İÇİndekiler idari ve Mali İşler Daire Başkanlığı Hitaplı Yazılar


T.C. BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI



Yüklə 1,66 Mb.
səhifə21/21
tarix07.04.2018
ölçüsü1,66 Mb.
#47482
növüYazı
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   21

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği

Fazlaya ilişkin yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla” ibareli şerh koymak suretiyle bu tutanağın imzalandığı, dolayısıyla yüklenicinin kendi taahhüdünün (dilekçe) hilafına şerh düşmesi sebebiyle kabul tutanağına Onay (Olur) verilme aşamasında tereddüt yaşandığı bildirilmektedir.



Yukarıda belirttiğimiz Kadastro Dairesi Başkanlığımıza aynı konunun evveliyatıyla ilgili olarak verilen 13/07/2005 (13/07/2006 olacak) tarihli ve 707/3713 sayılı görüşümüze karşın, %20 den fazla iş artışının öngörüldüğü bu harita yapım işinin aynı yükleniciye taahhüt dilekçesine istinaden verildiğinden ve yüklenici tarafından işin tamamlandığı bildirildiğinden (kabul komisyon üyelerince de imzalandığı),

Yüklenicinin iyi niyetli davranmayarak “işin fazladan yapılacak %20’lik kısmının bedelli ve %20 nin üzerinde kalan kısmın ise bila bedelle yapılması” taahhüdüne aykırı olarak anılan tutanağa yazdığı “Fazlaya ilişkin yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla” şerhinin kaldırılmasının sağlanması, aksi halde bu tutanak üzerine; İdaremizce bu şerhin yüklenicinin taahhüdüne aykırı davranması nedeniyle kabul edilmediğinin ve işin sadece teknik olarak tamamlanması sebebiyle kabul edildiğinin yazılması suretiyle Olur verilip verilmemesi hususunda, Kadastro Dairesi Başkanlığıyla gerekli yazışma yapılarak birlikte karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

Bilgilerini rica ederim.

Ali Ramazan ACAR

Genel Müdür a.

I. Hukuk Müşaviri

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Sayı : B.09.1TKG061-647-03-01-07-1010/ / /2007

Konu :

TAPU VE KADASTRO 1. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi: 09/10/2007 tarihli ve 3543 sayılı yazınız.


İlgi yazınız ve eki dilekçenin incelenmesinden, G.M.K. Bulvarı 60/8 Maltepe/ANKARA adresinde ikamet eden ………………. T.A.Ş acentesi ………………….. Döner Sermaye Müdürlüğüyle yapılacak protokolle 1.000,00 YTL bağış karşılığında Çankaya 1. Bölge Müdürlüğünün girişinde veya uygun bir yerinde sigortacılık hizmetinde bulunmak istediği, iş bu talebin karşılanmasına yasal bir engel bulunup bulunmadığı konusunda bilgi verilmesi istenmektedir.


13/12/2007 tarihli ve 6019 sayılı yazımızla Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünden Çankaya Tapu Sicil Müdürlüğü hizmet binasına ait kira sözleşmesinin gönderilmesi istenmiş, Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünün 14/12/2007 tarihli ve 6838 sayılı yazıları ekinde gönderilen Kira Sözleşmesinin incelenmesinde; Çankaya 1. Bölge Müdürlüğü hizmet binasının mülkiyetinin Türk Eğitim Vakfına ait olduğu ve adı geçen vakıfla Döner Sermaye İşletme Müdürlüğümüz arasında 26/01/2000 tarihinde yapılan kira sözleşmesine dayalı olarak gayrımenkulün kullanılmakta olduğu görülmüştür.
Söz konusu kira sözleşmesinin Kiralananın Kullanım Şekli, Devir ve Başkasına Kullandırma Yasağı başlıklı 9 ncu maddesinde “Kiralanan yer T.C. Başbakanlık Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü birimleri olarak kullanılacaktır. Kiracı, kiralananı başkasına devir edemez, tamamını veya bir kısmını başka gerçek veya tüzel kişilere kullandıramaz….” Hükmü yer almaktadır.
Kira sözleşmesinde yer alan bu hüküm karşısında adı geçen sigorta acentesinin talebinin karşılanmasının uygun olmadığı düşünülmektedir.
Bilgilerini rica ederim.
A.Ramazan ACAR

Genel Müdür a.

I. Hukuk Müşaviri

MALİYE BAKANLIĞI

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Sayı : B.09.1TKG061-647-03-01-07-106/ / /2007

Konu :


MALİYE BAKANLIĞI

BAŞHUKUK MÜŞAVİRLİĞİ VE MUHAKEMAT

GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
İlgi : a) 21/12/2006 tarihli ve 150-1936/38632 sayılı yazı,

b) 06/06/2001 tarihli ve 1707 sayılı yazı,

c) 10/08/2001 tarihli 3216 sayılı yazımız.
İstanbul Muhakemat Müdürlüğünce Bakırköy 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğüne hitaben yazılan ilgi (a) yazıda; Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından Genel Müdürlüğümüz aleyhine Bakırköy Hakem Mahkemesinde açılan davada verilen 05/06/2003 tarihli ve E.2001/10, K.2003/2 sayılı kararla, 460,00.-YTL’nin İdaremizce davacıya ödenmesine karar verildiği ve karar gereğince davacı İdareye 560,00.-YTL’nin 15/11/2006 tarihinde ödendiği belirtilerek Hazine zararına sebebiyet veren kişi veya kişiler hakkında dava açılması isteniyorsa, sorumluların isim ve adreslerinin Müdürlüklerine bildirilmesi istenmiştir.
Konuyla ilgili işlem dosyasının incelenmesinden; davacı İdarenin ilgi (b) yazısında, Bakırköy İlçesi, Ataköy 5. Kısım 59 ada 5 parselde kayıtlı TA 3 Blok 37 nolu bağımsız bölümün satışı yapılması gerekirken sehven 59 ada 6 parselde kayıtlı TA 4 Blok 37 nolu bağımsız bölümün satışının yapıldığı, daha sonra durum fark edilerek gerekli düzeltmenin yapılmasının istenilmesi üzerine Bakırköy 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünce yanlışlığın ancak trampa yoluyla düzeltilebileceğinin bildirildiği, yapılan trampa ile gerekli düzeltmenin sağlandığı belirtilerek, Kurumları tarafından trampa işlemi için ödenen 920.000.000.-TL harç bedelinin iadesinin talep edildiği,
Genel Müdürlüğümüz Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığınca verilen ilgi (c) cevabi yazıda, her ne kadar Bakırköy İlçesi, Zeytinlik Mahallesi 59 ada 5 parsel sayılı A3 Blok 37 nolu bağımsız bölümün satışı için yetki verilmiş ise de, İstanbul Bölge Müdürlüğünüzün 27/01/1997 tarihli ve 969 sayılı yazılarında 59 ada 6 parsel sayılı TA 3 Blok 37 nolu bağımsız bölümün satışının talep edildiği ve yazı ekinde de 59 ada 6 parsel sayılı TA 4 Blok 37 nolu bağımsız bölüme ait tapu senedinin ibraz edildiği, kurumunuz yetkilisinin katılımı ile düzenlenen 18/02/1997 tarihli, 540 yevmiyeli satış işleminin dayanağı resmi senette 59 ada 6 parsel sayılı taşınmaz malda kat mülkiyetine ayrılan TA 4 Blok 37 nolu bağımsız bölümün satışa konu edildiğinin belirlendiği, resmi senet ile dayanağı olan evrakı müsbiteler arasında mübayenet olması halinde asıl olan resmi senet olacağından ve söz konusu resmi senette tarafların irade beyanlarına uygun olarak düzenlenip okunmak ve imzaları tekemmül ettirilmek suretiyle oluşturulduğundan İdaremizce yapılabilecek bir işlem bulunmadığı, yine talebiniz doğrultusunda ilgili tapu sicil müdürlüğünce yapılan söz konusu bağımsız bölümlerin trampa işlemi nedeniyle 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli 4 sayılı tarifenin 20/a pozisyonuna göre tahakkuk ve tahsil edilen harçların iadesinin mümkün olmadığı bildirilmiştir.


T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği

Bunun üzerine, davacı idare tarafından trampa işlemi sırasında ödenen 920.000.000.-TL harcın tahsili istemiyle İdaremiz aleyhine açılan davada, Bakırköy Yüksek Dereceli Hukuk Hakimliğince verilen 05/06/2003 tarihli ve E.2001/10, K.2003/2 sayılı kararda, her iki idarenin de kusurlu olduğu belirtilerek doğan zararının taraflar arasında paylaştırılmasının uygun olacağı gerekçesi ile 460.000.000.-TL’nin davalı idarece (Hazine) davacıya ödenmesine karar verilmiş ve bu karar gereğince 15/11/2006 tarihinde 560,00.-YTL davacı İdareye İstanbul Defterdarlığı Muhasebe Müdürlüğünce ödenmiştir.


Buna göre, her ne kadar söz konusu hakem kararında İdaremizin de kusurlu olduğu belirtilerek 460.-YTL’nin davacı idareye ödenmesine karar verilmiş ise de, satış işlemi sırasında düzenlenen resmi senedin tarafların iradelerine uygun olduğu hususunun taraflarca resmi senedin altına okudum ibaresi yazılmak ve imzalanmak suretiyle tevsik edilmiş olması, ortaya çıktığı iddia edilen 920.-YTL Hazine zararının trampa işlemi sırasında alınan tapu harcından kaynaklanması ve harcın da ilgili maliye kuruluşuna yatırılması, söz konusu karar gereğince İstanbul Muhasebe Müdürlüğünce ödenen 560.-YTL’nin, 920.-YTL trampa harcının yarısı olan 460.-YTL ile 100.-YTL vekalet ücretinden kaynaklanması nedeniyle olayda gerçek anlamda bir Hazine zararının bulunmadığı değerlendirilmektedir.
Bu nedenle, Bakırköy Yüksek Dereceli Hukuk Hakimliğinin 05/06/2003 tarihli ve E.2001/10, K.2003/2 sayılı kararı ile hüküm altına alınan ve 15/11/2006 tarihinde ödenen 560.-YTL’nin rücuen tahsili için İdaremiz personeli aleyhine davası açılmasına gerek bulunmadığı düşünülmekle birlikte, konunun bir kez de Bakanlığınızca incelenerek 4353 sayılı Kanun uyarınca görüşünüzün bildirilmesini arz ederim.

Ali Ramazan ACAR

Genel Müdür a.

I. Hukuk Müşaviri

EK: Dosya




T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Sayı : B.09.1.TKG.061-647-03-01-07-208/ / /2007

Konu :



MALİYE BAKANLIĞI

BAŞ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ VE MUHAKEMAT

GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE

Genel Müdürlüğümüz personeli ………………. hakkında, bakım arıza ücreti adı altında fazla ödeme yapılması nedeniyle 685,80 YTL kişi borcu çıkartılmış olup adı geçen 16/08/2006 tarihinde 150,00 YTL ödeme yaptıktan sonra bakiye kalan 535,80 YTL borcunu taksitlendirmeyi talep ettiğinden taksitlendirme hususunda makam onayı alınmış, ancak adı geçen taksitlerini ödeyerek alındı belgelerini ibraz etmemiştir.


Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 16/7 maddesi “… vadesinde ve faiziyle birlikte tamamen ödenmemesi halinde alacağın tamamı muaccel olur ve hükmen tahsili için gerekli işlemler başlatılır” denildiğinden Hazine alacağının hükmen tahsili için adı geçene ait takip dosyası ilişikte gönderilmiştir.
4353 sayılı Kanun uyarınca gereğinin yapılarak sonucundan bilgi verilmesini arz ederim.

Ali Ramazan ACAR

Genel Müdür a.

I. Hukuk Müşaviri

EK: Dosya

KURUM DIŞI

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Sayı : B.09.1.TKG061-647-03-01-07-402/ / /2007
Konu : ……………………..

VALİLİK MAKAMINA

ŞANLIURFA
İlgi: 22/03/2007 tarihli ve 498/545 sayılı yazınız.
I. Hakkında hukuki görüş sorulan mesele: İlgi yazınız ve eki belge örneklerinden, Şanlıurfa İli, ………….. İlçesi Tapu Sicil Müdürü iken yaptığı eylemler nedeniyle Şanlıurfa 1.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan …………………. hakkında, 11/07/2006 tarihli, E.2005/152 ve K.2006/329 sayılı kararla;
Rüşvet almak suçuna eksik teşebbüsten, bir yıl sekiz ay hapis ve 6945 YTL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 765 Sayılı Yasanın 219/son maddesi gereğince memuriyetten müebbetten menine, cezasının 647 Sayılı Yasanın 6.maddesi uyarınca ertelenmesine hükmedildiği,
Buna göre, 647 Sayılı Yasanın 6.maddesinin son fıkrasına istinaden disiplin cezalarının erteleme kapsamı dışında bırakılması gerektiğinden bahisle, memuriyetten men cezasının da erteleme kapsamında olmadığı kanaatleriyle, bu husustaki görüşümüzün bildirilmesi istenmektedir.
İlgi yazınızda ve eklerinde, söz konusu kararın kesinleşip kesinleşmediğine ilişkin herhangi bir bilgi bulunmadığından, mahkeme kararının yukarıda belirtildiği şekilde kesinleştiği kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılmıştır.

II. 26/12/2005 tarihli ve 2005/1614 sayılı genelgeye göre yapılan inceleme ve neticesi: Söz konusu mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği bildirilmemiş, ayrıca ilgi yazınız ekinde eksik belge gönderilmesi nedeniyle anılan mahkeme kararı faks yoluyla temin edilerek buna göre değerlendirme yapılmıştır.
III.Konuyla ilgili anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer mevzuat hükümleri ile yargı kararları:
Bilindiği üzere; 657 Sayılı Kanunun 48/A maddesi, “Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır.
A) Genel Şartlar:
5. (Değişik Fıkra: 3697 - 10.1.1991) Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya

şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlâk kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak…”,


T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Aynı kanunun 98/b maddesi, “Devlet memurlarının:


  1. Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi;

hallerinde memurluğu sona erer.” hükmünü taşımaktadır.


Yine, 647 Sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun (mülga) “Cezaların Ertelenmesi” başlıklı 6 ncı maddesi, “ (Değişik: 1712 - 3.5.1973) (Değişik 1. fıkra: 3506 - 7.12.1988) Adliye mahkemelerince para cezasından başka bir ceza ile mahkûm olmayan kimse, işlediği bir suçtan dolayı ağır veya hafif para veya bir yıla kadar (bir yıl dahil) ağır hapis veya iki yıla kadar (iki yıl dahil) hapis veya hafif hapis cezalarından biriyle mahkûm olur ve geçmişteki hali ve suç işleme hususunda eğilimine göre cezanın ertelenmesi ileride suç işlemekten çekinmesine sebep olacağı hakkında mahkemece kanaat edinilirse, bu cezanın ertelenmesine hükmolunabilir. Bu halde ertelemenin sebebi hükümde yazılır….
Bazı suçlara ilişkin cezalar ile askerî suçlar ve disiplin suçlarına ilişkin cezaların ertelenemeyeceğine dair özel kanun hükümleri saklıdır.” hükmünde idi.
Diğer taraftan, ertelenmiş mahkûmiyetler hakkındaki Danıştay 1. Dairesinin 09.10.1991 tarihli ve E.1991/130, K.1991/301 sayılı istişari görüşünde, “…Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 25.01.1991 günlü Resmi Gazetede yayımlanan E.1990/2, K.1991/2 sayılı kararıyla ,…tecilde suç ayrımı yapılamayacağı, tecilin mahkumiyete bağlı ehliyetsizlikleri de kapsamına aldığı…bu nedenle tecil edilmiş mahkumiyet esas alınarak Devlet memurunun görevine son verilemeyeceği hükme bağlanmıştır….
657 Sayılı Kanunun 48 nci maddesinde memuriyete atanma niteliğinin kaybı üç nedene bağlanmıştır. Bunların ilk ikisi, Türk Ceza Kanunu`nun 12 nci maddesinde sayılan ve cezalar arasında tanımlanan 6 aydan fazla hapis veya ağır hapis cezası ile hükümlülük, üçüncüsü ise, maddede sayılan suçlar nedeniyle, cezanın şekli ve süresi ayrımı yapılmadan alınan mahkûmiyet hükmüdür. 3697 Sayılı Kanun, yukarıda da belirtildiği gibi, tecil müessesesinin yargı kararları ile de benimsenen amacına uygun bir açıklık getirilmek üzere çıkarılmıştır. Bu amaç ile, tecil edilmiş 6 aydan fazla hapis ve ağır hapis cezaları ile hükümlülüğü memuriyet niteliğinin kayıp nedenleri arasından çıkarmış, ancak maddede tek tek sayılan suçlardan hükümlülüğün tecil edilmiş dahi olsa nitelik kaybına neden olduğunu açıkça belirtmiştir.
Sonuç olarak, 18.1.1991 tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle verilen tecil edilmiş mahkûmiyetlerin, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararı karşısında, cezanın süresi veya şekli, suçun nevi ayrımı yapılmadan Devlet memurunun görevine son verilmesini gerektirmeyeceği, bu şekilde görevine son verilenlerin de görevlerine dönebileceği, 3697 Sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 18.1.1991 tarihinden sonra işlenen suçlarda ise, 657 Sayılı Kanunun 48 nci maddesinin ( A ) bendinin 5 inci fıkrasında sayılan suçlar dışındaki bir suç nedeniyle 6 aydan fazla hapis veya ağır hapis cezası alıp, bu cezaları tecil edilmiş olanların görevlerine dönebilecekleri yolunda görüş bildirilmesine ” karar verilmiştir
IV. Değerlendirme:

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yargı kararlarının birlikte değerlendirilmesinde;


657 sayılı Yasa’nın 48.maddesinin A/5 fıkrasında, 18/01/1991 tarihinde yürürlüğe giren 3697 sayılı Yasa ile yapılan değişik ile maddede tek tek sayılan suçlardan hükümlü bulunmanın, ertelenmiş olsa bile Devlet memuru olmaya engel nedenler arasında sayıldığı anlaşılmaktadır.

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Olayımızda, adı geçenin, ertelenmiş de olsa rüşvet almak suçundan mahkum olması (kesinleşmesi kaydıyla) ve bu suçun 657 sayılı Yasa’nın 48.maddesinin A/5 fıkrasında tek tek sayılan suçlar arasında belirtilmesi sebebiyle, memuriyet niteliğini kaybettireceği düşünülmektedir.
Öte yandan, yukarıda belirttiğimiz ertelenmiş mahkûmiyetler hakkındaki Danıştay 1. Dairesinin 09.10.1991 tarihli ve E.1991/130, K.1991/301 sayılı “…Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 25.01.1991 günlü Resmi Gazetede yayımlanan E.1990/2, K.1991/2 sayılı kararıyla,…tecilde suç ayrımı yapılamayacağı, tecilin mahkumiyete bağlı ehliyetsizlikleri de kapsamına aldığı…” istişari görüşüne göre;
647 Sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun (mülga) “Cezaların Ertelenmesi” başlıklı 6 ncı maddesi hükmüne istinaden mahkemece takdir hakkı kullanılarak, 765 Sayılı Eski Türk Ceza Kanununda fer’i ceza niteliğinde olan memuriyetten men cezasını da asıl ceza olan hapis cezasıyla birlikte ertelemiştir.
Danıştay 1. Dairesinin 09.10.1991 tarihli ve E.1991/130, K.1991/301 sayılı istişari görüşü ve genel uygulama göz önüne alındığında, mahkemece aksine bir hüküm verilmemişse asıl cezanın ertelenmesinin yanında fer’i cezanın da ertelenebileceğini kabul etmek gerekir. Bu yüzden, olayımızdaki, asıl cezayla birlikte fer’i ceza niteliğindeki memuriyetten men cezasının da ertelenmesinin mümkün olabileceğini düşünmekteyiz.
V. Sonuç ve Görüş :
Yukarıda yapılan açıklamalar ve mevzuat hükümleri karşısında;

Danıştay 1. Dairesinin 09.10.1991 tarihli ve E.1991/130, K.1991/301 sayılı “…Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 25.01.1991 günlü Resmi Gazetede yayımlanan E.1990/2, K.1991/2 sayılı kararıyla,…tecilde suç ayrımı yapılamayacağı, tecilin mahkumiyete bağlı ehliyetsizlikleri de kapsamına aldığı…” istişari görüşüne ve 647 Sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun (mülga) “Cezaların Ertelenmesi” başlıklı 6 ncı maddesi hükmüne istinaden, mahkemece takdir hakkı kullanılarak, 765 Sayılı Eski Türk Ceza Kanununda fer’i ceza niteliğinde olan memuriyetten men cezasını da asıl ceza olan hapis cezasıyla birlikte ertelemiştir.

Danıştay 1. Dairesinin 09.10.1991 tarihli ve E.1991/130, K.1991/301 sayılı istişari görüşü ve genel uygulama göz önüne alındığında, mahkemece aksine bir hüküm verilmemişse asıl cezanın ertelenmesinin yanında fer’i cezanın da ertelenebileceğini kabul etmek gerekir. Bu yüzden, olayımızdaki, asıl cezayla birlikte fer’i ceza niteliğindeki memuriyetten men cezasının da ertelenmesinin mümkün olabileceğini düşünmekteyiz.
Bunun yanında, 657 sayılı Yasa’nın 48.maddesinin A/5 fıkrasında, 18/01/1991 tarihinde yürürlüğe giren 3697 sayılı Yasa ile yapılan değişik ile maddede tek tek sayılan (zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma…gibi) suçlardan biriyle hükümlü bulunmanın, ertelenmiş olsa dahi Devlet memuru olmaya engel nedenler arasında sayıldığı anlaşılmakta olup,

Olayımızda da, adı geçenin ertelenmiş de olsa rüşvet almak suçundan mahkum olması (mahkeme kararının bu şekilde kesinleşmesi kaydıyla) ve bu suçun 657 sayılı Yasa’nın 48.maddesinin A/5 fıkrasında tek tek sayılan suçlardan birisi olması sebebiyle, adı geçene memuriyet niteliğini kaybettireceği, görüş ve kanaatine varılmıştır.


T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Ayrıca, anılan mahkeme kararının kesinleşmiş bir örneğinin ya da bu karar henüz kesinleşmemiş ise kesinleşmesini müteakip, gereği için İdaremiz Personel Dairesi Başkanlığına iletilmesi uygun olacaktır.

Bilgilerini ve gereğini arz ederim.



Ali Ramazan ACAR

Genel Müdür a.

I.Hukuk Müşaviri

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Sayı : B.09.1.TKG.061-647-03-01-07-809/ …/08/2007

Konu : Muhammet Fatih GÜNDÜZ.



DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA
İlgi: a) 20/12/2006 tarihli ve 47960 sayılı yazımız,

b) Van İl Müftülüğü’nün 22/03/2007 tarihli ve 614 sayılı yazısı,



c) 30/03/2007 tarihli ve 13492 sayılı yazımız.
Van ili, Başkale ilçesi, Örenkale köyü İmam-Hatibi iken Başkanlığınızın muvafakatı ile Genel Müdürlüğümüze ataması yapılan Muhammet Fatih GÜNDÜZ’ün, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94.maddesi uyarınca görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin 25/04/2007 tarihli Başkanlığınız onayı 19/07/2007 tarihinde İdaremize ulaşmıştır.
Adı geçenin Başkanlığınızdaki dosyasının incelenmesinden de görüleceği üzere, Muhammet Fatih GÜNDÜZ’ün dilekçesi ve Başkanlığınızın muvafakatından sonra ilgi(a) yazımız ile ilgilinin görevinden ayrılmasında bir sakınca bulunmadığı takdirde, gerekli evrakın gönderilmesi ve Başkanlığınızda çalıştığı süre içinde hakkında yapılmış veya yapılacak herhangi bir adli ya da idari soruşturma bulunup bulunmadığının bildirilmesi istenilmiş, Van İl Müftülüğü’nün ilgi(b) yazısı ekinde alınan Başkanlığınızın 07/03/2007 tarihli ve 1799 sayılı muvafakatı üzerine, adı geçen 30/03/2007 tarihli İdaremiz onayı ile Akyurt Tapu Sicil Müdürlüğü’ne Sicil Katibi olarak atanmıştır. Adı geçen yeni görevine 01/05/2007 tarihinde başlamıştır. Gerek Başkanlığınızın 07/03/2007 tarihli ve 1799 sayılı muvafakat verme işleminde, gerekse Van İl Müftülüğü’nün ilgi(b) yazısında adı geçen hakkında yapılan adli ya da idari herhangi bir inceleme veya soruşturma olduğundan bahsedilmemiştir.
Bu kez 19/07/2007 tarihinde Akyurt Tapu Sicil Müdürlüğü’ne ulaşan ve adı geçenin görevden çekilmiş sayıldığına ilişkin işlemi içeren 25/04/2007 tarihli Başkanlığınız Oluru üzerine ne yönde işlem yapılacağı konusunda tereddüt hasıl olmuştur. 25/04/2007 tarihli Olur ilgiliye tebliğ edilmiş, ancak şu an için İdaremizce herhangi bir işlem tesis edilmemiştir.
Olayın gelişim safahatı gösterdiği üzere, adı geçenin görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin olay 2006 yılının Eylül ve Ekim aylarında, adı geçen Başkanlığınız personeli olarak görev yapmakta iken gerçekleşmiştir. Adı geçenin 14/12/2006 tarihli talebi ve İdaremizin ilgi(a) muvafakat isteme yazısı üzerine Başkanlığınızca verilen 07/03/2007 tarihli ve 1799 sayılı muvafakata istinaden, kurumlar arası geçiş suretiyle 30/03/2007 tarihinde İdaremize ataması yapılmıştır.
Bu arada, adı geçen hakkında yapılan ve İdaremize bildirilmeyen incelemenin sonuçlanması üzerine, Başkanlığınızca ilgilinin müstafi sayılmasına karar verilmiştir. Müstafi sayılma işleminin tarihi 25/04/2007, yani İdaremiz atama işleminden sonraki bir tarihtir. Ayrıca, Başkale İlçe Müftülüğü’nün 11/12/2006 tarihli ve 477 sayılı işlemi ile adı geçene “uyarma” cezası verildiği tespit edilmiştir. Söz konusu yazıdan uyarma cezasının görev yerini terk etmekten ya da göreve gelmemekten dolayı verildiği izlenimi edinilmiştir.
Bilindiği gibi, 657 sayılı Kanun’da görevden çekilmiş sayılma disiplin suçu olarak düzenlenmiş olmayıp, idari bir işlemdir. Başkanlığınız İdaremize geçmesine muvafakat verdiği ve kurumlar arası nakil suretiyle ataması yapılıp, fiilen de İdaremizde görev yapan bir memur hakkında işlem tesis etmiştir.

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Malumları olduğu üzere, İdareniz işlemine dayalı olarak İdaremiz tarafından bir işlem tesis edilmesi durumunda, İdaremiz işleminin usule ve hukuka uygun olmadığı iddiasıyla açılacak davaya İdaremiz muhatap olacaktır. Oysa, İdaremizce tesis edilecek olan işlemin dayanağı Başkanlığınızca tesis edilen 25/04/2007 tarihli işlem ve bu işlemin altlığı olan inceleme raporudur.
Bu itibarla, hatalı bir işlem tesis etmemek ve usul ve hukuk noktasında herhangi bir aykırılığa meydan vermemek için olayın Başkanlığınızca yeniden değerlendirilmek suretiyle adı geçen hakkında yapılan inceleme sonucunda düzenlenen inceleme raporu ve ekleri ile işlem dosyasındaki tüm belgelerin birer örneğinin Genel Müdürlüğümüz Hukuk Müşavirliğine ivedi gönderilmesini arz ederim.

Ali Ramazan ACAR

Genel Müdür a.

I.Hukuk Müşaviri
EKLER:

1) 30/03/2007 tarihli Atama Oluru örneği.

2) 01/05/2007 tarihli ve 621 sayılı göreve başlama yazısı örneği.

3) 25/04/2007 tarihli görevden çekilmiş sayılma işlemi örneği.



4) 11/12/2006 tarihli ve 477 sayılı yazı.


Yüklə 1,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin