MECİDİYEKÖY
Şişli ile Esentepe semtleri (daha ileride Zin-cirlikuyu Mezarlığı) arasında, Büyükde-re Caddesi'nin(-0 iki yanında, ağırlıklı olarak da kuzey kesiminde yer alan semt. İdari bakımdan Şişli İlçesi'ne bağlı bir mahalle.
Mecidiyeköy Mahallesi, güneyde Bü-yükdere Caddesi ve Fulya Mahallesi, batıda Kuştepe Mahallesi, kuzeyde dar bir
boyunla Gültepe Mahallesi, doğuda Esen-tepe'nin batısında bulunan Gülbahar Mahallesi ile sınırlıdır.
Mecidiyeköy Mahallesi'nin de üzerinde bulunduğu bu bölge, İstanbul'un Avrupa yakasının, 1950'lerden sonra hızla iskâna açılan ve 40 yıl içinde kentin en yoğun konut, iş ve trafik merkezlerinden biri haline gelen bölgelerindendir. 1934 tarihli istanbul Şehir Rehberi, bugün Şişli Camii'nin bulunduğu yöreden itibaren, günümüzün Mecidiyeköy, Esentepe, Zincirlikuyu, Levent semtlerinin kurulduğu geniş bölgenin, Mecidiyeköy'deki küçük bir köy yerleşmesi hariç, bomboş kırlardan ibaret olduğunu göstermektedir. 1930'larda Büyükdere Caddesi'nin sağ (güneydoğu) tarafında şimdi yerinde büyük bir otel olan eski
Mecidiyeköy Meydam'ndan bir görünüm. Yavuz Çelenk, 1994
İETT garajı ve daha kuzeyde, halen aynı yerde bulunan likör fabrikasından başka kayda değer bina yoktu (bak. Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası) . Bu görünüm 1950'lere kadar sürmüş; Mecidiyeköy'ün İstanbul'un en kalabalık, en yoğun trafik-li, hava kirliliği oranı en yüksek birkaç noktasından biri haline gelmesi, 1970'ler-den sonra gerçekleşmiştir.
Boğaziçi'nin güneybatısında yükselen tepeler, 19. yy'ın ortalarına kadar çiftlikler, çok seyrek olarak av köşkleri ve kışla binalarıyla ve göz alabildiğine tarlalarla, kırlarla kaplıydı. Padişahların bu bölgedeki bahçelere, bağlara, çiftliklere ve kasırlara rağbet etmeye başlamaları 18. yy'ın ortalarına kadar giderse de, çevrede ilk iskân Abdülmecid döneminde (1839-1861) muhacirlere bugünkü Mecidiyeköy'de toprak verilmesi ve buraya iskân edilmeleriyle başlamıştır. Mecidiyeköy'ün adı da Abdül-mecid'den gelmektedir.
Bölgenin bu ilk iskânı sırasında, çevrenin dutluklarla dolu olduğu ve buraya ö-zellikle dut yemek için gelindiği bilinmektedir. Dutluklar 1930'lara, hattâ yer yer 1950 sonlarına kadar varlıklarını sürdürmüştür. Yine 20. yy'ın ilk yarısına kadar, Mecidiyeköy ve çevresindeki Fulya, Esentepe gibi mahallelerin bulunduğu sırtlar veya yamaçlar çiçek, özellikle de karanfil tarlalarıyla ünlüydü. İstanbul'un Avrupa yakasında, hafif ve serin rüzgâra ve kırmızı toprağa ihtiyaç duyan karanfil yetiştirmeye' en elverişli olan yöresi, Mecidiyeköy çevre-siydi.
Mecidiyeköy, 1950'den sonra, önce yavaş yavaş 1970 lerden itibaren de büyük bir hızla yapılaşarak bir yandan Şişli(->), öte yandan Levent(->) ile kesintisiz ve yoğun şekilde birleşti. Mecidiyeköy'deki ilk köy yerleşmesi dışında, daha kuzeyde kalan Levent'in ilk evleriyle hemen hemen aynı zamanda, Esentepe'de Zincirlikuyu Me-zarlığı'nın güneyinde tek ve bitişik evler,
Dostları ilə paylaş: |