İslam Tarihi'nde Gerçeğe Giden Yol



Yüklə 2,16 Mb.
səhifə30/50
tarix31.05.2018
ölçüsü2,16 Mb.
#52233
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   50

KURTULUŞ FIRKASI KİMDİR:


Ümmetin yetmiş üç fırkaya bölüneceğini gösteren hadis de en önemli mesele kurtuluş fırkasını tanımaktır. Ateşten kurtulacak olan bu grubu tanımak hem bu dünyada ve hem de ahiret aleminde önemli bir konuma sahiptir. Ne yazık ki, hadisi nakledenler ve şerhedenler bu konunun izahına inayet göstermemişlerdir.

Kendi asrında ehli Sünnetin öncüsü olan Şeyh Abduh hayret içerisinde kalarak şöyle demiştir; Şimdiye kadar kurtuluş fırkası benim için muayyen olmamıştır. Zira bütün islami fırkalar Peygamber (s.a.a)’e tabi olduklarını iddia etmektedirler ve böyledirler de, İnsanı hoşnut eden şey naklolunan bazı hadislerde Peygamberin şöyle buyurmasıdır; “Sapan grup bir tanedir ve diğerleri kurtuluş ehlidirler.” 736[736]

Kurtuluş fırkasını iki yol ile tanımak mümkündür.

1- Hadisin muhtelif metinlerine müracaat ederek: Zira bazı hadislerde kurtuluş fırkasına işaret olunmuştur.

2- Buna benzer olanlarda hadisteki kapalılığı açarak, onu bertaraf edecek, Peygamberin diğer sözlerine müracaat ederek .

Birinci yol hakkında şunlar söylenebilir ki, hadisin metinlerinde bu konuda işaretler zikr olunmuştur. Örneğin, 1- Kurtuluş fırkası cemaattir. 737[737] Başka bir nakle göre, İslam ve onların cemaatidir. 738[738]2- Ben ve ashabımın yolunda gidenlerdir.739[739] 3- Meseleleri kendi reylerine göre kıyas ederek, helalı haram ve haramı da helal ederler.740[740] 4- Ben ve Şialarım.741[741]

Hadisin metnindeki ihtilafları ve sadece bazı metinlerde “Cemaat” kelimesinin naklolunmasını göz önünde bulundurarak, birinci şıkkın tamamen kapalı olduğunu görmek mümkündür.

Belağat ve Fesahatta en üstün olan Resulü ekrem (s.a.a)’in kurtuluş fırkasını belirlerken bu şekilde kapalı konuşması ve böyle bir özet kelimeye iktifa etmesi düşünülemez. Zira bu tanıtım öyle bir konumdadır ki, her fırka onun kendisi olduğunu söylemektedir. Çünkü “El- Cemaatten” maksat, Mümin ve Müslümanların cemaatidir. Her fırkada kendisini iman ehli olarak görmektedir. Bunun yanı sıra, bu tanıtma muhatabın haber ve bilgisini çoğaltmamaktadır. Zira herkes, Müminler ve Müslimlerin cemaatinin kurtuluş ehli olduklarını bilmektedirler. Söz ve tartışma bunda değildir. Asıl söz gerçek Mümin ve Müslümanın kim olduğundadır. İnsanlar bunu tanırsa ister istemez kurtuluş ehlini de tanımış olacaklardır.

İkinci tanıtıma göre, kurtuluşun ölçüsü Peygamber efendimizin kendisi ve sahabesi nakl olunmuştur. Bu tanıtım da bir önceki tanıtım gibi noksan ve kapalıdır. Zira; 1- Eğer, maksat bütün sahabeler ise böyle bir ittifak zaruri meselelerin dışında sağlanmamıştır. Zira sahabeler bir çok konuda birbirleriyle ya ihtilaf etmişler veya bir takım gerçeklerin ilminden mahrum kalmışlardır.

Resulü Ekrem (s.a.a)’in bütün yaran ve sahabelerinin sayısı yüzbinden fazladır. Bunlar bütün ihtilaflı konulara tamamen vakıf değillerdi. İhtilaflı konulardan haberdar olsalar bile, onların sözleri bir değildi. Daha henüz, yüce İslam Peygamberinin mubarek bedenleri toprak üzerindeyken, onlar hilafet ve İmamet konusunda birbirleriyle şiddetli bir şekilde ihtilaflar ve tartışmalar çıkarmışlar ve daha sonra birbirlerinden ayrılmışlardır.742[742] 2- Eğer maksat sahabelerin çoğunluğu olmuş olsa, bu meseleye Ehli Sünnet sıhhat gözüyle bakmamışlardır. Zira Resulü Ekrem (s.a.a)’in sahabelerinin çoğunluğu üçüncü halifenin yolu ve yöntemi ile muhaliftiler. Bunlar arasındaki ihtilaf ve çelişki en sonun da üçüncü halifenin Peygamberin sahabesi ve bir grup Kufe ve Mısır inkilapçıları tarafından öldürülmesine sebep olmuştur. Acaba Ehli Sünnetin inancına göre, çoğunluğun ittifakı ile üçüncü halifeyi yoldan çıkmış birisi olarak görmek doğru mudur?!

Bazen çoğunluğun karşısında azınlık yer almıştır ki, değer yönünden onlardan üstün bir konumdaydılar. Örneğin birinci halifenin seçiminde, Haşimiler ve bunların başında, Hz. İmam Ali (a.s), onun amcası Abbas, Peygamber (s.a.a)’in kızı Hz. Fatıma çoğunlukla muhalefet etmişlerdir. Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma’ da Tathir ayetinin hükmüne göre her türlü hata, yanlışlık ve günah’ dan uzaktırlar. Acaba Kur-an tarafından bu şekilde vasıflanan azınlığın karşısında çoğunluğu tercih etmek ne derece doğrudur? Acaba insanlar iyiye, üstüne değil de çoğunluğa tabi olmalıdırlar sözü ne kadar doğrudur?

3- Bu ölçünün bir başka noksanlığı da vardır. O noksanlık sahabenin Peygambere atf olunmasıdır. (Ben ve ashabım) Oysa Hidayet mihveri Resulü Ekrem (s.a.a)’in kendisidir. Eğer onların bir nuru varsa, bu nuru o hazretten kesbetmişlerdir. Öyleyse bu halde şu şekilde tevil etmekten başka bir çare yoktur; Peygamber kendi hayatı zamanında hidayet ölçüsüydü ve onun hayatından sonra hidayet ölçüsü sahabelerdi.

4-Usule göre Peygamber (s.a.a)’in yaranı hidayet ölçüsü olmazlar ve onlara tabi olmak kurtuluşa neden olmaz. Zira Ehli Sünnetin sahih kaynaklarında naklolunan rivayetler, sahabelerden mürted olanları göstermektedir. Bu tür rivayetler sahabeyi hidayet ölçüsü olmanın dışına çıkarmaktadır. Bu konuda “Şia ve Sahabe” başlıklı konuya müracaat edebilirsiniz... İşte bu sebeplerden dolayı, sahabeler hakkındaki bu tür rivayetlerin içeriğine göre sahabelerin tamamının adaleti, onların söz ve görüşlerinin hüccetliği, çoğunluğun görüşünün hüccetliği, onların hidayet mihveri ve ölçüsü olmaları kabul olunacak bir görüş değildir.

Üçüncü şık ise, en sapık ve yanlış fırkanın, fıkhi hükümlerde kıyasa göre amel edenler olduğunu göstermektedir. Kıyasa göre amel etmek Şia fıkhı açısından yasak ve yanlış ise de bu konunun reddine dair her ne kadar da hadis naklolunmuş ise de kıyasa göre amel edenleri en sapık fırka olarak görmek mübalağadan başka bir şey değildir. Bunun yanısıra kıyasa göre amel etme, Peygamberin zamanında sahabelerin yanında açık ve net bir mefhum ve manası olmayan fıkhi veya usuli bir istilahtır. Peygamberinde mefhum ve manası kapalı olan bir cümle ile sahabesine hitap ederek en sapık fırkayı belirlemesi düşünülemez.

Buraya kadar ele aldığımız konuda, kurtuluş fırkasının tamamen ilk üç grup olmayacağı anlaşılmış ve bu üç görüş etrafında durulmuştur.

Konumuzun bu bölümünde meseleye açıklık getirmek ve kurtuluş fırkasının kim olduğunu teşhis etmek için Ehli Sünnetin sahih kaynaklarında naklolunan üç tane rivayeti zikredeceğiz.



Yüklə 2,16 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin