5. مَّنْ يُطِعِ الرَّسُولَ فَقَدْ أَطَاعَ اللّهَ وَمَن تَوَلَّى فَمَا أَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا 1209
Bu ayetin delaletini anlatırken şöyle buyurmuştur:
Bu ayet, Allah Rasülü’ne (s.a.a) itaate sırt çeviren ve Hazret’e müracaat etmeyen kimseyi tehdide delalet etmektedir. Böyle olunca, nasihi mensuhtan ve âmmı mahsustan ayırt etmede Hazret’in beyanına sırt çeviren, Kur’an’ı tefsir ve tevilde kusurlu rey ve zannıyla amel eden kimseyi de kapsamaktadır. İstenen de işte budur.1210
Cevap:
Eğer onun istediği şey, bu ayetin delaletini anlatırken ifade ettiği şey ise, yani iddiası, Kur’an’ı tefsir ederken Allah Rasülü’nün (s.a.a) beyanına da dikkat etmek gerektiği ise biz de onunla aynı fikirdeyiz. Fakat bu durumda, Peygamber’den ve Masum İmamlardan tefsirine ilişkin herhangi bir beyanın gelmediği ayetlerin zâhirinden malumatı anlamak ve nazari ahkamı istinbat etmek menedilemeyecektir. Çünkü derinlemesine araştırma yapmış ve Peygamber’den (s.a.a) bir ayetin zâhirine aykırı bir kayıt ve karine bulamamış kimse, eğer ayetin zâhiriyle istidlal ederse ve bir meselede onu kullanırsa ayetin tehdidi kapsamına girmeyecek ve Allah Rasülü’ne (s.a.a) itaate sırt çevirmemiş olacaktır.
Dostları ilə paylaş: |