Evl‹YÂ Çeleb‹ seyahatnâmes‹



Yüklə 7,57 Mb.
səhifə49/74
tarix14.02.2018
ölçüsü7,57 Mb.
#42780
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   74

Menzil i nehr i Atîk: Nehr i Furât'dan el-me­likü'l-Muktedir ayırup çöl cânibine cereyân etdirmiş yemîn ü yesârına Mevâl Urbânı meks ederler. Şehr i Semâvât hâkinde mahsûlâtlı zemîndir. Andan yine taraf ı cenûba Furât sâhiliyle âbâdân içre 7 sâ‘atde,

Menzil i (   ) nâhiye i Kebce: Şehr i Semâvât hâkinde nâhiye i azîmdir. Vâlî i Bağdâd tarafından kırk bin guruşa verilir iltizâmdır.

....................(1 satır boş)....................

Andan yine Furât kenârıyla 3 sâ‘atde,

Evsâf ı arz ı kadîm kal‘a i Semâvât ı Azîm: Bu şehr i atîkin Semâvât nâmıyla şöhre i şehr ol­masının vech i tesmiyyesi oldur kim Tûfân ı Nûh'da ibtidâ âb ı zulmet Hazret i Nûh'un Kûfe şehrindeki bi'r i tennûrunda kaynayup kırk günde ibtidâ zemîn ü zamân su ile leb be-leb olup kırk birinci gün bir Tûfân ı Nûh zulumât olup kıyâmetden bir gün oldu. Ve bu şehr i Semâvât üzre zemâdan bulutlar pâre pâre ve rîze rîze olup Hazret i Nûh lisân ı (   ) ce 1 buyurduklarından ba‘de't-Tûfân bu şehre Semâvât eyitdiler. Şehr i azîm ve belde i kadîmdir. Hâlâ hâk i Bağdâd'da vâlî i Bağdâd'ın bir müte‘azzım ağası hâkimdir. On altı bin guruş iltizâm hâss ı hümâyûndur. İki yüz âdemiyle hükûmet eder. Ve yüz elli akçe ednâ mertebe kazâ-yı âsumânî-yi Semâvât'dır. Senevî mahsûlâtı Semâvât'dan bâd ı hevâ hâsıl olur. Kal‘a dizdârı ve yüz mikdârı neferâtı ve kifâyet edecek kadarca hâne ve mühimmâtı ve şâhî topları vardır. Muhtesibi ve şâhbenderi ve gümrük emîni vardır. Şehri nehr i Furât kenârında Ka‘be hâkinde hurma hıyâbânı içre ma‘mûr şehirdir. Kal‘ası hâk i pâk ile mebnî şekl i murabba‘ bir küçük sûr ı mu­sanna‘dır. Ve cümle (   ) aded müfîd ü muhtasar hânelerdir ve cümle (   ) aded mihrâbdır. Evvelâ (   ) (   ) câmi‘i.

....................(6 satır boş)....................[358b]

Ba‘dehû kal‘a i Semâvât'dan yine cânib i cenûba nehr i Murâd kenârıyla hâk i Mekke âbâdân içre 4 sâ‘atde,

Menzil i karye i Havşıla: Anı ubûr edüp yine semt i cenûba sâhil i Furât ile 6 sâ‘atde,

Menzil i kend i Nekîye: Şehr i Arace hâkinde üç yüz hâneli ve hurma hıyâbânlı kend i ma‘mûrdur. Cümle re‘âyâsı Arab ı Urbân ı Şî‘îler ve Zeydîlerdir. Andan yine cânib i cenûba 4 sâ‘atde gidüp,

Evsâf ı kal‘a i Arace: Sebeb i tesmiyyesi

....................(1 satır boş)....................

Ve bânîsi (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) Kal‘ası hâk i Mekke'de nehr i Furât kenârında Bağdâd hükmünde paşa ağalarından bir minkale ağa iki yüz tevâbi‘iyle hükm i hükûmet edüp beher sene hâss ı hümâyûn içün (   ) kise tahsîl edüp Bağdâd vâlîsine gönderir. Kal‘ası nehr i Furât kenâ­rın­da şekl i murabba‘ türâbdan mebnî bir küçük kal‘adır. Dizdârı ve (   ) aded neferâtları ve kifâyet mikdârı cebehânesi ve şâhî topları vardır. Ve cümle (   ) aded hâne i müfîd ü muhtasarlardır ve cümle (   ) aded mihrâbdır. Evvelâ (   ) (   ) câmi‘i. Andan

....................(4 satır boş)....................

Yine cânib i cenûba nehr i Furât kenârıyla gidüp vilâyet i Basra'ya kadem basıldı. 6 sâ‘atde nehr i Furât kenârıyla gidüp,

Menzil i karye i (   ) (   ): Ma‘mûr nahlistân ı gülistândır. Andan yine cenûba 4 sâ‘at,

Menzil i karye i (   ) (   ) (   ) (   ): Andan yine 4 sâ‘atde,

Menzil i karye i (   ) (   ): Meks olunup ma‘mûr köydür. Ammâ arslanların şûr ı şerlerinden bîzâr olduk.

Ale's-sabâh nehr i Ma‘kal'ı atlar ile ubûr etdik. Bu nehir nehr i Sebuk kurbünde Şatt'dan ayrılup Basra kurbünde kal‘a i Mehnâvî dibinde nehr i Şattu'l-Arab'a mahlût olduğu bâlâda Bağdâd suları evsâfında tahrîr olmuşdur. Andan yine cenûba 3 sâ‘atde,



Evsâf ı kal‘a i kadîm Mansûriyye: Sene 111 târîhinde Âl i Emeviyyûn'dan el-Melikü'l-Mansûr Devânıkî binâ etdiğinden kal‘a i Mansûriyye derler. Nehr i Furât kenârında hâk i Mekke'de ve hükm i Basra'da şekl i murabba‘ turâb ı tâhirden mebnî bir küçük kal‘acıkdır. Hâlâ Basra hudûdunda Kurna hâkimi hükmünde dizdârı ve neferâtları ve iltizâm ağası ve kadı ve muhtesibi vardır. Ve kal‘asında kifâyet mikdârı cebehâneleri ve şâhî topları vardır. Ve cümle (   ) aded müfîd ü muhtasar hasır u saz u kamışdan sutûhları türâb ile mestûr beyt i ma‘mûr­lar vardır. Câmi‘ (   ) (   ) (   ) ve hân ve hammâmı ve birkaç dükkânları vardır.

Andan gemilere süvâr olup nehr i Furât'ı ubûr edüp karşu tarafa cezîre i Kurna'ya geçüp



Evsâf ı cezîre i Mansûriye i cezîre: Bu dahi Mansûr ı Devânıkî binâsıdır kim iki Mansûre kal‘ası bir boğazda birbirine mukâbeleten binâ olunmuş kal‘alardır kim zamân ı kadîmde nehr i Furât üzre bu kal‘adan kal‘aya hadîd zencîr çeküp nehr i Furât ile bu kal‘alardan aşağı şehr i Basra'ya bir gemi ve bir kelek ubûr idemezmiş. Hâlâ bu cezîre i Kurna Mansûresi dahi hâk i pâk ile mebnî şekl i murabba‘ bir kal‘a i kavîdir. Dizdârı ve neferâtları ve müstevfâ cebehânesi ve hâkimi ve Kurna nâ’ibi ve bender emîni vardır. Andan câmi‘ ve hânı var ammâ hammâmı yokdur. Lâkin kifâyet mikdârı dekâkînleri vardır. Bu kal‘a i cezîre i Mansûresinde gemiden çıkılmayup nehr i Furât ile cereyân edüp güzer itse kal‘a i Kurna'ya varmadan kal‘a i Bas­ra'ya üç günde eğer berren ve eğer bahren varılır.

Ba‘dehû bu kal‘a i Mansûre'den cânib i şarka meyyâlce Kurna cezîresi içre hıyâbân [u] nahlistân [u] gülistânlı ma‘mûr kurâlar içre 7 sâ‘atde,



Menzil i Havur: Bir bataklı ve sazlı menzildir. Andan geçüp nehr i (   ) ubûr edüp nehr i (   ) münşa‘ib olup cezîre i Kurna içre niçe yüz pâre ma‘mûr [u] âbâdân kurâları saky edüp nehr i (   ) mahlût olur. (   ) (   ) (   ). Anı ubûr etmeden kenârıyla cânib i şarka meyyâl şekillice hurma hıyâbânı içre ma‘mûr kurâları 5 sâ‘atde ubûr edüp,

Evsâf ı kal‘a i Fethiyye i Sağîr: (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) [359a]

Evsâf ı kal‘a i Fethiyye i Kebîr: Bu dahi sene (   ) târîhinde el-Melikü'l-Mansûr (   ) (   ) (   ) binâsıdır. Nehr i (   ) sâhilinde çim ve top binâ bir kal‘a i ra‘nâ. Bu iki kal‘a i Fethiyyeler birbirine mukâbil binâ olunup mâbeyne-hümâdan tur‘a i (   ) (   ) cereyân eder iki kal‘adır. Bu nehir üzre zamân ı kadîmde âhen silsile çeküp bir gemi geçmek mümkin değil imiş. Hâlâ zencîr çekilen mahaller râygândır. Bu kal‘anın dahi dizdârı ve ne­ferâtları ve müstevfâ cebehânesi ve şâhî topları ve hâkimi ve nâ’ibi vardır. Ve cümle müfîd ü muhtasar bin aded beytü'l-hazenleri vardır. Ve câmi‘i ve birkaç dükkânları var ammâ hammâmı ve hânları ve medrese vü gayrı imâretleri yokdur.

....................(2 satır boş)....................

Andan yine şarka meyyâl (   ) sâ‘atde,

Evsâf ı şehr i Kilidü'l-bahreyn, binâ yı İskender i Zülkarneyn, Merece'l-bahreyn, bender i Irâkeyn, hısn ı hasîn ü sedd i metîn, diyâr ı Basra, ya‘nî kal‘a i Kurna

Be-kavl i müverrihân ı Rûm ve nükte-küşâ-yı zevi'l-mefhûm kavilleri üzre ibtidâ bu kal‘ayı İskender i Zülkarneyn binâ etmişdir. Sebeb i binâsı oldur kim İskender'in alnında iki karnı ya‘nî iki boynuzu hâsıl olmuşdu. Anın vec‘ine dermân arayup âb ı hayâta gitmişdi. Âhirü'l-emr âb ı hayâtı bulmadan el yuyup hâ’ib ü hâsir kat‘ ı menâzil ederek Basra'ya andan bu cezîre i Kurna'ya gelüp nehr i Furât ve nehr i Şatt'ın birbirine mahlût olduğu mahalde nehreyn i zülâleynden nûş edüp karneyninin vec‘aynı teskîn olup hâb ı râhata vardı. Ba‘dehû hâb ı râhatdan bîdâr ve şarâb ı Şatt'dan huşyâr olup gördü kim bedenine hiffet [ü] kemâ­kân sıhhat gelmiş ve karnlarının acısı teskîn olmuş, hemân İskender safâ-yı hâtırından cemî‘i hüke­mâ­la­rın cem‘ edüp eydür: "Hamd i Hudâ benim kar­nı­mın acısı zâ’il oldu. Tiz bu mahalde Karne nâm bir şehr bünyâd olunsun." deyü bir şehr i mu‘azzam inşâ edüp ismine şehr i Kanre dediler. Mürûr ı eyyâm ile efvâh ı nâsda galat ı meşhûr olan olup kal‘a i Kurna dediler kim karn­dan galat Kurna derler.

Târîh i Yarmenî i Mıkdısî bu kal‘a i Kurna'yı ve kal‘a i Basra'nın evsâfın hûb tahrîr etmişdir. Hâlâ bu kal‘a i Kurna eyâlet i Basra hâkinde sancak beği tahtıdır. Taraf ı pâdişâhîden hâss ı hümâyûnu ve livâsında timâr ü ze‘âmeti ve çeribaşı ve alâybeğisi yokdur. Ancak paşası bin kadar güzîde asker ile hükm i hükûmet edüp iltizâm ile mâl tahsîl eder. Yüz elli akçe kadısı var ve cümle (   ) aded nâhiye kurâsı vardır. Bu diyârı Murtezâ Paşa Efrâsiyâboğlu Hüseyin Paşa destinden feth edüp Âl i Osmân san­cağı olalı kal‘a i Kurna'ya altı oda yeniçeri ve bir oda cebeci ve bir oda topçu koyup hâlâ bir hâkimi dahi yeniçeri ağasıdır.

Ve muhtesibi ve şâhbenderi ve gümrük emîni vardır. Kal‘asında dizdârı ve 3.000 aded neferâtları ve bî-hisâb cebehânesi ve yüz aded şâhî ve balyemez topları vardır.

Eşkâl i zemîn i kal‘a i Kurna: Nehr i Şatt ve nehr i Furât birbirine mahlût olup Şattu'l-Arab olduğu mahalde bir vâsi‘ cezîre i azîm burnunda bir çemenzâr u nahlistân içre hâk i amber-pâk çim ve rıhtım ile mebnî şekl i murabba‘ bir gûne toprak musanna‘ kal‘adır. Dâ’iren-mâdâr cirmi (   ) (   ) adımdır. Ve der i dîvârları üzeri ol kadar vâsi‘dir kim atlılar harbe oynamak mümkindir.

Ve handakı (   ) (   ) (   ) ve cümle (   ) aded kapusu vardır. Ve derûn ı kal‘ada cümle tahtânî ve fevkânî hâk ile mestûr hâne i ma‘mûrlardır. Ve cümle (   ) mihrâbdır.

Evvelâ Hüseyin Paşa Câmi‘i ve (   ) (   ) (   ) Alî Paşa Câmi‘i (   ) (   ) (   ) ve (   ) aded ham­mâmı var (   ) (   ) ve müte‘addid hânları ve üç yüz aded dükkânları ve kahvehâneleri vardır. Ammâ medrese ve dârü'z-ziyâfe imâretleri yokdur. Ammâ bâğ u bâğçe vü nahlistânı çokdur. Ekseriyyâ bu şe­hirde atlarına ve sâ’ir devâbât makûlesi hayvânât­larına arpa yerine hurma ve pirinç verirler. Zirâ cemî‘i bâğlarında ve kendlerinde hurma-yı gûnâ-gûnu dağlar gibi yığılmışdır kim Hindistân'a niçe yüz, [359b]

....................(1 satır boş)....................



Sitâyiş i tetimme i külliyât ı kal‘a i Kurna: Evvelâ bu kal‘a i Kurna'dan kal‘a i Bağdâd'a varınca on beş menzildir, yüz otuz üç sâ‘at yerdir. Ammâ bu hakîr Murtezâ Paşa kethudâsıyla âheste âheste köyden köye ve ziyâretden ziyârete giderek ve zevk u safâlar ederek otuz bir günde kal‘a i Kurna'ya dâhil olduk. Ammâ bu kal‘a i Kurna gerçi Şatt-ı Furât bir yere cem‘ olduğu cezîrededir ammâ iki nehir bir olduğu mahal Kurna'dan yukaru Bağdâd cânibine (   ) nâm mahalde iki nehir bir­birine mahlût oldukdan sonra bu nehreyn i azîmeyne Şattu'l-Arab derler kim deryâ-misâl olup tâ Arace ve Semâvât kal‘alarına varınca deryâ gibi talattum edüp azîm Hindistân gemileri ve Portukal küffârı gurâbları işler. Ve bu kal‘a i Kurna'dan cânib i kıbleye yine nehr i Furât'ı geçüp ara yatıda kal‘a i Basra'ya varılmak mümkindir ammâ üç menzilde refâhiyyet üzre erilir.

....................(4 satır boş)....................



Ziyâretgâh ı kal‘a i Kurna:

....................(2 satır boş)....................

Kal‘a i Kurna'dan Basra'ya gitdiğimiz menâzilleri beyân eder

Evvelâ Kurna'dan cânib i kıbleye yine kal‘a i Fethiyye i Kebîr'i ubûr edüp 6 sâ‘atde,



Menzil i Havra's-subû‘: Bir bataklı ormanistân kenârında yüz hâneli, pirinci firâvân, Şî‘î kavmi köyüdür ammâ gâyetü'l-gâye marâlî ve gazâlî gözlü mahbûbe kızları vardır. Andan yine cânib i kıbleye Kurna cezîresi içre 7 sâ‘atde,

Menzil i kal‘a i def‘a Mansûriyye: Yine bu kal‘ada bir gice mihmân olup cümle gemiler âmâde oldukda ale's-sabâh beş yüz askerle nehr i Furât'ı gemilerle ubûr edüp karşu Mekke hâkinde ve Basra hudûdunda,

Kal‘a i Eski Mansûr: Bunda mihmân olmayup yine nehr i Şatt sâhiliyle Mekke hâkinde cânib i cenûba (   ) sâ‘atde ma‘mûr u âbâdân kendler içre,

Menzil i karye-i

....................(1.5 satır boş)....................

Andan yine cenûba kenâr ı Şatt ile Ka‘be hâkinde (   ) sâ‘atde,

Sitâyiş i şehr i bedreka i makâmât, ebniyye i kerâmât, kân ı müctehid i evliyâ, mesken i münferid i asfıyâ, nazargâh ı enbiyâ, belde i atîk i Abâdân, sâhil i bahr i Hürmüz [ü] Ummân, ya‘nî hâk i Mekrân ı Hadra, kal‘a i Basra

Cemî‘i müverrihîn kavilleri üzre hubût ı Âdem'de ibtidâ du‘â-yı Âdem Safî ile imâristân olan diyâr ı Hindistân'da cezîre i Serendil'dir.

Andan emr i Hakk ile Âdem Safî diyâr ı Hür­müz'e gelüp berrine ve bahrine du‘â edüp diyâr ı Hürmüz imâr olup ganîmet oldu ve deryâ-yı Hürmüz'de dürr i yetîm hâsıl oldu.

Andan bu hâk i Basra'ya gelüp sâkin oldu ve du‘â edüp imâristân oldu.

Andan hâk i Abâdân'a varup du‘âsı sebebiyle imâr oldu.

Andan diyâr ı Ummân'a varup imâr oldu.

Andan Kûh ı Mekrân hâkine varup imâr oldu.

Andan hâk i Lahsa'ya andan hâk i Yemen [ü] Aden'e andan Mekke'ye varup cebel i Araf'da Havvâ ile buluşup ve bilişüp müşerref olduğiyçün Arafât dağına Cebel i Arafe derler.

Ba‘dehû Şît Nebî ile Âdem Nebî şehr i Kûfe'ye gelüp imâr etdi. Andan Şît Nebî evlâdları bu şehr i Basra'yı imâr etdiler. Ve ba‘de't-Tûfân Hazret i Nûh imâr etdi. Ba‘dehû Yemen tebâbi‘aları ile imâr etdi. Andan Hazret i Ömer hilâfetinde Hazret i Ömer radıyallahu anh sene (   ) târîhinde dest i hâricîden feth edüp Sâriyetü'l-Cebel hazretlerin hâkim nasb edüp üç yılda hâk i amber-pâk ile bir kal‘a binâ edüp niçe bin sahâbe i kirâm Mekke ve Medîne ve Yemen ve Aden'den hicret edüp eyle imâr eylediler kim zamân ı adâlet i adl i Ömer'de ehl i İslâm diyârlarında bundan mu‘azzam şehr i kebîr yok idi. Cümle yedi bin mihrâb cevâmi‘ ü mesâcidler idi. Hâlâ eser i binâları zâhir ü bâhirdir. Ve altı yüz medrese ve bin aded hân u hammâm ve yedi bin aded dekâkîn i bezzâzistân ve iki yüz aded imâret i dârü'l-ıt‘âm ve yetmiş altı bin hânedân var idi.

Ba‘dehû Âl i Abbâsiyân asrında bu şehr i Basra'nın cânib i erba‘asında [360a] nehr i Şatt'dan ve nehr i Furât'dan ve nehr i (   ) ve nehr i (   ) bu Basra hâkine on iki bin tur‘a cereyân edüp her tur‘ada gemiler yürürdü. Hatta Hârûnu'r-Reşîd'in hâtûnu Zübeyde Hanım nehr i Şatt'dan bir tur‘a ayırup tâ Yemen hâkinde Yemen huccâcının Yelem­lem nâm kasabada ihrâm geydikleri mahaldir. Tur‘a i Zübeyde Basra'dan Yelemlem şehrine huccâc gemilerle gidüp anda ihrâma girüp andan Ka‘be'ye vâsıl olurlardı. Ya‘nî ol asr ı Abbâsiyân'da Basra ol kadar ma‘mûr idi. Ba‘dehû niçe mülûkdan mülûka intikâl edüp kâh imâr ve kâh harâb olurdu.

Ba‘dehû sene 945 târîhinde Süleymân Hân'a itâ‘at eden {Mekâkıs oğlu Emîr Reşîd eban an ced sikke ve hutbe sâhibi idi. Âhir ı kâr Mâni‘ Hân nâm oğlun ve vezîri nâmına Mîr Muhammed'i hedâyâlar ile Basra miftâhların Süleymân Hân'a gönderüp yine Basra hükûmeti eyâlet ünvânıyla Emîr Râşid'e ihsân olunup sikke ve hutbe Süleymân Hân nâmına tilâvet olundu}.

Ba‘dehû sene 1048 târîhinde Efrâsiyâb Alî Paşa Sultân Murâd Hân ı Râbi‘e itâ‘at etdi ve ber-vech i te’bîd eyâlet i Basra kendüye ihsân olundu. Ammâ şimdiki halde hâkim i Basra Hüseyin Paşa ibn Efrâsiyâb Paşa'dır kim ber-vech i ocaklık Âl i Osmân'a mutî‘ u münkâd olup vezâret ile hükm i hükûmet eder. Murtezâ Paşa kethudâsı (   ) (   ) karındaşımızla Hüseyin Paşa'ya alây ı azîm ile vardığımızda kethudâsı (   ) (   ) Ağa on bin askerle istikbâle çıkup kal‘a-i Basra'ya (   ) (   ) kapusun­dan dâhil olurken kal‘adan şâdumân topları atılup huzûr ı Hüseyin Paşa'ya varup dest-bûsdan sonra Murtezâ Paşa hedâyâları gidüp arz olup zerre kadar makbûle geçmez şeklinde olup bizlere hayli i‘zâz [u] ikrâm edüp bir ziyâfet i azîm oldu kim gûyâ Bitlîs Hânı, Melek Ahmed Paşa'ya ziyâfet etmişdi. Ba‘de'z-ziyâfe Murtezâ Paşa kethudâsına bir zerdûz kerrake ve hakîre bir kerrake birer eğerli at ihsân edüp Murtezâ Paşa kethudâsı Hüseyin Paşa kethu­dâ­sına ve hakîre dîvân efendisi (   ) (   ) efendiye mihmân olup gayrı tevâbi‘leri Abdüsselâm oğulla­rına müsâferete gönderüp akîbimizce hakîre bir kise Muhammedî guruş ve bir kat esvâb ve Murtezâ Paşa kethudâsına iki kise ve bir kat libâs ı fâhire gönderüp her bâr paşa-yı âlîşân ile so­hbet i hâs edüp cemî‘i nüdemâlarıyla hüsn i ülfet edüp ahvâl i Basra'ya muttali‘ olup evsâfını alâ kadri'l-imkân tahrîr ü tavsîf etmeğe bezl i ihtimâm olundu.

Der-fasl ı hâkimân ı eyâlet i Basra

Azîm eyâlet i hükûmetdir. Paşasının hâssı kânûn ı Süleymân Hân üzre altı yüz seksen bir bin elli yedi akçedir kim Musul mîr i mîrânından bir akçe ziyâde olmak kânûndur. Ammâ eyâletinde timâr u ze‘âmet yokdur. Ve çeribaşı ve alâybeği dahi yokdur. Yedi yüz pâre kurâları iltizâm ile zabt olduğundan kânûn üzre müverrih i âlem Ayn ı Alî Efendi Basra defterdârı ve Lahsa ve Bağdâd defter­dârı olmuşdur. Ammâ çavuşlar kethudâsı ve defter emîni ve çavuşlar emîni ve çavuşlar kâtibi ve timâr defterdârı vardır. Hâlâ Efrâsiyâbzâde Hüseyin Paşa-yı Cem-cenâb mülkiyyet üzre eyâlet i Basra'ya mu­tasarrıfdır. Ammâ her üç ayda bir vâlî i Bağdâd'a ve her senede bir kerre Âsitâne'de sadrıa‘zama ve sa‘âdetlü pâdişâha hedâyâları gitmek kânûndur.

Basra paşasına beher sene bin kise hâsıl olur. Hemân beş yüz kise gümrüğünden hâsıl olur. Zîrâ beher sene iki yüz pâre Hindistân gemisi ve Firengîstân u Yemen ve Aden u Habeş gemileri gelir. Ve paşası üç bin asker ile tâ Lahsa ve Yemen ve Ummân ve Mekrân ve Mekke ve Ane ve Seleme çöllerine varınca hükm eder. Ve Bağdâd ile mü­şâdır. Ve Şattu'l-Arab karşusunda Gürdelen kal‘a­sın­dan kal‘a i Durak ve kal‘a i Haviziye üç menzilde varınca Basra hâkimi Şatt aşrı mezkûr Acem kal‘alarıyla müşâdır. Ve cenûb tarafına yine Hürmüz diyârında Acem ile müşâdır. Tâ bu mertebe ülke i azîmdir. Ve cümle (   ) aded kal‘aya mâ­likdir. Ve eyâletinde cümle yetmiş aded kös i şâhî çalar ve kerrenây ı Efrâsiyâb u tabl ı Âl i Osmân çalar. Sancak beğleri vardır ve iki yüz aded bî-tabl mîr i aşâ’ir i Arab u Urbân ve şeyh i meşâyihleri vardır. Ammâ,

Sancakları bunlardır ki zikr olunur

Evvelâ livâ i Kurna ve livâ i İskenderiyye'dir kim İskender i Kübrâ binâ etmişdir ve livâ i Am­mâre, Şatt kenârında berr i Acem'dedir. Ve livâ i Abâdân, berr i Basra'dadır. Ve livâ i Zekiyye ma­kâm ı Hazret i Üzeyr Nebî andadır ve Şatt kenârıdır ve Basra'dan aşağı livâ i kal‘a i Mühennâvî, Basra'ya gâyet karîbdir. Ve andan aşağı livâ i Kabân, ben­der i azîmdir ve Basra'nın Şatt aşrı mukâbelesinde livâ i Böğürdelen, bir kal‘a i metîndir. Acem hu­dû­dunda olmak ile neferâtları ve cebehânesi mükem­meldir. Bu mahalde nehr i Şatt'a mahlût olan nehr i Kârûniyye, tâ diyâr ı Acem'de şehr i Hureyza dağ­la­rından gelir âb ı hayâtdır. Ve mukâta‘a i livâ i ka­sa­ba i Cenûb ve mukâta‘a i livâ yı kasaba i Şimâl [360b] ve livâ i kasaba i Akkara ve mukâta‘a i ka­sa­ba i Mansûriyye, bu dahi Şatt kenârında ve mu­kâ­ta‘a i kasaba i Ca‘feriyye, nehr i Şatt kenârında vâki‘ olmuş ma‘mûr rabtadır. Ve livâ i kal‘a i Arce ve mukâta‘a i gümrük senevî beş yüz kise hâsıl olur ve Basra'dan altı fersah aşağıda kasaba i mukâta‘a i Übülle ve mukâta‘a i Cerce ve livâ yı azîm cezîre i Basra, eyâlet-misâl bir sancakdır. Cümle otuz altı pâre ma‘mûr kal‘alardır. Baş kal‘ası Tuzla'dır. Andan gayrileri mahalliyle tahrîr olunur. Ve kasaba i Vehmâ ve dahi kasaba i İmâm Muhammed Hanefî ve kasaba i Mînâ ve kasaba i Übülle ve livâ i Katîf.

....................(1 satır boş)....................

Bu bâlâda zikr olunan sancakların ve mukâta‘aların cümlesi Şatt kenârıyla Furât nehri sâhilinde ve tur‘alar kenârında vâki‘ olmuş kal‘alar ve hân u câmi‘ ve mesâcidli ve çârsû-yı bâzârlı kasaba i ma‘mûrlardır. İnşâallah gayrı livâlar ve gayrı şehr i müzeyyenler dahi mahalliyle tavsîf ü tahrîr olunur.

Ammâ bu zikr olunan livâların cümlesine hâkim i kübrâ Basra paşasıdır ve bir hâkimi dahi şer‘ i mübîn tarafından üç yüz akçe pâyesiyle kadısıdır. Cümle (   ) aded kurâdan beher sene kadıya on bin guruş hâsıl olur. Ve bir hâkim i şer‘ dahi şeyhülislâmdır. Ve üç aded mezâhib müftîleri ve şeyhülislâm ı Hanefî hükmündedir. Ve bir hâkim dahi nakîbü'l-eşrâfdır ve şâhbenderi ve kal‘a dizdârı ve yedi yüz aded kal‘a neferâtları ve 800 sağ kol ve 800 sol kol askeri ve topçu ve cebeci ve gayrisi cümle 3.000 askeri vardır.

Der-beyân ı eşkâl i zemîn i kal‘a i Basra;

Evvelâ hâk i Mekke'de nehr i azîm Şattu'l-Arab kenârında şekl i murabba‘ sâfî çim ve top ve kireç ve cibis ve hâk i pâk ile mebnî bir sevâd ı azîm ve bir sûr ı kadîmdir kim bizzât Hazret i Ömer radıyallahu anh dest i melâhide ve hâricîden feth edüp imâr etdikden berü hisârı türâb olmağile niçe kerre imâr ve niçe kerre harâb olmuşdur. Hattâ efvâh ı nâsda "Ba‘de harâbi'l-Basra" deyü darb ı mesel olmuş bir kelâmdır. Hâlâ bu mahalde kal‘a i Basra'yı temâşâ etdiğimizde niçe yerleri câ-be-câ rahnedâr olmuşdur. Ammâ bir taraf düşmanından bâk [ü] pervâsı yokdur. Zîrâ cânib i erba‘asın Şattu'l-Arab bendleri ve tur‘aları ihâta edüp cümle sahrâsı pirinç çeltikliğidir. Kaçan bir düşman Basra üzre gelse cümle bendleri boşandırup sahrâ-yı Basra deryâ olup at ve âdem ve fil i Mahmûdî gark olur ve Bağdâd tarafından gelen düşmana Kurna kal‘ası mâni‘dir. Aşağı bahr i Hürmüz tarafından gemilerle gelen düşmanlara kal‘a i Mühennâvî ve kal‘a i Gürdelen mâni‘dir.

Bu Basra böyle cây ı emânda vâki‘ olmağile kal‘asının imâretine ol kadar mukayyid değillerdir. Zîrâ kal‘a i kebîrdir. Kal‘a i Musul'dan vâsi‘ ve kal‘a i Bağdâd'dan küçükdür. Dâ’iren-mâdâr cirm i kal‘a i Basra (   ) (   ) adımdır ve handakı alçakdır. Niçe yerleri türâb ı rimâl ile pür olmuşdur. Ammâ dîvârları gâyet enli ve âlîdir. Niçe yüz kulle ve tabyaları metânet üzredir. Ol kadar balyemez top­ları ve cebehânesi yokdur. Serâmed müntehâ top­ları cümle Kurna kal‘asındadır. Zîrâ kal‘a i Kurna Basra'nın hadd i sedîdi ve kıfl ı medîdidir.

Ve Basra'nın üç tarafında handakı vardır. Ammâ Şatt tarafında handakı ve cisri yokdur. Zîrâ bu mahalde Şattu'l-Arab deryâdır kim arzı üç mildir, merd ü zen fark olunmaz ol kadar arîz Şatt'dır. Ve Basra kal‘asının bu Şatt tarafı gâyet metânet üzre mebnîdir. Ve cümle Basra kapusu (   ) aded bâb ı haşeblerdir. Bu bâblara nâzır metîn ü kavî ebrâclar vardır. Evvelâ Bağdâd tarafına Müşrâk kapusu paşalara cirid meydânı ve ıydeyn i şerîfeynde sıbyânlar ve fetâlar içün Salıncak ve Dollâb meydânı bu kapu tarafındadır. Ve Varoş Cisri kapusu, cânib i (   ) ve Kurna kapusu, taraf ı (   ) mekşûfdur ve Rabât kapusu, Bağdâd tarafına meftûhdur. Ve Mü­he­nnâvî kapusu, cânib i Şatt aşrı Gürdelen'e mef­tûhdur. Ve Bahr kapuları cânib i şarka küşâdedir. Ve Hasan ı Basrî kapusu, taraf ı kıbleye nâzırdır.

....................(1 satır boş)....................

Ma‘lûmum olan bunlardır.

Der-beyân ı imârethâ-yı kal‘a i Basra

Evvelâ derûn ı Basra'da şâhbender hisâbıyla cümle on bin aded tahtânî ve fevkânî sarây ı imârlar ve gayrı beyt i fukarâ-yı kibârlardır. Ekseriyyâ der i dîvârları kerpiç ve cibis ve tula ve sutûhları cümle hâk ile mestûr [361a] Beytü'l-hazen i ma‘mûr­lar­dır. Ammâ hâneleri sazdan ve kamış u çalaşdan ve hurma haşebinden mebnî mekân ı fukarâlardır. Cümleden mükellef paşalara mahsûs sarâydır. Cümle on bin iki yüz aded hâne ve dîvân­hâne ve hammâm ı rûşenâlı sarây ı zîbâdır kim Müşrâk kapusuna karîbdir.

....................(1.5 satır boş)....................

Ve Gümrükhâne, paşa sarâyı kurbünde vâki‘dir. Andan kethudâ hânesi ve Abdüsselâm oğulları hânesi, Hüseyin Cemâl sarâyı (   ) Hacı Halîl beyti

....................(2 satır boş)....................

Ma‘lûmumuz olan hâneler bunlardır.

Ve cümle (   ) aded mahalle add olunur. Bir mahallesi Aşşâr tur‘ası kenârında haşeb cisir ile ubûr olunur müfîd ü muhtasar re‘âyâ hâneleridir kim suyu medd [ü] cezr i Şatt'dan alırlar ve mahalle i Müşrâk ve mahalle i Paşa ve mahalle i Hindî ve mahalle i Kara Arablar, kurb ı bâb ı Müşrak'dadır. (   ) Ve cümle (   ) aded câmi‘ i hulefâdır. Evvelâ cümleden ma‘bedgâh ı kadîm Arab câmi‘i bizzât Hazret i Ömer radıyallahu anh binâsıdır. Ve Paşa sarâyı ardında cemâ‘at i kesîreye mâlik Ayas Paşa câmi‘i, rûşen binâ-yı ma‘mûrdur. Ve Abdüsselâm câmi‘i binâ-yı cedîddir ammâ gâyet metîndir. Ve Şeyh Habîbullah câmi‘i, ma‘mûrdur. Ve Rüstem Paşa câmi‘i. Ve Paşa sarâyı kapusu önündeki Hüseyin Paşa câmi‘i, sâhasında Kara Mustafâ Paşa medfûndur. Ve çârsû içinde cemâ‘at i kesîreye mâlik yine Hüseyin Paşa câmi‘i ve Müşrâk câmi‘i ve Güvâzîler Câmi‘i ve Seymer câmi‘i (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )

Bu câmi‘ler ma‘mûr u minâreli câmi‘ i pür-nûrlardır ammâ cümleden Hazret i Ömer câmi‘i ulu ma‘bedgâh ı kadîmdir ve bu câmi‘lerin birisi kurşumlu değildir. Cümlesinin sutûh ı kıbâbları kireç ile mestûrdur. Zîrâ kurşum şiddet i hârdan erir.

Ve bu câmi‘lerden mâ‘adâ mesâcidlerdir.

Ve cümle (   ) aded medrese i dârü'l-ulûmdur.

....................(1.5 satır boş)....................

Ve cümle (   ) mekteb i tıflân ı ebcedhândır.

....................(1.5 satır boş)....................

Ve cümle (   ) aded tekye i dervîşândır. Tur‘a i Aşşâr cisri başında tekye i Şeyh Mustafâ Uryânî

....................(1.5 satır boş)....................

Cümle (   ) sebîl i dilsitândır.

....................(1.5 satır boş)....................

Cümle (   ) aded hân ı hâcegândır.

....................(1.5 satır boş)....................

Cümle 1.000 aded dükkân ı bezzâzistândır. Evvelâ Paşa sarâyı önünde Buğday bâzârı ve Müşrâk bâzârı ve Seymer bâzârı ve Sayf bâzârı ve Haffâflar bâzârı ve Kettân bâzârı mükellefdir. Ve şehrin or­tasında Attârlar bâzârı bezzâzistân ı kebîr örtülü sûk ı tavîldir. Ve Pilav bâzârı ve Kumar bâzârı.

Cümle (   ) aded hammâm ı gâsilândır. Evvelâ Aşşâr tur‘ası cisri başında Sayf hammâmı ve Müşrâk hammâmı ve Kavvâflar hammâmı ve Rabât cisrinin karşu tarafında yine Aşşâr üzre Beled i Seyyâs hammâmı ve Seymer hammâmı ve Ayas Paşa ham­mâmı ve Çârsû hammâmı. Bu hammâmlar cümle {zift ü katran ile döşenmişdir}..



Yüklə 7,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   74




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin