735 Prof. Dr. Suad Yıldırım, Kur'an'da Ulûhiyyet, Kayıhan Yayınevi:127-132.
736 el-Halîl, Kitâbu'l-'Ayn, Nşr., 'Abdullah Derviş, Bağdâd, 1386, I, 291.
737 İbn Kesîr, VIII, 393.
738 krş. Muf, s. 330.
739 Bakara: 2/255'de,
740 Çeşitli açıklamalar için bk. Tab., V, 397-400. Kursî hakkında “ayakların konulduğu yer”, merfu' bir hadisle Tab. tarafından rivayet olunur. el-Hâkim, “el-Buhâri ve Müslim'in şartlarını taşıdığını- söyler. Mecma'uz-Zevaid, ricalinin “sahih ricali” olduğunu bildirir (Tab., V, 401, n.l'e bk.).
741 Sad: 38/34
742 RM,III, ıo.
743 Tekvir: 81/20
744 Büruc: 85/15; 17, 42; 40, 15,
745 Zuhruf: 43/82; 21,22;
746 Neml: 27/26; 23, 86; 9, 129;
747 Mü’minün: 23/116,
748 'Akkâd, s. 92.
749Eliade, Traite, s. 64.
750 Aynı eser, s. 66.
751 Aynı eser, s. 67.
752 Prof. Dr. Suad Yıldırım, Kur'an'da Ulûhiyyet, Kayıhan Yayınevi:132-134.
776 krş. İbn Teymiyye, Muvâfaka, l, 63-64; Talât Koçyiğit, Hadisçilerle Kelâmcılar Arasında Münakaşalar, s. 140.
777 Kasas: 28/30
778 İbn Hazm, el-Muhallâ, I, 29. Furkan: 25/2
779 Reddu'l-Marisî, s. 382. Ayrıca bk. el-Eş'arî, el-İbâne, s. 36 vdd.; T. Koçyıgit, anılan eser, s. 140-145'de bu anlamdaki fikirleri el-Evzâ'i (ö. 157/773), İbnu'l- Mübarek, eş-Şâfi'î (ö. 204/819), Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) gibi zatlardan nakleder (referansları için oraya bk.) el-Beyhakî, el-Esmâ' ve s-sıfât kitabında, s. 405-429'da Seleften bir çok zattan aynı anlamda sözler nakleder, İmam Hanîfeden de “Allah semâdadır, arzda değil.” sözünü nakleder (s. 429). Fakat naşir M.Z. el-Kevserî, bunun İmama nisbetinin sahih olmadığını ileri sürer (s. 429, n. I). Allah'a fevkiyet nisbeti hakkında geniş bilgi için bk. İbn Kayyim, Savâ'ik, s. 369-422; Tefsîru'l-Menâr, I, 395
782 Hamdi Yazır, VII, 5234. Bu konuda geniş bilgi için bu eserde s. 5232-5237' ey bk.
783 Eliade, Traite, s. 46-47.
784 Aynı eser, s. 47.
785 Değişik toplumlarda Semavî Tanrı inancı bk. Aynı eser, s. 47-55; H. Rousseau, Les Religions, s. 31-33.
786 Zümer: 39/67. Prof. Dr. Suad Yıldırım, Kur'an'da Ulûhiyyet, Kayıhan Yayınevi:134-139.
787 Tab., 2, 234 hk. V, 94.
788 el-Gazzâlî, el-Maksad, s. 48; Mut, s. 141.
789 LA, HBR md., IV, 226. “Muhbir” (bildiren) anlamı verenler de vardır (Muf.,s. 142).
790 Tevbe: 9/94
791 Muhammed: 47/31
792 Merfû' bir hadise göre, erkek ve kadın her kulun, üzerinde işlediği şeyleri, yeri ve günü ile bildirmesidir. et-Tirmizî, Tefsir kitabının ilgili yerinde; Tefsiru'n-Nesâ'î, V. 118 a; el-Fethu'r-Rabbânî li tertibi Musned-i Ahmed b. Hanbel, XVIII, 234; el-Mustedrek, II, 532; ed-Durru'1-Mensûr, VI, 380.
835 Prof. Dr. Suad Yıldırım, Kur'an'da Ulûhiyyet, Kayıhan Yayınevi:143-145.
836 krş,, RM, XXVII, 63.
837 Necm: 53/30
838 TA, Ilm md, VIII, 407. el-Halîm’ ve el-Gazzâlî'nin Kelâmı yönden daha teknik tarifleri hk. bk. Bey., s. 20-21; el-Maksad, s. 39.
839 Hucurat: 49/18 vb.
840 En’am: 6/59
841 Hadid: 57/4
842 Enbiya: 21/4
843 Krş., 10/61.
844 Nur: 24/64.
845 Taha: 20/67
846 Fatır: 35/38
847 En’am: 6/59
848 Gafir: 40/19
849 Mülk: 67/14 vb.
850 Bas., IV, 88.
851 En’am: 6/103
852 Gerçi “ilim”de, bizdeki anlamıyla Allah hakkında muhaldir. Zira bizim ilmimiz sonradan teşekkül eden maddî-zihnî suretlerden ibarettir, sınırlı gayba taalluk edemez. Fakat mevcut kelimeler içinde en uygun olan yine de ilim olduğu için, o seçilmiştir diye düşünüyoruz
1007 Nidd: Nazir, ' benzer, şebih anlamlarına gelir. Tanrı olarak benimsenen, O'nun- yerine ikame edilen şeylere denir.
1008 Bakara: 2/165
1009 Bunu, garblılar da anlamışlardır; “İslâm öncesi Arabistan'da 'abd'in pek âlâ bir Uluhiyete tapan anlamı vardır. Wellhausen ve Nöldeke tarafından düzenlenen theophore (Tanrıya nisbet olunarak yapılan şahıs isimleri) adlar listesine başvurmak, bunu anlamak için yeterlidir” (Reste des arabiso nen Heidenthuums, s. 2-3'ü referans vererek Gaudefroy-Demombyhes, “Sur quelques noms d'Allah”, s. 5).
1010 İbn Kayyim, Medâric, III, 19-20; Hamdi Yazır, I, 572-573.