17 Ve işte, ülkedeki halkın yüzünden, evet, onların kötülük ve iğrençlikleri yüzünden ülkenin üzerine bir lanet gelecektir, diyor Orduların Rabbi.
18 Ve öyle olacak ki diyor Orduların Rabbi, evet, bizim yüce ve gerçek Tanrımız: Her kim dünyada hazineler saklarsa ve eğer kendisi doğru bir insan değilse ve onları Rab'be saklamamışsa, ülkedeki büyük lanet yüzünden onları bir daha bulamayacaktır.
19 Çünkü Rab şöyle diyor: Onların hazinelerini bana saklamalarını isterim ve hazinelerini bana saklamayanlar ise lanetleneceklerdir; çünkü doğru olanlardan başka hiç kimse hazinelerini bana saklamaz; ve hazinelerini bana saklamayan kimsenin hem kendisi hem de hazinesi lanetlenecektir ve ülkedeki lanet yüzünden hiç kimse hazinelerini kurtaramayacaktır.
20 Ve yüreklerini zenginliklere verdikleri için hazinelerini saklayacakları gün gelecek ve yüreklerini zenginliklerine verdikleri için düşmanlarının önünden kaçarlarken hazinelerini saklayacaklar; çünkü onları bana saklamak istemedikleri için, onlara da, hazinelerine de lanet olsun! Ve o gün onlar vurulacaklardır, diyor Rab.
21 İşte, ey bu büyük şehrin halkı sözlerimi dinleyin! Evet, Rab'bin söylediği sözlere kulak verin! Çünkü işte Rab, zenginlikleriniz yüzünden lanetlendiğinizi ve aynı zamanda zenginliklerinizin de yüreklerinizi onlara verdiğiniz ve onları size verenin sözlerine kulak vermediğiniz için lanetlendiğini söylüyor.
22 Sizler Rab Tanrınızı ve O'nun size verdiği nimetleri hatırlamıyorsunuz, tersine hep zenginliklerinizi hatırlıyorsunuz; onlar için Rab Tanrınıza şükretmiyorsunuz; evet, yürekleriniz Rab'be açık değil; ne var ki yürekleriniz büyük bir gururla böbürleniyor, övünüyor, çok hava atmaya, kıskanmaya, sürtüşmeye, kin beslemeye, baskı yapmaya ve cinayet işlemeye ve her türlü kötülük yapmaya can atıyor.
23 Bundan dolayı Rab Tanrı hem ülkenizin hem de zenginliklerinizin üzerine lanet yağdırdı ve bunu işlediğiniz kötülükler yüzünden yaptı.
24 Evet, gelmiş olan bu zamandan dolayı vay bu halkın haline! Çünkü siz tıpkı eskiden yaptıkları gibi peygamberleri kovup onlarla alay ediyorsunuz ve onları taşlayıp öldürüyorsunuz ve onlara her türlü kötülüğü yapıyorsunuz.
25 Ve şimdi sizler konuşurken diyorsunuz ki: Eğer biz eskiden atalarımızın günlerinde yaşamış olsaydık, peygamberleri öldürmez, onları taşlayıp kovmazdık.
26 İşte siz onlardan daha kötüsünüz; çünkü Rab'bin yaşadığı gibi, eğer bir peygamber aranıza gelip de size Rab'bin sözünü bildirir ve bu sözler günahlarınıza ve kötülüklerinize tanıklık ederse, öfkelenip onu kovarsınız ve onu öldürmek için türlü yollara başvurursunuz; evet, işlerinizin kötü olduğuna tanıklık ettiği için, onun yalancı bir peygamber olduğunu ve onun bir günahkâr olduğunu ve şeytandan olduğunu söylersiniz.
27 Fakat işte biri aranıza gelip: ABunu yapın, bu kötülük sayılmaz, şunu yapın zarar görmezsiniz@ derse; evet, AKendi yüreğinizin gururuna göre yürüyün, evet, gözlerinizin gururuna göre yürüyün ve gönlünüzün dilediği her şeyi yapın@ derse---ve aranıza biri gelir de böyle derse onu kabul eder ve onun bir peygamber olduğunu söylersiniz.
28 Evet onu göklere çıkartır, ona servetinizden verirsiniz; ona altınınızdan ve gümüşünüzden verirsiniz ve ona pahalı elbiseler giydirirsiniz; ve size pohpohlayıcı sözler konuşup her şeyin yolunda gittiğini söylediği için onun bir hatasını bulmazsınız.
29 Ey siz kötü ve sapık nesil, ey yürekleri taşlaşmış, dik kafalı halk! Rab'bin size daha ne kadar katlanacağını sanıyorsunuz? Evet, aptal ve kör rehberler tarafından size yol gösterilmesine daha ne kadar göz yumacaksınız? Evet, daha ne kadar karanlığı ışığa tercih edeceksiniz?
30 Evet, işte, Rab'bin öfkesi size karşı alevlendi; işte O, kötülüklerinizden dolayı ülkeyi lanetledi.
31 Ve işte zamanı gelince, O sizin zenginliklerinizi lanetleyecek ve zenginlikleriniz elinizden kayıp gidecek, öyle ki onları tutamayacaksınız; ve yoksulluk günlerinizde onları yanınızda bulamayacaksınız.
32 Ve yoksulluk günlerinizde Rab'be yakaracaksınız, ama boş yere yakaracaksınız; çünkü yıkımınız çoktan üzerinize gelmiştir ve ölümünüz kesinleşmiştir; ve işte o gün ağlayıp inleyeceksiniz, diyor Orduların Rabbi. Ve o zaman ağlayıp sızlayarak şöyle diyeceksiniz:
33 Ah keşke tövbe etseydim de peygamberleri öldürmeseydim ve onları taşlayıp kovmasaydım. Evet, o gün sizler: AAh keşke Rab Tanrımızı bize zenginliklerimizi verdiği günde hatırlasaydık, o zaman onlar kaygan olmazlardı, biz de onları kaybetmezdik; çünkü işte, zenginliklerimiz elimizden gitti!@ diyeceksiniz.
34 İşte buraya bir alet koyuyoruz, ertesi gün yok oluyor; ve işte, savaş gününde kılıçlarımızı aradığımız zaman da onlar elimizden alınmış oluyor.
35 Evet, hazinelerimizi sakladık ve onlar ülkedeki lanet yüzünden elimizden kayıp gitti.
36 Ah keşke Rab'bin sözü bize geldiği gün tövbe etseydik; çünkü işte, ülke lanetlendi ve her şey elimizden kayıp gidiyor ve biz onları tutamıyoruz.
37 İşte, cinler tarafından kuşatıldık; evet, ruhlarımızı yok etmek isteyenin melekleri tarafından çevrildik. İşte, kötülüklerimiz büyüktür. Ya Rab, kızgınlığını bizden çeviremez misin? Ve o günlerde sizin sözleriniz böyle olacak.
38 Fakat işte denenme günleriniz geçti; kurtuluş gününüzü sonsuza kadar ertelediniz, ama artık çok geç ve yıkımınız kesinleşti; evet, çünkü yaşadığınız her gün elde edemeyeceğiniz şeylerin peşinden koşturdunuz ve kötülük yaparak mutluluk aradınız; bu ise bizim Yüce ve Sonsuz Başımızdan gelen doğruluğun tabiatına ters düşer.
39 Ey ülke halkı, sözlerimi duyun! Ve Rab'bin öfkesinin sizden dönmesi ve sizin de tövbe ederek kurtulmanız için dua ediyorum.
14. BÖLÜM
Samuel, Mesih doğduğunda geceleyin aydınlık olacağını ve yeni bir yıldızın doğacağını bildirir---Mesih insanları geçici ve ruhsal ölümden fidye ile kurtarır---Ölümünün işaretleri olarak üç gün karanlık olacak, kayalar parçalanacak ve doğada büyük karışıklıklar görülecektir. m.ö. tahminen 6 yılı.
Ve öyle oldu ki Lamanlı Samuel yazılamayacak daha birçok yüce şey hakkında peygamberlik etti.
2 Ve işte onlara: Aİşte size bir işaret veriyorum@ dedi; çünkü beş yıl daha geçecek ve işte arkasından Tanrı'nın Oğlu, adına inanan herkesi fidye ile kurtarmak için gelecek.
3 Ve işte O'nun geleceği zaman için size şu işareti vermek istiyorum; çünkü işte, O'nun gelişinden önceki gece, gökte o kadar büyük ışıklar parlayacak ki karanlık olmayacak; öyle ki insana sanki gündüzmüş gibi görünecek.
4 Bu yüzden, bir gündüz ve bir gece ve bir gündüz sanki bir gün gibi olacak ve gece olmayacak; ve bu size bir işaret olacaktır; çünkü siz güneşin hem doğuşunu hem de batışını göreceksiniz; bu yüzden kesinlikle iki gündüzün ve bir gecenin olduğunu bileceksiniz; ancak o gece karanlık olmayacak; ve bu O'nun doğmadan önceki gece olacak.
5 Ve işte, daha önce hiç görmediğiniz bir yıldız doğacak ve bu da size bir işaret olacaktır.
6 Ve işte hepsi bununla kalmayıp gökyüzünde birçok işaret ve mucizeler olacaktır.
7 Ve öyle olacak ki hepiniz o kadar hayrete düşüp şaşıracaksınız ki yere kapanacaksınız.
8 Ve öyle olacak ki Tanrı'nın Oğlu'na kim inanırsa, sonsuz yaşama kavuşacak olan odur.
9 Ve işte Rab böyle, meleği aracılığıyla bana bunları gelip size söylememi emretti; evet, bu şeyler hakkında sizlere peygamberlik etmemi emretti; evet, bana: ABu halka tövbe edin ve Rab'bin yolunu hazırlayın@ diye haykırmamı söyledi.
10 Ve şimdi ben bir Lamanlı olduğum ve Rab'bin bana emrettiği sözleri sizlere söylediğim için ve bu sözler de sizlere ağır geldiğinden, bana kızıyorsunuz ve beni öldürmek istiyorsunuz; ve beni aranızdan kovdunuz.
11 Ve siz sözlerimi işiteceksiniz; çünkü kötülüklerinizden dolayı sizi bekleyen Tanrı'nın yargılarını duyup bilesiniz ve ayrıca tövbe etmenin koşullarını öğrenesiniz diye bu amaçla bu şehrin surları üzerine çıktım.
12 Ve bunu aynı zamanda Tanrı'nın Oğlu, göğün ve yerin Babası, başlangıçtan beri her şeyin Yaratıcısı olan İsa Mesih'in gelişini, O'nun gelişinin işaretlerini bilesiniz ve O'nun adına inanasınız diye yaptım.
13 Ve eğer O'nun adına inanırsanız, bütün günahlarınızdan tövbe etmek istersiniz; böylece O'nun erdemleri sayesinde de günahlarınızdan bağışlanabilirsiniz.
14 Ve işte size başka bir işaret, evet O'nun ölümüne ilişkin bir işaret vereceğim.
15 Çünkü işte, kurtuluşun gelebilmesi için O'nun mutlaka ölmesi gereklidir; evet, ölülerin dirilişini gerçekleştirmek için ve böylece insanların Rab'bin huzuruna getirilebilmelerini sağlayabilmek için O'nun ölmesi gerekli ve uygundur.
16 Evet, işte, bu ölüm dirilişi gerçekleştirir ve bütün insanlığı ilk ölümden, o ruhsal ölümden fidye ile kurtarır; çünkü bütün insanlık Adem'in düşüşüyle Rab'bin huzurundan ayrılmakla hem geçici hem de ruhsal bakımdan ölmüş sayılır.
17 Fakat işte, Mesih'in dirilişi insanlığı, evet, hatta tüm insanlığı kurtaracak ve onları tekrar Rab'bin huzuruna getirecektir.
18 Evet ve bu diriliş tövbenin koşullarını ortaya koyar ki tövbe eden kimse kesilip ateşe atılmaz; ama tövbe etmeyen kim olursa olsun kesilip ateşe atılır; ve onların üzerine tekrar ruhsal bir ölüm, evet, ikinci bir ölüm gelecektir; çünkü onlar doğrulukla ilgili değerlere göre tekrar mahrum kalmışlardır.
19 Bu yüzden tövbe edin, tövbe edin! Korkarım ki bunları bildiğiniz halde yapmayarak kendi kendinizi mahkum edecek ve bu ikinci ölüme getirileceksiniz.
20 Fakat işte, size başka bir işaretten, O'nun ölümüyle ilgili bir işaretten söz ediyordum; işte, O'nun ölüm acısı çekeceği gün güneş kararacak ve size ışığını vermeyi reddedecektir; ve aynı şekilde ay ve yıldızlar da ışık vermeyi reddedeceklerdir; ve O'nun ölüm acısı çekeceği zamandan, ölülerin arasından tekrar dirileceği zamana kadar, üç gün boyunca, bu ülkenin üzerinde hiçbir ışık olmayacaktır.
21 Evet, O'nun ruhunu teslim edeceği zaman, saatlerce gök gürleyecek, şimşekler çakacak ve yeryüzü sarsılıp titreyecek; ve bu dünyanın üzerindeki, hem dünyanın üzerindeki hem de altındaki, şu an katı olarak bildiğiniz ya da büyük bir bölümü sağlam bir kütle olan kayalar parçalanacaktır.
22 Evet, kayalar yarılacak sonra da bütün dünyada, evet, hem yerin üzerinde hem de altında tabakalar, çatlaklar ve kırılmış parçalar halinde bulunacaktır.
23 Ve işte, büyük kasırgalar çıkacak ve birçok dağlar vadi gibi alçaltılacak ve şimdi vadi denilen birçok yerler ise çok yüksek dağlar olacaktır.
24 Ve birçok geniş yollar parçalanacak ve birçok şehirler harabeye dönüşecektir.
25 Ve birçok mezarlar açılıp ölülerini serbest bırakacak ve birçok azizler ise çok kişilere görünecektir.
26 Ve işte melek benimle böyle konuştu; çünkü bana saatlerce göğün gürleyeceğini ve şimşeklerin çakacağını söyledi.
27 Ve bana bütün bunların gök gürlerken, şimşek çakarken ve fırtına koparken olacağını ve üç gün süreyle bütün yeryüzünün karanlıkla örtüleceğini söyledi.
28 Ve melek bana insançocukları arasında inançsızlığa yer kalmaması için bu işaretlerin ve bu mucizelerin bütün ülkede olacağını ve inanmaları için birçok kişinin bundan daha büyük şeyler göreceklerini söyledi.
29 Ve bunun amacı, inanan herkesin kurtulabilmesi ve inanmak istemeyenlerin üzerine de adil bir yargının gelmesidir; ve eğer mahkûm edilirlerse, bu mahkûmiyeti kendi üzerlerine kendileri getirirler.
30 Ve şimdi hatırlayın kardeşlerim, hatırlayın ki mahvolan her kimse kendi isteğiyle mahvolur; ve kim kötülük işlerse kendine kötülük eder; çünkü işte, sizler özgürsünüz; kendi bildiğiniz gibi hareket etmekte serbestsiniz; çünkü işte, Tanrı sizi bilgilendirerek özgür kılmıştır.
31 O size iyiyi kötüden ayırmayı öğretmiş ve yaşamı ya da ölümü seçebilme özgürlüğünü vermiştir; ve iyilik yaparak iyilik bulabilirsiniz, daha doğrusu iyi olan şeyler size geri verilecektir; başka bir deyişle kötülük yaparsanız kötü olan şeyler size geri verilecektir.
15. BÖLÜM
Rab, Nefililer'i sevdiği için onları cezalandırarak yola getirir---İnanca dönen Lamanlılar inançlarında kararlı ve bağlıdırlar---Rab son günlerde Lamanlılar'a merhamet gösterecektir. m.ö. tahminen 6 yılı.
Ve şimdi, sevgili kardeşlerim, işte tövbe etmezseniz, evlerinizin ıssız bırakılacağını size bildiriyorum.
2 Evet, tövbe etmezseniz, kadınlarınızın çocuklarını emzirecekleri gün onları ağlatan bir sürü nedenler olacak; çünkü sizler kaçmaya çalışacaksınız ve sığınacak bir yer bulamayacaksınız; evet ve çocuk bekleyenlerin vay haline! Çünkü onlar ağır oldukları için kaçamayacaklar, bu yüzden çiğnenip ölüme terk edilecekler.
3 Evet, kendilerine gösterilecek olan bütün işaret ve mucizeleri gördükten sonra tövbe etmezlerse, Nefi halkı denilen bu halkın vay haline! Çünkü işte, onlar Rab'bin seçtiği bir halktır; evet O, Nefi halkını sevdi ve aynı zamanda onları yola getirmek için cezalandırdı; evet, onları kötülük yaptıkları zamanlar sevdiği için cezalandırdı.
4 Fakat işte kardeşlerim, Lamanlılar'ın sürekli olarak yaptıkları kötülüklerden dolayı, onlardan nefret etti ve bu da atalarının geleneklerinin kötülüğünden dolayı idi. Fakat işte, Nefililer'in vaazlarıyla onlara kurtuluş geldi ve bu nedenle Rab de onların ömrünü uzattı.
5 Ve onların büyük bir kısmının görevlerinin başında olduklarını ve Tanrı'nın önünde dikkatle yürüdüklerini ve Musa yasasına göre O'nun emirlerini, kanunlarını ve kararlarını yerine getirmeye dikkat ettiklerini görmenizi isterim.
6 Evet size derim ki onların çoğu böyle yapmakta ve yorulmayan bir gayretle kardeşlerinin geriye kalan bölümünü gerçeğin bilgisine getirmeye çabalamaktadırlar; bu yüzden her gün birçok insan onlara katılmaktadır.
7 Ve işte siz kendiniz de biliyorsunuz, çünkü buna tanık oldunuz; atalarının kötü ve iğrenç geleneklerini bilerek, gerçeğin bilgisine getirilenler, kutsal yazılara, evet, kutsal peygamberlerin yazılmış olan peygamberliklerine inanmaya yöneltilenler ve bunlar vasıtasıyla Rab'be inanıp tövbe etmeye ve yüreklerinde bir değişiklik meydana getiren inanç ve tövbeye yöneltilenler;
8 Bu yüzden bu aşamaya gelen herkes, siz de bilirsiniz ki, inançlarında ve ayrıca kendilerini özgür kılan bu şeyde kararlı ve bağlıdırlar.
9 Ve ayrıca biliyorsunuz ki onlar savaş silahlarını gömmüşlerdir ve herhangi bir şekilde günah işlemekten korktukları için onları çıkarmazlar; evet, onların günah işlemekten korktuklarını görebilirsiniz; çünkü işte, onlar düşmanlarının ayakları altında ezilip öldürülmeye katlanacaklar ve Mesih'e olan inançlarından dolayı onlara karşı kılıçlarını kaldırmak istemeyeceklerdir.
10 Ve şimdi inandıktan sonra inandıkları şeye bağlı kaldıkları ve bir kere aydınlatıldıktan sonra kararlı oldukları için, işte Rab, kötülüklerine rağmen onları kutsayacak ve ömürlerini uzatacaktır.
11 Evet, kardeşlerimiz Lamanlılar'ın eski durumlarına getirilerek tekrar gerçeğin bilgisine kavuşturulmaları konusunda atalarımız tarafından ve ayrıca Zenos peygamber ve başka birçok peygamber tarafından söylenilen zaman gelinceye kadar onlar inançlarını yavaş yavaş kaybetseler bile, Rab onların ömrünü uzatacaktır.
12 Evet, size şöyle söylerim ki Rab, kardeşlerimiz Lamanlılar'a son günlere ait vaadler vermiştir; ve yaşayacakları birçok sıkıntılara ve yeryüzünde oradan oraya sürükleneceklerine ve avlanılacaklarına ve vurulacaklarına ve sığınacak bir yer bulamadan başka ülkelere dağıtılacak olmalarına rağmen, Rab onlara merhametli davranacaktır.
13 Ve bu onların Fidye ile Kurtarıcılarının, yüce ve gerçek çobanlarının bilgisi olan gerçek bilgiye tekrar getirilecekleri ve O'nun koyunları arasında sayılacakları peygamberliğe göredir.
14 Bu yüzden size derim: Eğer tövbe etmezseniz, onların durumu sizin durumunuzdan daha iyi olacaktır.
15 Çünkü işte, eğer size gösterilen güçlü işler onlara, evet, atalarının gelenekleri yüzünden inançlarını yavaş yavaş kaybedenlere gösterilmiş olsaydı, onların bir daha inançlarını kaybetmeyeceklerini kendiniz görebilirdiniz.
16 Bu yüzden Rab şöyle diyor: Ben onları tamamen yok etmeyeceğim; fakat bilgeliğimle kararlaştıracağım günde onların yine bana dönmelerini sağlayacağım, diyor Rab.
17 Ve şimdi işte, Nefili halkı hakkında Rab şöyle diyor: Aralarında yaptığım nice güçlü işlere rağmen, eğer onlar tövbe etmezler ve benim isteğime uymazlarsa, inançsızlıklarından dolayı onları tamamen yok edeceğim diyor Rab; ve Rab'bin yaşadığı nasıl kesinse bunlar da öyle gerçekleşecektir, diyor Rab.
16. BÖLÜM
Samuel'e inanan Nefililer, Nefi tarafından vaftiz edilir---Samuel tövbe etmeyen Nefililer'in attığı oklar ve taşlar ile öldürülemez---Bazıları yüreklerini katılaştırırken başkaları melekler görür---İnanmayanlar, Mesih'e ve O'nun Yeruşalem'e geleceğine inanmanın mantığa uygun olmadığını söylerler. m.ö. tahminen 6--1 yılları.
Ve şimdi, öyle oldu ki birçok kişi Lamanlı Samuel'in şehir surlarının üzerinde söylediği sözleri duydu. Ve onun sözlerine inananların hepsi gidip Nefi'yi aradılar ve gelip onu bulduklarında inkâr etmeyip günahlarını ona itiraf ettiler ve Rab'be vaftiz olmak istediler.
2 Fakat Samuel'in sözlerine inanmayanların hepsi ona kızdılar; ve surların üzerindeyken onu taşladılar ve surların üzerinde dururken çok kişi ona ok attı, ama Rab'bin Ruhu onunla beraber olduğundan taşları ve okları ile onu vuramadılar.
3 Şimdi onu vuramadıklarını gördüklerinde, onun sözlerine inananlar çoğaldı; öyle ki onlar vaftiz olmak için Nefi'ye gittiler.
4 Çünkü işte, Nefi, halkın Mesih'in yakında geleceğini bilmesi için vaftiz ederek ve peygamberlikte bulunarak ve vaaz ederek ve halkı tövbeye çağırarak onlara işaretler ve harikulade şeyler gösteriyor ve halkın arasında mucizeler yapıyordu.
5 Onlara yakında görülecek olan olayları, gerçekleştikleri zaman bunların kendilerine daha önceden bildirildiğini bilip hatırlamaları ve inanmaları için bildiriyordu; bu yüzden, Samuel'in sözlerine inanan herkes vaftiz olmak için Nefi'nin yanına gitti; çünkü onlar tövbe edip günahlarını itiraf ederek geldiler.
6 Fakat aralarından büyük bir bölümü Samuel'in sözlerine inanmadı; bu yüzden onu taşları ve okları ile vuramadıklarını gördüklerinde, komutanlarına bağırarak: ABu herifi tutup bağlayın; çünkü işte onda şeytan var ve içindeki şeytanın gücünden dolayı ona taşlarımız ve oklarımızla vuramıyoruz; bu yüzden onu tutup bağlayın ve alıp götürün!@ dediler.
7 Ve onu yakalamak için ilerlediklerinde işte, o kendisini surlardan aşağı attı ve onların ülkesinden kaçtı, evet, hatta kendi ülkesine döndü ve orada kendi halkı arasında vaaz etmeye ve peygamberlik etmeye başladı.
8 Ve işte, Nefililer arasında bir daha ondan hiç haber alınamadı; ve halkın başına gelenler bunlardı.
9 Ve Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin seksen altıncı yılı böyle sona erdi.
10 Ve hakimler yönetiminin seksen yedinci yılı da böyle sona erdi; halkın çoğunluğu gururlarında ve kötülüklerinde kalırken, küçük bir bölümü Tanrı'nın önünde daha dikkatli bir şekilde yürüyordu.
11 Ve hakimler yönetiminin seksen sekizinci yılında da durum böyleydi.
12 Ve hakimler yönetiminin seksen dokuzuncu yılında halkın işlerinde pek değişiklik olmadı; ancak halk işlediği kötülüklerde daha çok sertleşmeye ve Tanrı'nın emirlerine gittikçe daha aykırı olan işler yapmaya başladı.
13 Fakat öyle oldu ki hakimler yönetiminin doksanıncı yılında, halka büyük işaretler ve mucizeler verildi; ve peygamberlerin sözleri yerine gelmeye başladı.
14 Ve melekler insanlara, hikmetli kişilere göründüler ve onlara büyük sevincin müjdesini bildirdiler; böylece bu yıl kutsal yazılar gerçekleşmeye başladı.
15 Buna rağmen halk yüreklerini katılaştırmaya başladı; hem Nefililer hem de Lamanlılar'dan en çok inananların dışında, herkes kendi kuvvetine ve kendi bilgisine güvenmeye başlayarak şöyle dedi:
16 Birçok şeyin arasından bazı şeyleri doğru olarak tahmin etmiş olabilirler; fakat işte, biz söylenmiş olan bu büyük ve olağanüstü işlerin hepsinin gerçekleşemeyeceğini biliyoruz.
17 Ve aralarında tartışmaya ve çekişmeye başlayarak şöyle dediler:
18 Mesih diye bir varlığın gelmesi mantığa uygun değildir; eğer öyleyse, yani söylendiği gibi Tanrı'nın Oğlu, göğün ve yerin Babası ise, niçin kendisini Yeruşalem'dekilere göstereceği gibi bize de göstermeyecektir?
19 Evet, niçin Yeruşalem ülkesinde görüneceği gibi bu ülkede de kendisini göstermeyecektir?
20 Fakat işte, biz bunun aramıza değil, fakat uzakta bilmediğimiz bir ülkeye gelecek olan büyük ve harikulade bir şeye bizi inandırmak için atalarımız tarafından bize bırakılmış kötü bir gelenek olduğunu biliyoruz; bu yüzden kendi gözlerimizle bunların doğruluğuna tanık olamayacağımız için, onlar bizi cahil olarak uyutmaya devam edeceklerdir.
21 Ve onlar kötü olanın kurnaz ve esrarengiz sanatı ile, bizim anlayamayacağımız bazı gizli büyük işler çevirerek bizi sözlerine ve aynı zamanda kendilerine hizmetçi yaparak ezmek istiyorlar; çünkü bize sözü öğretmeleri için onlara bağlı olduğumuzdan, eğer hayatımız boyunca kendimizi onlara teslim edersek, bizi bu şekilde cahil bırakacaklardır.
22 Ve halk yüreklerinde aptalca ve boş olan daha pek çok şeylere inandı; ve halkın düzeni çok bozulmuştu; çünkü şeytan onları durmadan kötülük yapmaya kışkırtıyordu; evet, iyi olana ve gelecek olana karşı halkın yüreklerini katılaştırabilmek için ülkenin her yanında dedikodular ve tartışmalar yayarak dolaşıyordu.
23 Ve Rab'bin halkı arasında gösterilen işaretlere ve harikulade şeylere rağmen ve onların yaptıkları birçok mucizelere rağmen, şeytan tüm ülkede halkın yüreğini kıskıvrak yakalamıştı.
24 Ve Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin doksanıncı yılı bu şekilde sona erdi.
25 Ve böylece Helaman ve oğullarının kayıtlarına göre Helaman Kitabı sona erdi.
Üçüncü Nefİ
Bölümler:
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27 28 29 30
Nefİ'nİn Kİtabi
HELAMAN'IN OĞLU NEFİ'NİN OĞLU
Ve Helaman, Yahuda kralı Tsedekiya'nın yönetiminin ilk yılında Yeruşalem'den ayrılan Lehi'nin oğlu Nefi'nin soyundan biri olan Alma'nın oğlu olan Alma'nın oğlu Helaman'ın oğlu idi.
1. BÖLÜM
Helaman'ın oğlu Nefi ülkeden ayrılır, kayıtları oğlu Nefi tutar---İşaretlerin ve mucizelerin bolluğuna rağmen, kötüler doğruları öldürmeyi planlarMesih'in doğacağı gece gelirİşaret verilir ve yeni bir yıldız doğarYalanlar ve aldatmacalar çoğalır ve Gadiyanton eşkıyaları birçok insanı acımasızca öldürür. m.s. tahminen 1--4 yılları.
ŞİMDİ öyle oldu ki doksan birinci yıl geçmiş ve Lehi'nin Yeruşalem'den ayrılalı altı yüz yıl olmuştu; ve o yıl Lakoneyus ülkenin başhakimi ve valisi seçilmişti.
2 Ve Helaman'ın oğlu Nefi, en büyük oğlu Nefi'ye, pirinç levhalar ile tutulmuş olan bütün kayıtları ve Lehi'nin Yeruşalem'den çıkışından beri kutsal olarak saklanmış olan her şeyi emanet ederek Zarahemla ülkesinden ayrılmıştı.
3 Bu şekilde ülkeden ayrıldı, ama nereye gittiğini hiç kimse bilmiyor; ve oğlu Nefi onun yerine kayıtları, evet, bu halkın kayıtlarını tuttu.
4 Ve öyle oldu ki doksan ikinci yılın başında, işte, peygamberlerin ettikleri peygamberlikler daha çok yerine gelmeye başladı; çünkü halkın arasında daha büyük işaretler ve daha büyük mucizeler olmaya başladı.
5 Fakat bazı kişiler Lamanlı Samuel'in söylediği sözlerin yerine gelmesi gereken zamanın geçtiğini söylemeye başladılar.
6 Ve onlar kardeşlerinin durumuna sevinerek: Aİşte zaman geçti ve Samuel'in sözleri yerine gelmedi; o halde sizin bu konudaki sevinciniz ve inancınız boşunaydı@ demeye başladılar.
7 Ve öyle oldu ki ülkenin her tarafında büyük bir kargaşalık çıkardılar ve halktan inananlar söylenmiş olan bu şeylerin herhangi bir şekilde gerçekleşmeyeceğinden korkarak çok üzülmeye başladılar.
8 Fakat işte, inançlarının boşuna olmadığını görmek için gecesiz bir gün gibi olacak olan o gündüz ve o gece ve o gündüzü yılmadan beklediler.
9 Şimdi öyle oldu ki inanmayanlar, eğer Samuel peygamber tarafından verilmiş olan işaret görünmezse, o geleneklere inanan herkesin öldürüleceği bir gün kararlaştırdılar.
10 Şimdi öyle oldu ki Nefi'nin oğlu Nefi, halkının bu kötülüğünü gördüğünde, yüreğini büyük bir üzüntü sardı.
11 Ve öyle oldu ki dışarı çıkıp yere kapandı ve halkı adına, evet, atalarının geleneğine inandıkları için öldürülmek üzere olanların adına Tanrısına var gücüyle yakardı.
Dostları ilə paylaş: |