KÜÇÜKYALI
Anadolu yakasında, Bostancı ile Maltepe arasında Marmara Denizi sahilinde ve sahilden içerilere doğru uzanan semt.
Halen Maltepe îlçesi'nin bir mahalleler topluluğu olan ve asıl Küçükyalı, Altınte-pe, Çınar, İdealtepe mahallelerini de içererek genişlemiş bulunan semtin batı ve kuzeybatı sınırını Bostancı Vapur İskelesi yakınlarında denize açılan Çamaşırcı Deresi ve Bostancı(->) semti; kuzey ve kuzeydoğu sınırını E-5 Otoyolu; doğu sınırını İdealtepe Mahallesinin de sınırını belirleyen Bü-yükyalı Deresi çizer. Güneyinde Marmara Denizi, denize paralel olarak uzanan, 1980' lerin ortalarında doldurulmaya başlanan ve 1990'da açılan sahil yolu (Çetin Emeç Bulvarı) ve tren yolu vardır.
Küçükyalı'nın sahil boyunca uzandığı bölgenin Bizans döneminde Satir adını ta-
Küçüksu Plajı
Gökhan Akçura koleksiyonu
siyan bir liman olduğu sanılmaktadır. Satir Mabedinin burada bulunması yüzünden böyle adlandırılmış olduğu düşünülen limanın ve köyün aslında Maltepe'de bulunduğunu iddia eden tarihçiler de olmakla birlikte, Bostancinın 2 km kadar doğusunda demiryolu boyunca bulunan harabeler Satir'in Küçükyalı yöresi olduğu varsayımını pekiştirmektedir. 1935'te bu sahilde eski bir limana ait olabilecek masif blok taşlar bulunmuştur. Yine bu yörede, Bizans döneminden kalma bir dalgakıranın kalıntıları yakın zamanlara kadar denizin içinde görülebilmekteydi. Satir Limanimn adı tarihte 718'de İstanbul kuşatması sırasında buraya sığınan Arap donanmasına ait gemiler vesilesiyle geçer.
Bizans dönemi boyunca küçük balıkçı yerleşmelerinin bulunduğu varsayılabile-cek yöre, Osmanlı döneminde de kırsal yapısını korumuş, Rum köyleri burada tarımsal faaliyetlerini ve balıkçılığı sürdürmüşlerdir. Kentin sınırı ve gümrüğü sayılabilecek olan Bostancı'nın Çamaşırcı Deresi' nin doğusunda uzanan kırlıklardan ibaret olan bölgenin, bugünkü Altıntepe mevkiine o zamanlar Kılavuz Çayın denmesinin nedeni de, Bostancı Köprüsü'nden uğurla-nan askerlerin, kervanların, yolcuların burada kılavuz almalarıydı.
Semtin Küçükyalı adının nereden geldiği tam bilinmemekle birlikte, uzun süreler bu yörenin Rumca köy adlarıyla anıldığı; daha sonra, özellikle de Cumhuriyet' in ilanıyla birlikte Küçükyalı, Büyükyalı, Güzelyalı vb adların yerleştiği anlatılmaktadır.
Küçükyalı 1925'e kadar Kartal'ın Ba-şıbüyük Köyü'ne bağlıydı. 1925'te Başıbü-yük Köyü'nün sahili ayrılmış ve ayrı bir muhtarlık olmuş; 1933'te de Küçükyalı Mahallesi Kartal'a bağlanmıştır. 1920'lerde, bugünkü Küçükyalı'nın çekirdeği sayılabilecek olan istasyonun çevresindeki ve Kılavuz Çayırinın güneyindeki bölgede biri şair Leyla Hanım'a ait olan sadece 7 köşk vardı. Bunlardan 3'ü sahilde, diğerleri içeride, eski Bağdat Caddesi çevresindeydi. Bu köşkler büyük bakımlı bahçeler içinde ahşap yapılardı.
Küçükyalı'da banliyö trenlerinin durmaya başlaması ve istasyonun yapılması 1934'e rastlar. 1930'larda Bağdat Caddesi boyunca, sahilde ve Altıntepe'ye (Kılavuz Çayırı) doğru bahçe içinde iki katlı kagir evler yapılmaya başlamış ve semt bir banliyö istasyonu kaldıracak kadar nüfusa sahip olmuştur. 1936'da Küçükyalı sahiline, İdealtepe'ye doğru bir mezbaha kurulmuştur. 1937'de semte elektrik gelmiş, yollar yapılmaya ve semt planlı biçimde ağaçlandırılmaya başlanmıştır. Daha sonraki yıllarda da bütün muhtarlar ve belediye kurulduktan sonra da belediye başkanları ağaçlandırma işini sürdürmüşlerdir. Küçükyalı'da ilkokul 1940'lann başında yapılmış; Küçükyalı Camii 1942'de kurulmuştur. 1950'lerin başında, istasyonun yanında muhtarlığa irat getirmek üzere dükkânlar kurulmuştur. 1953'te bir eczane, 1955' te postane, 1959'da ilk banka şubesi (İş Bankası) açılmış ve Küçükyalı 1960larda
Dostları ilə paylaş: |