Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə195/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   191   192   193   194   195   196   197   198   ...   260
Mü’min Suresi
52


يَوْمَ

o gün


لَا يَنْفَعُ

fayda vermez



الظَّالِم۪ينَ

zalimlere



مَعْذِرَتُهُمْ

ma\zeretleri



وَلَهُمُ

ve onlar için vardır



اللَّعْنَةُ

la\net


وَلَهُمْ

ve onlara vardır



سُٓوءُ

en kötüsü



الدَّارِ

yurt(lar)ın














Türkçe Transcript (*)

Yevme lâ yenfe’u-zzâlimîne ma’żiratuhum(s) velehumu-lla’netu velehum sû-u-ddâr(i)

Ali Bulaç Meali

Zalimlere kendi mazeretlerinin hiç bir yarar sağlamayacağı gün; lanet onlarındır, yurdun en kötüsü de.

Edip Yüksel Meali

O gün zalimlere özürleri bir yarar sağlamaz. Onlar laneti ve en kötü sonu hakkederler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O gün zalimlere özür dilemeleri fayda vermez. Onlara lanet vardır, onlara yurdun kötüsü (cehennem) vardır.

Süleyman Ateş Meali

O gün zalimlere, ma'zeretleri fayda vermez. Onlar için la'net ve yurt(lar)ın en kötüsü vardır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O gün ileri sürdükleri özürleri, zalimlere yarar sağlamayacaktır. Lanet var onlar için ve yurtların en kötüsü onların.

Yusuf Ali (English)

The Day when no profit will it be to Wrong-doers to present their excuses,(4425) but they will (only) have the Curse and the Home of Misery. *

M. Pickthall (English)

The day when their excuse availeth not the evil doers, and theirs is the curse, and theirs the ill abode.

Mü’min Suresi
53


وَلَقَدْ

andolsun


اٰتَيْنَا

biz verdik



مُوسَى

Musa\ya


الْهُدٰى

hidayet


وَاَوْرَثْنَا

ve miras kıldık



بَن۪ٓي

oğullarına



اِسْرَٓائ۪ـلَ

İsrail


الْكِتَابَۙ

Kitabı
















Türkçe Transcript (*)

Ve lekad âteynâ mûsâ-lhudâ ve evraśnâ benî isrâ-île-lkitâb(e)

Ali Bulaç Meali

Andolsun Musa'ya hidayeti verdik ve İsrailoğullarına kitabı miras bıraktık.

Edip Yüksel Meali

Biz Musa'ya hidayeti verdik ve İsrailoğullarını kitaba varis kıldık.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Andolsun ki biz Musa'ya o hidayeti verdik ve İsrailoğullarına o kitabı miras kıldık.

Süleyman Ateş Meali

Andolsun biz Musa'ya hidayet verdik ve İsrail oğullarına o Kitabı miras kıldık.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun ki, Mûsa'ya o hak kılavuzu verdik ve İsrailoğullarını Kitap'a mirasçı kıldık.

Yusuf Ali (English)

We did aforetime give Moses the (Book of) Guidance,(4426) and We gave the book in inheritance to the Children of Israel,- *

M. Pickthall (English)

And we verily gave Moses the guidance, and We caused the Children of Israel to inherit the Scripture,

Mü’min Suresi
54


هُدًى

bir yol gösterici



وَذِكْرٰى

ve öğüttür



لِاُو۬لِي

sahiplerine



الْاَلْبَابِ

sağduyu




Türkçe Transcript (*)

Huden ve żikrâ li-ulî-l-elbâb(i)

Ali Bulaç Meali

(Ki o,) Temiz akıl sahipleri için bir hidayet rehberi ve bir zikirdir.

Edip Yüksel Meali

Anlayış sahiplerine bir yol gösterici ve bir uyarı olarak.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

(Bunu) Aklı başında olanlara bir yol gösterici ve bir hatırlatma olsun diye (böyle yaptık).

Süleyman Ateş Meali

(O,) sağduyu sahiplerine bir yol gösterici ve öğüttür.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Akıl ve gönül sahipleri için bir yol gösterici, bir hatırlatıcıdır o.

Yusuf Ali (English)

A Guide and a Message to men of Understanding.

M. Pickthall (English)

A guide and a reminder for men of understanding.

Mü’minûn Suresi
45


ثُمَّ

sonra


اَرْسَلْنَا

gönderdik



مُوسٰى

Musa\yı


وَاَخَاهُ

ve kardeşi



هٰرُونَ

Harun\u


بِاٰيَاتِنَا

ayetlerimizle



وَسُلْطَانٍ

ve bir delille



مُب۪ينٍۙ

apaçık
















Türkçe Transcript (*)

Śumme erselnâ mûsâ veeḣâhu hârûne bi-âyâtinâ vesultânin mubîn(in)

Ali Bulaç Meali

Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.

Edip Yüksel Meali

Sonra biz, Musa'yı ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sonra birtakım âyetlerimiz ve açık bir ferman ile Musa'yı ve kardeşi Harun'u gönderdik.

Süleyman Ateş Meali

Sonra Musa'yı ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik;

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sonra, Mûsa ile kardeşi Hârun'u mucizelerimizle, açık bir kanıtla gönderdik;

Yusuf Ali (English)

Then We sent Moses and his brother Aaron, with Our Signs and authority manifest,(2903) *

M. Pickthall (English)

Then We sent Moses and his brother Aaron with Our tokens and a clear warrant

Mü’minûn Suresi
46


اِلٰى فِرْعَوْنَ

Fir\avn\e



وَمَلَا۬ئِه۪

ve ileri gelen adamlarına



فَاسْتَكْـبَرُوا

onlar büyüklük tasladılar



وَكَانُوا

ve oldular



قَوْماً

bir topluluk



عَال۪ينَۚ

böbürlenen























Türkçe Transcript (*)

İlâ fir’avne vemele-ihi festekberû vekânû kavmen ‘âlîn(e)

Ali Bulaç Meali

Firavun'a ve ileri gelen çevresine; fakat onlar büyüklendiler. Onlar, 'büyüklenen-zorba' bir topluluktu.

Edip Yüksel Meali

Firavun ve ileri gelen takımına... Ancak onlar büyüklendiler. Onlar küstah bir topluluk olmuştu.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Firavun'a ve ileri gelenlerine de (gönderdik). Bunun üzerine onlar kibire kapıldılar ve ululuk taslayan zorba bir kavim oldular.

Süleyman Ateş Meali

Fir'avn'e ve ileri gelen adamlarına. Onlar büyüklük tasladılar ve böbürlenen bir topluluk oldular.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Firavun'a ve kodamanlarına. Ancak kibre saptılar, çünkü kendilerini büyük gören bir topluluktu onlar.

Yusuf Ali (English)

To Pharaoh and his Chiefs: But these behaved insolently: they were an arrogant people.

M. Pickthall (English)

Unto Pharaoh and his chiefs, but they scorned (them) and they were despotic folk.

Mü’minûn Suresi
47


فَقَالُٓوا

dediler


اَنُؤْمِنُ

mı inanacağız?



لِبَشَرَيْنِ

şu iki insana



مِثْلِنَا

bizim gibi



وَقَوْمُهُمَا

iki adamın kavmi



لَنَا

bize


عَابِدُونَۚ

kölelik ederken




















Türkçe Transcript (*)

Fekâlû enu/minu libeşerayni miślinâ vekavmuhumâ lenâ ‘âbidûn(e)

Ali Bulaç Meali

Dediler ki: 'Bizim benzerimiz olan iki beşere mi inanacak mışız? Kaldı ki, onların kavimleri bize kullukta (kölelikte) bulunmaktadırlar.'

Edip Yüksel Meali

"O ikisinin halkı bize kölelik ederken şimdi biz tutup bizim gibi iki insana mı inanalım," dediler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onun için: Biz, dediler, "kavimleri bize kölelik ederken bizim benzerimiz olan bu iki adama inanacak mıyız?"

Süleyman Ateş Meali

Şu iki adamın kavmi bize kölelik ederken, şimdi biz kalkıp bizim gibi iki insana mı inanacağız? dediler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şöyle dediler: "Kendilerine bağlı toplum bize kulluk-kölelik ederken, biz kalkıp bizim gibi iki insan olan şu adamlara mı inanacağız?"

Yusuf Ali (English)

They said: "Shall we believe in two men like ourselves? And their people are subject(2904) to us!" *

M. Pickthall (English)

And they said: Shall we put faith in two mortals like ourselves, and whose folk are servile unto us?

Mü’minûn Suresi
48


فَكَذَّبُوهُمَا

onları yalanladılar



فَكَانُوا

ve oldular



مِنَ الْمُهْلَك۪ينَ

helak edilenlerden






Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   191   192   193   194   195   196   197   198   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin