KirkçEŞme tesisleri



Yüklə 8,39 Mb.
səhifə158/889
tarix09.01.2022
ölçüsü8,39 Mb.
#91610
1   ...   154   155   156   157   158   159   160   161   ...   889
KÖY TİPİ VAPURLAR

Şehir Hatları İşletmesi'nin filosunda, 300-500 grostonluk orta boy yolcu vapurlarına verilen ad.

Köy tipi vapurların ilk üçü, 1951'de Hollanda'da inşa edilen birbirinin eşi Beyler-beyi(->), İstinye, Yeniköy adlı vapurlar oldu. Bunlar 483 grostonluk, çift motorlu, kullanışlı vapurlardı. Önceleri Köprü, Moda, Kalamış, Caddebostan, Suadiye, Bostancı, Maltepe, Büyükada gibi Marmara'nın

Anadolu hattında ya da Adalar arasındaki seferlerde kullanıldı. Daha sonra Boğaz ve İzmit Körfezi hattında da çalıştırılan bu üç vapur 40 yıldan fazla bir süreden beri aralıksız olarak hizmet vermektedir.

1950'li yılların ortalarında bu vapurlara benzeyen beş şehir hattı vapuru daha inşa edilerek filoya kazandırıldı. Bunlar Çengelköy^) (515 grostonluk, çift motorlu, inşa yılı 1956), Ortaköy (515 grostonluk, çift motorlu, inşa yılı 1958), Vaniköy (512 grostonluk, çift motorlu, inşa yılı 1958), Beykoz (450 grostonluk, çift motorlu, inşa yılı 1955), Hasköy (511 grostonluk, çift motorlu, inşa yılı 1962) adlı vapurlardı. İlk ikisi İstinye, öteki üçü Hasköy Tersanesi'n-de yapılmışlardı.

1980'li yılların sonunda yine kendi ter


sanelerimizde inşa edilerek filoya kazan
dırılan birbirinin eşi 10 adet yeni vapuru
da köy tipi vapurlardan saymak yanlış ol
maz. Bunlar yazları 900, kışları da 700 ki
şi alan 307 grostonluk vapurlardır. Onun
da da iki adet Pendik-Sulzer yapımı mo
tor olup, saatte 14 mile yakın hız yapmak
tadırlar. Bunlardan Mehmet Akif Ersoy, Ru-
melikavağı, Anadolufeneri, Kilyos III Ha
liç Tersanesi'nde; Büyükada, Rumelifene-
ri, Kızıltoprak İstinye Tersanesi'nde; Tuz
la, Ambarlı, Kumburgaz İzmir'deki Alay-
bey Tersanesi'nde inşa edilmişlerdir. Am
barlı ve Kumburgaz İzmir Körfez hattında
hizmet vermektedir. ESER TUTEL

KÖYLER

Türkiye'nin bugünkü idari yapısı içinde köyler, bağlı oldukları illerin, il ve ilçe merkezleri dışındaki kırsal alanlarında yer a-lan; en küçük yerel yönetim ve yerleşme birimleri, yönetsel bölünmenin ilk ve en alt basamağıdır.

Eskiden beri büyük ve önemli bir kentsel merkez olarak dikkati çeken İstanbul' un çevresinde her zaman geniş bir kırsal alan vardı.

İstanbul geçmişte, II. Mehmed'in (Fatih) İstanbul'u fethettiği 29 Mayıs 1453-13 Ekim 1923 arasında 470 yıl Osmanlı Dev-leti'ne başkentlik yapmıştır. Bu süre zarfında padişah, sadrazam, nazır, kadı, ağa, serasker, zaptiye müşiri ve şehremini gibi görevliler ve makamlar başkentin sorunları ile uğraştıklarından, 1909'a kadar İstanbul şehri ile "mülhakat" olarak anılan çevredeki kazalar (ilçe) için ayrı bir vali tayinine gerek duyulmamıştır.

1866'da mülki idare ve zabıta işlerine bakması için kurulan Zaptiye Müşirliği'n-de Çatalca, Şile, Kartal, Gebze gibi "mülhakat" kazalara ait idari ve inzibati işlerle meşgul olmak üzere "Meclis-i İdare-i Li-va-i Zaptiye" adlı bir kuruluş oluşturulmuş; 4 yıl sonra 1870'te buraları da ilgilendiren bir nizamname yayımlanmıştır.

Bu nizamnameye göre Zaptiye Müşirliği idari teşkilatı İstanbul, Beyoğlu, Üsküdar, Çekmece adlı dört mutasarrıflık (valilikten küçük, kaymakamlıktan büyük bir idari makam) ile Galata, Adalar, Kartal, Eyüp, Yeniköy, Şile, Beykoz, Çatalca adları ile sekiz kaymakamlık ve Küçükçek-

mece, Suyolu Kurası (köyleri), Terkos, Gebze adları ile dört müdürlükten kurulu hale gelmiş; 1877'ye kadar Zaptiye Müşirli-ği'nin valilik yetkileri sürmüştür.

1908'de Meşrutiyetin ilanıyla şekil değiştiren Osmanlı Devleti'nde. 22 Temmuz 1909 tarihli bir kanunla İstanbul'da ilk kez bir "vilayet" kurulmuştur. Ancak şehir bir başkent olduğu için vilayetin varlığı ve otoritesi hissedilmemiştir.

13 Ekim 1923'te Ankara, Türkiye Cum-huriyeti'nin başkenti seçildikten sonra, i-dari bölünüşü yemden düzenleyen 20 Nisan 1924 tarih ve 491 sayılı (halen yürürlükten kaldırılmış olan) Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ile İstanbul, vilayet (il) haline getirilmiştir. Zaman içinde idari bölünüş, ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak üzere çeşitli değişikliklere uğramıştır.

Söz konusu idari değişiklikler içinde köy yerleşmelerinin de zaman zaman bağlı oldukları il, ilçe ve bucak merkezleri değişmiş ya da hızla büyüyen kentsel alan içinde kalıp köy niteliğini yitirmiş, şehrin yeni mahallelerine dönüşmüşlerdir.

1935 sayımı sonuçlarına göre İstanbul îli'nde 260 köy bulunmaktaydı. Bunlardan 18i Bakırköy, ili Beyoğlu, 20'si Beykoz, li Fatih, li Kadıköy, 10'u Sarıyer, 7'si Üsküdar, 73'ü Çatalca, 19'u Kartal, 24'ü Silivri, 46'sı Şile ve 30'u da Yalova'ya bağlıydı.

1950 sayımına göre İstanbul İli'nde yine 260 köy olduğu görülür. Bunların ilçelere dağılımı şöyledir: Bakırköy 16, Beyoğlu l, Beykoz 19, Eyüp 20, Kadıköy l, Sarıyer 10, Üsküdar 7, Çatalca 65, Kartal 19, Silivri 25, Şile 45, Yalova 32. Bu köylerde 1950'de 183.436 kişi yaşıyordu. Bu durum o yıllarda İstanbul'un köylerinde yaşayanların il nüfusunun (1.166.477) yaklaşık 1/6'smı oluşturduğunu gösterir.



Köylerin bağlı oldukları bucak sayısı 47'dir. Bunların 34'ü il ve ilçe belediye sınırları içinde kalan merkez bucağı, 13 a-dedi de kırsal alanda bulunan belediyesiz bucak merkezleridir.


Yüklə 8,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   154   155   156   157   158   159   160   161   ...   889




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin