Fikirler değil, fikir ürünleri korunmaktadır. Bir biçim kazandırılarak bir ürün şeklinde ifade edilmemiş fikirler için herhangi bir yasal koruma söz konusu değildir.
Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması eki Ticaretle Bağlantılı Fikri Haklar Anlaşması’nın (TRIPS) 9/2 maddesinde [5]; "Eser koruması; fikirleri, usulleri, işletme yöntemlerini veya buna benzer matematiksel kavramları değil, ifadeleri kapsayacaktır." şeklinde belirtilmiştir.
Kaynak: http://www.wto.org/english/tratop_e/trips_e/trips_e.htm
1.3. İfade edilmek
İfade edilmekten amaçlanan, fikir ürününün bir biçim kazandırılarak oluşturulmasıdır.
Korumanın başlaması için fikir ürününün oluşması ön koşuldur. Henüz yazılmamış bir roman veya senaryo, tamamlanmamış bir buluş, görsel anlatımı oluşmamış bir endüstriyel tasarım, henüz kullanılmamış bir marka için bir yasal koruma başlamamıştır.
Örneğin, "bir yağlı boya resim yapacağım ve bu resimde şunlar, şunlar, ... yer alacak, şu renkleri kullanacağım” veya “sabah güneş doğarken Nemrut Dağı’ndaki heykellerin resmini yapacağım", “bir TV dizisi düşünüyorum. Bu dizide ........ romanının kahramanları ele alınacak, kişilikleri vurgulanarak romanda biçimlenen yaşantıları canlandırılacak”, “bir ekranda aynı anda iki ayrı yayını izleyebilecek televizyon yapacağım” ifade edilmemiş, bir biçim verilmemiş fikirlerdir.
“Fikirlerinizin korunmasını istiyorsanız kimseye söylemeyin”
gerçekçi bir yaklaşımdır. İfade edilmemiş fikirlerin korunması, ancak bu fikirlerin açıklanmaması durumunda söz konusu olur. Korunmak istenen fikirlerin, ifade edilmeden önce açıklanmaması, fikirlerin başkaları tarafından ifade edilerek kullanımı nedeniyle ortaya çıkabilecek sorunları önleyecektir. “Fikirlerinizin korunmasını istiyorsanız kimseye söylemeyin” gerçekçi bir yaklaşımdır.
WIPO eserler konusuna giriş olarak KOBİ’ler için hazırladığı kitapta, “yaratıcı ifade” başlığını kullanmıştır.
Creative Expression: An Introduction to Copyright and Related Rights for Small and Medium-sized Enterprises. WIPO publication No. 918.
“İfade Edilmek” veya “bir biçim kazandırmak” olarak açıklayabileceğimiz fikir ürünü korunmasının ön koşulu; sınaî haklarla ilgili yasal düzenlemelerde,
“ayırt edilmesini sağlaması”
“anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması”
“uygulanabilmeyi sağlayacak nitelikte yeterince açık ve tam”
“ayırt edici niteliğe sahip olmak”
“belirgin bir farklılık olması”
ifadeleriyle tanımlanmaktadır.
İfade edilmenin ön koşulu olarak, buluşların patent veya faydalı model belgesi verilerek korunmasına ilişkin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda, “Buluş, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda uzman bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak şekilde yeterince açık ve tam olarak patent başvurusunda, tarifname, istemler ve tarifnamede veya istemlerde atıf yapılan resimlerle açıklanır.” (madde 92/1) olarak belirtilmiştir. Bu tanıma göre, uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık ve tam açıklanmayan veya ifade edilmeyen bir buluş korunmayacaktır. Patent verilebilirlik ile ilgili ölçütler, bu ön koşuldan sonra değerlendirilmelidir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 56. maddesinde “ Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur” hükmü, korumanın koşulu olarak “yenilik” ile birlikte “ayırt edici niteliği” de belirtmiştir. 56 ıncı maddenin (5) inci fıkrasında, ayırt edici niteliğe sahip olmak” koşulu “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise, bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir” şeklinde tanımlamıştır. Bu durumda, “ayırt edici nitelik” ve “farklılık” koşullarını sağlayacak şekilde ifade edilmeyen endüstriyel tasarımlar korunmayacaktır. Bu aşamada bazı fikir ürünlerinin birden çok yasal düzenlemeden ve farklı ön koşullarla korunduğu da değerlendirilmelidir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun, marka olabilecek işaretler başlıklı 4 üncü maddesindeki “ayırt edilmesi sağlaması ve anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması” hükmüne göre, başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, eserini içeren işaretler marka olarak korunmayacaktır.
Bilim, edebiyat, sanat eserlerinde, eser sahibinin manevî ve ekonomik hakları, korumanın yasal tanımını vermektedir. Bu tanım, fikir ürünlerinin sahipleri için, kendi fikir ürünlerinin kendisi tarafından kullanımına ek olarak,diğer kişilerin yararlanmasına izin vermek ve izinsiz yararlanılmasını önlemek olarak yorumlanmaktadır.
Örneğin, roman, şiir, senaryo, beste, bilgisayar programı, vb. hangi biçimde olursa olsun bir eserin topluma sunulması eser sahibinin yazılı iznini gerektirir. Eser sahibi izin vermediği sürece eser topluma sunulamaz. İzinsiz olarak topluma sunulan bir eserin sahibi, önlemek hakkını kullanmak için tek yol olan yasal yollara başvurabilir, izinsiz kullanımın önlenmesini ve yaptırım uygulanmasını isteyebilir.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 68 inci maddesi, izinsiz kullanımın yaptırımı olarak, “… sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın en çok üç kat fazlasını talep edebilir” hükmünü içermektedir. Ceza yasalarındaki para cezaları hazineye gelir olacağı için, burada üç kat tazminat ile eser sahiplerinin hakları gözetilmiştir. Bu konunun Anayasaya aykırı olduğuna ilişkin bir dava Anayasa Mahkemesi tarafından kabul görmemiştir.
Madde 68 – (Değişik: 23.1.2008-5728/137 md.) Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.