İmam’ın (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) Tarihi Mesajı
İslam devriminin istisnai özelliklerinden biri de ilahi idealleri ve yüce hedefleridir. Zira, “İmam, İslam’ın geleceğini müjdeleyen biri olarak dünya sahnesine çıkmıştır. Bu dünyada artık ne doğu hakim olacaktır ve ne de batı.”1
Şüphesiz İmam’ın (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) tarihi risaletinin derinliklerine ermek ve yüce hedeflerini anlamak için, Allah’ın Salih kulu olan İmam Humeyni’nin muhtevalı mesajlarını ve içi dolu fikir ve görüşlerini bu açıdan yorumlamak ve yeniden tanımak gerekir. Örneğin bir çok uzmanların görüşüne göre İmam (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) velayeti fakih görüşünü ortaya atarak dünya düzeni alanında temel ve büyük bir değişiklik yaratmıştır. Bu yüzden bazı görüş sahipleri bunu açıkça beyan etmektedirler: “Velayeti fakih teorisini tanımak yüksek düzeyde bir anlayışı gerektirir. Velayet-i Fakih siyasi bir mesele değildir. Aksine epistemolojik ve kimlikle ilgili bir konudur ve temel olarak Velayet-i Fakih, uyumlu bir öğretinin tecellisini ifade etmektedir. Yani Velayet-i Fakih duyulur, nursal ve hayati bir epistemoloji alanında ortaya çıkmış bir bağlantı ve irtibatın neticesi konumundadır.”2
Ve hakeza: “Velayet-i Fakih, yeni bir rönesanstır ve dünyayı değiştirmeye doğru gitmektedir.”3
Esasen İmam Humeyni (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) evrensel boyutlarda ve İslami İran coğrafyasının sınırları dışında İslam devriminin mahiyetini ve onun gerçek boyutlarını yorumlarken, yeryüzü genişliğinde insanın Batıni değişikliğini, insanın manevi ve tevhidi kavramlara yeniden dönüşünü ve de Hz. Hüccet’in (Allah’ın selamı üzerine olsun) bayraktarlığında İslam’ın evrensel devrimi için ortam sağlamayı, İslam devriminin güçlü hareketinin asıl ve önemli görevi saymaktadır. İmam Humeyni’nin bu konudaki sürekli vurgulamaları ve açıklamaları, şu gerçeği açık bir şekilde ortaya koymaktadır ki çağdaş insanın maneviyattan yoksun olduğu bilinciyle, insanlığın vaad edilmiş kurtarıcısının zuhur şartlarını hazırlamayı, İslam devriminin tarihi mesajı ve ilahi bir görev saymaktadır ve bu yüzden de bu mukaddes hedefe ulaşmak için elinden gelen bütün çabayı ortaya koymuştur.
Nitekim İmam Humeyni (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) İslam devriminden önce devrim ashabını hazırlamak ve yönlendirmek açısından onlara, İslam devriminin ideal hedeflerini, yani İran’da İslami hükümetin kuruluşunu ve İslam ülkelerinde İslam’ın yeniden ihyasını hatırlatmıştır ve üçüncü aşamayı vaad edilmiş kurtarıcının zuhur aşaması olan İslam’ın evrensel devrim aşaması kabul ederek İslam devriminin nihai hedefi olarak zikretmiştir. 1
İmam Humeyni İslam devriminden önce, İslam devriminin mukaddes hedeflerine önemle vurgu yaparak şöyle buyurmuşlardır: “Aziz İran milleti ve İmam Hüseyin’in (Allah’ın selamı üzerine olsun) gerçek takipçileri kendi kanlarıyla, şeytan Pehlevi’nin hanedanını tarih mezarlığına defnetmiş ve İslam bayrağını ülke genelinde, hatta ülkeler düzleminde dalgalandırmışlardır. 2
Değerli İmam, İslam devriminin uzun süreli strateji, ideal ve hedeflerini tanıtırken şöyle buyurmuşlardır: “Biz İslam’ı bütün dünyaya tanıtmakla görevliyiz.”3
Hakeza: “Ben, İslam bayrağını ve İslami cumhuriyet bayrağını bütün dünyada dalgalandıracağımızı ümit etmekteyim.”4
Hakeza: “Biz yavaş yavaş ve tedrici olarak devrimimizi olduğu gibi dışarıya ihraç etmeliyiz.”2
Değerli İmam kendi tarihi ve ilahi görevine karşı taşıdığı derin iman ve güçlü bir azimle şu önemli gerçeği hatırlatmaktadır: “Biz devrimimizi bütün dünyaya ihraç edeceğiz.”3
İmam Humeyni (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) evrensel sömürge düzeninin zehirli tebligatlarını etkisiz hale getirmek ve de İslami devrim ihracının açık bir tanımını ortaya koymak açısından şöyle buyurmuşlardır: “Biz, devrimimizi ihraç etmek istiyoruz” deyince… İran’da ortaya çıkan manevi ortamı ihraç etmeyi kastetmekteyiz. Biz kılıç çekmek, silah sıkmak ve saldırmak istemiyoruz.”4
Hakeza: “Biz devrimimizi ihraç edeceğimizi söylerken, İslam’ın her yerde gelişim kaydetmesini kastetmekteyiz. Biz her hangi bir yere askeri müdahalede bulunma taraftarı değiliz.”5
İmam bu konuda da şu önemli vurguda bulunmaktadır: “Biz İslam’ı her yere yaymak ve inşallah bütün dünyaya ihraç etmek istiyoruz.”6
İmam’ın (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) nurlu görüşünde İslami devrimin ihraç stratejisi, Hz. Bakiyyetullah’ın (Allah’ın selamı üzerine olsun) önderliğindeki İslam’ın evrensel büyük devrimine ortam sağlamaktır. Nitekim bu hususta kendi Müslüman ümmetine ve şehitlerin değerli çocuklarına şu tavsiyede bulunmaktadır: “Babalarınızın kanının meyvesi olan İslam Cumhuriyeti’ne canınız pahasına bağlı kalmaya çalışın. Bizzat kendiniz hazırlanarak, İslami devrimi ihraç ederek ve şehitlerin mesajını ileterek alemin kurtarıcısının, vasilerin sonuncusunun ve velilerin övünç kaynağı olan Hz. Bakiyyetullah’ın (ruhum ona feda olsun) kıyamı için gerekli ortamı sağlayın.”1
Hz. İmam (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) bu konuda defalarca kalbi temennasını ve Batıni isteğini münezzeh olan Allah’tan dileyerek şöyle arz etmiştir: “Bu devrimin evrensel bir devrim olmasını ve Hz. Bakiyetullah’ın (ruhumuz ona feda olsun) zuhuruna bir ön hazırlık oluşturmasını ümit etmekteyim.”2
Hakeza: “Bu hareket ve devrimin İmam-ı Zaman’ın (Allah’ın selamı üzerine olsun) zuhuruyla sonuçlanmasını ve bu devrimimizin bütün dünyaya ve mustazaf halklara ulaştırılmasını ümit etmekteyim.”3
Hakeza: “Ey Allah’ım! Bizlere ihsanda bulun ve devrimimizi zalimlerin zulüm saraylarının yıkılmasına ve bütün dünyada saldırganların ömür yıldızının batmasına ortam sağlayıcı kıl.”4
Çağımızın eşsiz insanı İmam Humeyni önemle şöyle vurgulamıştır: “Gelecek aydınlık bir gelecektir ve hepimiz güneşi görme beklentisi içindeyiz.”5
“Perdeyi kaldır ki yarinim senin
Aşığım, yüzünün aşığıyım senin
Vuslatınla kalbimdeki düğümü çöz
Tecelli et ki celaline bağlıyım senin
Tepeden tırnağa aşığım ben
Mestim ve seni görmeye tutkunum ben
Öldürsen de sevsen de, ey dost!
Aşığım, vefalı dostunum senin.”1
Hz. İmam Humeyni (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) İslam devrimini kurarak ve evrensel sömürü düzeninin sürekli komplolarını etkisiz hale getirerek İslam devriminin dini ve manevi mesajlarını iletmede başarı elde etmenin yanı sıra, çağdaş dünyada büyük değişikliklerin kaynağı olmuş ve insanlık tarihinde yepyeni bir çağı başlatmıştır.
İşte bu asrı, Veliyy-i Emr-i Müslimin (izzeti daim olsun) “İmam Humeyni’nin (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) asrı” olarak adlandırmıştır.
Bu asır İslam’ın ilk yıllarından ve Hz. Hüccet’in (Allah’ın selamı üzerine olsun) büyük gaybetinden sonra ve de Hz. Hüccetin zuhurundan önce tarihin en hassas bölümünü teşkil etmektedir. Nitekim İmam Humeyni de (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) bizzat şöyle buyurmuşlardır: “Biz bugün çok hassas bir konumdayız. Bana göre bu konum, tarihin en hassas ve önemli noktasıdır.”2
Dostları ilə paylaş: |