Microsoft Word +Islam Mezhepler Tarihi Yayin Nushasi MehmetAliBuyukkara +++



Yüklə 1,92 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə66/283
tarix31.12.2021
ölçüsü1,92 Mb.
#113334
1   ...   62   63   64   65   66   67   68   69   ...   283
ILH2004-MZHP

 
MÜRCİE MEZHEBİ 
 
İsimlendirme ve Kavramsal Çerçeve 
Mürcie kelimesi, "tehir etmek, "ümit vermek" anlamlarına gelen "ircâ’" 
kökünden türetilmiş çoğul bir isimdir. Kur'an-ı Kerim'de ircâ’ kelimesi bu 
manalarda çeşitli  şekillerde geçmektedir (A'râf, 8/111; ayrıca bk. Tevbe, 
9/16;  Şuara, 26/36). Mürtekib-i kebîre (büyük günah sahibi müslüman) 
hakkındaki son kararı Allah'a ve âhiret gününe bırakan bu gruba, "tehir 
edenler, erteleyenler" anlamında "Mürcie" denmiştir. 
Mürcie kelimesinin "ertelemek, sonraya bırakmak" anlamına gelen “ircâ' 
veya "beklenti içinde olmak, ümit etmek" mânasındaki recâ' kökünden 
geldiği konusunda farklı görüşler ileri sürülmüşse de kelimenin, aslî 
harflerinin sonuncusu hemze olan ircâ'dan türemiş olduğu fikri tercih 
edilmektedir. Bunun yanında, aslî harflerinin sonuncusu vâv olan recâ' 
kökünden ircâ' kalıbında kullanıldığında birinci anlamın değişmediği 
konusunda da ittifak vardır. Terim olarak ise, “günahın imana zarar 
vermediği tezini savunarak, büyük günah işleyene ümit veren ve onun 
hakkındaki nihai kararı Allah'a havale edip tehir edenler” anlamına 
gelmektedir. Bu bağlamda Mürcie, siyasî ve itikadî bir fırka olarak büyük 
günah işleyenlerin durumlarını Allah'a bırakıp, manevî sorumlulukları 
hakkında düşüncelerini açıklamayan topluluklara verilen ortak bir isimdir. 
Ayrıca Mürcie kavramı "amelleri niyet ve inançtan sonraya bırakan", "büyük 
günah işleyenlere ümit veren" veya "imanı  sırf dille ikrardan ibaret gören" 
şeklinde de tanımlanmıştır. Başlangıçta siyasî alanda bir tarafsızlığın ifadesi 
olan Mürcie, tarihi süreç içerisinde akaid sahasındaki tarafsızlığın da adı 
olmuştur. Buna göre, Mürcie, "tâatın kâfire bir faydası olmadığı gibi, günahın 
da imana bir zararı yoktur" şeklindeki ilkeyi kabul etmek suretiyle büyük 
günah işleyen kimseye ümit vermiştir. Diğer bir görüşe göre ise, imamet 
konusunda, Hz. Ali'yi birinci sıradan dördüncü sıraya bıraktıkları, başka bir 
ifade ile hilafete geçişte erteleme yaptıkları için onlara “erteleyen” anlamında 
Mürcie denilmiştir. 
Mürcie mezhebini, iman-amel ilişkileri çerçevesinde değerlendiren diğer 
bir görüşe göre de, iman karşısında ameli ikinci plana itip ona fazla önem 
vermedikler için onlara Mürcie denmiştir.  Başlangıçta müspet bir yaklaşımın 
ifadesi olarak ortaya çıkan ircâ’ görüşü, zaman geçtikçe Ehl-i Sünnet 
çizgisinden uzaklaşarak “iman ve amelde genişlik ve gevşekliği ifade eden” 
bid'at bir düşünce ve inanç haline gelmiştir. Mezhepler tarihinde Mürcie ismi 


 
 
51
ile daha çok bu grup anılmaktadır. Bunlar, yani bid'atçı Mürcie, mürtekib-i 
kebîre hakkında benimsemiş oldukları kendilerine göre mu'tedil kabul 
ettikleri kanaatle yetinmeyip, "bu konuda verilmiş hükmü aşarak imanla 
beraber günahın da bir zarar vermeyeceğini kabule gitmişlerdir". Onların 
yukarıda ifade ettiğimiz gibi temel prensipleri şudur: Nasıl tâat küfre fayda 
vermezse, günah da imana zarar vermez. Bu prensipten hareket eden Mürcie, 
imanı sadece ikrar, tasdik, sevgi ve bilgiden ibaret sayarak kuru bir iman 
anlayışına sahip olmuştur.  
Mürcie mezhebi ile ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek için Sönmez Kutlu’nun 
Türklerin İslamlaşması Sürecinde Mürcie ve Tesirleri adlı kitabını okuyunuz. 

Yüklə 1,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   62   63   64   65   66   67   68   69   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin