Süt tozu
Bundan 15- 20 yıl öncesine kadar hatta aydın kadınlardan büyük bir bölümü, pastörize sütü anne sütü karşısında uygun bir alternatif olarak görüyorlardı. Maalesef işin ekonomik yönünü düşünen üretici firmalar da yayınladıkları reklâmlarda ‘pastörize süt al, hayata bağlı kal’ gibi sözlerle insanların bu sütü anne sütüne alternatif olarak görmelerine ve kullanmalarına yol açıyordu. Ancak bugün anne sütünün özellikleri ve onun diğer sütler karşısındaki meziyetlerinin anlaşılmasıyla, anneler bebeklerine kendi sütlerini sunmaktadırlar.[1]
[1] - Behdaşt-ı Mader ve Kudek s. 89
Süt Emziren Annenin İhtiyaçları
Anneler bu özel besini üretmek için bazı yardımcı şartlara ihtiyaç duymaktadırlar; böylece kendi beslenmelerini temin ederek sağlıklarını korumanın yanı sıra yeterli ölçüde süt oluşturabilirler.
Günlük 500 ile 700 kilo kaloriye ulaştıracak kaloriyi almalıdırlar.
Anne sütü bebek için en üstün A vitamini kaynağıdır. Dolayısıyla anneler bu vitamini içeren gıda maddelerinden bol miktarda faydalanmalıdırlar. A vitamini eksikliği dünyadaki 250 milyon bebek üzerinde olumsuz etki bırakmıştır. A vitamini eksikliği çocukların çabuk enfeksiyon kapmalarına dayalı ölümlerine, gelişmelerinin gecikmesine, kansızlığa, demir eksikliğine ve gece körlüğüne yol açmaktadır.
Dünyada beslenme konusuna bağlı en önemli sorunlardan biri, hamilelik döneminde kadınları ve bebekleri etkisi altına alan kansızlık ve demir eksikliğidir.
Dünyadaki kadınların % 60’ının kanı azdır. Kan azlığı erken doğuma, doğum anında bebeğin yeterli ağırlıktan yoksun olmasına ve demir eksikliğine sebep olmaktadır.
İnsan sütünün bir litresinde yarım veya bir mg demir bulunduğu halde, anne sütü ile beslenen bebeklerin demir eksikliği riskine yakalanmaları çok nadirdir. Çünkü anne sütündeki demir diğer sütlerdeki demirden daha iyi bir şekilde emilir.
Yeni yürümeye başlamış çocukların da demir eksikliğine duçar olmalarını önlemek için dikkatli davranmak gerekir. Demir yönünden zengin olan besinler şunlardır: Kırmızı et, tavuk, balık (özellikle somon balığı), hububat, yeşil sebzeler, yumurta, zerdali yaprağı, pişmiş fasulye, kabuğu ile pişirilmiş patates ve…
Dünyada bir buçuk milyon insan iyot eksikliği olan bölgelerde yaşamaktadırlar. İyot eksikliği guatra sebep olur. İyot eksikliğinin zihinsel gelişimi de olumsuz etkilediği belgelerle ortaya konulmuştur. Hatta hafif orandaki bir iyot eksikliği bile refleksleri 10 – 15 derece azaltabilmektedir.
Hamile kadınlardaki iyot eksikliği, cenin üzerinde telafisi mümkün olmayan beyin tahribine yol açabilir. Bu tür çocukların öğrenme sorunları olur; fiziki ve psikolojik gelişimlerinde gecikme yaşanabilir. Dolayısıyla iyotlu tuzları herkese, özellikle de annelere ulaştırmak gereklidir.
Anne, D ve B vitamini içeren besinlerden, meyveler ve ham sebzelerden yeterli ölçüde yararlanmalıdır. Doğumdan sonra ve süt emzirme sürecinde de düzenli bir beslenme rejimi uygulamalıdır. En güzel beslenme rejimi, tüm öğünlerinde bir miktar protein ( balık, et, yumurta, peynir ve süt), azıcık karbonhidrat (ekmek, patates vb), meyve ve sebze bulunan beslenme programıdır. Sıvı gıdalar da yeterli ölçüde (yaklaşık üç litre süt, meyve suyu, çay, su) alınmalıdır.
Süt verme seansları arasında memeden süt taşıp dökülürse anne, daha fazla yemek yemeli, sıvı tüketmeli ve bebeğine süt verme zamanını çoğaltmalıdır.
Emzirmenin Başlangıcı ve Bitişi
Doğumun ilk günlerinde memenin boş olduğu hissedilir. Memede ilk yapılan koyu kıvamlı ve sarımsı renkte süte kolostrum (ağız sütü) denir. Doğumdan sonra ilk üç gün salgılanır. Bazen gebelik sırasında da göğüslerden salgılanır. Bazı yörelerde bu süt bebeklere verilmemektedir. Bu kesinlikle yanlış bir uygulamadır. Kolostrum bebekler için çok yararlıdır ve onlar için önemli bir koruyucudur. Birkaç gün sonra memeler dolmaya ve süt üretmeye başlar. Bazen süt iki gün içinde gelmeye başlayabileceği gibi bazen de bir hafta sürebilir. Eğer bebeğe çabuk, hatta doğumdan hemen sonra süt emzirirse memelerde süt oluşumu süreci hızlanır.
Bir iki hafta sonra sütün miktarında artış, renk ve içeriğinde de değişim görülür. Anne süt emzirmeye başladığında, sütünün oldukça duru ve ince olduğunu görür; ancak bu süt, protein, laktoz, vitaminler ve mineraller bakımından son derece zengin ve bebeğe uygundur. Dolayısıyla anneler, sütlerinin duru ve ince olmasının gayet doğal olduğunu bilmelidirler. Bu, tam da bebeklerinin gelişimleri için ihtiyaç duyduğu tüm mineralleri içeren besin deposudur. Birkaç gün sonra memelerin daha az dolu olduğunu ve yumuşadığını hissederler; gerçi bol miktarda süt üretimi devam etmektedir. Memelerin yumuşaması bazen anneleri, sütlerinin kuruduğu yönünde endişelendirebilir. Böyle durumlarda onlara, endişelerinin yersiz olduğu, sütlerinin kurumadığı ve hatta azalmadığı anlatılmalıdır.
Emzirmenin sonunda daha faydalı süt vardır. Çünkü yağlı maddeleri içerir ve bu yağlı mineraller oldukça zengin bir enerji kaynağıdır. Bebeğin, sütün başlangıcına olduğu gibi sonuna da ihtiyacı vardır. Bebek beslenmesini tamamlamadan onun ağzını memeden çekmemek gerekir; çünkü sütün sonundan yeterli ölçüde faydalanmamış olabilir.
Ağız (Kolostrum)
Memede ilk yapılan koyu kıvamlı ve sarımsı renkte süte (ağız sütü) kolostrum denir. Onun şekli anneden anneye göre değişir. Doğumdan sonra ilk üç gün salgılanır.
Kolostrum bebekler için çok yararlıdır.
— Bebeği sık görülen enfeksiyon hastalıklarına karşı korur. Çünkü koruyucu antikorlardan çok zengindir. Güçlü miktarda antivürüs ve antibakteriyel özellik ihtiva ettiğinden bebeğin hastalıklara direnme sistemini güçlendirir. Ayrıca bol miktarda A vitamini içerir.
— Ağız sütü, daha sonra salgılanan süte göre protein, mineral ve vitaminlerden zengin, yağ ve karbonhidrattan fakirdir.
— Bağırsak hareketlerini uyarıcı etkisi vardır. Bu da bebeğin gazını kolayca çıkarmasını sağlar.
Bu nedenle doğumdan sonra ilk yarım saat içinde bebek emzirilmesi için anneye verilmelidir. Başlangıçta az miktarda gelen ağız sütü bebek için yeterlidir. Bebek emdikçe miktarı giderek artar.
Dostları ilə paylaş: |