Şekil 3i). Ununla beraber iki haydut, biri sağında ve biri solunda olarak haça gerildi'.
(*) Sir Edward Sullivan'a göre, The Book of Kells (Londra, The Studio Limited, 4. Baskı,
1933) sayfa: vii, '9. yüzyılın sonu'. (**) Şekil Sullivan'dan alınarak John Mackey tarafından benim için çizilmiştir, op. cit.
tablo XL
390
Kendini tüketen ve yenileyen kozmik yılım tanıyoruz, aslan başlan eski Sümer aslan-kuş'u anımsatırken, Tunc sözcüğünün T'si de yılanı çağrıştırıyor, dolanmış zıt çiftleri ya yutuyor ya kusuyor, ya da ikisi birden. Yüan öğrendiğimiz gibi, genel.olarak yaşamın kendini tüketen ve yenileyen güçlerin simgesi, zamanın ay gizemi; aslan ise, sonsuzluğun kapısı olan güneş gücü. Sarılan yılan yaratıcı, dünyayı yaratan ve yaşatan ilkedir veya Gnostik-Hıristiyan görüşte eski Ahi-t'in Tanrısı yaratıcıdır., T aslanı ise gözyaşı derelerinden kaçma yoludur, 'yol ve ışıktır, yani kurtarıcıdır.
Yunan harfleri XPI, metinde crucifixerant sözcüğünden sonra gelmektedir ve Mesihin işaretidirler (Yunanca jyncproç)'. Aynı harfler sayfa çevrildiğinde, yan yatırıldığında gene görülmektedir. Bu durumda büyük harf ortadakiyle birleşerek P'yi oluşturmaktadır. İşaretin ortadaki harfi iki hırsızın arasındaki Kurtarıcıyı temsil ederken, hırsızları X ve 1 temsil etmektedir. Böylece XP1 yani Mesihin gerçekten parçaları olmaktadırlar. Mithra kurbanındaki- Dadophorlarla karşılaştırın.(*)
Dahası, her ay takvimi ayında on beşinci gün, dolunay (ay boğası: kurban) yükselen güneşin ışıklarıyla karşılaşır (Mithra Tauroctonus), güneş ona dünya gezegeninden vurur ve ay söner. Yılanın gövdesiyle oluşmuş çerçevede beş adamdan oluşan üç grup görüyoruz, toplamı da on beştir. Paskalya bugün dolunaydan sonraki ilk pazar veya ilkbahar noktasından sonraki pazar kutlanmaktadır; Sinoptikt**) İndilerin hesabma göre, çarmıha germe Yahudilerin Nisan ayının (Mart-Nisan, Yahudilerde yılın ilk ayı) on beşinde olmuştur. Burada da ay teması olarak ölüm ve diriliş söz konusu ediliyormuş gibi görünüyor. T'rün de haçın biçim ve simgelerinden biri olduğunu unutmamak gerek. Haç geleneksel olarak dünya veya mekan ilkesinin işaretidir; başharfi T olan Tunc sözcüğü ise 'sonra' demektir ve zaman bildiren bir sözcüktür: zaman-mekan doğaüstünün konusudur ve Vücut bulma ve Çarmıha gerilmenin konusudur. Son olarak, ateş normal Hıristiyan Ruhul Kudüs simgesidir; aynı zamanda da Gnostik Aydınlanma durumunu (Sankrit, bodhi, Yunanca gnosis) gösterir. Aydınlanmayla Dünya Hayali yok edilmektedir. Bir tahmin olarak da yılan kıvrımlarında Baba ve Kutsal Ruh'un (Erigena'niri Yaratılmamış Yaratılmış ve Ya-
(*) Bkz. sayfa 218.
(**) Skıoptik: Matta, Markos ve Luka İndileri (çev. notu).
391
ratılmamış Yaratılmamış'ıyla da herhalde ilgili olarak) simgelerinin bulunduğunu söyleyebiliriz. Aslan'ın içinde zaman ve mekan alanında Oğul var -İrce Lebar Brece Patrik'in biyografisinde kaydedildiği gibi Mesih Oğul'u anlatır ve ikinci değil, üçleme'nin üçüncü kişisi olarak anlaşılmaktadır diye yorumlanabilir (belki de yorumlanamaz).13'
Ne olursa olsun bu önemli sayfadaki simgeler yalnızca fil dişi oymacılığı değildir, metine ilişkin bir açıklamadır. Daha çok Hıristiyanlığın ilk dönemine ilişkin anlayış ve simgeleri taşımaktadır, üstündeki cümle de aynı biçimde Bizans Kilise Konsüllerinin Augustine düşüncesiyle henüz uyumlaşmamış bir düşüncesine aittir. Bizim şeklimizin de alındığı Kells Kitabından yirmi dört renkli tablonun güzel yayımını gerçekleştiren Sir Edward Sullivan, Mattaya göre İncil'in ortodoks Latin Vulgata çevirisinde Tunc crucifixerant bölümünün değil fakat Tunc crufixi sunt bölümünün bulunduğuna işaret eder. Bu da öteki birçoğu gibi bir ayrıma işarettir. ^
Bütün bundan çıkardığımız sonuç ise, yalan zamanlarda pagan olan İrlanda eyaletinde, keşişlerin, Germen kabilelerinde misyonerlik yapanlar gibi, insan yapısının erdemlerine ve pagan ikonografinin simgelerine ilişkin radikal bir itirazının bulunmadığıdır. Keltler adlı yapıtında Profesör T.G.E. Powell'in sözleriyle:
'Roma sonrası Avrupa'da Tetonik krallıklarda Kilise düzen ve hukuka ilişkin temeli eksik buldu; İrlanda'da ise misyonerler geleneksel hukukta uzmanlaşmış, kutsal sanatlarda, kahramanlar edebiyatında ve şecere biliminde gelişmiş, örgütlenmiş bir eğirim düzeniyle karşılaştılar. Paganizm gerilemiş, fakat geleneksel sözlü okullar manastırlarla yanyana gelişimi sürdürüyordu. VII. yüzyıldan itibaren eğer daha önce değilse, geleneksel yerli eğitimden de geçmiş aristok-ratik İrlandalı keşişler sınıfı oluşmuştu. Bu yerel edebiyatın yazılmasına yol açtı, bu yerel edebiyat da Yunan ve Latinlerinkinden sonra Avrupa'da yazılan en eski edebiyat oldu... Orta Çağlardan tarih öncesi dönemlere doğru yazılmış bulunan yerel İrlanda bilgi ve edebiyatının sürekliliği büyük bir özellik taşımaktadır ve çok az değerlendirilmiştir'.^15^
Dostları ilə paylaş: |