İş Hukukunda Arabuluculuk Uzmanlık Eğitimi Kaynak Kitabı



Yüklə 0,73 Mb.
səhifə17/28
tarix27.12.2017
ölçüsü0,73 Mb.
#36131
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   28

4. Mazeret İzni


6645 sayılı Kanunla 2015 yılında yapılan düzenleme ile işçilere mazeret izin hakkı tanınmıştır. Buna göre, “İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli izin verilir. / İşçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verilir” (ek m.2).

X. İŞ SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ

1. İş Sözleşmesini Fesih Dışında Sona Erdiren Haller

a) Tarafların Anlaşması (İkale/Bozma Sözleşmesi)


Taraflar serbest iradeleri ile özgürce iş sözleşmesi yapabilecekleri gibi, belirli ya da belirsiz süreli iş sözleşmelerini anlaşarak her zaman sona erdirebilirler. Tarafların iş sözleşmesini karşılıklı anlaşmayla sona erdirmek için yaptıkları sözleşmeye ikale sözleşmesi denir. Taraflar iş sözleşmesinin ikale yapıldığı tarihte ya da ilerki bir tarihte sona ereceğini kararlaştırabilir (Yarg. 9. HD., 13.3.2007, E. 2006/37425 K. 2007/6511; 25.06.2011, E. 2010/1650 K. 2011/15378).Yargıtaya göre, irade fesadı hallerinin ikale sözleşmeleri yönünden titizlikle ele alınması gerekir (Yarg. 9. HD., 13.6.2013, E. 2013/5291 K. 2013/18260; Yarg. 22. HD., 19.6.2012, E. 2012/282 K. 2012/13883).

İş sözleşmesi ikale ile sona erdiğinde, işçi işe iade davası açamaz ve işsizlik ödeneğinden yararlanamaz. Yargıtaya göre, tarafların ikale yapma konusunda makul yararlarının olup olmadığının irdelenmesi gerekir(Yarg.9. HD., 21.3.2013, E. 2013/1458 K. 2013/9845; Yarg. 22. HD., 11.3.2014, E. 2013/34057 K. 2014/5502). Yargıtay, makul yararla ilgili olarak kesin bir miktar vermek yerine talebin işçiden ya da işverenden gelmesinin yanında somut olayın özelliklerini de dikkate alarak sonuca ulaşmaktadır(Yarg. 22. HD., 11.3.2014, E. 2013/34057 K. 2014/5502). Yargıtaya göre, taraflar ihbar ve kıdem tazminatı ile iş güvencesi tazminatı hatta boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklardan bazılarını ya da tamamını kararlaştırabilirler (Yarg. 22. HD., 11.3.2014, E. 2013/34057 K. 2014/5502, Yarg. 22. HD., 25.2.2013, E. 2013/3340 K. 2013/3675).


b) Ölüm


İş sözleşmesi işçinin ölümü ile kendiliğinden sona erer. İşçinin ölümü kanundan doğan bir sona erme nedenidir. İşveren, işçinin sağ kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden başlayarak bir aylık, hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam etmişse, iki aylık ücret tutarında bir ödeme yapmakla yükümlüdür (TBK, m. 440).

İşverenin ölümü hâlinde, yerini mirasçıları alır. Bu durumda işyerinin tamamının veya bir bölümünün devri ile gerçekleşen hizmet ilişkisinin devrine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır. Hizmet sözleşmesi ağırlıklı olarak işverenin kişiliği dikkate alınmak suretiyle kurulmuşsa, onun ölümüyle kendiliğinden  sona erer. Ancak, işçi sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zarar için, mirasçılardan hakkaniyete uygun bir tazminat isteminde bulunabilir (TBK. m. 441/1-2).


c) Belirli Süreli Sözleşmelerde Sürenin Bitimi


İş Kanununda belirtildiği üzere, belirli süreli iş sözleşmesi, belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak yapılan bir sözleşmedir (m. 11/1). Belirli süreli iş sözleşmesi, aksi kararlaştırılmadıkça, sürenin dolması ile kendiliğinden sona erer. Ayrıca, taraflardan birinin fesih bildiriminde bulunmasına gerek yoktur (TBK, m. 430/1). TBK m. 430/1 hükmüne göre, "Belirli süreli hizmet sözleşmesi, aksi kararlaştırılmadıkça, fesih bildiriminde bulunulmasına gerek olmaksızın, sürenin bitiminde kendiliğinden sona erer". Sözleşmenin fesih bildirimiyle sona ereceği kararlaştırılmış ve iki taraf da fesih bildiriminde bulunmamışsa, sözleşme belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür (TBK m. 430/son).

İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir (TBK m. 438/1-2). İşçi, haklı sebep olmaksızın işe başlamadığı veya aniden işi bıraktığı takdirde işveren, aylık ücretin dörtte birine eşit bir tazminat isteme hakkına sahiptir. İşverenin, ayrıca ek zararlarının giderilmesini isteme hakkı da vardır (TBK m. 439/1).

Belirli süreli iş sözleşmelerinde işçinin süresinden önce sözleşmeyi feshetmesini engellemek amacıyla ceza koşulu kararlaştırılabilir. Zira Türk Borçlar Kanununda, belirli süreli iş sözleşmesine ilişkin olarak işçinin haklı sebep olmaksızın işe başlamadığı veya aniden işi bıraktığı takdirde işverenin, aylık ücretin dörtte birine eşit bir tazminat isteme hakkına sahip olduğu hükmü yer almaktadır. Maddede işverenin ek zararlarının giderilmesini isteme hakkının bulunduğu da belirtilmektedir (m. 439/1).

TBK m. 420/1 hükmüne göre, hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir. Dolayısıyla ceza koşulu, her iki taraf için aynı kapsam ve koşullarda belirlenmiş bulunması ya da işçinin lehine olması halinde geçerli sayılacaktır. Yargıtaya göre, işçinin aleyhine daha fazla miktarda cezai şartın öngörülmüş olması halinde, daha düşük olan işveren aleyhindeki cezai şartın göz önünde tutulması ve bunun üzerindeki kısmın geçersiz sayılması gerekir (Yarg. 9. HD., 21.1.2010, E. 2009/46225 K. 2010/604). Hâkime cezai şart miktarında indirim yapma hak ve yetkisi tanınmıştır (TBK, m. 182/son). Yargıtaya göre, davacı işveren eğitim gideri olarak harcama yaptığını ispatladığı takdirde, bu tür eğitim giderlerine işçinin çalıştığı süre, eğitimden yararlananların sayısı da dikkate alınarak ve çalışma süresiyle orantılı olarak işçiye düşen eğitim giderine hükmetmek gerekir (Yarg. HGK, 2.2.2005, E. 2004/9-759 K. 2005/9;Yarg. 9. HD., 6.10.2008, E. 2007/27539 K. 2008/25447; 15.4.2010, E. 2008/23997 K. 2010/10664).



Yüklə 0,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin