|
|
səhifə | 231/260 | tarix | 07.01.2022 | ölçüsü | 8,04 Mb. | | #88301 |
| Yusuf Ali (English)
|
"Now draw thy hand(2550) close to thy side: It shall come forth white (and shining), without harm (or stain),- as another Sign,- *
|
M. Pickthall (English)
|
And thrust thy hand within thine armpit, it will come forth white without hurt. (That will be) another token.
|
Tâ-Hâ Suresi
23
لِنُرِيَكَ
sana göstermek için
|
مِنْ آيَاتِنَا
mu'cizelerimizden bazılarını
|
الْكُبْرَى
en büyük
|
Türkçe Transcript (*)
|
Linuriyeke min âyâtinâ-lkubrâ
|
Ali Bulaç Meali
|
'Öyle ki, sana büyük mucizelerimizden (birini) göstermiş olalım.'
|
Edip Yüksel Meali
|
"Böylece sana en büyük mucizelerimizden bazılarını gösterelim."
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
"Bunları sana en büyük mucizelerimizden (bir kısmını) gösterelim diye yaptık."
|
Süleyman Ateş Meali
|
Ki sana en büyük mu'cizelerimizden bazılarını göstermiş olalım
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
"Böylece sana en büyük mucizelerimizden bazılarını göstereceğiz."
|
Yusuf Ali (English)
|
"In order that We may show thee (two) of our Greater Signs.
|
M. Pickthall (English)
|
That We may show thee (some) of Our greater portents,
|
Tâ-Hâ Suresi
24
اذْهَبْ
sen git
|
إِلَىٰ فِرْعَوْنَ
Fir'avn'e
|
إِنَّهُ
çünkü o
|
طَغَىٰ
azdı
|
Türkçe Transcript (*)
|
İżheb ilâ fir’avne innehu taġâ
|
Ali Bulaç Meali
|
'Firavun'a git, çünkü o azmış bulunuyor.'
|
Edip Yüksel Meali
|
"Firavun'a git, çünkü o azdı."
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
"Firavun'a git, çünkü o hakikaten azdı."
|
Süleyman Ateş Meali
|
İmdi sen Fir'avn'e git: çünkü o azdı.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
"Firavun'a git; çünkü o, azdı."
|
Yusuf Ali (English)
|
"Go thou to Pharaoh,(2551) for he has indeed transgressed all bounds." *
|
M. Pickthall (English)
|
Go thou unto Pharaoh! Lo! he hath transgressed (the bounds).
|
Tâ-Hâ Suresi
25
قَالَ
dedi ki
|
رَبِّ
Rabbim
|
اشْرَحْ
aç
|
لِي صَدْرِي
benim göğsümü
|
Türkçe Transcript (*)
|
Kâle rabbi-şrah lî sadrî
|
Ali Bulaç Meali
|
Dedi ki: 'Rabbim, benim göğsümü aç.'
|
Edip Yüksel Meali
|
"Rabbim," dedi, "göğsümü aç."
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Benim göğsüme genişlik ver,
|
Süleyman Ateş Meali
|
(Musa) dedi ki: "Rabbim, benim göğsümü aç (risalet görevini yüklenebilmesi için yüreğimi genişlet)"
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Mûsa dedi: "Rabbim, göğsümü açıp genişlet;
|
Yusuf Ali (English)
|
(Moses) said: "O my Lord! expand me my breast;(2552) *
|
M. Pickthall (English)
|
(Moses) said: My Lord! Relieve my mind
|
Tâ-Hâ Suresi
26
وَيَسِّرْ
kolaylaştır
|
لِي
bana
|
أَمْرِي
işimi
|
Türkçe Transcript (*)
|
Veyessir lî emrî
|
Ali Bulaç Meali
|
'İşimi kolaylaştır.'
|
Edip Yüksel Meali
|
"Bana işimi kolaylaştır."
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
İşimi kolaylaştır,
|
Süleyman Ateş Meali
|
Bana işimi kolaylaştır.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
İşimi bana kolaylaştır."
|
Yusuf Ali (English)
|
"Ease my task for me;
|
M. Pickthall (English)
|
And ease my task for me;
|
Tâ-Hâ Suresi
27
وَاحْلُلْ
ve çöz
|
عُقْدَةً
düğümünü
|
مِنْ لِسَانِي
dilimin
|
Türkçe Transcript (*)
|
Vahlul ‘ukdeten min lisânî
|
Ali Bulaç Meali
|
'Dilimden düğümü çöz;'
|
Edip Yüksel Meali
|
"Dilimdeki düğümü çöz."
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Dilimden düğümü çöz
|
Süleyman Ateş Meali
|
Dilimin düğümünü çöz.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
"Dilimden düğümü çöz,
|
Yusuf Ali (English)
|
"And remove the impediment(2553) from my speech, *
|
M. Pickthall (English)
|
And loose a knot from my tongue,
|
Tâ-Hâ Suresi
28
يَفْقَهُوا
anlasınlar
|
قَوْلِي
sözümü
|
Türkçe Transcript (*)
|
Yefkahû kavlî
|
Ali Bulaç Meali
|
'Ki söyleyeceklerimi kavrasınlar.'
|
Edip Yüksel Meali
|
"Ki sözümü anlasınlar."
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Ki, sözümü iyi anlasınlar.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Ki sözümü anlasınlar
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Ki sözümü iyi anlasınlar."
|
Yusuf Ali (English)
|
"So they may understand what I say:
|
M. Pickthall (English)
|
That they may understand my saying.
|
Tâ-Hâ Suresi
29
وَاجْعَلْ
ver
|
لِي
bana
|
وَزِيرًا
bir vezir
|
مِنْ أَهْلِي
ailemden
|
Türkçe Transcript (*)
|
Vec’al lî vezîran min ehlî
|
Ali Bulaç Meali
|
'Ailemden bana bir yardımcı kıl,'
|
Edip Yüksel Meali
|
"Ailemden bana bir yardımcı ata."
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Bir de bana ailemden bir vezir ver.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Bana ailemden bir vezir ver:
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
"Bana ailemden bir yardımcı ver,
|
Yusuf Ali (English)
|
"And give me a Minister from my family,
|
M. Pickthall (English)
|
Appoint for me a henchman from my folk,
|
Tâ-Hâ Suresi
30
هَارُونَ
Harun'u
|
أَخِي
kardeşim
|
Türkçe Transcript (*)
|
Hârûne eḣî
|
Ali Bulaç Meali
|
'Kardeşim Harun'u'
|
Edip Yüksel Meali
|
"Kardeşim Harun'u..."
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Kardeşim Harun'u (ver).
|
Süleyman Ateş Meali
|
Kardeşim Harun'u.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Kardeşim Hârun'u."
|
Yusuf Ali (English)
|
"Aaron, my brother;
|
M. Pickthall (English)
|
Aaron, my brother.
|
Tâ-Hâ Suresi
31
اشْدُدْ
kuvvetlendir
|
بِهِ
onunla
|
أَزْرِي
arkamı
|
Türkçe Transcript (*)
|
Uşdud bihi ezrî
|
Ali Bulaç Meali
|
'Onunla arkamı kuvvetlendir.'
|
Edip Yüksel Meali
|
"Beni onunla destekleyip güçlendir."
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Onunla arkamı kuvvetlendir.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Onunla arkamı kuvvetlendir.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
"Onunla sırtımı kuvvetlendir!"
|
Yusuf Ali (English)
|
"Add to my strength(2554) through him, *
|
M. Pickthall (English)
|
Confirm my strength with him.
|
Tâ-Hâ Suresi
32
وَأَشْرِكْهُ
onu ortak yap
|
فِي أَمْرِي
işime
|
Türkçe Transcript (*)
|
Ve eşrik-hu fî emrî
|
Ali Bulaç Meali
|
'Onu işimde ortak kıl,'
|
Edip Yüksel Meali
|
"Bu işimde onu bana ortak yap."
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
(Elçilik) işimde onu bana ortak et.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Onu da işime ortak yap,
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
"Onu işime ortak kıl!"
|
Yusuf Ali (English)
|
"And make him share my task:
|
M. Pickthall (English)
|
And let him share my task,
|
Tâ-Hâ Suresi
33
كَيْ
ki
|
نُسَبِّحَكَ
seni tesbih edelim
|
كَثِيرًا
çok
|
Türkçe Transcript (*)
|
Key nusebbihake keśîrâ(n)
|
Ali Bulaç Meali
|
'Böylece seni çok tesbih edelim.'
|
|
Dostları ilə paylaş: |
|
|