâl › zemîn i kal‘as›: Evc i semâya ser çekmifl bir refî‘u'l-bünyân ve bir kal‘a i dâr › gâziyând›r kim misli me€er kal‘a i Amâdiyye ve kal‘a i Van ola. Bir k›rm›z› kayal› ve flâhin ve za€anos yuval› tell i refî‘ üzre seng t›râfl bir kal‘a i savafl › hâz›r-bâfl bir hisâr › üstüvârd›r kim güyâ hemân Erzurûm'a karîb kal‘a i Kemah gibidir, ammâ bu gâyet küçükdür, lâkin flâhin yuvas› kal‘a i bî-hemtâd›r. Derûn › hisârda ancak yigirmi aded kaya€an örtülü hâneleri ve bir câmi‘ i sa€îri ve bir anbâr› ve su sarn›çlar› var, ammâ toplar› ve cebehâneleri yokdur. Cânib i flarka meyyâl bir kapusu var.
Afla€›da varoflu ve b†u bâ€çesin kâfir vîrân etmifldir. Halk› küffâr›n havfinden afla€› enemezler. Kâfir gelse kal‘adan kâfire hemân tafl yuvarlarlar, aslâ top lâz›m de€ildir. Ve kendü kal‘as› dahi bir vecih ile top ile dö€ülmez. Afla€›da bir câmi‘i ve bir hammâm› kalm›fl ve hân› henüz harâbe olmufl, ammâ dükkânlar› yokdur. Ve halk› gâyet flecî‘ ü yarar ve bahâd›r u nâmdârd›r, ammâ âdemleri azd›r. Ve Yûsuf Be€ içlerinde hânedân sâhibidir.
Andan yine flimâl cânibine tafll›kl› yerlerde bârân › rahmet çekerek 4 sâ‘atde karye i Puçepye, andan yine 4 sâ‘atde gidüp,
Evsâf › sahrâ y› Gaçkaluc, ya‘nî binâ y› üstüvâr › kal‘a i Kölüc
Lisân › Latin'de ( ) ( ) demekdir, ammâ kavm i Boflnakân Köylüc derler. Bir Köylüç kal‘as› dahi Tuna kenâr›nda Semendire ile Belgrad kal‘as› mâbeyninde Köylüç i Semendire var, ol dahi sarp kal‘ad›r, ammâ bu Köylüç i Hersek'dir.
Bunun bânîsi Hersek banlar›d›r. Fâtihi sene ( ) târîhinde Herseko€lu Ahmed Pafla fethidir ve kanûn › Süleymân Hân üzre Hersek paflas›n›n hâss› olup voyvadas› hâkimdir ve yüz elli akçe pâyesiyle kazâd›r. Kethudâyeri ve yeniçeri serdâr› ve kal‘a dizdâr› ve ( ) aded merdüm i hisâr› ve muhtesibi ve bâcdâr› ve flehir kethudâs› ve harâc emîni ve mi‘mâr a€as› ve oldu€u kadar a‘yân [u] eflrâf› vard›r, ammâ nakîbi ve müftîsi yokdur.
Eflkâl i kal‘as›: ‹ki aded kûh › bülendin aras›nda bir küçücük püflte vâk›‘ olmufl ol kayac›€›n üstünde evce berâber iki kulleli ve iki aded toplu ve cümle seng t›râfl fieddâdî binâl› flekl i muhammes handaks›z ve cenûba nâz›r bir kapulu ve kaya€an örtülü on iki darac›k dârl› ve bir küçük câmi‘li ve su sarn›çl› ve anbârl› hammâms›z ve dükkân [u] hâns›z ve derûn › hisâr› âdemsiz garîb kal‘ad›r, zîrâ gâyet bülend kal‘a olmak ile içinde halk› azd›r, ammâ sarp kal‘a olmak ile cümle halk›n mâllar› bu kal‘ada çokdur.
.................. (1 sat›r bofl)....................
Bu kal‘adan yokufl afla€› cânib i garba yüz bin meflakkat ile enüp ba‘dehu semt i flarka düz vâdî içre n›sf sâ‘at gidüp, [159b]
Sitâyifl i kasaba i Çerniçse
Bosna serhaddinde bir dahi Çerniçse vard›r ve Yakova kurbunda bir dahi Çernik sanca€› vard›r, ammâ bu Hersek sanca€› Çerniçsesidir. Kad› ve voyvada Köylüç kal‘as›nda oturmayup cümle halk bunda sâkinlerdir. Amâristân› bir kayal› bay›r dibinde bir câmi‘li ve alt› aded mescidli ve bir medreseli ve iki mektebli ve bir tekyeli ve bir hânl› ve bir hammâml› ve on sekiz dükkânl› ve cümle üç yüz elli aded kaya€an örtülü bâ€s›z ve bâ€çesiz beldedir ve bu mertebe amâristânl› kasabac›kd›r, ammâ havâs› gâyet latîfdir.
Andan bir sâ‘at taraf › flimâle gidüp,
Menzil i sahrâ y› azîm i Gaçka
Sührâb Mehemmed Pafla bu sahrâda yigirmi yedi bin askeriyle serâperde i Âsafî'de meks eyleyüp hakîre dahi bir çetr i mülemma‘ döfleyüp fleb [ü] rûz fleref i sohbetleriyle müflerref, zevk u safâlar ve sayd [u] flikârlar ederek,
Sitâyifl i sahrâ y› Gaçka
Hersek sanca€›nda bu deflt i vâsi‘den gayri bir hâmûn › azîm yokdur. Tûlu kâmil bir gergi konakd›r ve arz›n›n ba‘z› yeri üç sâ‘at ve ba‘z› yeri sekiz sâ‘at bir vâdî i çemenzâr u lâlezâr bir tepe i sebzezârd›r. Ve âb [u] hevâs› ol kadar latîfdir, âdem safâs›ndan ten-dürüst olur, ammâ bu heyhât›n cânib i erba‘as› yine beyâz kayal› da€lard›r kim ol seng i hârâlardan niçe bin uyûn › âb › zülâller tulû‘ edüp Gaçka sahrâs›ndan ubûr eder. Cümleden büyük nehri ( ) dir kim kûh › Zalom'dan ve cebel-i Çemerne'den tulû‘ edüp Nova kal‘as› kurbunda bir kûh › ser-bülend dâmeninde ka‘r › zemîne girüp gâ’ib olur.
Ve bu sahrân›n etrâf› sâfî kulleli ma‘mûr kurâlar ile zeyn olmufl bir fezâd›r. Cümle kurâlardan ma‘mûr Çengîzâde ( ) Pafla çiftli€i, kal‘a-misâl bir kulle i bâlâl› ma‘mûr köydür. Ve bu sahrâda cereyân eden uyûn › câriyelerde befler onar vukiyye gelir gûnâ-gûn mâhîler ve murassa‘ ve zer niflânl› alabal›€› nâm mâhîler olur kim bir diyârda olmaz, tenâvül edenin a€z›nda mahv olup aslâ bal›k râyihas› olmaz.
Ve bu sahrân›n çemenistân ve nebâtât u giyâhât ve tirfil ve yoncas› ve ayr›k otlar›n bir hafta otlayan flâh [u] gedâ misilli kadîd atlar on günde derisine s›€mayup lahm u flahm sâhibi küheylân ve sâfinâtü'l-ciyâd atlar olur. Ve cümle Hersek paflalar› bu sahrâda sekiz ay hayme vü hargâhiyle meks edüp Kotur kâfiri havfinden Hersek vilâyetin muhâfaza edüp basîret üzre olur.
Bu hakîrin Sadr›a‘zamdan getirdi€im emr i pâdiflâhîler mûcebince üç bin aded pandur yi€itlere Dobra-Venedik hazînesinden ulûfelerini verüp elzem i levâz›m›ndan olan yerler kim evvelâ Mostar flehri bo€az›na ve Poçetel kal‘as› bo€az›na ve Bileyke ve Gaçka ve Zalom ve Nevesin ve Lubin ve Lubomir ve Çemerne ve Oluk ve Dabra ve Dol deresi ve Lipete ve Biyelemik ve Pirmorya ve Loboflka ve Gabele ve Norin ve Islana ve Popova ve Risna, ve bu zikr olunan k›lâ‘ u kasabât ve kurâlar›n bo€azlar›na üç bin aded yi€itleri muhâfazac› gönderüp P›raçal› Mustafâ Pafla bu üç {bin} yi€ide serdâr olup Gaçka sahrâs›ndan me’mûr oldu€u bo€azlar› muhâfaza etme€e revâne oldular.
Andan Dobra-Venedik elçisi üç bin pandura vazîfe i mu‘ayyenelerini verdikden sonra emr i flerîf sûretlerin hakîrden alup ve hüccet i flerîfi Gaçka kad›s›ndan alup ve Sührâb Mehemmed Pafla'dan arz u mektûblar alup bekâyâ kalan hazîne i pâdiflâhîyi komor bârgîrlerine tahmîl eyleyüp üç yüz âdemiyle Gaçka sahrâs›ndan ayr›lup der i devlet-masîr taraf›na revâne olup gitdikde hemân ertesi gün elçiden feryâdc›lar gelüp,
"Amân sultân›m, Foça bo€az›nda bizi Kotur Uskoku çevirüp hâlâ ceng etmedeyüz, amân bize imdâd edin, yohsa hazîne i pâdiflâhîyi elimizden Uskoklar al›r" deyü haber gelince derhâl Sührâb Mehemmed Pafla kethudâs›yla befl yüz aded müsellah piyâde yi€itler ve üç yüz aded mükellef ü mükemmel cürd atl› gâzîler âmâde oldukda pafla y› müdebbir eydir:
"Evliyâm, bu hazîneyi ç›karma€a ve bu hazîneden üç bin yi€ide ulûfe verme€e sen me’mûr idin. Lütf eyle, üflenme kethudâm ile bu imdâda sen bile git" deyü fermân edince el-emrü emrüküm deyüp ol ân atlanup,
Gaçka sahrâs›ndan Venedik hazînesi imdâd›na gitdi€imiz menâzilleri beyân eder
Der-akab bin aded gâzîler ile ol gün ›lgarup hapahap Venedikli Uskok kâfirleri ile germâ-germ cengde iken yetiflüp aslâ meydân › ma‘reke bo€az›na varmayup hemân Uskok kâfirlerinin Kotur'a firâr edecekleri derelere pusular koyup ve atl› ve yayanlar›m›zla da€lara ç›kup ceng mahalli bo€az› üzre havâleye ç›kup afla€›daki kâfirlere bir yayl›m kurflumu serpüp tarfetü'l-ayn içre üç yüzden mütecâviz küffâr kurflum zahm›ndan serpilüp cân ber-cehennem gitdiklerinde hemân Uskok kâfirleri hazîneden geçüp cân bâzâr›na düflüp gerü Kotur'a cân havliyle firâr ederken hemân bizim [160a] mukaddemâ pusuda kodu€umuz guzât › müslimîn Allâh deyüp kâfire hücûm edüp cenâhân ceng i germâ-germde iken bizler dahi gerüden yetiflüp cümle küffârlar› ortaya alup topa dutulmufl maymuna, okla urulmufl h›nzîra döndürüp ân › sâ‘atde üç yüz kâfir dahi dendân › tî€ › âtefl-tâbdan geçüp kelleleri galtân olup bak›yyetü's-süyûflar›ndan az› da€lar› penâh edinüp firâr etdiler, ammâ bizim gâzîlerden on yedi yi€it flehîd olup anda defn etdik. Ve elli nefer kefere i Dobra-Venedik dahi hazîne i pâdiflâhî üzre ceng ede ede ellisi mürd olup ol mahalde anlar› da meflad etdiler.
Andan hazîneyi alup ›lgar ile ol gün 9 sâ‘at gidüp Çemerne yaylas› üzre meks etdik.
Dostları ilə paylaş: |