İtalya
İtalya Ruhsal Araştırmalar Birliğinin ilan ettiğine göre İtalya’da gençlerin yüzde yirmi beşi, intihar etmek düşüncesi içindedir. İtalya Tıp Ahlak Komitesi de şöyle ilan etmektedir: “Yılda yüz bin genç intihar etmektedir.” Bu komitenin başkanı ise intiharın korkunç rakamlarına işaret ederek şu uyarıda bulunmaktadır: “İntihar olayı, çocuklar ve gençler arasında hızla artış kaydetmektedir.”3
Finlandiya
Amerikan Washington Post gazetesi bu konuda Finlandiya hakkında yayımladığı raporunda şöyle yazmıştır: “Finlandiya’da sürekli artış kaydetmekte olan intihar olayları, bir cevap bulamayan batılı araştırmacıların endişelenmesine neden olmuştur.”4
Fransa
Fransız Le Parisien gazetesi, Fransa’da intihar olayları hakkında yayımladığı bir raporunda şöyle yazmaktadır:
“Fransa’da her kırk dakikada bir kişi intihar etmektedir. Yirmi beş ila otuz dört yaş arasındaki gençler arasında intihar, birinci ölüm nedenidir. Ondört ila yirmi beş yaş grubu arasında ise intihar ikinci ölüm sebebi olarak kabul edilmektedir.”
Bu raporda ayrıca şöyle yer almıştır: “Fransa, oniki bin intihar ve yüzaltmış bin intihara teşebbüs olayına şahit olmakla bu konuda başta gelen ülkeler arasında yer almıştır. İntihar sebebiyle ölümler, trafik kazası sebebiyle ölümlerden çok daha fazla düzeye ulaşmıştır.”1
Hakeza Suffers anket grubu ile İntiharlarla Savaş Birliğinin ortaklaşa yaptıkları araştırmalar neticesinde şu gerçek apaçık bir şekilde ortaya çıkmıştır: Fransa’da her yıl intihara teşebbüs eden gençlerin sayısı elli bine ulaşmış bulunmaktadır. Bu ülke halkının %13’ü ise en azından bir defa intihar etmeyi düşünmüştür. Gençlerin yüzde otuz beşi ise, aile bireyleri veya dostları gibi, yakınlarından birinin intiharıyla karşılaştıklarını itiraf etmektedirler.”2
Alman
Alman gazetesi Frankfurther Revend Show şöyle yazmıştır: “Geçen yıl (1994), 12960 kişiden fazlası intihar sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Oysa bu ülkede 1993 yılında trafik kazaları sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı 10000 kişiden bile daha az olmuştur.”3
Avustralya
Resmi rakamlara göre trafik kazalarından sonra intihar olayları, Avustralyalı gençlerin ikinci ölüm nedeni konumundadır ve 1998 yılında intihar olayları, önceki yıla oranla yüzde otuz artış kaydetmiştir. 1
Amerika Birleşik Devletleri
Amerika Birleşik Devletlerinde yayımlanan raporlar esasınca her altı saatte, ondokuz yaşının altında bir kişi ateşli silah vasıtasıyla intihar etmektedir. 1990 yılında on ila ondokuz yaş arasında 1447 kişi ateşli silahlar vasıtasıyla intihar etmiştir.”1
Mevcut rakamlar esasınca da Amerika Birleşik Devletlerinde 15- 24 yaş arasındaki gençlerin ölümünün ikinci nedeni intihardır.”2
John Hopkins Üniversitesi üstatlarından Dr. Redfield Jamison bu konuda şöyle demiştir: “Yılda yaklaşık olarak otuz bin Amerikalı intihar etmekte, yetmişbeş bin kişi ise intihara teşebbüs etmekte ama başarılı olamamaktadırlar. Geçen bir yıl boyunca her beş Amerikalı gençten biri intihar etmiştir veya ciddi bir şekilde intihar etmeye niyetlenmiştir.”3
“Tüyler ürpertici mevcut rakamlar da Amerika Birleşik Devletlerinde, 1970 ile 1980 yılları arasında 15- 20 yaş arası gençlerin intihar oranının %50 artış kaydettiğini göstermektedir.”4
Elbette Amerika Birleşik Devletlerinde Dr. Allen Bremen ve Dr. Dave Chapez adlı Amerikalı psikoterapistler tarafından çok ilginç bir takım inceleme ve araştırmalar yapılmıştır ve bu psikoterapistler, “Gençlerin intiharlarının değerlendirmesi ve önlenmesi” adlı bir kitap yayımlayarak yaptıkları kapsamlı araştırmaların sonuçlarını ilan etmişlerdir. Bu kitapta şöyle yer almıştır: “Bir yıl zarfında Amerika Birleşik Devletlerinde 15- 24 yaş arasındaki gençlerden onbeş bin kişi intihar ediyor. Bu intiharların çoğu da, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında ortaya çıkıyor.”
Söz konusu araştırmacılar, bahar mevsiminde intihar oranının artış kaydetmesinin sebebini aşağıdaki iki varsayım kalıbında beyan etmişlerdir:
1- Bahar mevsimi hayatın yenilendiği ve ümitlerin çoğaldığı bir mevsimdir. Üzüntülü, uzlete çekilmiş ve usulen hüzün içinde olan gençler bu mevsime ayak uyduramamaktadırlar. Onlar genellikle yenilenmeye tahammül edemeyen kimselerdir. Bu yüzden de ümitsizlik ve karamsarlık ortamında intihara yeltenmektedirler.
2- Gençlerin çoğu, bahar mevsiminde ruhsal baskılar, son imtihanlar ve sürekli bir şekilde aile ocağını terk etmekle karşı karşıya kalmaktadırlar ve bu baskıların sonucu olarak da intihara yeltenmektedirler.”1
2- Batıda Ruhsal Hastalıkların Artış Kaydetmesi
Sanayi ülkelerinde intihar olaylarının artış kaydetmesiyle birlikte ruhsal baskılar, ıstırap, depresyon ve ümitsizlik duygusu da artış kaydetmektedir. Sonuç olarak da sakinleştirici, uyku verici ve uyuşturucu ilaçların kullanımı da aynı paralelde artış kaydetmektedir.
Almanya
Münih kentindeki Kemunder sağlık sigortası şirketi yayımladığı bir raporda, Almanya toplumunda ruhsal baskıların ve sıkıntıların arttığını ilan ederek şöyle demektedir: “Almanya vatandaşları arasında ruhsal hastalıkların ortaya çıkışı, bir çok iktisadi ve toplumsal zararlara neden olmaktadır. Öyle ki yılda Almanya genel bütçesine üç milyon mark zarar vermektedir. Onbir milyon iş günü boşa gitmektedir ve de hastaların tedavi merkezlerinde onbeş bin gün yatmasıyla sonuçlanmaktadır.”2
İngiltere
Öte yandan ilk defa İngiltere Milli İstatistik müdürlüğünün içişleri bakanlığına sunduğu rakamlar esasınca da şu gerçek açık bir şekilde tespit edilmiştir: “İngiltere ülkesinin nüfusunun altıda biri ruhsal hastalıklar içinde kıvranmaktadır. Şehirlerde ruhsal hastalıklar miktarı, şehir dışındaki bölgelere oranla yüzde elli daha fazladır.”
Bu rapor esasınca, “İngiltere halkı arasında en yaygın ruhsal hastalık, ıstırap ve depresyon karışımı bir hastalıktır.”1
Dostları ilə paylaş: |