13. Hafta - Bellek
Günümüzde gerek nörobilim gerekse duyum ve algı alanındaki yeni çalışmalar, belleğin içinde bir şeylerin “durduğu” bir yer, bir depo olmaktan çok içeriği yeniden inşa edilebilen etkin bir ağ olduğuna işaret etmektedir. Ancak hâlâ belleği açıklamak üzere bilgi işleme modeline dayalı depolu model anlayışı yaygın olarak kullanılmaktadır. Biz de bu çerçevede kalarak, önce temel bellek işlemlerini gözden geçireceğiz ve daha sonra tanımlanan çeşitli bellek türlerini inceleyeceğiz.
Kısa Süreli Bellek (KSB)
Kısa süreli bellek, isminden de anlaşılabileceği gibi, sınırlı birim miktardaki bilgiyi kısa bir süreyle tutabilen bir bellek türüdür. Örneğin; İlk ve son kez arayacağınız bir telefon numarasına baktınız, aradınız, sonra? Eğer özel bir çaba göstermezseniz, numarayı bir daha hatırlamayacaksınız. Bu tür görevler tipik bir kısa süreli bellek etkinliğidir.
Kısa süreli belleğin daha etkin kullanılmasını sağlayan kümeleme özelliğidir. Kümeleme, birimleri benzerlik veya bazı başka düzenleme ilkelerine dayanarak daha büyük birimler halinde birleştirip yeniden şekillendirmektir.
Ayrıca tekrar yapıldığında kısa süreli bellekteki bilgi artmaktadır. Bir ilginç özellik ise, kısa süreli belleğin aksatılmaya son derece duyarlı olmasıdır. Örneğin az evvelki telefon numarasını çevirirken, dışarıdan şiddetli bir gürültü geldiğini ve dikkatinizin bir anlık kaydığını düşünün. Tekrar numara çevirme işine döndüğünüzde yanlış çevirme olasılığınız artar. Hatta tamamen unutmuş da olabilirsiniz. Çünkü KSB’den bir bilgi kaybolduğunda artık sonsuza dek kaybolmuştur.
Çalışma Belleği
Çalışma Belleği, biz bilişsel görevleri sürdürürken gerekli bilgileri geçici olarak aklımızda tutmamızı, uzun süreli bellekten getirmemizi ve gerekli işlemleri yürütmemizi düzenleyen bir bellek mekanizmasıdır. A. Baddeley tarafından tanımlanan bu bellek türü, yeni ve eski bilgilerin sürekli olarak dönüştürüldüğü, birleştirildiği ve aktarıldığı bir çalışma masası olarak kavramlaştırılabilir. Kimi yazarlar “meşgul bir kavşak” benzetmesi yapmaktadırlar.
Baddeley’e göre, çalışma belleği dört bileşenden oluşmaktadır:
-
Fonolojik döngü bileşeni, konuşma gibi seslerden gelen bilgiyi tutan bir köle sistemdir. Sözel bilginin kavranması, iç konuşma gibi işlemlerden ve onları tekrarlamaktan sorumludur.
-
Görsel kopyalama bileşeni, görsel, imgesel, mekânsal bilgileri tutan ve onları tekrarlamaktan sorumlu olan köle sistemdir.
-
Merkezi yürütücü, dikkati kontrol ettiği gibi iki köle sistemin ne zaman ve nasıl işlev göreceğini düzenler. Çoğu durumda bir bilişsel görev hem her iki köle sistemin de kullanılmasını gerektirir ve hem de episodik destek bileşenin de işe katılması gerekir. Merkezi yöneticinin işlevi tüm sürecin düzenlenmesini sağlamaktır.
-
Episodik destek bileşeni, uzun süreli bellekten gerekli bilgilerin geri çağrılması ve onun mevcut bilgiyle birleştirilmesini sağlar. Gündelik hayattaki pek çok olay, görüntü, ses gibi pek çok duyusal bilgiden oluşan karmaşık örüntülerdir. Episodik destek bileşeni bu çoklu algısal bilgiyle mevcut bilgi ve deneyimlerin birleşip bütünleşmesi için bir kaynak sağlamaktadır.
Çalışma belleği sayesinde, devam eden olaylardaki farklı bölümleri birbirine bağlar ve böylece algılayabilmek için bir bağlam/bir çerçeve oluşturabiliriz. Değişen durumların temsillerini sürdürebilmemizi ve devamlı olarak güncelleyebilmemizi mümkün kılar. Aynı zamanda belirli bir durumda bir etkinliğe geçmek için gerekli etkinlikleri yürütülmesi için bir kaynak sağlamaktadır.
PET, fMRI gibi beyin görüntüleme teknikleri kullanılarak çalışma belleğini yoklayan görevlerde beyin etkinliklerini inceleyen çeşitli araştırmalar yürütülmüş ve modelin geçerliliğine ilişkin çok sayıda bulgu elde edilmiştir.
Uzun Süreli Bellek (USB)
Uzun süreli bellek, kayıt edilmiş olanların sınırsız miktarda ve sınırsız süreyle saklandığı kabul edilen bir alandır. Uzun süreli bellek, edinilmiş her türlü deneyim, olay, bilgi, duygu, beceri, sözcük, kural vb. gibi her şeyin bir deposu, bireyin dünya ve benliğine ilişkin tüm bilgileri içeren bir yer olarak kavramlaştırılmaktadır.
Uzun süreli bellek, varsayımsal bir yapıdır ve biz mevcudiyetini ancak sonuçlarından anlayabiliyoruz. Uzun süreli bellekte saklanan bilgilerin türlerine göre alt sistemlere ayrılabileceği kabul edilmektedir.
-
İşlemsel bellek; yazı yazma, bisiklete binme gibi hareket becerilerini ve bunlarla ilgili işlem sıralarını, bir diğer ifadeyle hangi eylemin nasıl ve hangi durumlarda yapılacağını içeren bellek türüdür.
-
Bildirimsel (ifade edilebilir) bellek; dünya hakkında bildiğimiz kavramlar, tanımlar gibi olgular ve olan olaylar hakkında hemen her türlü bilgi çeşidini içerir. Bu bellek türünün de ikiye ayrıldığı düşünülmektedir: Semantik (anlamsal) bellek ve episodik bellek.
-
Semantik bellek, sözcüklerin, kavramların, kuralların ve soyut düşüncelerin belleğidir ve dilin kullanımı için gereklidir. Bu kavramlar düzenlenmiş bilgilerden oluşur. Kişi sahip olduğu bu kavram, sembol, kural ve ilişkilerle onlar üzerinde işlemler yapabilir. Anlamsal bellek, uyarıların algılanabilir özelliklerini kaydetmez, daha ziyade alınan sinyallerin bilişsel karşılıklarını kaydeder.
-
Episodik bellek ise, kişisel olarak yaşadığımız anıların saklanması ile ilgilidir. Belirli bir deneyime ilişkin anılar (ilk kez kar görme, diploma töreniniz, kardeşinizin doğumu gibi) episodik bellek olaylarını oluşturur ve otobiyografik bellek ile de bağlantılıdır. Episodik bellek, değişime ve kayıplara duyarlıdır ancak aynı zamanda geçmişi hatırlamanın, insanları tanımanın temelini oluşturur. Bu anılar özellikle semantik bellekte saklanan formel yapının pek çok özelliğini taşımaz.
Bellek İşlemleri
İster örtük ister açık, ister uzun, ister kısa olsun tüm bellek süreçleri için geçerli üç zihinsel işlem türü bulunmaktadır: kodlama, depolama ve geri getirme.
Kodlama, dış dünyadaki bilginin zihinsel temsillerinin oluşmasını gerektiren bir süreçtir. Zihinsel temsiller, geçmiş deneyimlerin önemli özelliklerini, bu deneyimlerin yeniden temsilini sağlayacak şekilde tutarlar.
Depolama, kodlanmış materyalin zaman içinde saklanmasıdır. Depolama beynin yapısında hem kısa ve hem de uzun süreli değişiklikler gerektirmektedir.
Geri getirme ise depolanmış bilginin ileriki bir zamanda geri çağrılmasıdır.
Dostları ilə paylaş: |