H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə110/127
tarix15.05.2018
ölçüsü1,69 Mb.
#50469
növüYazı
1   ...   106   107   108   109   110   111   112   113   ...   127

Bu, ‘70’lerde Ecevit ya da CHP solculuğu olarak yaşandı. 12 Eylül sonrasında, SHP solculuğu ve yanısıra bir süre için bazı kesimlerde (TDKP) DSP solculuğu biçimini aldı. SHP burjuva reformizminin belirgin, ağırlıklı, dahası hükümet olma şansı kazanan temsilcisi haline gelince, artık genellikle SHP solculuğu olarak yaşanır oldu.

Kuşkusuz SHP solculuğu çok genel bir ifadedir. Biz bununla, şaşmaz bir şekilde burjuva reformizminin yörüngesinde dolanan revizyonist parti ve akımların konumundan tutun da, bu yörüngenin dışında olsa bile ideolojik zayıflık ve tutarsızlıklarının sonucu olarak belli durumlarda ve şu veya bu ölçüde bu alana adım atan devrimci-demokrat parti ve grupların zaaflarına kadar bir dizi durum ve tutumu kastediyoruz. Dolayısıyla SHP solculuğu, sol hareketin değişik kesimlerinde çeşit çeşit, renk renk olabilen, farklı durumlarda değişik gerekçelerle farklı görünümlere bürünebilen reformist eğilimlerin, bugünkü genel adıdır.

Revizyonist parti ve gruplarda reformizm zaman zaman nükseden geçici bir eğilim değil, istikrarlı bir çizgidir. Revizyonist akımlar burjuva reformizminin soldaki uzantılarıdır. Dün CHP’de bugün SHP’de ifadesini bulan burjuva reformizminin her dönem destekçileri olmakla kalmamış, ideolojik-siyasal etkisini sol harekete taşıyan birer köprü işlevi de görmüşlerdir. Devrim diye bir sorunları olmayan, yaşadıkları son değişimlerle artık bunu gizlemek ihtiyacı da duymayan revizyonist akımlara gerekli olan, burjuva le(367)galitesi ve burjuva demokrasisidir. Burjuva legalitesini genişletmede ve güdük bir burjuva demokrasisi gerçekleştirmede revizyonistlerin umudu dün CHP idi, bugün SHP’dir. Burada sözkonusu olan bir ittifak ya da güçbirliği bile değil, tek taraflı kayıtsız-şartsız bir destek, tam bir teslimiyettir. Buna uşaklık da diyebilirsiniz.

SHP solculuğunun bir başka kaba biçimi, SHP saflarında sözde devrim için çalışan unsurların kişiliğinde ortaya çıkıyor. Devrimci bir yükselişin ardından gelen her şiddetli karşı-devrim dönemi devrimci saflarda büyük bir tortu bırakır. Yılgın, yorgun, ümitlerini ve inançlarını kaybetmiş koca bir kitledir bu. Devrimden kopan bu unsurlar yeni arayışlara girerler. Uç davranış gösterip açıktan karşı-devrim kampına geçenler ile sessiz sedasız kendi köşelerine çekilenler bir yana bırakılırsa, geriye kalan önemli bir kesim reformist saflara katılır. Bunlardan kimisi devrim dönekliğini açıkça sergiler. Devrimi reddederek hararetle burjuva reformizmini savunur. Fakat diğer önemli bir kesim, yeni bir saf seçtiği halde hala devrimcilik taslar.

SHP’de sözde devrimcilik yapan unsurların esas ağırlığını, dünün hızlı devrimcileriyken 12 Eylül sonrasında devrime ve mücadeleye yüz çevirmiş bu tür unsurlar oluşturuyor. Kolay devrim hayalleriyle mücadeleye katılan, ama ilk karşı-devrim döneminde nefesleri kesilen bu unsurların ne devrime inançları vardır, ne de bu yolda harcayacak enerjileri. Fakat yine de eski iddialarını sürdürmekten geri kalmazlar. SHP’de çalışan devrimcilerdir onlar! Buna yalnızca utanç verici dönekliği, mücadele kaçkınlığını perdelemek için ihtiyaç duymazlar. Bu kadarla kalsa, devrimcilik kavramını yozlaştırdıkları halde belli bir anlayış göstermek belki olanaklıdır. Fakat dahası onlar buna, devrim mücadelesinin biriktirdiği kitle potansiyelini SHP’ye çekmek ve parti içi çekişmelerde kendilerine dayanak yapmak için gerek duyarlar. Böyleleri kendilerini burjuva reformist hareketin saflarında içten içe çalışan devrim neferleri olarak sunarlar. Oysa gerçekte devrimci hareket içinde burjuva reformizminin uzantılarıdırlar.(368)

Yeri gelmişken belirtelim; komünistlere ve devrimcilere düşen, böylelerini anlayış ve hoşgörüyle karşılamak bir yana, aşağılamak ve devrim kaçkınları olarak teşhir etmek olmalıdır. Devrimin maddi ve manevi kazançlarını korumanın, devrime yönelme eğilimi içindeki yeni güçlerin bu tür unsurlar tarafından şaşırtılarak burjuva reformist saflara çekilmesini engellemenin bir gereğidir bu.

Halkçı küçük-burjuva akımların yapısal tutarsızlığı

Devrimci-demokrasiye gelince, SHP solculuğu kuşkusuz bu kesimde bir çizgi değildir. Değişik vesilelerle ve değişik biçimlerde nükseden bir hastalıktır daha çok. Ama yapısal bir hastalıktır bu.

Devrimci-demokrasi burjuva reformizmiyle araya kesin ve net bir çizgi çizememiştir, çizemez de. Halkçılığın bir çok ideolojik öğesi, devrimci-demokrasiyi burjuva reformizmine bağlamaktadır. 1975-80 döneminde bazı grupların, güçlü esen reformizm rüzgarlarına rağmen CHP’ye karşı aldığı açık ve kesin tavır, bu çizginin çizildiği, burjuva reformizmiyle bütün ideolojik bağların koparıldığı izlenimi yaratmıştı. Fakat bunun yalnızca bir yanılsama olduğu, bu aynı grupların 12 Eylül’ün hemen ertesinde, burjuva demokrasisini stratejik hedef ilan ederek Ecevit’i cephe saflarına çağırması (D. Sesi, sayı: 12, Mart 1981) ve bununla da yetinmeyip, daha sonraları DSP’nin şahsında burjuva reformist akımı “müttefik” ilan etmesiyle (TDKP-MK, Kasım 1984 tarihli “DSP broşürü”), açıkça anlaşıldı.

Elbette küçük-burjuva zayıflığının ve tutarsızlığının karşıdevrim koşullarında açığa çıkışının bir örneğiydi bu. Ama TDKP’nin teorik tahlillerine ve devrim anlayışına daha yakından bakıldığında bunun bir tesadüf olmadığı da görüldü. Türkiye gibi kapitalist bir ülkede, emek-sermaye çelişkisini olgunlaşmamış tali bir çelişki olarak gören burjuva demokratik devrim(369)görüşünün burjuva reformizmine geniş bir etki alanı sağlayacağı kendiliğinden anlaşılır. Fakat TDKP’de bunu zenginleştiren “özgünlük”ler de bir hayli fazlaydı. Komprador kapitalizm-milli kapitalizm ikilemi içinde, milli kapitalizm ve milli burjuvaziyi, bunların siyasi ifadesi olarak da kaçınılmaz bir şekilde burjuva demokrasisini sürekli olumlayan görüşler, karşı-devrim koşullarında, tasfiyeci, burjuva kuyrukçu eğilimlerin teorik köklerini/dayanaklarını oluşturdu.


Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   106   107   108   109   110   111   112   113   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin