NERVAL, GERARD DE
(22 Mayıs 1808, Paris - 26 Ocak 1855, Paris) Fransız şair ve yazar.
Diğer 19. yy romantiklerinde olduğu gibi, Gerard de Nerval'in Doğu yolculuğu bir aşk hüsranının uzantısıdır. Yıllardan beri sevdiği, ancak Opera-Comique tiyatrosunun flütçüsüne kaptırdığı Jenny Co-lon'un ölümünden hemen sonra Doğu'ya doğru yola çıkan Nerval yine döneminin romantikleri gibi ilhamını Kahire, Beyrut ve İstanbul'un gizlerinde arar.
Gerard Labrunie olarak dünyaya gelen şair, edebiyatta sivrilmeye başlayınca de Nerval adını alır ve ilhamım, 1834'ten başlayarak, İtalya, Almanya ve Avusturya'ya yaptığı yolculuklarla besler. Doğu yolculuğu ise 23 Aralık 1842'de Paris'ten başlar. Yazar l Ocak'ta Marsilya'da gemiye binerek Malta ve İskenderiye üzerinden Ka-hire'ye varır. Üç aylık Kahire ikameti, Vo-yage en Orient'm ilk bölümü "Kahire Ka-dınları"nın malzemesini oluşturur. Mayıs-temmuz arasında yaptığı Beyrut ve Cebel-i Lübnan yolculuğu ise "Lübnan Kadınları" bölümüne kaynak olacaktır. Burada bir Lübnan şeyhinin kızıyla evlenme projelerinde olan Nerval, nihayet temmuz başlarında Beyrut'tan ayrılarak denizyoluyla ayın 25'inde İstanbul'a varır.
Üç ay sürecek İstanbul ikametinin esas konusu kadınlar değildir ve burada herhangi bir aşk macerasından söz edilmez. İlk yaklaşımda, 19. yy İstanbul gözlemlerinin temel malzemesini oluşturan der-viş-mezarlık-köpek üçlüsünden pek sıyrılmış görülmeyen Nerval, yine de kentin günlük hayatına önem verir ve onu yazılarında canlandırmasını bilir. İkamet yeri olarak, İranlı ve diğer Doğulu tüccarların indiği Çemberlitaş'taki Yıldız Hanı'nı seçmesi, bu seçenekteki romantik özgünlük arayışlarının payı ne olursa olsun, kenti farklı bir şekilde görüp yaşamasına neden olur.
Şairin görünürde politik ya da dinsel önyargıları olmaması çokuluslu bir toplumun yaşantısını mümkün kılan hoşgörünün özünü kavramasına ve onu yazıya aktarmasına yol açıyor. 18 Ağustos sabahı Balıkpazarı'ndan geçerken, Müslümanlığı kabul ettikten sonra yeniden Hıristiyan olduğu için idam edilen Ermeni Ovag-him'in yolun ortasında ibret-i âlem için bırakılmış başsız cesedi ile karşılaşan Nerval, elçilik yazışmalarında epey izler bırakmış bu olaydan etkilenmesine rağmen, Osmanlı toplumu hakkında olumsuz yargılara doğru sürüklenmez.
O tarihte Beyoğlu'nda en göze batan bina Fossati kardeşlerin yapmış olduğu Rus Elçiliği binasıdır. Fransa Elçiliği binası ise hâlâ bitirilememiştir. Galatasaray'a doğru ilerlerken solda İtalyan tiyatrosu ve çevresinde bahçeli konaklar vardır. Tak-sim'de ise Fransız Hastanesi'nden (bugün-
kü konsolosluk) sonra kent bitmekte, Taksim Kışlası'ndan sonra kırlar, mezarlıklar ve bunların arasında kahveler ve tavernalar başlamaktadır.
Kurtuluş ile Kasımpaşa arasındaki Rum Aya Dimitri Mahallesi'ndeki kumarhaneleri gören, Beyoğlu'ndaki operayı, Karagöz'ü ve Üsküdar'daki Rıfaî derviş gösterilerini izleyen Nerval en çok kahvelerde hikâye anlatan meddahlarla ilgilenir. Ancak bu hikâyeleri anlayacak kadar Türkçe-si olmayan yazar için bu olay edebi bir bahaneden öteye gitmez. Hikayecilerden aktardığını söylediği ve 300 sayfalık İstanbul gözlemlerinin 113 sayfasını kapsayan iki Doğu hikâyesi aslında Nerval'in hayal gücünün ve dönemin Fransız edebiyatının bellibaşlı ürünleridir.
Ramazan ve bayram eğlencelerini de yakından gören Nerval İstanbul'dan 28 Ekim'de ayrılır ve Napoli'de de bir ay kadar kaldıktan sonra 5 Aralık 1843'te Marsilya'ya döner. Yolculuk gözlemleri ilk olarak tefrika halinde yayımlandıktan sonra 1850'de Scenes de la vie orientale adı altında kısmen toplanır. Eserin tümü Voyage en Orient adıyla iki cilt halinde 1851'de yayımlanır ve aynı yıl içinde üç baskı yapar, 1875'te eserin sekizinci baskısı yayımlanacaktır. Doğuya Yolculuk (İst., 1974) ve Doğuya Seyahat (Ankara, 1984) adlarıyla yapılmış iki çevirisi vardır.
Nerval, Doğu yolculuğuna çıkmadan önce geçirmiş olduğu bir cinnet buhranının ardı sıra birçok kriz ve depresyon geçirdikten sonra Paris'teki odasında asılı bulunacaktır.
STEFANOS YERASİMOS
Dostları ilə paylaş: |