PsiKİyatrik uyumlandirimda aşamali çalişma şemasi


Bülent COŞKUN Prof.Dr., Kocaeli Üniversitesi, KOCAELİ



Yüklə 0,95 Mb.
səhifə8/19
tarix15.01.2018
ölçüsü0,95 Mb.
#38180
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   19

Bülent COŞKUN

Prof.Dr., Kocaeli Üniversitesi, KOCAELİ

_____________________________________________________________________________________________________





Ben öncelikle böyle bir ortamda bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Dr. Mustafa Yıldız’a ve organizasyonda emeği geçen herkese, sponsor firmaya ve bizzat katıla-rak, dinleyerek, yorum yaparak katkıda bulunan herkese çok çok teşekkürler. İyi ki buradayız, iyi ki böyle bir beraberlik içindeyiz. Şöyle bir başlık koymanın uygun olabileceğini düşündüm: ‘Ruh sağlığı hizmetleri içinde gündüz hastanesi uygulamaları ve izleme çalışmaları’.
Hepimizin gayet iyi bildiği gibi, bu konuşmakta olduğumuz konular; genel anlamda (farklı arka-daşlarımız değişik noktalarına değindi) bir ruh sağlığını iyileştirme, ruh sağlığını geliştirme sürecine hizmet amacını güdüyor. Bu nedenle ben de özellikle ruh sağlığının geliştirilmesine ciddi bir vurgu yapmak gerektiğini düşündüm. Dr. Mustafa Beyin de söylediği gibi, bu bütüncül yaklaşımı, iyileştirmeyi, korunmayı yani birincil koruyucu hizmeti, ardından erken tanı ve teda-viyi, ruh hastalıklarının rehabilitasyonu konusu-nu (üçüncül koruyucu hizmet) anımsamakta yarar var. Hiç birinizin bu konuları unuttuğunu düşündüğümden değil, bir kez daha vurgu yapmak için söylemek istedim.
Gündüz hastanesi (GH) hizmetini bunun neresi-ne koyabiliriz? Belki bir anlamda ilk akla gelen rehabilitasyon boyutu, ama hem erken tanı, hem de tedavi amaçlı çalışmaları da bu çerçevede düşünmek olası. Tabii bu durum söz konusu kavramların içini nasıl doldurduğumuzla değişe-biliyor. Bilindiği gibi, bazıları ‘gündüz hastanesi uygulamaları’ için ‘ayaktan tedavi’den ya da ‘rehabilitasyon’dan farklı diyebiliyor, ufak tefek nüanslar üzerinde durabiliyor. Bu konuyla ilgili bir gözden geçirme ilgilenenler için yararlı olabi-lir.1 Biz burada, erken tanı ve tedavi hizmetle-rinin de GH uygulamaları içinde yer alabileceğini düşünebiliriz. Hatta ruh sağlığında güçlendirme, iyileştirme ve korunma çalışmalarına da bu çerçeve içinde yer vermek olasıdır.
Ben Dr. Mustafa Beyin sunuş sırasında söylediği gibi ‘kişisel deneyimler ve öneriler’ diye bir gezintiye çıkmak istiyorum; kendi asistanlık yılla-rımdan başlayarak, daha sonra çalıştığım kurumlarda gördüğüm, dikkatimi çeken noktalar ve onların düşündürdükleriyle ilgili bir gezinti. Ülkemizde ve yurt dışında farklı kurumlarda, farklı uygulamalarla ilgili gözlemlere kısaca deği-nip bu gözlem ve deneyimler ışığında ortaya çıkabilecek sonuçlar ve önerilere yer vermeye çalışacağım. Konumuz ağırlıkla GH uygulama-ları olmakla birlikte, daha genel anlamda ‘izleme çalışmaları’nın bu sunumda sıklıkla öne çıkaca-ğını da vurgulamalıyım.
Asistanlık Döneminden Bir Seminer ve Düşündürdükleri
Asistanlık eğitimim sırasında hepimiz için geçerli olduğu gibi seminerler, dersler, uygulamalar vardı. Benim asistanlık yıllarımda hazırladığım bir seminerin konusu o dönem çalıştığım hastanede izlenen kronik hastalarımızla ilgili bir değerlendirme çalışmasıydı. ‘Hastalar ne oluyor da sık sık bize geliyorlar, niye biz iyi ediyoruz da ondan sonra tekrar dönüp geliyorlar?’ diye bir çalışma. Hacettepe’de yineleyen biçimde yatan hastaları ve onlarla ilgili gelişmeleri değerlendi-rmeye çalışan bir seminerdi. Kronik hastalarla ilgili tutumlarımız, başarılı ve başarılı olamayan uygulamalarımız ele alınmıştı. O dönem çalışan-larının çok iyi tanıdığı, alıştığı hastalara ve kendi uygulamalarımıza eleştirel bir bakış gayreti vardı bu sunumda. Bu seminer bende önemli izler bırakmıştır. Daha sonra çalıştığım kurumlarda da verdiğimiz hizmete, hizmetin içindeyken bakma alışkanlığı vermesi açısından önemliydi.



Anatolian Journal of Psychiatry 2008; 9(suppl.1):46-50

Coşkun 47

_____________________________________________________________________________________________________


Buradan çıkabilecek sonuç ve öneriler şunlar olabilir: Eğitim programında koruyucu ruh sağlı-ğı hizmetleri mutlaka yer almalıdır. Tedavi gören kişinin yeniden toplumda yerini alması, hem dönem derslerinde, hem staj eğitiminde ve özel-likle de asistan eğitiminde kesinlikle yer bulmalı. Ayrıca uygulamalarımız sırasında durup yaptık-larımıza bakmayı, bir tür ara değerlendirme yapmayı alışkanlık haline getirebiliriz. Çok geç olmadan, bazı uygulamaları değiştirme şansımız olabilir.
Gümüşsuyu Asker Hastanesindeki Askerlik Hizmeti ve Manisa RHH’ndeki Zorunlu Hizmet Uygulamaları ve Düşündürdükleri
Asker Hastanesindeki yoğun tempo içinde bile yatan hastalar için uğraşı çalışmaları düzenlen-mesi, onların hastaneden çıktıktan sonra da sürdürebilecekleri bazı el becerileri kazanmala-rına fırsat vermişti. Manisa Ruh Hastalıkları Has-tanesi’nde ise bana verilen servisin (ki, 80’den fazla yatağı vardı) bir odasını kapatıp orayı bir uğraşı odası haline getirmiştik. Beceri geliştirme çalışmalarının, sosyal ilişkileri artırma konusun-da somut yararları olduğunu daha ben oraday-ken görebilmiştim. Ayrıca hastaneye tekrar yatışlar nedeniyle bir arşiv taraması yapıp Dr. Medaim Beyin söylemiş olduğuna benzer biçim-de sağlık ocaklarına mektup göndermiş ve has-talara ev ziyaretleri yapmıştık. Bir kısmının ölüm haberini almıştık evine gittiğimizde, bir kısmı çok şaşırmıştı. Bu ev ziyaretlerinde gerçekten çok ilginç şeyler yaşanabiliyor. Öte yandan bu ev ziyaretleri kurum içindeki bazı arkadaşlarımızın yadırgadığı davranışlar olabiliyordu.
Buradan çıkartılabilecek kıssadan hisse ne olabilir? Uygulama sırasında gereksinme doğ-rultusunda ileriye yönelik plan geliştirilmeli. Has-taneden çıkan hastaların tedavi süreci konusun-da bilgi alınabilmeli ve izleme, gerektiğinde ev ziyaretleri de yapılabilmeli. Deneme biçimindeki uygulamalar sırasında kurumda yerleşik gele-neklerle çatışmaya girmeden, ancak yeniliklerin de yararlı olabileceğine ilişkin örnekler oluştura-rak uygun bir tempoyla arayışlar ve gelişmeler gerçekleştirilmeli.
Ankara Yenişehir Ruh Sağlığı Dispanseri’nde Yürütülen Çalışmalar ve Düşündürdükleri
Salonun arka tarafında sergilenen fotoğraflarda bazı çalışmalarından örnekler gördüğümüz Yenişehir Ruh Sağlığı Dispanseri’nde, 1984-85 yıllarında, belki dünyanın hiçbir yerinde göreme-yeceğimiz bir yerleşim biçimi söz konusuydu: Hıfzı Sıhha Enstitüsünün, içinde virüs aşısı üretilen laboratuarın bir kat üstündeki başka bir laboratuarda Dispansere bir yer verilmişti. Ruh sağlığı dispanserinin burada hizmet vermesi kararlaştırılmıştı, çünkü kiralık bir binada hizmet verilmekteydi ve orasının boşaltılması gerekiyor-du. Ben 1984 yılında Dispansere atandığımda kurumda başka doktor yoktu, yalnız sekiz-dokuz hemşire arkadaş vardı; kendi işlerini yapıyorlar-dı, gelen hasta olursa başka yere sevk ediliyor-du. Biliyor olabilirsiniz, Hıfzı Sıhha Enstitüsü Hacettepe’ye çok yakındır. Biz Hacettepe Psiki-yatri ile yakın ilişkiye geçtik, hemşire arkadaşla-rımız oraya rotasyona gittiler. Hacettepe Psiki-yatri’nin uğraşı biriminden malzeme aldık; uğraşı malzemesi edinip kendimiz de uğraşı çalışması başlatabilelim diye. Bir arşiv taraması yaptık, kayıtlardan bulduğumuz hastalara mektup yolla-yıp dispansere davet ettik, bazılarına da ev ziya-retleri düzenledik. Burada da ilginç olaylar yaşa-dığımız oldu. Bir keresinde, hastalardan biri evi-nin yakınında resmi araba görünce evden kaçtı, üstümüze tuğla fırlattı. Daha önce gelen resmi araçlar onu zorla kapalı hastaneye götürdüğün-den, bizim ‘ev ziyareti’ için gittiğimizi anlayama-mıştı. Başka bir ev ziyaretinde de, o bölgenin sağlık ocağından bir hemşire arkadaşı alıp eve gitmiştik. Hasta kendini tuvalete kapattı, bizimle görüşmeyi kabul etmedi. Daha sonra o sağlık ocağı hemşiresinin başka ziyaretler yapması konusunda anlaştık. Aradan bir süre geçtikten sonra aynı hastayla, bu kez sağlık ocağına davet ederek çok daha rahat bir görüşme yapa-bilmiştik. Hastanın izlenmesi de ocaktan yapıla-bilir olmuştu.
Ne çıkartabiliriz buradan? Psikososyal boyut, tedavi programlarında mutlaka gereken yerini almalı. Uğraşı, eğlenerek sosyalleşme, hizmetin ve hizmet içi eğitimin parçası olmalı. Tedavi gören kişi, aile bireyleri ve sağlık ekibi kaynaş-ması sağlanmalı. Olabildiğince bölgenin kendi olanakları harekete geçirilmeli.
Ruh Sağlığı Daire Başkanlığı Sırasında Yürütülen Çalışmalar ve Düşündürdükleri
Ruh Sağlığı Politikası oluşturulmasıyla ilgili ola-rak Dr. Mehmet Sungur’un da atıfta bulunduğu etkinlikler yapılmıştı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) desteğiyle ülkemizde var olan değişik sektör ve disiplinlerin temsilcilerinin katıldığı çeşitli toplantılar yapıldı, grup çalışmaları ger-çekleştirildi. Hizmetin iyileştirilmesi konusunda değişik disiplinler için eğitim programlarının göz-den geçirilmesi, asgari standartlar oluşturulması, ruh sağlığının güçlendirilmesi, geliştirilmesi gibi kavramlara en az tedavi kadar önem verilmesi

Anadolu Psikiyatri Dergisi 2008; 9(ek sayı.1):46-50

48 Ruh sağlığı hizmetleri içinde gündüz hastanesi uygulamaları ve izleme çalışmaları

_____________________________________________________________________________________________________


gerektiği vurgulandı. Ruh hastalarının büyük hastanelere sevki konusunda uzun bir dönem süren çalışmalar sonunda ülkemiz büyük hasta-nelerin merkez alındığı bölgelere ayrıldı, her bölgede tekrar tekrar ilgililerle toplantılar düzen-lendi, görüşler alındı, örnek uygulamalar yapıldı, sevk sistemi oluşturuldu.2 Çok ciddi emek vardı orada. Tabii bunların birkaç dakikaya sığması olası değil. Şimdi de duyuyorum, değişik bölge toplantıları oluyormuş. Biz de o sırada sürekli bölge toplantıları yapar, arada merkezde topla-nırdık. Bu açılıp kapanan toplantılar, nabız tutmaya yarıyor. Son derece yararlı yaklaşımlar. Bunların sürekli geliştirilmesi gerekiyor.
Çıkartılabilecek sonuçlar ve öneriler: Merkez-de geliştirilen ruh sağlığı plan ve programları, alanda çalışanların gereksinmeleri doğrultusun-da, onlarla işbirliği içinde ve gerçekçi biçimde olmalıdır. Bir önerim de ‘iyi uygulamalar’ hakkın-da: Yabancı yayınlarda ‘good practise’ diye geçi-yor. İyi uygulamaların paylaşılması, duyurulma-sı, ödüllendirilmesi gerekli. Ödüllendirme konu-sunda herkesin beklentisi başka türlü olabilir, en iyi ödüllendirmelerden birinin yapılan iyi uygula-maların farklı yerlerde tanıtılması, örnek olarak gösterilmesi olduğu unutulmamalıdır.
İnönü Üniversitesi’nde Yürütülen Çalışmalar ve Düşündürdükleri
İnönü Üniversitesi’nde görev yaptığım 1992-1995 yılları arasındaki sürede de kronik hasta-larla ilgili çeşitli çalışmalar yapmıştık. Malatya’da Ruh Sağlığı Eğitim ve Araştırma Merkezi’ni kur-muştuk. Halka açık toplantılarda hasta ve yakın-larıyla bir araya gelir, aile içinde yaşanan sorun-ları tartışırdık. O sırada şimdi yaygın, birçok yer-de şubeleri olan hasta derneklerinin hiç biri yok-tu. Yine de bir yerlerde toplantılar yapar, hasta ve yakınlarını oraya çağırır, konuşurduk. Ankara Tıp bu tür çalışmaları hep yapmıştır. Melike Hoca gayet iyi bilir; biz de oralardan gördükleri-mizi farklı yerlerde uygulamaya çalışıyorduk. Gene sağlık ocaklarında ebe ve hemşirelerle bir araya gelip mahallelerinde iyi tanıdıkları hastalar ve aileleriyle ilişkilerini konuşur, sorunlarını anla-maya, çözümler bulmaya çalışırdık.
Oradan çıkan sonuç da şuydu: Var olan sis-tem içinde yeni bir yer kurarken yürüyen siste-min özelliklerine göre çalışılmalı, çalışanların bilgi ve becerileri, potansiyelleri anlaşılmalı, onların bilgi ve becerilerini geliştirebilme ama-cıyla olabildiğince birlikte çalışmaya özen göste-rilmeli. Toplum ruh sağlığı ve koruyucu ruh sağlığı kavramları hizmet verenlere ve hizmetten yararlananlara tanıtılmalı, yaygınlaştırılmalı.

Şimdi de yurt dışından birkaç gözlemimi pay-laşmak istiyorum: Trieste’yi 1978 devriminden on yıl sonra ziyaret etme olanağı bulmuştum. Ruh hastalıkları hastanelerinin kapanmasından sonra yapılanları görme olanağım olmuştu. Çok çarpıcı şeyler vardı. Eski hastane binaları bam-başka işlev görecek şekle getirilmişti.


Oradan ne tür sonuç ve öneriler çıkabilir? Yasal önlemler alındıktan sonra destekleyici programlar uygulanmalı. Yerel, ulusal ve ulusla-rarası düzeyde tanıtım yapılmalı, paylaşım yapıl-malı. Gene o iyi uygulamalar hakkında söyledi-ğimiz gibi, olumlu uygulamalar duyurulabilmeli, paylaşılabilmeli. DSÖ’yle ilişkiler sırasında bir çalıştaya katılmak için Arusha’ya gitme fırsatım olmuştu. Orada tıbbi sektörle halk sektörünün işbirliği çok ilginçti. Bizi yerel iyileştiricilerle tanış-tırıp onlardan ne şekilde yararlandıklarını anlat-mış, göstermişlerdi.
O zaman şu ortaya çıkıyor: Ülkenin ve bölge-nin gerçekleri göz önüne alınarak tedavi gören-lerin yeniden topluma kazandırılmasında zarar vermeyen her türlü olanaktan yararlanılması söz konusu olabilmektedir. Buradan ülkemizdeki hocaları nasıl devreye katabiliriz gibi bir sonuç çıkartmıyorum. Ama o tür uygulamalar bir gerçekse, oraya gidenlerde neler olup bittiğini anlamaya çalışmalıyız. Daha nesnel gözlerle, belki Dr. Mehmet Sungur’un söz ettiğine benze-yen birtakım araştırmalarla; en azından var olan gerçeğin ötekini yüzünü de görmeliyiz. Şimdi ise, bu konuları Dr. Arif Verimli ve Beyaz Hoca’-nın katıldıkları programlardan izliyoruz televiz-yonda. Başka neler olup bitiyor, bunlara başka bakma yolları var mı acaba? Bunların da üstün-de kafa yormaya herhalde gerek var. Manches-ter’de, Londra’da beni çok çarpan, çok etkileyen şey, meşhur bir ev vardı: Brindle House. Birçok yayın oradan çıkıyordu. Orada bırakın psikiyatri hemşiresini, toplum psikiyatrisi hemşireleri vardı, onlarla çalışıyorlardı. Ekip uygulaması, yarı yol evleri. Tabii bunlar da çok etkileyici şeyler. Has-talar toplum içinde izleniyor. Temel ilke de onla-rın kendi kendine yeter hale getirilmesi. Buradan da çok yönlü ve esnek programlar geliştirilmesi gerektiği gibi sonuçlara varıyoruz.
Son olarak da Orta Asya Cumhuriyetlerindeki gözlemler ve düşündürdükleri
Orta Asya Cumhuriyetlerine 1994-1998 yılları arasında farklı zamanlarda ziyaretlerde bulunma olanağım olmuştu. DSÖ danışmanı olarak göz-lem yapmaya, program geliştirilmesine katkıda bulunmaya gitmiştim. Bu ziyaretlerde gördüğüm kadarıyla, eski Sovyet sisteminde kronik ruh

Anatolian Journal of Psychiatry 2008; 9(suppl.1):46-50


Yanık 49

_____________________________________________________________________________________________________


hastalarının ele alınışını kağıt üstünde görür, sistemin ilkeleri hakkında soru sorarsanız dispanser benzeri uygulamalarda boşluk yok. Hastalar ideal görünen biçimde izleme programı içinde yer alıyor. Bunların hepsinin de merkez-den düzenlendiği belirtiliyor. Genel bilgileri aldık-tan sonra daha ayrıntılı olarak ‘Ne yapıyorsunuz, hastaları hangi sıklıkla görüyorsunuz, nasıl gidiyor?’ dediğinizde, inanın, çok ciddi boşluklar olduğu ortaya çıkabiliyordu. Açıklamalar da daha çok personel yetersizliği ile açıklanıyordu.
Buradan çıkabilecek sonuç ve öneri: Uygula-nan sistem, uygulanması planlananla örtüşeme- yebiliyor. Dolayısıyla birtakım planlar, program-lar yaparken gerçekçi olmak gerekiyor. Mutlaka uygulamaların değerlendirilmesi, yeni hedefler belirlenmesi ve bu hedeflere uygun programlar geliştirilmesi gerekiyor.3
Şimdi fotoğraflar kısmına geleyim: 1970’li yıl-larda Ankara’da Dr. Nejat Candan Ruh Sağlığı Şube Müdürlüğünü yürütürken, İstanbul’da da Dr. Faruk Bayülkem’in çabasıyla kurulan dispan-serler var. Bu fotoğraflar 1985 yılından. Dr. Ley-la Zileli (Bu sunumun deşifre edilmiş sözlerini gözden geçirmekteyken bu değerli hocamızın kaybını öğrendim, kendisini saygı ve sevgiyle anıyorum), o sırada Sağlık Bakanlığı Ruh Sağlı-ğı Danışma Kurulu’nun başkanı, ben de Yenişe-hir Ruh Sağlığı Dispanserinin Başhekimiydim. Beni İstanbul’daki Ruh Sağlığı Dispanserlerini ziyaret edip bilgi edinmem için görevlendirmişti.
Bu Üsküdar Ruh Sağlığı Dispanseri... Bu Beşik-taş Ruh Sağlığı Dispanseri... Burada rehabilitas-yon atölyesi. Şu malzemeler artık kullanıla kulla-nıla görevini bitirmiş gibiydi 1985’te. Birtakım malzemeler artık ortalıkta, kenarda duruyor. Bu atölye öğretmeni. Şimdi buralara gitseniz hiçbir şey göremezsiniz tabii.
Aksaray Ruh Sağlığı Dispanseri vardı. Bilmi-yorum, kayıtları var mı Bakırköy’de? Bir sapta-ma. Şöyle bir anlayış var: Bakın, Kasımpaşa’da dispanseri çocuk yuvasının yanına kurmuşlar. Bunun gerekçesi, ‘İnsanlar oraya gelirken oraya da gelsinler, uğraş çalışmalarını yapsınlar.’ Kayıt sistemleri çok ilginçti, böyle küçük kartlar. Buna benzer dosyaları Bişkek’te, Alma Ata’da görmek olası. Bunlar birbirine yakın zamanlardan kalma. Bu tarihi loş binaların içinde güzel sözler var.
Sık sık yer değiştiren Yenişehir Ruh Sağlığı Dis-panseri’nin benim görev yaptığım (1984-1986) yıllardaki bir resmi. Dr. Orhan Doğan’ı burada görüyoruz, Dr. Ali Kemal Göğüş de bir dönem bizle çalışmıştı. Geçen gün orada çalışan Dr. Uğur Bey’le haberleştim. Ne yazık ki, resimde gördüğümüz hemşire arkadaşlarımızdan birini, Naşide Hanımı kaybetmişiz. Psikolog, hemşire arkadaşlar… Hepsini sevgiyle anıyorum.
Bu resimdeki gibi tatlı çarşambalarımız, tatlı Salılarımız olurdu… Bunların çoğu hastalarımız ve yakınları… Bunlar da üretilen ürünler. Tekrar edeyim, bunlar o sırada çok sık uygulanan şey-ler değildi. Virüs aşısı üretilen bir laboratuarın üst katına, ayaktan izlenen hastaların çalışma-ları… Yıl 1984, ama yapıldı. Şuraya bakın, tıklım tıklım o ürünlerle dolu. Bunların çoğunda Hacet-tepe’den alınan malzemeler kullanılmıştı. Bunlar hastalarımız, meyveler, eğlenceler…
Üniversite öğrencileri gelirdi destek olmaya. Çekilişler yapılırdı, hediyeler dağıtılırdı. Hemşi-relerimiz, öğrenciler Kızılay’daki esnaftan hediye toplardı ve bunlar çekilişle hastalara dağıtılırdı.
Şu hastanın yüzündeki gülümsemeye bakınız. Çok sevdiğim bir fotoğraf. Hasta ne kadar gülü-yorsa, hemşire arkadaşımız da o kadar mutlu oluyor. Oyunlar oynanırdı. Sonra orada da tut-madılar, bir başka yere taşınmak zorunda kaldık ama orada da tutunamadık. En son görüştüğüm arkadaşımdan duydum; 9 kez daha taşınmışlar.
Bu görüntüyü arkadaşlarımız gayet iyi hatırlarlar. Bakırköy’den, iç bahçeden… Bu da Adana’dan … Bu da kulakları çınlasın, Dr. Ahmet Arzık arkadaşımızın çalışmalarından. O, çalışmaları-mızı yürüttüğümüz yıllarda Samsun’da çalışıyor-du. O da kendince bir devrim yapmıştı. Hastane-lerin büyük koridorlarının arasına dolapları yer-leştirmiş ve bir bölümleme yapmıştı. Ama bu çok anlamlı bir bölümleme. Bir hastanın kendine özel bir dolabı oluyor ve de yanındaki hastadan ayrılan, kısmen kendine özel bir alanı oluyor.
Görenler, oralarda görev yapanlar bilir; genellik-le bu servislerde 80-90 kişi yatar, kiminin yatağı belli değildir. Koridorun dip tarafı üst üste yatılan yerdir, idrar kokar. Şimdi inşallah öyle değildir.
Toparlamak için şunu söyleyeyim: Hizmetin bir bütün olduğunu, ruh sağlığının sağlık içinde yer aldığını ve alması gerektiğini, sağlığın da genel kalkınma ve gelişme politikaları içinde yer alma-sı gerektiğini unutmamalı, unutturmamalıyız.
Kişisel tarihimizi yazmalıyız, aktarmalıyız; sürece tanıklık ediyoruz: Bir genel önerim de buna benzer şekilde, uygun gören arkadaşları-mızın geçmiş deneyimlerini derlemesinde yarar olduğu şeklinde. Bugün önemli yerlerde duran arkadaşlarımızın kayıt almasında yarar var. O zaman kamera yoktu, fotoğraf vardı. Şimdi çok zengin kayıt olanakları var. Lütfen o gelişimi izleyin, anlatın. Rahmetli Yıldırım Beyin o ilk gel-

Anadolu Psikiyatri Dergisi 2008; 9(ek sayı.1):46-50

50 Ruh sağlığı hizmetleri içinde gündüz hastanesi uygulamaları ve izleme çalışmaları

_____________________________________________________________________________________________________


diği günlerde ve sonrasında çektiği fotoğrafları anımsıyorum. Onun da çok emeği vardı.

Hepinize çok çok teşekkürler.





KAYNAKLAR

1. Marshal M,Crowther R, Almaraz Serrano AM, Tyrer P. Day Hospital versus outpatient care for psychi-atric disorders (Cochrane review). In: The Coch-rane Library, Issue 2, 2003. Oxford: Update software.

2. Coşkun B. Ruh sağlığı daire başkanlığının çalışmaları. Ruh Sağlığı Bülteni 1988; 1:7.

3. Coşkun B. Improving Mental Health in the Central Asian Republics. World Health Organization, Copenhagen, 2000.


Anatolian Journal of Psychiatry 2008; 9(suppl.1):46-50

Kurt 51

_____________________________________________________________________________________________________

Türkiye’de psikiyatrik rehabilitasyonla ilgili yasal düzenlemeler
Erhan KURT

Uzm.Dr., Bakırköy RSHH, İSTANBUL



_____________________________________________________________________________________________________


GİRİŞ
Genel olarak ülkemizde, özürlüler alanında yapı-lan yasal düzenlemeler oldukça yeterli ve hatta ileri düzeydedir. Sorun daha çok işleyiş, mali kaynak, mali kaynakların dağılımı, yasal düzen-lemelerin sağladığı haklara ulaşım, bu alanda hizmet verenlerin sayı ve nitelik açısından yeter-liliği ve asıl konumuz itibariyle, ruhsal özürlülerin hizmet almasındaki engeller olarak sayılabilir.
Yasal düzenlemelerimiz içinde ruhsal özürlülerin rehabilitasyonu için özel yasa ve yönetmelikler yoktur, bu konudaki haklar özürlülerle ilgili mevzuat içinde değerlendirilmiştir. Ancak bu mevzuat içinde de rehabilitasyon genellikle bakımla birlikte anılmıştır.
Özürlü denince akla ilk gelen zihinsel ve fiziksel özürlülerdir, bunların dışında da özürlü bulundu-ğu mevzuatta kuramsal olarak olmakla birlikte, uygulayıcıların tutumu tamamen böyle değildir.
Türkiye’de şizofreni hastalarının rehabilitasyonu ihmal edilmekle birlikte, bu günlerde gerek mes-lek camiamız, gerekse ilgili kurumlar nezdinde güncel hale gelmiş, birtakım çabalara girilmiştir.
Sonraki bölümde konumuzla ilgili yasal düzenle-meler tek tek ele alınıp değerlendirilecektir.
ÖZÜRLÜLER KANUNU
01.07.2005’te kabul edilen 5378 sayılı ‘Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararna-melerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’ özürlülüğün tanımı, sınıflandırılması, özürlülerin bakımı, rehabilitasyonu, eğitilmesi, istihdamı ve verilecek diğer hizmetlerle ilgili genel bir çerçeve çizmiş ve özürlülerin haklarını güvence altına almıştır. Bu kanunun özellikle özürlülüğün tanı-mı, rehabilitasyon ve bakımla ilgili bazı bölümleri şu şekildedir:
Amaç

MADDE 1. Bu Kanunun amacı; özürlülüğün önlenmesi, özürlülerin sağlık, eğitim, rehabilitas-yon, istihdam, bakım ve sosyal güvenliğine iliş-kin sorunlarının çözümü ile her bakımdan geliş-melerini ve önlerindeki engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma katılımlarını sağlamak ve bu hizmetlerin koordinasyonu için gerekli düzenlemeleri yapmaktır.
Tanımlar

MADDE 3.

a) Özürlü: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitas-yon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiyi,

f) Korumalı işyeri: Normal işgücü piyasasına kazan-dırılmaları güç olan özürlüler için mesleki rehabilitas-yon ve istihdam oluşturmak amacıyla Devlet tarafın-dan teknik ve mali yönden desteklendiği ve çalışma ortamının özel olarak düzenlendiği işyerini,

h) Rehabilitasyon: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle oluşan özrü ortadan kaldır-mak veya özürlülüğün etkilerini mümkün olan en az düzeye indirmek, özürlüye yeniden fiziksel, zihinsel, psikolojik, ruhsal, sosyal, mesleki ve ekonomik yararlılık alanlarında başarabileceği en üst düzeyde yetenekler kazandırarak; evinde, işinde ve sosyal yaşamında kendine ve topluma yeterli olabilmesi ve özürlünün toplum ile bütün-leşmesi, ayrımcılığa karşı tüm tedbirlerin alınma-sı amacıyla verilen koruyucu, tıbbi, melseki, eğit-sel, rekreasyonal ve psikososyal hizmetler bütü-nünü ifade eder.


Bakım

MADDE 6. Özürlü kişilerin yaşamlarını öncelikle bulundukları ortamda sağlık, huzur ve güven

Anadolu Psikiyatri Dergisi 2008; 9(ek sayı.1):51-5

52 Türkiye’de psikiyatrik rehabilitasyonla ilgili yasal düzenlemeler

_____________________________________________________________________________________________________


içinde sürdürmesi, toplum içinde kendi kendileri-ni idare edebilecek ve üretken hale gelebilecek şekilde bakım ve rehabilitasyonlarının yapılması, bunlardan ihtiyacı olanların geçici veya sürekli bakım altına alınması veya bunlara evde bakım hizmeti sunulması esastır.
Mesleki rehabilitasyon

MADDE 13. Özürlülerin yetenekleri doğrultusun-da yapabilecekleri bir işte eğitilmesi, meslek kazandırılması, verimli kılınarak ekonomik ve sosyal refahının sağlanması amacıyla mesleki rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmasının sağlanması esastır. Gerçek veya tüzel kişilerce açılacak olan özel mesleki rehabilitasyon mer-kezleri, yetenek geliştirme merkezleri ve koru-malı işyerlerinin değişik tipleri ile özel işyerle-rinde bireylerin bireysel gelişimleri ve yetenek-lerine uygun iş veya becerilerini geliştirici tedbirler alınır. Bu alandaki hizmetler ihtiyaçlara göre iş ve meslek analizi yapılarak hizmet satın alınması suretiyle temin edilebilir. Sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri belediyeler tarafından da verilir.
SOSYAL HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU (SHÇEK) KANUNU VE YÖNETMELİKLER
24.05.1983’te kabul edilen 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ‘özürlüler’ tanımında ‘ruhsal özürlüler’i de hizmet verilecek kişiler içinde saymıştır. Bununla birlikte SHÇEK geleneksel olarak daha çok bedensel ve zihinsel özürlü grubuna hizmet vermiştir. Ruhsal özürlüler alanında verilecek hizmetler konusun-da deneyimleri ve yönelimleri görece azdır. 23.10.2007’de yayımlanan Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esasla-rının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik ince-lendiğinde öne çıkan kısımlar şöyledir:

     

Kapsam

MADDE 2. (1) Bu Yönetmelik, her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alın-mak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olan bakıma muhtaç özürlüleri, bu özürlülere verile-cek bakım hizmetlerini, hizmetlerin ücretlendiril-mesini ve ücretlerin ödenmesini kapsar.
Tanımlar
MADDE 4. (1) Bu Yönetmelikte geçen;

c) Bakıma muhtaç özürlü: Bu Yönetmeliğin uygulanmasında, özürlülük sınıflandırmasına göre ağır özürlü olduğu belgelendirilenlerden; günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olduğu, her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tuta-rının, bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ün-den daha az olduğu bakım raporu ile tespit edilen kişilerdir.


23.10.2007’de yayımlanan Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği ve Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Resmi Kurum ve Kuruluşlar Bakım Merkezleri Yönetmeliği’ incelendiğinde aşağı-daki konular göze çarpmaktadır. Yönetmeliklerin adında her ne kadar ‘bakım’ konusuna vurgu yapılsa da, aslında rehabilitasyon da bu başlık altında düşünülmüş; bakım ve rehabilitasyon birlikte planlanmıştır. Yani bakım merkezlerinin rehabilitasyon görevi de vardır. Bu alanda yönet-meliklerin amir hükümleri aşağıdaki gibidir:
MADDE 32. 2. fıkra;

b) Psiko-sosyal destek hizmetleri;

    1) Bakıma muhtaç özürlü ailesinin, özürlüyü ve özür durumunu kabullenmesine, bilgilendiril-mesine yönelik kişisel veya grup çalışması yön-temiyle verilecek hizmetleri,

    2) Bakıma muhtaç özürlünün özrünü, mevcut durumunu ve yerleştirildiği ortamı kabullenmesi-ne, bilgilenmesine ve gelişim alanlarında destek-lenmesine yönelik kişisel ve grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetleri,

    3) Özürlü ve ailesinin sosyal hakları ve mevcut kaynakların kullanılmasına yönelik kişisel ve grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetleri,

    4) Özürlünün bağımsız yaşama, sosyal haya-ta uyumuna ve katılımına yönelik sosyal, kültü-rel, sanatsal ve sportif etkinlikler ile düzenlene-cek bu tür etkinliklere katılabilmesi için refakat hizmetleri,

    5) Özürlünün terk edilme, ret edilme, özür durumunu kabullenememe, ümitsizlik, intihar etme, yalnızlık, sevgisizlik gibi olumsuz duygu-lardan kurtarılmasına ve depresyon ve stres gibi durumların yaşanmasının engellenmesine yöne-lik kişisel veya grup çalışması yöntemiyle verile-cek hizmetler gibi psiko-sosyal destek hizmet-lerini içerir.

Genelgeler
SHÇEK 17.04.2007’de bir genelge yayımlayarak ‘bakıma muhtaç özürlü’ tanımı içinde geçen ‘günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gerekleri’,


Anatolian Journal of Psychiatry 2008; 9(suppl.1):51-5

Kurt 53

_____________________________________________________________________________________________________


‘önemli ölçüde yerine getirememe’ ve ‘başkası-nın yardımı ve bakımına muhtaç olma’ ibarele-rine açıklık getirme gereksinmesi hissetmiştir. ‘Günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gerekleri’ ifadesi:

a) Öz bakım gereksinmelerini giderebilmeyi (beden temizliğini yapabilmeyi, tuvalet ve bes-lenme gereksinmesini giderebilmeyi, tuvalet sonrası temizliğini yapabilmeyi)

b) Güvenlikte olmayı (kendisine ve çevresine zarar verme riskinin olmamasını, tehlike anında tehlikede olduğunu algılayabilmesini, tehlikeden kurtulmak için çaba gösterebilmeyi)

c) Hareket edebilir olmayı (yürüyebilmek, giyi-nip-soyunabilmek, merdiven inip çıkabilmek gibi kaba motor etkinliklerini)

d) Ev işlerini ve idaresini yapabilmeyi (bir evde kendi başına yalnız ve başkasının yardımı olma-dan yaşabilmeyi, alışveriş yapabilmeyi, yemek pişirebilmeyi, evi temizleyebilmeyi, bulaşık ve çamaşır yıkayabilmeyi, sobasını yakarak ısına-bilmeyi) konularını  kapsar.
‘Önemli ölçüde yerine getirememesi’ ifadesi; günlük yaşamın alışılmış, yineleyen gerekleri kapsamında belirtilen etkinliklerden en az birin-de başkasına tam bağımlı olmayı veya söz konusu etkinliklerden en az ikisinde başkasına kısmen bağımlı olmayı kapsar.
‘Başkasının yardımı ve bakımı’ ifadesi ise, ‘özür-lünün yaşamını sürdürebilmesi için günlük yaşa-mın alışılmış yineleyen gereklerini yapmada veya sağlamada başka kişiye ihtiyaç duymasını kapsar’ denilmiştir.
ÖZÜRLÜ SAĞLIK KURULU RAPORU VE ÖNERİLER
Özürlülere verilecek bakım ve rehabilitasyon hizmetlerine, sağlık kurulları tarafından verilecek bir rapor dayanak oluşturmaktadır. Bu raporun çerçevesi ‘Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’ ile çizilmiştir. Yönetmeliğe göre:
Ağır özürlü: Özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı %50’nin üzerinde olduğu tespit edilen özürlülerden; beslenme, giyinme, yıkanma ve tuvalet ihtiyacını giderme gibi öz bakım becerilerini yerine getirmede, kendi başı-na hareket etmede veya iletişim kurmada zorluk ya da yoksunluk yaşadığına ve bu becerileri başkalarının yardımı olmaksızın gerçekleştire-meyeceğine tıbbi olarak karar verilen kişiler.’
Ağır özürlünün tanımı gerek hastane sağlık kurullarında, gerekse SHÇEK il müdürlüklerinde çelişkili yorumlara, dolayısıyla özürlülerin mağ-duriyetine ya da devletin gereksiz maddi kaybı-na yol açmaktadır. Ayrıca zihinsel, fiziksel ve ruhsal özürlü bütün gruplar tek bir madde altında tanımlanmış, bu da belirsizliğe neden olmuştur. Yönetmelikte ‘ağır özürlü’ ibaresi geçen yerler ‘ağır fiziksel özürlü, ağır zihinsel özürlü, ağır ruhsal özürlü’ şeklinde değiştirilmeli ve ayrı tanımlamalar getirilmelidir.
YEREL YÖNETİMLER VE REHABİLİTASYON
5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda konumuzla ilgili düzenlemeler aşağıdaki gibidir:
BELEDİYE KANUNU
Belediye başkanının görev ve yetkileri

MADDE 38. Belediye başkanının görev ve yetkileri şunlardır:

n) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak, özürlülere yönelik hizmetleri yürütmek ve özürlüler merkezini oluşturmak.


Belediyenin giderleri

MADDE 60. Belediyenin giderleri şunlardır:

i) Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar.


Diğer kuruluşlarla ilişkiler

MADDE 75. Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;

c) Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluş-ları, kamu yararına çalışan dernekler, özürlü dernek ve vakıfları, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçek-leştirebilir.


BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU
Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyele-rinin görev ve sorumlulukları

MADDE 7. Büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:

v) Sağlık merkezleri, hastaneler, gezici sağlık üniteleri ile yetişkinler, yaşlılar, engelliler, kadın-lar, gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal ve kültürel hizmetleri yürütmek, geliştirmek ve bu amaçla sosyal tesisler kurmak, meslek ve beceri kazandırma kursları açmak, işletmek veya işlettirmek, bu hizmetleri yürütürken üniver-siteler, yüksek okullar, meslek liseleri, kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmak.



Anadolu Psikiyatri Dergisi 2008; 9(ek sayı.1):53-5

54 Türkiye’de psikiyatrik rehabilitasyonla ilgili yasal düzenlemeler

_____________________________________________________________________________________________________


İlçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve yetki-leri şunlardır:

d) Birinci fıkrada belirtilen hizmetlerden; otopark, spor, dinlenme ve eğlence yerleri ile parkları yapmak; yaşlılar, özürlüler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik sosyal ve kültürel hizmetler sunmak; mesleki eğitim ve beceri kursları açmak; sağlık, eğitim, kültür tesis ve binalarının yapım, bakım ve onarımı ile kültür ve tabiat varlıkları ve tarihi dokuyu korumak; kent tarihi bakımından önem taşıyan mekanların ve işlevle-rinin geliştirilmesine ilişkin hizmetler yapmak.


Büyükşehir belediye başkanının görev ve yetkileri

MADDE 18. Büyükşehir belediye başkanının görev ve yetkileri şunlardır:

m) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak, özürlülerle ilgili faaliyetlere destek olmak üzere özürlü merkezleri oluştur-mak.


Büyükşehir belediyesinin giderleri

MADDE 24. Büyükşehir belediyesinin giderleri şunlardır:

j) Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar.


Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na dayanılarak 16.08.2006’da Büyükşehir Belediyeleri Özürlü Hizmet Birimleri Yönetmeliği yayımlanmıştır. Bu yönetmeliğin ilgili bölümleri şu şekildedir:
Amaç

MADDE 1. (1) Bu Yönetmeliğin amacı; büyük-şehir belediyesi ve mücavir alanları içerisinde yaşayan özürlülerin, toplum hayatına katılımını kolaylaştıracak ve toplumsal fırsatlardan özürlü olmayan diğer bireyler gibi eşit faydalanmalarını sağlamak üzere; büyükşehir belediyelerinde özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme, danışmanlık, bakım, sosyal ve melseki rehabilitasyon hizmetleri verecek olan özürlü hizmet birimlerinin kuruluş, işleyiş ve görevleri ile bu birimde çalışan personelin, yetki, sorumluluk ve görevlerine ilişkin usul ve esasla-rını düzenlemektir.
Tanımlar

MADDE 4. (1) Bu Yönetmelikte yer alan:

a) Bakım: Durumları gereği toplum içerisinde bağımsız yaşama becerilerini kazanamayan veya kaybeden, rehabilitasyondan yararlandığı halde özel ilgi destek ve korunmaya gereksinim duyan bireylere verilen hizmetleri,

e) Mesleki rehabilitasyon: Fiziksel, zihinsel ve duygusal yetersizlik sonucu emniyetli ve uygun bir işe ihtiyacı olan özürlü bireylerin yaşanılan bölgenin işgücü talebi dikkate alınarak iş ve meslek sahibi olmasını, uygun çalışma becerileri kazanmasını, yerleştirildiği iş yerinde izlenmesi ve uyumu çalışmalarını,

g) Sosyal rehabilitasyon: Özürlü bireyin ve ailesinin sosyal hayatta karşılaştığı her türlü sorunlarının tanımlanmasına ve çözümlenmesi-ne yönelik çalışmalarla, özürlü ve ailesinin sos-yal hayata katılımlarını amaçlayan çalışmaları,

h) Toplum temelli rehabilitasyon: Özürlülerin rehabilitasyonunda halkın sorumluluk alması, hizmet dağılımının geliştirilmesi, eşit fırsatlar sağlanması ve özürlü haklarının iyileştirilmesi ve korunmasını hedefleyen çalışmaları ifade eder.
Özürlü Hizmet Birimi

Birimin görevleri

MADDE 8. (1) Birimin görevleri şunlardır:

c) Üniversiteler, özel kuruluşlar, özürlülere hizmet amacıyla kurulmuş vakıf, dernek ve bunların üst kuruluşları, kamu kurum ve kuruluş-ları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuru-luşlarıyla ortak çalışmalar yaparak özürlülere yönelik toplum temelli rehabilitasyon program-larını uygulamak.

ç) Birime başvuran özürlü ve ailelerine psiko-sosyal danışmanlık ve rehberlik hizmetleri vermek, özürlülükle ilgili konularda eğitilmelerini, bilgilendirilmelerini ve bilinçlenmelerini sağlayıcı konferans, seminer, sempozyum gibi etkinlikler düzenlemek.

ğ) İhtiyaç halinde özürlülerin durumlarına uygun araçlarla bulundukları mekanlardan hastane, okul ve rehabilitasyon merkezi gibi yerlere ulaşımlarını sağlamak.



h) Bakıma muhtaç özürlülere ve yaşlılara bakım hizmeti sunmak veya bu hizmeti ilgili mevzuat gereğince satın almak.
Görüldüğü gibi, belediye yasa ve yönetmelikleri son derece kapsamlıdır. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere belediyelerin özürlülere yönelik geniş hizmetlerini biliyoruz, ancak bu hizmetler daha çok fiziksel ve zihinsel özürlülere yöneliktir. Ruhsal özrü olanlara, özel-likle şizofreni hastalarına hizmet veren bir işleyiş olduğunu bu kadar rahat söyleyemeyiz.
Bütün bu yasal alt yapıya ve diğer özürlüler ala-nında birçok hizmet yaşama geçmesine karşın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Darülaceze Müessesesi bünyesinde açılma hazırlıkları yapı-lan Psikotik Hastalar Bakım Merkezi ve Bahçe-lievler Belediyesi ve hastanemiz işbirliği ile yaşa-ma geçmiş olan ve ilerleyen Bahçelievler Psi-kotik Hastaları Toplumda İzleme Projesi dışında şizofreni hastalarının bakım ve rehabilitasyonu


Anatolian Journal of Psychiatry 2008; 9(suppl.1):54-5

Kurt 55

_____________________________________________________________________________________________________


konusunda henüz belediyelerin üstlendiği somut bir girişim yoktur. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, belediyelerin bu konularda hizmete istekli oldukları izlenimini edindik. Yakın gelecekte somut olarak çok çeşitli ve kapsayıcı projeler ortaya çıkabilir.
Kurum olarak bizim temel stratejilerimizden biri, devletin ilgili kurumlarıyla psikiyatrik rehabilitas-yon konusunda işbirliğini geliştirmek olmakla birlikte, daha çok yerel yönetimleri işin içine sokmaktır. Çünkü hareket alanları daha geniş, ekonomik kaynaklarını kullanma konusunda daha esnek ve sorunun asıl muhatabı olan hastalar ve aileleriyle doğrudan muhataptırlar. Sonuç itibariyle siyasi kurumlar olması nedeniyle bölgelerindeki ruhsal hastalığı olanlar ve ailele-riyle siyasetçi-seçmen ilişkisi doğrudan kurul-maktadır.
Ayrıca yerel yönetimlerin yasa ve yönetmelikleri derneklerle işbirliğinden söz etmektedir. Sivil Toplum Kuruluşları (STK) olan şizofreni dernek-leri ve vakıflar sisteme katılmalı ve işin içinde olmalıdır. Aslında batı ülkelerinde STK bu tür hizmetlere öncülük etmiş, resmi kurumlar arka-sından gelmiştir.
Ülkemizdeki şizofreni dernekleri şimdilik bakım hizmetlerine katkıda bulunmuyor olsa da, reha-bilitasyon konusunda yararlı hizmetler görmekte ve bunu çok düşük giderlerle ve gönüllülük esa-sına göre yapmaktadır. Yine de bu hizmetlerin sürdürülebilirliği onlar açısından oldukça zordur. Bu konuda belediye-dernek işbirliği çok iyi bir yöntemdir. Örneğin, Şişli Belediyesi ile Şişli’de hizmet veren Şizofreni Gönüllüleri Dayanışma Derneği işbirliği yapmış ve Şişli Belediyesi onla-rın etkinliklerini bir protokolle destekleme yoluna gitmiştir. Konya Şizofreni Derneği, Konya Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği halinde bir rehabilitasyon merkezi kurmuştur. Yukarıda söz edildiği gibi, Belediye Kanunu’nda da dernekler gibi organizasyonlarla işbirliğinin yasal alt yapısı vardır.
ÖZÜRLÜNÜN ÇALIŞMASI
Özürlülerin çalışarak yaşamını kazanması iste-nen bir durumdur. Konumuz rehabilitasyon oldu-ğuna göre, çalışmaktan daha iyi bir rehabilitas-yon da yoktur. Aşağıda, özürlülerin çalıştırılması ile ilgili mevzuatın bir özeti verilmiştir:
Devlet Memurları Kanunu, İş Kanunu, Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru İstihdamı Hakkında Yönetmelik
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre kurum ve kuruluşlar çalıştırdıkları personele ait kadrolarda %3 oranında özürlü çalıştırmak zorundadır.
4857 sayılı İş Kanunu ve Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru İstihdamı Hakkında Yönet-melik’e göre elli ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerleri, çalışma gücünün en az yüzde 40’ından yoksun olduğunu özürlü sağlık kurulu raporu ile belgelendiren özürlüleri %3 oranında istihdam etmek zorundadır.
Kanunun 30’uncu maddesindeki hükümlere aykırı olarak özürlü ve eski hükümlü çalıştırma-yan işveren veya işveren vekiline çalıştırmadığı her özürlü ve çalıştırmadığı her ay için yedi yüz elli milyon lira para cezası verilir.
Özel Mesleki Rehabilitasyon Merkezleri Hakkında Yönetmelik
5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun 13’üncü maddesine daya-nılarak, en az %40 oranında özürlü, Türkiye İş Kur il müdürlüklerine kayıtlı, 15 yaşını bitirmiş olan özürlülerin mesleki rehabilitasyonunu amaçlayan 02.05.2006 tarihli bir yönetmelik çıkarılmıştır. Bu yönetmeliğe göre:
Amaç 

MADDE 1. (1) Bu Yönetmeliğin amacı; özürlü-lerin yetenekleri doğrultusunda yapabilecekleri bir işte verimli kılınarak ekonomik ve sosyal refa-hının sağlanması amacıyla kurulacak özel mes-leki rehabilitasyon merkezlerinin açılışı, denet-lenmesi ve işleyişine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Tanımlar

MADDE 4. (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Kurs: Mesleki rehabilitasyon merkezlerinde herhangi bir mesleği olmayan ya da bir mesleği olmakla birlikte mesleğinde iş bulamayan Türki-ye İş Kur il müdürlüklerine kayıtlı özürlü işsizler veya mesleğinde yeterli olmayan özürlüler için düzenlenen mesleki eğitim faaliyetlerini,

ç) Mesleki rehabilitasyon: Özürlülerin işgücü piyasasında ihtiyaç duyulan, ilgi ve yetenekleri-ne uygun mesleklerde yetiştirilerek istihdamları-nı kolaylaştırmak ve mesleklerinde ilerlemelerini sağlamak amacıyla devamlı ve koordinasyon içinde sosyal ve tıbbi rehabilitasyon, mesleki rehberlik, mesleğe hazırlık, meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimi, işe yerleştirme ve takibini ifade eder.


Anadolu Psikiyatri Dergisi 2008; 9(ek sayı.1):51-5

56 Türkiye’de psikiyatrik rehabilitasyonla ilgili yasal düzenlemeler

_____________________________________________________________________________________________________


Korumalı İşyerleri Hakkında Yönetmelik
5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 14’üncü maddesi hükümle-rine dayanılarak Korumalı İşyerleri Hakkında Yönetmelik çıkarılmıştır.
Bu Yönetmeliğin amacı, normal işgücü piyasa-sına kazandırılmaları güç olan özürlüler için açılacak, gerekli teknik donanımı devletçe sağla-nacak olan işyerlerinin korumalı işyeri statüsü kazanması, işleyişi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Bu yönetmelik, normal işgücü piyasasına kazan-dırılmaları güç olan özürlüler için mesleki rehabi-litasyon ve istihdam oluşturmak amacıyla gerçek ve tüzel kişilerce açılan ve açılacak olan işyer-lerini kapsar.
Korumalı işyeri: Normal işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlüler için mesleki rehabilitasyon ve istihdam oluşturmak amacıyla, Devlet tarafından teknik donanımın sağlandığı ve mali yönden desteklendiği, çalışma ortamının özel olarak düzenlendiği işyeridir.
Korumalı işyerinde istihdam edilebilmek için; en az %40 oranında zihinsel, ruhsal-duygusal ve davranışsal özürlü olmak veya diğer özür grup-larından ise %60 ve üzeri özürlü olmak gerek-mektedir.
TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ RUH SAĞLIĞI YASASI TASLAĞI
Bu yasa taslağının konumuzla ilgili bölümleri aşağıdadır:
Gerekçe:

Türkiye Cumhuriyeti’nin insan haklarına saygılı sosyal bir hukuk devleti olduğu T.C. Anayasa-sı’nda yazılıdır (T.C. Anayasası Madde 2). T.C. Anayasası’nda genel çerçevesi çizilen ve Türk Medeni Kanunu’nda ayrıntıları belirlenen yurt-taşlık hakları T.C. yurttaşı olan herkes için geçerlidir (T.C. Anayasası Madde 12). Ruh ve beden sağlığını da içerecek şekilde, herkes maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir (T.C. Anayasası Madde 17). Bu anlamda sağlıklı yaşama hakkı T.C. Anayasa-sı’nca belirlenmiş bir yurttaşlık hakkıdır.


Sağlıklı yaşama hakkı kapsamında ruh sağlığı-nın korunması, bozulduğunda tedavisi ve ruh hastalıklarının yol açtığı yeti yitimlerinin önlen-mesi ve rehabilitasyonu kadar, bu hastaların hastanede veya toplum içinde tedavisi ve reha-bilitasyonu sürecinde başka hak kayıplarına uğramalarının önlenmesi de yurttaşlık hakları yönünden temel önemdedir.
Ruh hastalarının haklarının korunması sürecin-de temel hedef, hastaların ruh sağlığı kliniklerine olabildiğince kendi istekleriyle yatırılmaları (istemli yatış), daha da iyisi toplum içinde ayak-tan tedavi ve rehabilite edilmeleridir. Bu nedenle ruhsal hastanın iyileşmesine koşut olarak, zorunlu tedaviden istemli tedaviye, yani bir psiki-yatri servisinde özgürlüğü kısıtlanmış bir şekilde yatırılarak tedaviden, özgürlük kısıtlanması gerekmeden yatırılarak ve giderek de toplum içinde ayaktan tedaviye yönelmek ana ilkedir.
BÖLÜM I
TEMEL İLKELER
Kapsam:

Madde 2. Bu yasa:

2. Tedavi ve rehabilitasyon konularında bakan-lıklardan birine, üniversitelere, özel idarelere, belediyelere bağlı olarak veya vakıf, dernek işletmesi ya da özel işletme olarak ruh sağlığı alanında tedavi ya da rehabilitasyon hizmeti veren bütün kurum, kuruluşları kapsar.


BÖLÜM II
Tanımlar:

Madde 3. Bu yasa metninde kullanılan bazı terimlerin tanımı aşağıdaki gibidir:

7. Toplum temelli ruh sağlığı merkezi: Kuru-luş, işlev ve kadro özellikleri bu yasada tanım-lanmış, toplum içinde ruh sağlığı tedavi ve reha-bilitasyon hizmetleri vermekle görevli ruh sağlığı kuruluşlarını ifade eder.
BÖLÜM IV
RUH SAĞLIĞI TEDAVİ VE REHABİLİTASYON HİZMETLERİ İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER
Gündüz Hastaneleri

Madde 7. Kendi evinde veya korunaklarda yaşa-yan ruh hastalarının rehabilitasyonu için toplum-sal beceri geliştirme, uğraşı, sanat, sporla tedavi yöntemlerinin ya da meslek edindirme eğitiminin yürütüldüğü, hasta ve ailelerine yönelik eğitim ve tedavi gruplarının uygulandığı hastane eklentisi olarak oluşturulan ortamlardır. Bağlı olduğu ruh sağlığı kliniğince yürütülür.
Toplum ruh sağlığı merkezleri

Madde 8. Ruhsal hastalığı olanların yatırılma-dan tedavi ve rehabilitasyonlarının yürütüldüğü bir merkezdir. İl ya da ilçede bulunan her ruh sağlığı kliniği yönetiminde en az bir toplum ruh sağlığı merkezi kurulur. Ruh sağlığı merkezleri

Anatolian Journal of Psychiatry 2008; 9(suppl.1):51-52

Kurt 57

_____________________________________________________________________________________________________


toplumun yoğun yaşadığı, merkezi bir yerde, damgalamayı önleyici önlemler alınarak kurulur. Bu merkezlerin kuruluş ve sürdürüm giderleri Sağlık Bakanlığı’nın eşgüdümüyle, belediyeler, üniversite klinikleri, özel idare, vakıf, dernek veya özel hastane tarafından karşılanabilir. Ancak ruh sağlığı hizmetleri bağlı olduğu ruh sağlığı kliniğince, denetimi bu yasanın 11. maddesinde tanımlandığı şekilde sağlık müdür-lüğünce yerine getirilir. Tedavi ekibinde ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı, çocuk psikiyatrisi uzmanı, psikolog, sosyal çalışmacı, hemşire yer alır. Toplum ruh sağlığı merkezinin sorumlu olduğu bölgedeki ruh hastalarının tedavi ve rehabilitasyonu yürütülür, kayıtları ve düzenli kontrolleri yapılır. Kontrol için muayeneye gelmeyen hasta gerektiğinde merkeze davet edilir. Yatışı gerektiğine karar verilen hastalar hastane kliniğine gönderilir.



YARARLANILAN KANUN, YÖNETMELİK VE GENELGELER


- 5378 Sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

- Sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kuru-mu Kanununu

- Belediye Kanunu

- Büyükşehir Belediyesi Kanunu

- Büyükşehir Belediyeleri Özürlü Hizmet Birimleri Yönetmeliği

- Devlet Memurları Kanunu

- İş Kanunu

- Özel Mesleki Rehabilitasyon Merkezleri Hakkında Yönetmelik

- Korumalı İşyerleri Hakkında Yönetmelik

- Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hiz-meti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik

- Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği

- Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Resmi Kurum ve Kuruluşlar Bakım Merkezleri Yönetmeliği

- Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönet-melik

- Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru İstihdamı Hakkında Yönetmelik

- Bakıma Muhtaç Özürlü Genelgesi

- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası

- Türkiye Psikiyatri Derneği Ruh Sağlığı Yasası Taslağı


Anadolu Psikiyatri Dergisi 2008; 9(ek sayı.1):51-57

58 Amerika Birleşik Devletleri’nde gündüz hastanesi uygulamaları

_____________________________________________________________________________________________________

Amerika Birleşik Devletleri’nde gündüz hastanesi uygulamaları


Meltem ORAL

SHU, Atatürk Üniversitesi, ERZURUM



_____________________________________________________________________________________________________



RUHSAL-TOPLUMSAL REHABİLİTASYON
Tanımı: ABD’de ruhsal toplumsal rehabilitasyon terimi genel olarak toplumsal, eğitimsel, meslek-sel, davranışsal ve bilişsel girişimlerde buluna-rak, kişinin ruhsal ve toplumsal kapasitesini ve rol başarımını artırmak anlamında kullanılmak-tadır. Bu, rehabilitasyonun amaçlarına ulaşması için belirli kuramsal modellerin uygulanması anlamına gelmemektedir.

Ruhsal-toplumsal rehabilitasyon denildiğinde, akut belirtilerin yatış-tırılmasının yanında, uzun süreli iyileşme (long-term recovery), yeterlilik (self-sufficiency) ve bağımsızlık yetisinin olabildiğince artırılması anlamı çıkmaktadır.

Daha önce gündüz tedavisi, sosyal destek ve mesleki rehabilitasyon adıyla bilinen hizmetleri ruhsal-toplumsal rehabilitasyon ve tüketici yönelimli iyileşme modellerindeki stra-tejilerle birleştirerek ortaya çıkmıştır. Amaç, kişi-nin ilgilendiği işle ilgili potansiyelini optimize edip amaç belirleme, beceri kazanma, bakım ve destek veren kurumlara olan gereksinmesini en aza indirgemektir. Dolayısıyla, ABD’de artık gündüz tedavisinin bir basamak daha gelişmişi olan ruhsal-toplumsal rehabilitasyon gündeme gelmiştir. Ruhsal-toplumsal rehabilitasyon, ruhsal-eğitimsel ve bilişsel-davranışsal teknikler kullanılarak kişiye karmaşık rol başarımını öğrenmeyi kolaylaştırmak için daha basit parça-lara bölmeyi öğretmekle yükümlü olup daha organize ve amaç yönelimli sistemli beceri kazandırmayı amaçlamaktadır. Davranışsal provalar ve rol oynama teknikleri uygulanmak-tadır.
ABD’de Psikiyatrik Bakım Basamakları
- Hastanede yatış

- Kısmi hastane yatışı programı (PHP)

- Ayaktan tedavi

- Psikiyatrik rehabilitasyon (GH)



Yüklə 0,95 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin