Sosyal Güvenlik Finansmanı -
Durum Analizi
-
2006 yılında sosyal sigorta kuruluşlarının tek çatı altında toplanmasıyla başlatılan Sosyal Güvenlik Reformu kademeli olarak hayata geçirilerek norm ve standart birliğinin sağlanmasına yönelik önemli adımlar atılmış, sosyal güvenlik sisteminin kapsamı genişletilmiş, kaliteli hizmet sunumunun ve mali sürdürülebilirliğin temini yönünde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu kapsamda, farklı standartlarda hizmet sunan kamu sağlık sigortaları tek çatı altında toplanarak nüfusun tamamını kapsayan zorunlu GSS kurulmuştur. Sistemin mali sürdürülebilirliğini sağlamak üzere emeklilik yaşlarının yükseltilmesi, aylık bağlama oranlarının düşürülmesi gibi parametrik değişiklikler yapılmış, ayrıca kamunun sosyal güvenlik sistemine katkı sağlaması esası getirilmiştir. Sağlık kapsamının ve hizmetlere erişimin artması sonucunda, tedavi ve ilaç harcamalarında yaşanan artışın kontrol altına alınması amacıyla, gereksiz hizmet talebini önlemeye yönelik alınan tedbirlerin yanı sıra global bütçe uygulanmaya başlanmış ve 2010 yılından itibaren ilaç harcamalarını da içerecek şekilde genişletilmiştir.
-
2007-2012 döneminde, yapılandırma gelirleri haricindeki prim gelirlerinin GSYH’ya oranında meydana gelen 1,9 puanlık artışta temel olarak hizmet akdiyle çalışanların sayısındaki artış, ödeme gücü olmayanların GSS priminin kamu tarafından karşılanması ve reform öncesinde işe başlamış devlet memurlarının sağlık sigortası primlerinin kurumlarınca karşılanması etkili olmuştur. Buna karşılık, plan döneminde hem emekli aylık ödemeleri hem de sağlık harcamaları önemli miktarda artmış ve bu kalemlerin GSYH’ya oranı 2,4 puan yükselmiştir. Söz konusu dönemde, emekli aylık ödemelerinin GSYH’ya oranındaki 1,6 puanlık artışın 0,8 puanı, emekli aylıklarına reformlarda öngörülenin üzerinde yapılan artıştan kaynaklanmaktadır. Bu kapsamda, devlet katkısı ve yapılandırma gelirleri ayrı tutulduğunda, sosyal güvenlik sisteminin açığında 0,6 puan artış meydana gelmiştir. Bu dönemde, devlet katkısı, emeklilere yapılan ek ödeme, prim teşviklerinden kaynaklanan transferler ve prim ödeme gücü olmayanların GSS primlerinin de eklenmesiyle sosyal güvenlik sistemine yapılan toplam bütçe transferlerinin GSYH’ya oranı 1,5 puan artmıştır.
-
2007-2012 döneminde istihdamı artırmaya yönelik uygulanan teşvik politikalarının ve kayıt dışı istihdamı azaltmaya yönelik tedbirlerin etkisiyle, hizmet akdiyle çalışan sigortalı sayısı yıllık ortalama yüzde 7,3 oranında artmış, devlet memurlarının sayısında da yıllık ortalama yüzde 3,5 oranında artış yaşanmıştır. Diğer taraftan, kendi hesabına çalışan sigortalı sayısı yıllık ortalama yüzde 0,9 oranında azalmıştır. Pasif sigortalılar açısından bakıldığında ise sosyal güvenlik reformundaki parametrik değişiklikler için öngörülen geçiş sürelerinin uzunluğu, yurtdışı borçlanma uygulaması ve prim yapılandırmaları emekli sayılarında önemli artışlara yol açmıştır. Bu kapsamda, dosya bazında emekli sayısı; hizmet akdiyle çalışan grubunda yüzde 5,2, kendi hesabına çalışan grubunda yüzde 6,1 ve devlet memurlarında ise yüzde 2,6 oranında artmıştır. Sonuç olarak, aktif ve pasif sigortalı sayısındaki artışlar, aktif/pasif oranına etki açısından birbirini dengelemiş ve plan döneminde söz konusu oran değişmeyerek 1,7 seviyesinde kalmıştır.
-
2006 yılında yüzde 47 olan kayıt dışı istihdam oranı, 2012 yılında yüzde 39 düzeyine gerilemiştir. Bu gelişmede, kayıt dışı istihdamla mücadeleye yönelik alınan tedbirler ve istihdam teşvikleri sonucu ücretli ve maaşlı çalışanların kayıt dışı istihdam oranının yüzde 31’den yüzde 22’ye gerilemesi etkili olmuştur. Diğer taraftan, kendi hesabına çalışanların ve işverenlerin kayıt dışı istihdamında ise küçük bir iyileşme yaşanmış ve kayıt dışı istihdam oranı yüzde 57’den yüzde 55’e gerilemiştir.
-
2013 yılından itibaren yürürlüğe girmek üzere farklı zamanlarda aynı hak kazanma koşulları karşılığında bağlanmış aylıklar arasındaki uyumsuzlukların azaltılması amacıyla, 2000 yılından önce bağlanan SSK aylıkları ve 2002 yılının ikinci çeyreğinde bağlanan BAĞ-KUR aylıkları yeniden hesaplanarak bunların intibakı sağlanmıştır.
-
2007-2012 döneminde SGK sağlık harcamalarının GSYH’ya oranı 0,8 puan artarak yüzde 3,1 olarak gerçekleşmiştir. Bu artışta, daha önce merkezi yönetim bütçesinden karşılanan devlet memurlarının ve prim ödeme gücü olmayanların sağlık harcamalarının SGK’ya devredilmesi etkili olmuştur. Diğer taraftan, GSYH’ya oran olarak 2006 yılında yüzde 4,1 düzeyinde gerçekleşen toplam kamu sağlık harcamaları, sağlık sigortası kapsamının genişlemesi ve sağlık hizmetlerine erişimin artmasına rağmen alınan tedbirlerin etkisiyle sınırlı bir artış göstererek 2012 yılında yüzde 4,2 düzeyine yükselmiştir.
-
Sosyal güvenlik sisteminde 1999 ve 2008 yıllarında kapsamlı reformlar yapılmasına rağmen; emeklilik yaşına ilişkin belirlenen kademeli geçiş sürelerinin uzunluğu nedeniyle fiili emeklilik yaşının düşük olması, emekli aylıklarına öngörülen oranların üzerinde artış yapılması, prim borçlarının yapılandırılması, yurtdışı borçlanma uygulamasının sürdürülmesi, kayıt dışı istihdamın ve kayıt dışı ücretin halen istenilen düzeye indirilememesi sosyal güvenlik sisteminin uzun dönemli mali sürdürülebilirliğini zayıflatmaktadır. Ayrıca, nüfusun yaşlanması; hastalık yükünün değişimi; yeni sağlık teknolojilerinin geliştirilmesiyle oluşan sağlık enflasyonu; sağlık bilinci ve gelir düzeyi artışına bağlı olarak sağlık hizmetlerine talebin artması gibi nedenlerle sağlık harcamaları artış eğilimini korumakta ve mali sürdürülebilirlik üzerinde baskı yaratmaktadır.
Tablo 16: Sosyal Güvenlik Kurumu Gelir–Gider Dengesi
(GSYH’ya Oran, Yüzde)
|
2006
|
2012
|
2013
|
2018
|
2014-2018
|
Gelirler
|
6,8
|
9,4
|
9,8
|
9,8
|
9,6
|
Prim Tahsilatları
|
4,9
|
6,8
|
7,3
|
7,5
|
7,3
|
Prim Yapılandırma Gelirleri
|
0,5
|
0,2
|
0,1
|
0,0
|
0,0
|
Devlet Katkısı
|
0,0
|
1,7
|
1,7
|
1,7
|
1,7
|
Diğer Gelirler
|
1,4
|
0,8
|
0,7
|
0,6
|
0,6
|
Giderler
|
9,1
|
11,0
|
11,3
|
10,8
|
11,0
|
Sigorta Giderleri
|
5,9
|
7,5
|
7,7
|
7,6
|
7,7
|
Sağlık Giderleri
|
2,3
|
3,1
|
3,2
|
2,9
|
3,0
|
Diğer Giderler
|
0,8
|
0,4
|
0,4
|
0,3
|
0,3
|
Gelir-Gider Farkı
|
-2,3
|
-1,6
|
-1,5
|
-1,0
|
-1,4
|
Gelir-Gider Farkı1
|
-2,8
|
-3,4
|
-3,3
|
-2,7
|
-3,1
|
Toplam Bütçe Transferi2
|
3,0
|
4,5
|
4,7
|
4,0
|
4,4
|
Kaynak: 2006 ve 2012 yılı verileri nakit bazlı olup SGK’ya aittir. 2013 ve 2018 yılı verileri Onuncu Kalkınma Planı tahminleridir.
Not: Emeklilere yapılan ek ödeme tutarları, gelir ve giderlerde dikkate alınmamıştır.
-
Prim yapılandırma gelirleri ve devlet katkısı hariç tutulmuştur.
-
Faturalı ödemeler, ek karşılıklar, devlet katkısı, emeklilere yapılan ek ödeme, hizmet akdiyle çalışanlar için 5 puan prim teşviki ve özürlü primi teşvikinden kaynaklanan transferler ile 2011 yılından itibaren prim ödeme gücü olmayanların GSS primleri dâhil edilmiştir.
-
Amaç ve Hedefler
-
Sosyal güvenlik reformunun kararlılıkla uygulanması ve sistemin aktüeryal dengesini bozucu uygulamalardan kaçınılması suretiyle sosyal güvenlik sisteminin uzun dönemli mali sürdürülebilirliğinin iyileştirilmesi amaçlanmaktadır.
-
Plan dönemi sonunda merkezi yönetim bütçesinden sosyal güvenlik sistemine yapılacak bütçe transferinin GSYH’ya oranının yüzde 4’e düşürülmesi hedeflenmektedir.
-
Politikalar
-
Kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle mücadele edilerek kayıtlı çalışan sayısı artırılacak ve prim tabanı genişletilecektir.
-
Prim yapılandırmaları ekonomik kriz ve doğal afet gibi istisnai haller dışında uygulanmayacaktır.
-
Yurtdışı borçlanma uygulaması gözden geçirilecektir.
-
Sağlık hizmetleri ve harcamalarında sürdürülebilirlik dikkate alınarak ilaç ve tedavi harcamaları daha akılcı hale getirilecektir.
Dostları ilə paylaş: |