Kerbela olayında, su ve susuzluk, vazgeçilmez temalardır. Eba Ebdillah’ın kafilesi Fırat kenarında konaklamıştı ancak İbni Sad’ın ordusu, Fırat’ı kuşatarak imam Hüseyin a



Yüklə 1,81 Mb.
səhifə13/26
tarix31.05.2018
ölçüsü1,81 Mb.
#52222
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   26

YAŞAMAK


Aşura kültüründe yaşamak, var olup nefes almaktan öte bir anlam taşımaktadır. İmam Hüseyin (a.s) yaşamayı, zillet olmazsa yaşamak olarak kabul etmiştir. Özgürlük olmadan yaşamayı, değersiz ve zillet olarak tanımlamıştır. Bu kültürde izzetle ölmek, yaşamaktır, zilletle yaşamaksa ölümdür. İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyordu: “Zilletle yaşamanız ölüm, izzetle ölmeniz ise yaşamanızdır.”423

İmam Hüseyin (a.s) da sözlerinde ölümü saadet, zalimlerle yaşamayı ise zillet olarak saymıştır.424 Başka bir sözünde de, ölümü dünya sıkıntılarından çıkıp, ahiret nimetlerine kavuşma köprüsü olarak nitelemiştir. Mekke’den Irak’a doğru hareket etmeğe karar verdiğinde, birçok insan Kufelilerin vefasızlığını İmam’a tekrar tekrar hatırlatmaya çalıştığında, İmam şu şiirlerle cevap veriyordu:

...........................................................................ŞİİR

Bu şiirden de anlaşılacağı gibi, cihad edip hak yolda ölmeği ve haramdan uzak olmayı utanılacak bir şey olarak saymamış, böyle bir ölümü yaşamın ta kendisi saymıştır. Bu kültürün öğrencileri, ölümü ebedileşmek olarak bilirler. Kasım (a.s), ölümü: “Baldan daha tatlıdır” diye nitelemiş, Ali Ekber (a.s): “Hak üzere olduktan sonra neden ölümden korkalım” demiştir. Tasua gecesi, İmam herkese: “Biatımı kaldırdım gidin” dediğinde, hepsinin cevabı: “Senden sonra yaşamak için mi gidelim” olmuştu. Müslim b. Akil’in evlatları şöyle demişlerdi: “Senin yolunda şehit oluncaya dek savaşacağız. Senden sonraki bir hayata vay olsun.”425 Zuheyr b. Kayn, Aşura günü meydana çıktığında Şimr ile aralarında bir takım konuşmalar geçti. O sırada Zuheyr, şöyle dedi: “Beni ölümle mi korkutuyorsun? Ant olsun Allah’a Hüseyin ile ölmek, bana göre sizinle ebedi olarak yaşamaktan daha sevimlidir.”426 Zilletle yaşanan bir hayat aslında zaten bir ölümdür. Hayat özellikleri taşıyan bir ömür ancak değerlidir. İnsanın belli bir amaç uğruna çalışıp çabaladığı bir ömür yaşam değeri taşır ancak.

Kuran’ın tabiriyle, şehitler hayattadır. Her ne kadar bedenleri toprak altında olsa da, amaçları ve mektepleri yaşamaktadır.

ZUHEYR B. BİŞR HESEMİ


Aşura günü yapılan ilk umumi saldırıda şehit olan, Kerbela şehitlerinden biridir.427 Adı Ziyareti Nahiyeyi Mukaddese’de geçmektedir.

ZUHEYR B. SAİB


Kerbela şehitlerindendir. Adı Ziyareti Recebiyye’de geçmiştir. Adı, Zuheyr b. Seyyar olarak da nakledilmiştir.428

ZUHEYR B. SELİM EZDİ


Kerbela şehitlerindendir. Menakıb’ın nakline göre, Aşura günü yapılan ilk hücumda şehit olmuştur. O ve ailesi İmam Ali (a.s)’ın yarenlerindendiler. Nakledilenlere göre o, Tasua gecesi Kerbela’ya gelmişti. Kufelilerin İmam Hüseyin ile kesin olarak savaşacağını anladığında, Ömer Sad’ın ordusundan ayrılıp, İmam Hüseyin (a.s)’ın tarafına geçti. 429

ZUHEYR B. SÜLEYMAN


Kerbela şehitlerindendir. Adı Zuheyr b. Salman olarak da nakledilmiştir. Adı Ziyareti Recebiyye’de geçmektedir.430

ZUHEYR B. KAYN BECELİ


Kufe’nin seçkin şahsiyetlerindendi. O da Aşura günü İmam Hüseyin (a.s)’ın huzurunda şehadet iftiharına nail olmuştur. O, savaş meydanında çok büyük kahramanlıklar gösterdi. O, Hicri 60. yılda Hac yolculuğundan dönerken, İmam Hüseyin (a.s) ile karşılaşmamayı arzuluyordu. Ama konaklardan birinde, İmam Hüseyin’in kafilesiyle birlikteydi. İmam onu çağırması için bir elçi gönderdi. İmam’ın teklifini kabul etmemeği düşünüyordu ama karısının ısrarları sonucu İmam’ın teklifini kabul ederek İmam’ın huzuruna geldi. Zuheyr, İmam Hüseyin (a.s) ile kısa bir konuşma yaptıktan sonra, İmam’ın sözlerinden o kadar etkilendi ki, eşini akrabalarının yanına göndererek Hüseyini kervana katıldı. 431 Hürr’ün ordusu İmam’ın yolunu kestiğinde, Zuheyr İmam’ın izniyle onlara hitaben bir konuşma yapmış, faydasız olduğunu görünce de İmam’a onlarla savaşmayı önermişti. Ancak İmam bu teklifi kabul etmeyerek geri çevirmişti. 432 Tasua gecesi, ateşli konuşmalarıyla ihlâsını ve İmam yolunda yapacağı fedakârlıkları dile getirerek şöyle demişti: “Eğer bin kere bile öldürülsem ve dirilsem, yine de peygamberin evladına yardım etmekten vazgeçmem.”433

İmam Hüseyin (a.s), Aşura günü sağ kanadın komutanlığını Zuheyr’e vermişti. İmam Hüseyin (a.s)’dan sonra tamamen silah kuşanarak düşman ordusunun karşısına gelip onlara nasihat eden kişi Zuheyr idi. Şimr, ona doğru ok atmış ve onunla Şimr arasında konuşmalar geçmişti.434

Aşura günü öğleleyin Zuheyr ve Said b. Abdullah oklara karşı siper olmuşlar ve İmam (a.s) namazını kılmıştır. İmam’ın namazı bittikten sonra, Zuheyr meydana giderek yiğitçe savaşmaya başladı ve şöyle recez okuyordu:

......................................................................RECEZ

Tıpkı dediği gibi de İmam’ını savunmuş ve bu yolda şehit olmuştur. İmam Hüseyin (a.s), başucuna gelerek onun için dua etmiş ve katillerine de beddua etmiştir.

ZİYARET


Peygamberin ve imamların, hem hayattayken ziyaret edilmeleri, hem de ölümlerinden sonra ziyaret edilmeleri, çok etkili bir ilham kaynağıdır. Peygamber efendimizi ve masum İmamaları ziyaret etmenin önemi üzerinde ısrarla durulmuştur. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ölümümüzden sonra bizi ziyaret eden, hayattayken bizi ziyaret etmiş gibidir.”435 İmamları ziyaret etmek, onların makamına saygı göstermek, onların yolundan gitmek, çizgilerini devam ettirmek, onlarla ahitleşmek, onların adını ve öğretilerini canlı tutmak ve vilayete vefa göstermektir. İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz her Şia’nın İmam’ı üzerinde bir ahdi vardır. Bu ahde vefa etmelerden biri, onların kabrini ziyaret etmeleridir.”436

Bu ziyaretler, hem insanın kendi ruhunu terbiye eder ve onun din önderlerini ne kadar sevdiğini ortaya koyar, hem de toplumun velayetin rehberliğiyle doğru bir çizgide yürümesini sağlar. Zalim halifeler, her zaman bu İmamların eserlerini yok etmeğe çalışmışlardır. Bunun nedeni ise, onları ziyaret etmenin bıraktığı çok önemli etkilerdi. Bu ziyaretler, bir devrim yaratabilir ve zalimlerle mücadele teşkilatına dönüşebilir. İmamları gurbette olsa bile ziyaret etmek, yolu uzun bile olsa, o yola katlanmanın ve zorlukları göğüslemenin çok mükâfatı olduğu birçok hadiste geçmiştir. 437

Allah’ın evini, peygamberin kabrini, müminlerin ve Salihlerin kabirlerini ziyaret etmenin fazileti çoktur. Hak takipçilerinin bu tertemiz kabirlerin başında toplanmaları, iman ve sadakat oluşmuş bir toplum meydana getirir. Onlara hakkı savunmayı ve Allah yolunda şehadeti ilham ediyor. Ziyaret, Allah’a yakınlaşma vesilesidir. Ziyaret, heyecan ve aşk vadisidir. Duyguların ve kalbin bağlılığının tercümanıdır. Ziyaret eden kimse, bütün faziletlerin mevcut bulunduğu en büyük fedakârlıkları göstermiş bir aynanın karşısında durmuş gibidir. Bu şekilde kendi ayarını tartar ve eksiklerini tamamlar. Ziyaret, Allah evliyalarının manevi sofrasının misafirliğidir. Ziyaret, velayetle ahitleşmeği yenilemektir.


Yüklə 1,81 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin