MUSTAFA m
548
549
MUSTAFA m
de çok etkili olan Şeyhülislam Feyzullah Efendi ile geçinemediğinden 4 Ocak 1703' te görevden alınıp üç gün sonra da idam edildi. Sadarete, Rami Mehmed Paşa getirildi. 23 Şubat 1703'te istanbul kaymakamı Çelebi Yusuf Paşa'dan gelen haberler, İstanbul'da durumun gergin oluduğu yönündeydi. Halk, gizli ya da açık toplantılarda, yönetimin İstanbul'u boşaltmasından, Feyzullah Efendi'nin tam yetkiyle devletin tüm işlerini yürütmesinden, önemli görevleri ve mansıpları kendi yakınlarına vermesinden yakınmaktaydı. Feyzullah Efendi, olası bir ayaklanmayı önlemek için damatlarından Köprülüzade Abdullah Pa-şa'yı İstanbul kaymakamı, Seyyid Mah-mud Efendi'yi de İstanbul kadısı olarak İstanbul'a gönderdi.
Kantemiroğlu'nun anlattığına göre II. Mustafa'nın başkenti terk etmesi ve Edirne' de oturması Feyzullah Efendi'nin isteğiydi. Fakat bu durum, uzun zaman devam edince İstanbul yüzüstü kalmış ve sorunları da giderek artmıştı. Diğer yandan Edirne kalkmıyordu. İstanbullular yoksulluğa sürüklenirken Edirneliler o kadar zengin ve kibirli olmuşlardı ki İstanbul'dan küçümseyerek söz etmekteydiler. Feyzullah Efendi, henüz yeniyetme bir genç olan Abdullah Paşa'yı İstanbul'a kaymakam atayarak başkente verdiği değeri göstermişti. II. Mustafa ise 8,5 yıl süren saltanatı boyunca ancak iki kez İstanbul'a gelmiş ve toplam 8 ay kadar kalmıştı. Önceki padişahların geleneklerine uymamış, başkente kalıcı bir eser de kazandırmamıştı, bu nedenlerle halk kendisini tanımıyor ve sempati duymuyordu.
Anadolu'da ayaklanmalar ve eşkıyalık, İstanbul'da ise hayat pahalılığı başlıca sorunlardı. Avrupa'dan mal getirilmesi ve başta savaş araç gereçleri olmak üzere İstanbul'dan mal çıkartılması yasaklandığından ticaret olanakları kısıtlanmıştı. Yeni vergiler de halkı ezmekteydi. Yerli çuha kullanımını, gayrimüslimlerin kırmızı elbise ve sarı mest giymemelerini, kadınların sokağa kalın yaşmak örtünerek çıkmalarını içeren hükümler çıkaran Rami Mehmed Paşa da, kendisini sadrazamlığa getiren Feyzullah Efendi'nin baskısından yılgınlık göstermekte gecikmedi. II. Mustafa ise sadrazama, hocasının dediklerini aynen yapmasını uyarıyor, Rami Mehmed Paşa' yi, Feyzullah Efendi'nin arabasının önünde sadrazam sıfatıyla yayan yürümek gibi bir zillete boyun eğdirtiyordu.
Sonuçta beklenen oldu ve tarihe Edirne Vak'ası, Feyzullah Efendi Vak'ası diye geçen ayaklanma İstanbul'daki 200 cebecinin ulufelerini alamamaları ile başladı, (bak. ayaklanmalar). Kaymakam Abdullah Paşa'nın gevşekliğinden yararlanan cebeciler, sahipsiz denebilecek durumdaki İstanbul'a egemen olmayı başardılar. 15 Temmuz 1703'te Atmeydam'nda toplandılar. İstanbul'daki yeniçeriler, halktan yüzlerce insan da cebecilere katıldı. Ayaklanmanın gerisinde Rami Mehmed Paşa vardı. Ayaklanmacılar, padişahın İstanbul'a gelmesini, Şeyhülislam Feyzullah Efendi ile oğullarının ve yakınlarının da yargılanmak üzere başkente gönderilmelerini is-
terlerken, Feyzullah Efendi buna engel oldu. Çünkü, İstanbul'daki ulemanın, kendisine ve her birine en üst ilmiye rütbelerini verdiği oğullarına diş bilediğini biliyordu. 18 Temmuz'da ulemanın ve esnaf temsilcilerinin de katılımı ile Etmeydanı'nda büyük bir toplantı oldu. Kentte dükkânlar kapandı. 20.000'i asker sınıflarından, kalanı halktan 50.000 kişi ayaklanmaya katıldı. Topkapı Sarayı'ndan sancak-ı şerif ve hırka-i şerif çıkartılarak aralarında ulemadan, ocaktan temsilcilerin de bulunduğu bir heyet, yazılan ariza ile Edirne'ye gönderildi. Bunlar, Feyzullah Efendi'nin Edirne'den sevk ettiği bostancılar tarafından tutuklanıp Eğridere'de hapsedildiler. Getirdikleri ariza da, II. Mustafa'ya verilmeyerek yakıldı.
Bunun üzerine örgütlenen muazzam kalabalık 9 Ağustos günü Edirne'ye doğru harekete geçti. Yürüyüşü kul kethüdası Çalık Ahmed Ağa ile eski nişancı Ah-med Paşa yönetmekteydiler. Rami Mehmed Paşa'nın girişimi ile II. Mustafa gerçi Feyzullah Efendi'yi azlettirdi, fakat Silivri'ye varan ayaklanmacılar, II. Mustafa'nın tahttan indirilip Ahmed'in (III) padişah yapılmasını kararlaştırdıklarından yürüyüşlerini sürdürdüler. Padişahın tahtan indirilmesi için fetvalar yazıldı. Rami Mehmed Paşa'nın ikili oynadığı anlaşılınca, ihtilal ordusundaki sadaret kaymakamı Ahmed Paşa vezirazam ilan edildi. Edirne' de ise Kuran, kılıç ve ekmek-tuz üzerine yemin ettirilenlerden bir savunma ordusu oluşturulmaya çalışılıyordu. Bunlara, Vezir Hasan Paşa serdar atandı. İki taraf, Çorlu' da karşılaştı. Fakat Hasan Paşa direniş göstermeden Havsa'ya çekildi. 19 Ağustos günü Havsa'ya gelen II. Mustafa, topladığı askerin kendisine destek vermeyeceğini anlayarak Edirne'ye döndü. Ertesi gün İstanbul Ordusu Tunca kıyısına kadar geldiğinden II. Mustafa, 22 Ağustos günü tahttan çekilerek yerini kardeşi III. Ahmed'e bıraktı. Feyzullah Efendi ile oğlu Fethullah E-fendi 3 Eylül günü Edirne'de parçalandılar.
Edirne Vak'ası'nın en önemli sonucu ise, III. Ahmed'in kısa zamanda. Edirne'yi terk edip saray ve yönetim kadroları ile İstanbul'a dönmesi oldu. Böylece 40 yıl kadar süren Edirne'deki saray yaşamı da kapandı. Oğulları ile İstanbul'a getirilen ve Topkapı Sarayı Kafes Kasrı'na kapatılan II. Mustafa 30 Aralık 1703'te öldü ve Yeni Cami Türbesi'ne gömüldü.
Kızıl sakallı, kısa boyunlu, orta boylu ve heybetli olarak tanımlanan II. Mustafa' nın Levnî tarafından yapılmış bir minyatürü vardır. 1799'dan sonra, babası gibi ava ve eğlenceye ilgi duymuş, edebiyatla uğraşmış ve İkbali mahlası ile şiirler yazmıştır. Celi, nesih ve sülüs tarzında hatları olan II. Mustafa'nın diğer meraklan arasında okçuluk da vardı. Döneminin tarihini yazmak üzere Silahdar Fındıklılı Mehmed Ağa'yi görevlendirmiş ve Nusretname adlı eser böylece hazırlanmıştır. Hasekileri Sa-liha, Hafise ve Şehsuvar kadınlardır. 11 oğlundan 2'si (I. Mahmud ve III. Osman) padişah olmuşlardır. Kızlarından 10'unun adları bilinmektedir.
Bibi. Tarth-i Kaşid, I, 71, II, 292 vd, III, 11 vd; Silahdar Tarihi, I, 354; Silahdar, Nusretname; F. Ç. Derin, "Mustafa H'ye Ait Bir Risale", TD, IX, (1958), s. 45 vd; Mustafa Nuri Paşa, Netayicü'l-Vukuat, III, îst., 1327, s. 10 vd; Uzunçarşılı, Saray, 98 vd; Dimitri Kantemir, Osmanlı imparatorluğu 'nün Yükseliş ve Çöküş Tarihi, III, Ankara, 1980, s. 242 vd; Da-nişmend, Kronoloji, III, 477 vd; C. Orhonlu, "Mustafa II", İA, VIII, 695-700; BOA, Ibnülemin Tasnifi (saray mesalihi), no. 2086; Mühimme Defterleri, no, 111, 606, 629, 636, 638 no'lu hükümler.
NECDET SAKAOĞLU
Dostları ilə paylaş: |