52
Medine idi. Müslümanlar arasındaki yorum farklılıkları had safhaya varıp
sadece anlaşmazlıklar hakkında hüküm verme safhasında kalmayıp, büyük
günah işleyenin durumu da bunlara eklenince, ortaya, meseleler hakkında
peşin hüküm vermeyen ve işi Allah'a havale eden yukarıda isimlerini
zikrettiğimiz
ashab ile şükkâk (kuşkudakiler) diye adlandırılan kimselerin
yolunu izleyen bir grup çıktı. Bu yeni grup, büyük günah işleyenin durumu
hakkında peşin hüküm verilemeyeceğini, bunların durumlarının, gaybı bilen
Allah'a bırakıldığını beyan etmiş, siyasî tartışmalardan uzak kalmış ve günah
işleyen kişi hakkında herhangi bir şey söylemekten kaçınmıştır.
Çünkü günah
işleyenler hakkındaki dedikoduların, siyasî anlaşmazlıklardan kaynaklandığı
kanaatine varmışlardır.
Bu olaylar ve düşüncelerin ardından ircâ’ ile ilgili kanaatler yazıya
dökülmüştü. Cemel ve Sıffin olaylarından bir müddet sonra kaleme alınan
Hasan b. Muhammed İbnü’l-Hanefiyye'nin Kitâbü'l-İrcâ’ adlı eseri gündemi
ele almıştı. Olaylar bu eserin ışığında değerlendirildiğinde Mürcie'nin
doğuşunun 60-75 (680-694) yılları arasında gerçekleştiği söylenebilir. Çünkü
Muâviye'nin başlatmış olduğu Hz. Ali'yi lanetleme ve Osman'ı övme
kampanyası pek çok kimsenin tepkisine yol açtığından, hicri birinci yüzyılın
ortalarından itibaren her iki halife hakkında ircâ’ nitelikli bir düşünceye sahip
olmak siyasî bir tavrın işareti haline gelmiştir. Buna göre Mürcie, İslâm
toplumunu tehdit eden Haricî zihniyetine, Emevî-Hâşimî çekişmesine,
Emevîler'in Hâricîler’le diğer muhaliflerine karşı acımasız davranışlarına ve
mevâlîyi
küçük görmelerine, özellikle de Müslümanların birbirini
öldürmesine tepki olarak doğmuş, uzlaşmacı ve birlik taraftarı siyasî bir fırka
olarak kabul edilmiştir.
İleriki bir safhada Mürcie, “büyük günah işleyenlerden bazılarının
günahları affedilir, kötülükleri de iyiliklere çevrilir” demekle kalmamış; daha
ileri giderek, imana sahip olunduğu sürece günahın hiçbir zararının
olmayacağına hükmetmişti. Emevî yöneticileri, Havâric ve Şîa gibi iktidarı
ele geçirmeye yönelik bir amaç gütmeyen Mürcie mensuplarının
faaliyetlerine engel olmamış ve onları çeşitli görevlere getirmekte sakınca
görmemiştir. Kendilerini ilme veren bu mezhebin mensupları,
daha çok
Horasan ve Mâverâünnehir'de yürütülen fetih hareketlerine katılmıştır.
Emevîler döneminde Mürciîlerin desteklediği siyasî hareketler Abdurrahman
b. Muhammed b. Eş'as (81/700), Yezîd b. Mühelleb (101/719), Zeyd b. Ali
(122/740) ve Haris b. Süreyc (127/745) isyanlarıdır.
Konu hakkında bkz. Mehmet Dalkılıç, “Eş‘arî’ye Göre Mürcie Mezhebinin
Görüşleri ve Mürcie Fırkalarının Ayrılık Noktaları”, İstanbul Ün. İlahiyat
Fakültesi Dergisi, 9 (2004).
Dostları ilə paylaş: