KirkçEŞme tesisleri



Yüklə 8,39 Mb.
səhifə372/889
tarix09.01.2022
ölçüsü8,39 Mb.
#91610
1   ...   368   369   370   371   372   373   374   375   ...   889
MAĞLOVA KEMERİ

Kemerburgaz'ın 4 km kadar güneybatı-sındadır.

1554-1563 arasında İstanbul'a bol su temin etmek amacıyla inşa edilen Kırk-çeşme Tesisleri'nin(->) en önemli yapısı Mağlova Kemeri'dir. İsale hattının doğu ve kuzey kolları başhavuzda birleştikten sonra tesisin ana galerisi Mağlova Kemeri'nin üzerinden geçer.

Mağlova Kemeri'nin adı hakkında çeşitli fikirler ileri sürülmüştür. Sadi Nirven bu adın Moğol Ağa'dan geldiği kanısındadır. 1542-1550 arasında İstanbul'u ziyaret eden P. Güles'inO) yazdığı Latince kitapta Mağlova Kemeri'nin bulunduğu Ky-daros Deresi'ne (Alibeyköy Deresi) halk tarafından Mahleva dendiği belirtilir. Tez-kiretü'l-Ebniye'de ise, Mimar Sinan'ın yaptığı kemerler sayılırken, bu kemerden Mağlova veya Muğlava diye bahsedilir. Tezkiretü 'l-Bünyarida bu kemere Muallak Kemer denmektedir. 1563'te meydana gelen sel felaketinde yıkılan kemerler için tutulan resmi zabıtta ise kemerin adı Mağleve diye geçer. O halde kemerin adının Mahleve'den türetilmiş olduğunu kabul etmek gerekecektir.

Her önemli yapıyı Romalı veya Bizanslılara mal etmek eğiliminde bulunan bazı Batılı bilim adamları, Mimar Sinan'ın şaheseri olan bu kemere de İustinianos Kemeri adını takmışlardır. En küçük bir inceleme sonunda bu kemerin tamamen Osmanlı yapısı olduğu anlaşılır.

Olof Dalman'ın 1933'te yayımlanan Der Valens Aquâdukt in Konstantinopel adlı eserinde bu kemerin tamamen Osmanlı yapısı olduğu, bir tek taşının dahi eski dönemlerden kalmadığı belirtilmektedir. Zaten Mağlova Kemeri'nin konstrüksiyonu, kemerlerin mukarnasları, taş örgüsü, tezkirelerde kemer hakkındaki kayıtlar, sarf edilen paraları gösteren ayrıntılı bilgiler, tarihçilerin yazıları, şairlerin yazdığı şiirler bu kemerin Mimar Sinan tarafından yapıldığını, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde göstermektedir.

20 Eylül 1563'te İstanbul'da 24 saat sürekli, o güne kadar görülmemiş şiddette yağmur yağmış, meydana gelen sel felaketi büyük tahribat meydana getirmiştir. Hattâ I. Süleyman (Kanuni) (hd 1520-1566) Halkalı civarında avda iken İskender Çelebi Çiftliği'ne sığınmış ve boğulma tehlikesi geçirmiş, selden Kırkçeşme Te-sisleri'nin kemerleri de büyük hasar görmüştür. Topkapı Sarayı Müzesi Hazine Ar-şivi'ndeki E. 12205 numaralı zabıtnamede bu sel baskınında Mağlova Kemeri ile Ayvat Kemeri'nin tamamen, Uzun Kemer' in ise 16 gözünün yıkıldığı, bütün ayrıntıları ile açıklanmaktadır. Buradan Sinan tarafından Mağlova Kemeri'nin ikinci defa tamamen ve yeni bir sistemle yapıldığı anlaşılmaktadır. Mimar Sinan'ın yaptığı Mağlova Kemeri'nin dünyada gerek mühendislik ve gerekse mimarlık bakımından eşi yoktur ve bu kemer Sinan'ın yaptığı en meşhur üç eserden biridir.

Kırkçeşme isalesinin ana galerisi Mağ-

Mağlova Kemeri'nden bir görünüm. Kâzım Çeçen, 1977

lova Kemeri'nin en üstünden geçer. Galerinin su ile temasta bulunan bölümü geçirimsiz bir sıva ile kaplanmış, üstü dairesel tonozla örülerek sal taşları ile çatı şeklinde örtülmüş, yanlarına saçaklar yapılmıştır. Suyun kemere giriş yerinden itibaren 50,65 m'lik bölümü trapez kesitli duvar olarak inşa edilmiş, fazla suların taşabil-mesi için dolu savak da tertiplenmiştir. Mağlova Kemeri'nin tepe uzunluğu 258 m'dir. Orta bölümünde, alt katta 4 ve üst katta 4 olmak üzere 8 büyük göz, yanlarda ise dörderden 8 küçük göz vardır. Yapısı çok ilginç olan 5 ayağın üzerinde üçerden 15 hafifletme gözü yapılmıştır. Ayrıca yaya geçidinin giriş ve çıkış yerleri olan iki küçük gözle beraber Mağlova Kemeri'nin üzerinde toplam 33 göz bulunmaktadır. Alt taraftaki büyük gözlerin sivri kemerlerinin oturdukları üzengi taşının üstünden galerinin çatısının tepesine kadar olan yükseklik 28,21 m'dir. Tezkiretü'l-Bünyan'da Mağlova Kemeri'nin temelinin derinliği 13,6 m olarak verilmektedir. Ancak dere yatağı zamanla dolduğu için bu derinliğin hangi noktadan itibaren alınacağı belli değildir. Temeldeki son genişleme üzengi taşından itibaren 5,30 m aşağıda olduğuna göre, temel derinliği bu noktadan itibaren alınacak olursa, Mağlova Kemeri'nin temelden yüksekliği 47,11 m olur. Bu yükseklik 16 katlı bir binanın yüksekliğine tekabül eder.

Roma ve Bizans dönemlerinde yapılan sukemerlerinin hepsinde duvar kalınlığı sabit alınmış ve dolayısıyla kemerlerin cepheleri düşey olarak inşa edilmiştir. Çok yüksek olan kemerlerde duvar kalınlığı kademeli olarak azaltılmış fakat yine düşey yüzlü yapılmış, bazı kemerlerde payandalarla yatay kuvvetlere dayanıklılık sağlanmıştır. Roma ve Bizans dönemlerinde yapılan kemerlerin yatay kuvvetlere mukavim olamayacağı aşikârdır. Nitekim bu kemerlerin yüksek olanlarından zelze-

le bölgesinde bulunanların hemen hepsi yıkılmıştır. İstanbul'da Roma İmparatoru Valens zamanında (364-378) yapılan Bozdoğan Kemeri'nin(->) de Şehzade Camii karşısındaki bölümü zelzelede harap olmuştur.

Sukemerlerinde trapez kesitli duvarlar ve Ayaklar ilk defa Mimar Sinan tarafından yapılmış, yatay kuvvetlere hem dayanıklı hem de zarif bir sistem geliştirilmiştir.

Mağlova Kemeri'nde ise alınan tedbirler çok daha ilginçtir. Üst kemerlerde duvar kalınlığı 3,05 m, alt kemerlerde ise 4,5 m'dir. Bu yükseklikte bir yapının zelzele ve rüzgâr gibi yatay kuvvetlere dayanması imkânsızdır. Mimara Sinan, kemerin ayaklarını aşağıya doğru iki ayrı piramit şeklinde genişleterek hem stabiliteyi sağlamış hem de ayakların ortalarına üçer kemer yerleştirerek bunları hafifletmiş, zarif fakat sağlam bir şaheser meydana getirmiştir. Alttaki dört büyük kemerin açıklığı 16,75 m, üsttekilerin ise 13,45 m'dir. Bu konstrüksiyon tarzı da bugünkü statik bilgilerimize tamamen uygundur. Ayrıca kemerlerin üzengi noktasındaki yatay kuvvetler ayaklar içerisinde yapılan bağlantılarla karşılanmıştır. Yanlardaki kemerlerin açıklıkları 4,5 m civarındadır. Ayak kalınlığı aşağı doğru piramit şeklinde genişleyerek üst katta 7,70 m, selyaranlann üzerinde 10,70 m olmakta, temelde ise 17,70 m'ye ulaşmaktadır. Buna rağmen yapılan genişleme kemerde hiçbir hantallık meydana getirmemiş, fevkalade zarif, dantela gibi görünen eşsiz bir mühendislik-mimar-lık abidesi ortaya çıkmıştır. Küçük kemerlerin bulunduğu bölgede de duvar kalınlığı aşağıya doğru artırılarak zelzele ve rüzgâr kuvvetlerine mukavim trapez kesitli bir konstrüksiyon uygulanmıştır.

Sinan, yüzlerce eserini yapmayıp yalnız Mağlova Kemeri'ni yapmış olsaydı yine döneminin en büyük mühendisi ve mimarı olurdu. Bu kemer dünyadaki bu-


Yüklə 8,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   368   369   370   371   372   373   374   375   ...   889




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin